Sevgililer Günü Özel: Oyun Dünyasının 14 Unutulmaz Aşkı

Bir 14 Şubat Sevgililer Günü öğleninden daha hepinize merhaba. Bugün oyun dünyasında ruh eşini bulmuş, aşkı için dağları tepeleri aşmış ve mavi tikli whatsapp mesajlarını cevapsız bırakmamış çiftlerimizi bir kez daha hatırlayacağız.

Aslında Mert bu listeyi 10 unutulmaz aşk olarak hazırlamıştı ama Engin'le birlikte bunu 14'e tamamlayarak 14 Şubat gününe de bir atıfta bulunalım dedik. Hem böylece listeye daha güncel aşklar ekleme şansımız da oldu :)

Listede herhangi bir sıralama yok elbette, kimin aşkı kimi döver diye bir kriterimiz de yok. Hatta araya "çaktırmıyorlar ama bizce aşık bunlar" dediklerimizi de bile serpiştirdik. Tabii bu aşk hikayeleri arasında spoilerlar da olabileceğini önceden belirtelim de sonradan kızmayın bize, 15 - 20 senelik oyunlarda da artık spoiler olmaz diye düşündük biraz.

Arthur Morgan ve Mary Linton - Red Dead Redemption 2

Arthur, gençlik yıllarında gönlünü kaptırdığı Mary ile bir kez daha karşılaşınca söndürdüğünü sandığı aşk ateşinin tekrar alev aldığını görmüştük. Ne kadar kırgın olsa da, Mary’nin başı her sıkıştığında, her yardıma ihtiyaç duyduğunda yanı başında bitiyor, imdadına koşuyordu. Buluşmaları imkânsız gibi görünüyordu belki, ama gençlik yıllarında yaşayamadıkları o özel günü hep birlikte yaşadık, anılara kaydettik. Birlikte güldük, eğlendik, yeri geldi hüzünlendik ve aslında çok özel bir aşk hikayesine şahitlik ettik.

Hades ve Persephone – Hades

Hades dışarıdan çok sert bir figür olarak görünüyor olabilir, sonuçta Underworld'ün tanrısı olmak kolay iş değil. Ama Persephone'ye olan aşkı söz konusu olduğunda içinde ne fırtınalar koptuğunu hep birlikte görmedik mi? Sırf ona herhangi bir zarar gelmesin, Olimpos tanrıları gerçeği bilmesin diye yaptıkları... Saklamaya çalıştığı sırları... Ama buna rağmen kimselerin girmesine izin olmayan odasının baş köşesinde sakladığı Persephone ile olan fotoğrafı. Hades ile Persephone'un aşkı sadece zamana değil, ölüme ve sonrasına da meydan okuyan türden.

Link ve Zelda – The Legend of Zelda

Mario ile Prenses Peach’e rakip olabilecek bir ikilimiz var karşımızda; tam 35 yıldır birlikteliklerine şahitlik ettiğimiz bir ikili. Evet, belki aralarındaki ilişki başlarda o kadar da belirgin gelmeyebilir; omuz omuza çarpışan, düşmanları püskürten, çeşitli maceralar atlatan velhasılıkelam birbirleriyle iyi anlaşan, yakın dostlar olarak da görülebilirler. Ama az da olsa şahitlik ettiğimiz o yakınlaşma anları aralarında bundan biraz daha fazlasının olabileceğini hissettirdi. Sonuçta ne demiş şair; “Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir / Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir”. Belki de Breath of the Wild 2 ile bu konuda da bazı gelişmeler yaşanabilir, kim bilir…

Dom ve Maria – Gears of War

Gears of War serisinde hafızalarımıza kazınan detaylardan birisi de Dom’un, Maria’ya duyduğu aşktı. Dom ile Maria, çok genç yaşlarda birbirlerine aşık oluyorlar ve sonrasında da evleniyorlar. İki de çocukları oluyor. Ama o meşhur “Emergence Day” felaketleri oluyor; Maria’nın ebeveynleriyle birlikte, çocukları da locustlar tarafından öldürülüyor. Bunun ardından depresyona giren Maria, gönüllü olarak sürgün ediyor kendini, Stu adlı bir gruba katılıyor. Dom, yıllar boyunca arıyor biricik sevgilisini. Ama en sonunda onu bulduğunda, yüreğimizi parçalayan bir sahne bizleri bekliyor. Dom, “I’m so sorry Maria! I love you so much…” derken, kalbi sızlamayan bizden değildir

Tidus ve Yuna – Final Fantasy X

Oyun dünyasının en kalp inciten ilişkilerinden biri olan Tidus ve Yuna aşkı, Japonların “biz başka dünyaların insanıyız” klişesini keşfetmesiyle beraber hayatımıza girdi. İki farklı dünyaya ait olsalar da birbirlerine sırılsıklam aşık olan bu ikilinin hikayesi “Arabesk” filmine taş çıkaracak kadar dram dolu.

