Kanada'nın Alberta eyaleti çizgi romanlar için oldukça özel bir yere sahip. Kurgusal olarak Wolverine'in memleketi olan Alberta gerçek hayatta ise büyük usta Todd McFarlane'in memleketiydi. Ancak tıpkı Logan gibi McFarlane de pek Alberta'nın karlı atmosferinin tadını çıkartamadı. 1961 yılında Bob ve Sherlee McFarlane çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Todd, diğer iki erkek kardeşiyle birlikte oldukça maceralı bir çocukluk geçirdi. McFarlane ailesi tam otuz farklı yere taşındı, üstüne üç erkek kardeşin arasındaki rekabet ve kıyas hissini de ekleyince Todd McFarlane doğuştan rekabetçi ve girişken bir insan haline gelmişti.
Erken yaşlarda çoğu çizer gibi o da hobi olarak bir şeyler karalıyordu. Ancak McFarlane'in yeteneği su götürmez bir gerçekti. Sadece çizime değil Todd'un iş hayatı olmak üzere çok fazla konuda epey parlak fikirleri vardı. Üniversite yıllarında her ay çok sayıda işini çizgi roman editörlerine yollamaya başladı. Bunların yarısı ret yiyordu diğer yarısı da cevapsız kalıyordu. Ancak nihayet aranan cevap DC'den gelmişti. Bir DC editörü Todd'a çizim yeteneklerini test etmek için taslak bir senaryo yolladı ve bir efsanenin önü açılmış oldu.
1980'lerin ortasından itibaren DC ve Marvel için çizimler yapmaya başlayan McFarlane giderek ünleniyordu. Belki de kendisini zirveye çıkartacak The Amazing Spider-Man serisine de 1988 yılında atandı. 298. sayıda başlayan Spidey yolculuğu sayesinde sektörün dev isimlerinden biri haline gelen Todd McFarlane'in kafası diğer çizerlerden biraz daha farklı bir şekilde çalışıyordu. Öyle ki neredeyse çizdiği her Spider-Man sayısı satış rekorları kırmasına rağmen McFarlane üzerindeki Marvel baskısından ve yaratıcılığının köreltilmesinden bıkmıştı. David Michelinie ile birlikte Spider-Man külliyatının en ikonik kötü adamlarından Venom'u yaratıp, sadece Spidey'e değil Peter Parker'a da eziyet çektirmeyi başaran McFarlane artık yaşayan bir efsaneydi. 1990 yılında çizdiği yeni Spider-Man serisinin ilk sayısı 2.5 milyondan daha fazla sattı, bu yeni seride memleketlisi Wolverine gibi konuk karakterlere de çizimleriyle hayat veren Todd ağabey için yeni bir dönem başlamak üzereydi.
1990'ların başında McFarlane ve altı diğer çizer Image Comics'i bir çatı şirket olarak kurup kendi hayallerini yaşatmaya başladılar. Deadpool'un yaratıcısı Rob Liefeld'in Youngblood'ı şirketin ilk serisiydi. Ardından gelen Spawn ise bugün bile Todd McFarlane denilince akla gelen ilk isim olmayı başardı. Öyle ki 1992 yılında yayımlanan Spawn'ın ilk sayısı tam 1.7 milyon sattı. Bu sayı halen bağımsız çizgi romanlarda en çok satma rekorunu elinde bulunduruyor. Çizim yetenekleri eşsiz olsa da işin senaryo kısmında McFarlane epey yoğun eleştiriler almaya başladı ve sektörden bazı arkadaşlarını Spawn'a davet etti. İçlerinde Neil Gaiman ve Alan Moore gibi isimlerin de yer aldığı çeşitli yazarlar Todd için hikayeler yazdılar ve efsane büyümeye devam etti.
Albert Francis Simmons isimli eski bir CIA ajanının ölüp, cehenneme gittikten sonra Malebolgia isimli şeytanla bir anlaşma yapıp dünyaya korku salmaya dönen Spawn o dönem için nadide bir anti-kahraman profiliydi. Spider-Man'i bile özellikle Torment dönemiyle birlikte karanlığa sürüklemeyi başaran McFarlane'in göz bebeği de haliyle Spawn olmuştu. Çizgi romanların yanı sıra muhteşem detaylı figürleriyle tanıdığımız McFarlane Toys'u da kuran Todd usta sınırlarını giderek genişletiyordu. Büyük bir beyzbol kartı & topu koleksiyoncusu da olan Todd McFarle kariyeri boyunca çeşitli spor kartlarında da çizer olarak görev aldı. Şimdi McFarlane için ufukta (çok uzaklarda) bir yönetmenlik deneyimi de var gibi gözüküyor. Kendi eğlence şirketiyle çizgi filmler de yapan Todd McFarlane, sınır tanımaya pek niyetli değil gibi gözüküyor.
Cehennemden Çıkan Çılgın Film Spawn'ın ilk ve tek beyaz perde uyarlamasına 1997 yılında tanıklık etmiştik. Mark A.Z. Dippe'nin yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosunu Alan B. McElroy ve yine Dippe'nin kendisi düzenlemişti. Ancak 90'ların tüm heyecanına rağmen oldukça başarısız bir film izlemiştik. Büyük usta Todd McFarlane de doğal olarak bunu kabullenemedi. MCU'nun büyük başarısıyla birlikte çizgi roman uyarlamaları çok büyük paralar kazandırmaya başlayınca McFarlane bu kez kalem yerine kamerayı eline alacağını açıkladı. Bu açıklamanın üzerinden çok seneler geçti. Kendi yazıp, kendi yöneteceği Spawn filmi için Todd McFarlane halen bütçe arıyor. Ara sıra filmle ilgili "hazırlıklar sürüyor" dese de durum bir noktadan sonra inandırıcılığını tamamen kaybetti. Hatta daha önce açıkladığı Jamie Foxx'un da filmde başrolde olup, olmayacağından şüphe etmeye başladık. Lakin Sony'nin Madame Web ve El Muerto filmleri yaptığı bir dünyada McFarlane'in Spawn filminden umudu kesmemek lazım. Todd usta gözü gibi baktığı Spawn'a nasıl bir film çekecek gerçekten merak ediyorum. |
