Zamanının en fazla şiddet içeren, ölmeyi ve öldürülmeyi sonsuz bir döngü içinde oyuncuya sunan, adı üstünde kanlı bir “Arena” idi Quake 3: Arena. 1999 yılında çıkan ve öncelikli amacı öldürmek (Ya da ölünce hızlıca dönüp öldürmek) olan bu oyun, aynı zamanda içeriğinde ilginç bir yapıya da ev sahipliği yapıyordu aslında.
Quake 3‘teki botlar, yani yapay zeka ile yönetilen karakterler “öğrenebiliyorlardı”. Karşılarındaki oyuncunun oynayış stilini anlayıp, ona göre kendisini geliştiren bu mekanik deneme-yanılma ile en verimli dövüş şeklini çıkartmaya çalışıyordu.
Bunun sonucunda da oyuncular oturup düşündüler: Acaba bir grup botu oyun içine soksak, sürekli oynasalar sonunda yenilmez ölüm makineleri mi oluşurdu? Kimsenin yenemeyeceği bir yapay zeka mı? Dünyanın sonunu getirecek Skynet mi?
Hayır, barış.
2011 yılından kalma bir forum başlığından ortaya çıkanlar en azından böyle olduğunu gösteriyor. Bir oyuncunun 2007 yılında 16 botun birlikte maç yaptığı bir sunucu açmasıyla başlıyor her şey. Ardından bu kullanıcının sunucuyu unutup gitmesi, 2011’de hatırlayıp tekrar kontrol etmesi ile tümüyle farklı bir hal alıyor.
Başlığa göre, oyundaki botlar savaşmayı bırakmış, oldukları yerde birbirilerini seyrediyorlarmış. Birbirilerine saldırmayan botlar, doğal olarak ölüme yol açmıyorlar, bu nedenle kaybetme riskine girmiyorlar. Yani aslında sonsuz bir döngünün içinde kazanmanın tek yolu olarak, oynamayı reddediyorlar.
Haritanın değişmesi botları etkilemiyor, aynı şekilde oyuncunun dahil olup etraflarında dolaşması da. Ama atılan ilk kurşun bütün barışı bozuyor, denkleme katılan yeni değişken bir anda taktiklerin gözden geçirilmesine sebep oluyor.
MASAL SAATİ SONA ERDİ
Öncelikle üstünde çok konuşulabilecek, müthiş teorilerin havada uçuşabileceği bir konu olmakla birlikte bu başlığın ve içeriğinin doğruluğunu teyit edemiyoruz. Ne 4 yıl boyunca açık kalan sunucuyu, ne de çökmeyen oyunu (1999 PC’lerin stabil olmakla ünlendiği yıllardan değil sonuçta) gerçekçi bulmadık. Ki kazın ayağı da bizim dediğimiz gibi çıktı, tüm olay bir şakadan ibaretmiş.
Yine de böyle bir olayın ihtimali bile yüzümüzde ufak bir gülümsemeye sebep olmuştu. Böyle yaratıcı fikirleri seviyoruz yahu. Devam dostlar, mizah duygusu olmayanı bot yapsınlar zaten!