Nathan Drake ve Elena Fisher – Uncharted Serisi

Maceraperest, arkeolog, hırsız, hayta, çapkın ve yakışıklı… Her erkeğin yaşamak istediği hayatı yaşayan Nathan Drake, tam dişine göre bir kadın ile evli: Elena Fisher. Klasikleşmiş “damzel in distress” rolü yerine Nathan kadar gözü pek bir kişiliğe sahip olan gazetecimiz, çapkın maceracımızın düzenli hayata geçişinde büyük rol oynuyor.

Guybrush Threepwood ve Elaine Marley – Monkey Island Serisi

Kafa kafaya verdiklerinde en büyük korsanları bile alt etmeyi başaran Guybrush ve Elaine ikilisi, inişli çıkışlı ilişkileri ile listemize girmeye hak kazandı. Kadınlar esprili erkeklerden hoşlanır sözünü oldukça yanlış anlayan Guybrush, Elaine’i pek çok kez kötü korsan LeChuck’ın elinden kurtarmayı başarmıştı. Kimse bu ilişkinin olabileceğine imkan vermese de Guybrush ve Elaine, The Curse Of Monkey Island’da evlenmişlerdi.

Jackie Estacado ve Jenny Romano – Darkness Serisi

Yetimhanede beraber büyüyen Jackie ve Jenny, iyi birer arkadaş oldukları gibi oldukça mutlu bir çift olmayı da başarıyorlar. Jackie’nin çevirdiği korkunç işlerden haberi olmayan –ya simsiyah uzun pardösü de mi fikir vermedi?- Jenny, maalesef Estacado’nun günahlarının kurbanı oluyor. Jackie, sevdiği kadının öcünü almak için Darkness’a teslim olurken 2. oyunda bile Jenny’nin anıları peşimizi bırakmıyor.

James ve Mary Sunderland – Silent Hill 2

Eşi öldükten tam 3 yıl sonra esrarengiz bir mektup alan James, Silent Hill’in içerisine çektiği masum ruhlardan biri. Mary’den aldığı mektubun ardından hiç şüphe etmeden dünyanın en sisli şehrine adına bile bakmadan dalan James, hepimize en az bir kez “helal olsun abi” dedirtmiştir. Sevgisi (!) için bu kadar maceraya atılması şaşırtıcı.

Manny Calavera ve Mercedes Colomar - Grim Fandango

Manny, Manny, Manny.. İşine aşkla bağlı olan Calavera’nın hikayesi oldukça acıklı. Ölüler için öteki dünyaya “geçiş bileti” satan Calavera’nın monoton hayatı bir gün ofis kapısının açılması ile değişir. Mercedes Colomar ile tanışan Manny, yanlış bilet almış ve cennete kadar yürümek zorunda olacak Meche’nin sorunlarını çözmeye çalışır. Aşkına ve görevine olan bağlılığı sayesinde önüne çıkan tüm engelleri aşan Manny, Merche’nin gönlünü kazanmayı da başaracaktır.

Max Payne ve Mona Sax – Max Payne 2

Aşk, ihtiras, ihanet ve çok daha fazlası… Bir pembe diziye benzeyen Mona Sax ve Max Payne’in hikayesi, çoğu aşk hikayesi gibi bir ihanet ile başlıyor… İlk karşılaştıklarında Max’e ilaç veren Mona, daha sonraysa eski polisimizin karizmasına tutuluyor ve aşkı göreve tercih ediyordu. İkinci oyunun sonunda iyice Max’in hayatına giren Mona, “The Fall of Max Payne” ismine büyük bir anlam katıyor.

Mario ve Peach – Mario Serisi

Ömrünü Mushroom Kingdom’ın güzeller güzeli prensesini kurtarmaya adayan İtalyan tesisatçımızı listeye almasak kendimize ihanet etmiş olurduk. Neredeyse 30 senedir kaleden kaleye gezerek prensesi arayan Mario, Peach ile arasındaki ilişkiyi resmiyete dökemediği için Mushroom Kingdom yerlilerinden tepki çekiyor. Bu aşka platonik mi desek acaba, ne dersiniz?

John Marston ve Abigail Marston – Red Dead Redemption

Zamanının tamamını evinden uzakta geçiren John Marston’ın karısı Abigail’e olan sadakati her daim takdirimizi kazanmıştır. Etrafındaki durum ne kadar kötü olursa olsun Abigail ile aralarındaki o özel sözleri tutmayı başaran John, ailesi için canını feda edebilecek kadar delikanlı bir abimizdir.

Johnny ve River – To The Moon

Hepimizin asla unutamadığı bir çocukluk aşkı vardır. To The Moon hikayesinin ortasındaki Johnny, çocukluk arkadaşı River ile evlenebilecek kadar şanslı bir adam. Anılarının büyük bir kısmını River ile yaşayan Johnny, eşinin ne kadar değerli olduğunu görmemizi sağlıyor. To The Moon sadece bir oyun değil, aynı zamanda çarpıcı bir aşk hikayesi..