Sevgili Sinan’ın İlk 10 Dakikaları sayesinde tanıştığım, o pikselli ve basit grafiklerinin ardında yatan zekice oyun mekanikleri ve sizi farklı düşünmeye iten yapısıyla oldukça çılgın ve bir o kadar da eğlenceli bir oyundu Pony Island.
O nedenle bu sabah The Hex’in duyurusuyla karşılaştığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı. Konusunu okuyunca da iyice heyecanlandım doğrusu. Video oyunları evreninin tozlu bir köşesinde, gıcırtılı bir hanın sahibiyiz. Dışarıda fırtına var. Derken gizemli bir telefon alıyoruz ve müşterilerimizden birinin bu gece bir cinayet işleyeceğini öğreniyoruz. Ama kimin?
Hanımızda 6 müşteri var ve hepsi de çok iyi bilinen, artık iyice standartlaşmış birer video oyunu tiplemesi: Fena hâlde Jim Raynor’ı (StarCraft) andıran bir Space Marine, her MMO’da karşımıza çıkan klasik bir elf büyücü kadın, doğal olarak bir hayvandan esinlenerek tasarlanmış bir Platformcu, Balrog’u çağrıştıran bir dövüşçü, kıyamet sonrası bir dünyadan gelen Sağ Kalan veeee… FPS Bakış Açısı diye bir karakter.
Oyunda flashback’ler sayesinde her müşterinin zihnine girecek ve hatıralarına dalacağız. Bunu yaparken de oyunun türü sürekli değişecek. Kâh oradan oraya zıplayacağız, kâh RYO oynayacağız. Nasıl? Çok çılgınca, değil mi? Pony Island’ın yarısı kadar yaratıcı olmasına razıyım şahsen.
“Bedenlerini kontrol edebilirsiniz, ama fikirlerini değiştiremezsiniz,” ibaresiyle duyurulan oyun 2017 yılı içerisinde PC (Steam ve itch.io) üzerinden çıkacak. Fiyatıysa şimdiden belli, 4.99$
Trailer:
Pony Island İlk 10 Dakika:
