Merhaba arkadaşlar! Oyungezer Online'ı yenilerken düşündüğümüz ve yavaş yavaş gün yüzüne çıkan köşelerden bir diğeriyle daha karşınızdayım. Konuya geçmeden önce, Oyungezer Online için özel olarak hazırladığımız Oyunlaştırma (bölüm 1 ve 2) ve SOBE! nin ilk bölümüne göz atmayı sakın unutmayın.
Gelelim burada olmamızın asıl sebebine. Oyun dünyasıyla alakalı ya da alakasız birçok sosyal medya kullanıcısının varlığından haberdar olduğu Metacritic sitesini sizin de duyduğunuza eminim. Bildiğiniz gibi bu site bir nevi veritabanı kimliğinde. Çeşitli filmler, oyunlar, albümler vs. için profesyonel siteler tarafından yapılan eleştiriler ve buradaki puanlarla birlikte; site kullanıcılarının da puanlarını ve yorumlarını da topluyor. Genelde eleştirmenler ile kullanıcıların yorumları ve puanları aynı doğrultuda olsa da, bugün irdeleyeceğimiz örneklerde durum böyle değil.
Bu bölüm seçtiğimiz oyunlarımız ise eleştirmenler tarafından gayet olumlu yorumlar alan DMC: Devil May Cry, Gears of War: Judgment, Proteus ve Dead Space 3. Aldıkları puanlar neredeyse hep 75 üstü olan bu oyunlar, oyuncuların gözünde Metacritic içerisinde pek de başarılı değiller. İsterseniz gelin, artık çok büyük boyutlara ulaşan oyun sektörünün en büyük aktörü olan oyunların sadece kaliteli olarak bir yerlere gelemeyecekleri üzerine biraz konuşalım.
Elbette bunu yaparken özellikle oyuncular tarafındaki "hater" ları olabildiğince ayıklamaya çalıştım. O yüzden mantıklı şekilde açıklamaları olmayan düşük puanları saymadan örnekleyeceğim.
DMC: Devil May Cry (Eleştirmen Ortalaması: 85/100 – MetaCritic Kullanıcı Ortalaması: 6.3/10)
Bildiğiniz gibi yeni DMC, serinin en başına dönüyor ve yıllardır tanıyıp sevdiğimiz Dante'yi epey farklı bir şekilde gösteriyordu bizlere. Eleştirmenlerin ortak fikri, karakter olarak sorunlu olan yeni oyunun dövüş sistemi ve aksiyon olarak dört dörtlük olduğuna yönelikti. İlk yayınlanan videolardan aksiyonun yoğun olacağını zaten biliyorduk; neyseki oyunun tam sürümü de bizi şaşırtmadı ve kaliteli bir macera yaşattı bizlere.
Peki ama, temsil ettiği türün tüm özelliklerini barındıran ve bunu başarılı şekilde yapan yeni DMC'nin oy veren oyuncuların gözünde bu kadar düşük puanlar almasının sebebi ne olabilir?
matty_o kullanıcı ismine sahip bir oyuncu, 3/10 gibi bir puan vermiş ve bunun da sebeplerini açıklamış. "Bölüm tasarımları oldukça sıkıcı" diyor matty_o. "Oyunu sadece bitirmek için oynadım ve asla tekrar baştan başlamayacağım" diye de ekliyor.
Bunun dışında yine 3/10 gibi bir oy veren Swooptrust isimli oyuncunun da oldukça geçerli sebepleri var. "Dante dışındaki karakterlerin ve düşmanların animasyonları oldukça kötü." diye bir açıklama getiriyor ki haksız da sayılmaz. Dövüş sisteminin basit olmasından yakınıyor ve gelişim sisteminin yüzeysel tasarlandığını söylüyor. Tabii bunları söyledikten sonra da, üç puanı vermesini sağlayan olumlu durumlara da değinmeden geçmiyor. Oyunda kullanılan renk paletini ve bazı bölüm tasarımlarının oldukça kaliteli olduğunu söyleyip puanını vermiş anlaşılan.
Sitede yapılan olumsuz yorumlar içerisinde kişisel olarak en fazla katıldığım yorum ise lilkillpappy isimli kullanıcıya ait. 4/10 puan veren oyuncu, Devil May Cry serisinin her zaman eğlenceli olduğunu ve asıl silahının da bu olduğunu söyleyip; "bölüm tasarımları yaratıcı, sanat yönetmenliği gayet iyi. Ancak dövüş sistemi çok basit ve çabucak sıkıyor." deyip oyunun asıl güçlü olması gereken yerde yetersiz kaldığını söylüyor ki dövüş sistemi her ne kadar iyi olsa da yüzeysel olduğu ve oyunun ortalarından olsa en zorda bile oynansa kolayca ölen düşmanlar sıkıcı olabiliyor.
DMC için toparlamak gerekirse, oyuncuların genel olarak yakındığı şey dövüş sisteminin yüzeyselliği, bölüm tasarımlarının kendini tekrar eden yapısı (gerçi bu konuda çok farklı görüşler var) ve yeni Dante. Özellikle PC'ye port edilen DMC3 ve 4'ün verdiği eğlence konusunda mutlu olan oyuncuların yeni oyunda bu konuda yeterince doymadığı bir gerçek. Ne dersiniz? Yeni DMC eleştirmenlerin ortalaması gibi 85'lik mi; yoksa oyuncuların ortalaması gibi 6.5'luk mu?
Gears of War: Judgment (Eleştirmen Ortalaması: 79/100 – MetaCritic Kullanıcı Ortalaması: 5.3/10)
Çıkalı fazla süre olmayan ve Xbox 360 tarafının senelerdir en büyük serilerinden biri olan Gears of War ise konuşacağımız diğer oyunumuz. Türkiye'de de gece satışı yapılan ve oyuncular tarafından oldukça ilgiyle karşılanan oyunun eleştirmenler tarafında başarılı bir dönem geçirdiğini söylemem gerekiyor. Evet, oyun dünyası için unutulmayacak bir başarı kazanmadı belki ama, hala Xbox 360'ın son dönemdeki en iyi aksiyon oyunlarından bir tanesi.
Gears of War serisinin belki de en büyük şanssızlığı, oyun beğenmeme konusunda PC oyuncularına göre çok daha keskin çizgileri olan konsol oyuncularına yönelik hazırlanmış olması. İşte bu yüzden, Xbox 360 sahibi oyuncular Judgment'dan çok büyük şeyler bekliyorlardı ve görüşüne göre epey hayal kırıklığına uğradılar.
Örneklere geçecek olursam, düşüncelerini çok net şekilde söyleyen ilk oyuncu MosesOfWar. MetaCritic için yazdığı kısa incelemeyi yazma sebebi olarak oyunu çıktığı gün alması olarak anlatıyor. "Serinin büyük bir hayranı olarak yeni oyunu merakla bekliyordum ancak şimdi birkaç hayal kırıklığım var." diye girişiyor söze. Genel olarak oyunun çoklu oyunculu tarafını eleştiri yağmuruna tutuyor ve Judgment'ın seriye yeni şeyler eklediğini kabul edip; "ama çok fazla şey de götürmüş" diye bitiriyor incelemesini. Yaptığı eleştiriler arasında çoklu oyunculu tarafında oyun modlarının sadece dört tane olmasından silah sistemlerindeki değişikliklere kadar epey detaylı şeyler mevcut. (4/10)
Jarcon isimli oyuncunun eleştirileri ise biraz daha farklı. "Eleştirmenler ile oyuncuların buluşamadığı oyunlardan biri." diyor ve ardından Judgment'ın ana oyun değil de, bir DLC olması gerektiğini söylüyor. Yapımcı "People Can Fly" ı da kutlamadan bırakmıyor. "Yapımcılar yollarını bulmuş durumda. Yeni bölümler tasarla, ana oyunun başarılı sistemlerini olduğu gibi koru." diyerek Judgment'ın bir görev paketinden öte bir oyun olmadığını söylüyor. Ve bir adım daha ileri gibi, "Judgment tüm seri içerisindeki en kötü oyun olmuş, bunu tüm seriyi oynayan biri olarak söylüyorum." diyor ve bitiriyor. (5/10)
Gears of War: Judgment için de son olarak en oturaklı bir yorumla bitirelim. Bjoncas isimli oyuncu söylediğine göre 2006 yılında konsolu satın almasının sebebi ilk Gears of War oyunuymuş. Büyük problemleri olmasına rağmen o dönem harika bir deneyim yaşamış, ardından gelen ikinci ve üçüncü oyunlar ise seriyi en üst noktaya taşımayı başarmış. Özellikle üçüncü oyun serinin zirve noktasıydı diyor oyuncu arkadaşımız. "Judgment'a gelirsek... yapımcıların bu oyunda hikâye tarafında tam olarak ne yapmak istediklerini anlayamadım. Çoklu oyunculu tarafta ise her şey sınırlı ve oyuncuları bunaltıyor." diyor Bjoncas. Çoklu oyunculu taraf için yaptığı eleştiri zaten neredeyse tüm olumsuz eleştiriler içerisinde kendine yer bulan bir durum. "Seriyi çok seviyorum ama Judgment'ın yeri konsolumun aşağısı olacak." diye de bitiriyor yorumunu.
Proteus (Eleştirmen Ortalaması: 80/100 – MetaCritic Kullanıcı Ortalaması: 6.7/10)
Proteus'u hiç duydunuz mu bilmiyorum ama baştan söyleyebileceğim tek şey; bir şekilde bu oyuna ulaşıp mutlaka oynamanız. Bunu söylüyorum çünkü eleştirmenlerin dahi kendi aralarında anlaşmazlığa düşebildikleri oyunlardan bir tanesi.
Proteus, videolarına da bakarsanız görebileceğiniz gibi herhangi bir düşmana, silaha, savaşa, mücadeleye veya platform türüne ait ögelere sahip değil. Oyun boyunca (oyun olup olmadığına dair tartışmalar devam ediyor) sadece yürüyüp üzerinde başladığınız adanın gizemlerini keşfe çıkıyorsunuz. Değişen hava koşulları, rahatlatıcı müzikleri ve piksel şeklindeki grafikleri ise oyunun yüksek puanlar almasındaki en büyük etkenler.
Proteus için en sert eleştirilerden biri phdr_vrba isimli kullanıcıya ait. 1/10 gibi bir puan veren bu kullanıcının eleştirileri ise oyun üzerindeki genel olarak anlaşmama noktalarına dayanıyor. "Bu diğerleri gibi gösterişli bir sanat oyunu." diye söze başlayıp; son dönemlerde ortaya sıkça çıkan diğer oyunlara işaret ediyor. (Journey, The Path vs) Ardından oyunun genel mekaniğini anlatıp bunda herhangi bir heyecan verici nokta olmadığından bahsediyor. "İnsanlar oyunun müziklerinin iyi olduğunu söylüyor. Bence iyiden çok baş ağrıtıcı garip seslerden ibaret." diye de oyunun müzikleri hakkında da yorumlarını yapıp eleştirisini sonlandırıyor.
Steelasp isimli kullanıcı ise düşük puan vermesine rağmen (3/10) en mantıklı açıklamalar yapanlar oyunculardan bir tanesi. "Proteus çok güzel, çok orijinal bir oyun." diyerek söze başlıyor. Ancak devamında, oyunun tekrar oynanabilirliği olmadığı için 10£ gibi bir para vermek yanlış diye de devam ediyor. "Her seferinde farklı bir adada başlıyorsunuz ama yaptığınız şeyler bir öncekiyle tamamen aynı. Adada çok havalı şeyler oluyor belki ama hep aynı. Orijinal 2 saatlik deneyim sonrasında elinizde tamamen tekrar eden bir oyun kalıyor." diye de oyunun en büyük sorununun yeniden oynanabilirliğe sahip olmamasına işaret ediyor.
Ve sanırım verdiği 10$ için en fazla sinirlenen oyuncu da Kuzkula. O yüzden çok kısa bir inceleme yapmış; ben de olduğu gibi yazıyorum buraya. "Buna oldukça düşük puan vereceğim. Bu bir oyun değil. Bu interaktif bir ekran koruyucu. Tekrar edeyim: Bu bir oyun değil. 10 dolar olması ise çok daha kötü. Kapkaç saldırısına uğramayı tercih ederim; en azından o gerçek bir tecrübe olurdu."
Çok sinirlenmiş dediğim gibi. Siz ne dersiniz? Proteus'u oynadıysanız yüksek puan veren eleştirmenler mi haklı, yoksa "sanatsal oyun" kalıbının arkasına saklanıp başarısız oyunları olduklarından anlamlı göstermeye çalışan yapımcılara kızan oyuncular mı?
Dead Space 3 (Eleştirmen Ortalaması: 78/100 – MetaCritic Kullanıcı Ortalaması 6.2/10)
Gelelim belki de bu yazıdaki en fazla kafa karışıklığına neden olan oyuna. Başarılı iki oyunun ardından üçüncü oyunla yolculuğuna devam eden Dead Space serisi, bunu kimilerine göre başarıyla sürdürürken kimi oyunculara göre de son adımında epey başarısız oldu. Özellikle korku ögelerinin azaltılıp yerine biraz daha shooter ve aksiyon ögelerinin yerleştirilmesi; zaten piyasada "korku" azlığından yakınan oyuncuları epey sinirlendirmiş olacak ki, MetaCritic içerisinde yapılan yorumlar pek de olumlu değil. Elbette yüksek puan veren kullanıcılar var, ama biz her zamanki gibi suratı asık oyunculara bakıyoruz.
Marcballer yorum yapan kullanıcılar arasında belki de en mantıklı sözleri söyleyenlerden biri olmuş çünkü dediğine göre; ilk iki Dead Space oyununu zor seviyede, başarımların tamamını açarak bitirmiş ve serinin en büyük takipçilerinden bir tanesiymiş. "EA'nın bu seriyi üçüncü oyunda yakıp mahvettiğini görmek istemiyorum."
Bu yorumları yazdığı sırada 20 saat kadar oyunu bir arkadaşıyla birlikte oynamışlar. Bu 20 saatte yakındığı en önemli şeyleri özetlemek gerekirse; kendini tekrar eden bölüm tasarımları; birbirinin aynısı olan koridorlar, korkutmayan ya da etkilemeyen müzik ve efektler, hikâyedeki boşluklar, artan mühimmat nedeniyle herhangi bir mermi sıkıntısı çekmemesi, genel olarak hatalar. En çok üzüldüğü nokta ise, Isaac'in artık bir teknisyen değil de, harika şekilde savaşabilen bir rambo olması. (3/10)
GhostD0C isimli kullanıcı da 4/10 puan verenlerden bir tanesi. Ve onun sıkıntıları biraz daha hikâyeye dayanıyor. "Bu oyun bildiğimiz Dead Space'lerden değil." diyerek söze başlıyor. Üçüncü oyunun ilk ikisine göre daha çok aksiyon olduğunu ve bu yüzden de ön plana hikâyenin değil; savaşın çıktığını anlatıyor. İkinci oyunda oldukça korkutucu ve iyi çizilmiş Ellie'nin bu oyunda sıradan bir düşman olduğunu söylüyor ve bunun çok büyük bir hayal kırıklığı olduğuna işaret ediyor.
Sanırım en büyük sıkıntıların biri de, oyunun co-op olarak tasarlandığı için tek başına oynarken diğer karakterin oynanış sırasında görünmeyip, ara sahnelerde birden ortaya çıkması ve ardından yeniden kaybolması. Oynayanlar bu bahsettiğimi daha iyi bilecek, nitekim bu oyuncu arkadaşımız da "Beş dakikada bir görünmeyen PC co-op'un ortaya çıkması ve sonra yok olması çok rahatsız edici." şeklinde anlatıyor durumu.
Son olarak da, kendini tekrar eden bölüm tasarımlarından ve düşmanların saldırı şeklinden rahatsızlığını dile getiriyor. "50. defa aynı şekilde tasarlanan bir koridordan geçerken, 500. defa tavandaki elektrik boşluğundan tepenize fırlayan düşmanı görünce çok fazla da gerilmeniz mümkün olmuyor."
Dead Space 3'ün sıkıntılı bir oyun olduğu zaten bilinen bir şey. Peki bunun sorumlusu birçok seriyi çıkmaza sürükleyen EA mı? Yoksa bizim göremediğimiz ya da görmek istemediğimiz bir oyuncu kitlesi var da psikolojik gerilim yerine saf aksiyon mu istiyor bu tarz serilerden?
Space May War: Judgteus!
Yeni DMC, Judgment, Proteus ve Dead Space 3 için yapılan olumsuz yorumlardan birkaçı yukarıdaki gibiydi. Eleştirmenlerden oldukça yüksek puan alan bu dört oyunun oyuncuları tam olarak memnun edemediği ortada. Elbette olumsuz yorumlar kadar oyunları yere göğe sığdıramayan, 10 üzerinden bıraksak 11 verecek oyuncular da mevcut ama "hater" lar kadar "fanboy" lardan da uzak durmak gerektiğini herkes biliyor artık.
Peki siz yukarıdaki iki oyun için ne düşünüyorsunuz? Bir oyunun başarılı olması için hikâyesinin iyi olması yeterli mi? Ya da dövüş sistemi iyi olan bir DMC'nin grafikleri zamanın gerisinde kalsa bu büyük bir sorun yaratır mı? Ya da Electronic Arts'ın ikinci kere aldığı "Altın Dışkı" ödülüne neden olan SimCity faciası gibi satış sonrası hizmetlerin önemi ne kadar? Bu birbirine benzeyen oyun çöplüğünde tarzlarıyla fark yaratan sanat oyunlarının başımızın üstünde yerlerinin olması bir kenara; bu ismin arkasına saklanan ve aslında içi boş olan oyunlar var mı?
İster eleştirmenlerin tarafını seçin, isterseniz oyuncuların. Ya da iki tarafı da bırakıp en iyisi mi aşağıya kendi düşüncelerinizi yazın da rahat rahat konuşalım. İyi olan kazansın. (Eleştirmenler tarafını tutanlara Puri selam söyleyecek.)
