Post mortem kavramını daha önce duymuş muydunuz bilmiyorum. Kısaca özetlemek gerekirse bir oyun çıktıktan sonra yapımcıların oturup “Şunu iyi yaptık,” “Bunu yapamadık,” veya “Keşke şunu da ekleseydik,” gibi konular üzerine konuştuğu makaleler ve röportajlardır bunlar.
Geçtiğimiz günlerde CD Projekt forumlarında oyunun görev tasarımcılarından Pawel Sasko ve Mateusz Tomaszkiewicz’le bir röportaj gerçekleştirip The Witcher 3’ü geliştirirken neleri sevip neleri sevmediklerini, en çok hangi konularda zorlandıklarını sormuşlar. (Yazının bundan sonrası Wild Hunt ve Hearts Of Stone için spoiler içerir.)
Pawel Sasko, The Witcher 3 için görev tasarlarken akıllarına gelen pek çok fikirden vazgeçmek zorunda kaldıklarından bahsetmiş. Çünkü Witcher evrenine veya Geralt’ın karakterine uymayan şeylermiş bunlar. Bununla birlikte Hearts of Stone eklenti paketindeki “Dead Man’s Party” görevi gibi “tuhaf ve komik” şeyleri denemekten de kaçınmamışlar.
En sevdikleri görevleri saymaları istendiğinde “Family Matters” (Bloody Baron’un ailesini bulmak), “No Place Like Home” (Eskel ve Lambert’la kafaları çekip türlü şaklabanlıklar yapmak), “Through Time And Space” (Avallac’h ile boyut boyut gezmek), “The Last Wish” (Yennefer’la dağın tepesindeki gemiye gidip Lamba Cini’ni ikna etmek, ki bu bölüm serinin ilk kitabını okuyanlar için apayrı bir yere sahiptir), “Scenes from a Marriage” (Olgierd ve eşinin hatıralarında dolaştığımız kısım) ve “Dead Man’s Party” (Olgierd’ın ağabeyi Vlodimir'in Geralt’la ‘birlikte’ düğüne gittiği bölüm) gibi insanın içini oyunu yeniden oynama isteğiyle dolduran pek çok güzel isim saymış ikili. Bloody Baron’un da “kızını kaybeden iki baba” teması nedeniyle kendilerinde çok ayrı bir yeri olduğunu eklemişler sözlerine.

Tasarladıkları en zor görevin hangisi olduğu sorusunaysa her ikisi de tereddütsüz bir şekilde “Kaer Morhen Savaşı” demiş.
“11 yıllık görev tasarımcılığı kariyerimde teknik açıdan ‘Battle of Kaer Morhen’ kadar zorlu bir görevle karşılaşmadım. Henüz kâğıt üzerindeyken bile devasa ve karmaşık olacağını biliyorduk. Ve beklediğimizden bile daha zorlu olduğu ortaya çıktı. Oyuncuların o göreve gelinceye dek aldıkları kararlara göre yanlarında 9 ila 16 yardımcı karakter bulunabiliyor ve o karakterlerin hepsi de her tür olası kombinasyonda boy gösterebiliyor, artı içlerinden bazılarının ayrı sahneleri var. Mesela Roche ile Ves’in Letho’yla karşılaşması gibi… Kaleye farklı karakterler gönderen her oyuncunun kaliteli bir tecrübe yaşamasını garanti altına almalıydım.
“‘Battle of Kaer Morhen’in bir diğer zor yanı oynanış mekanikleriydi. Her karakterin sunabileceği benzersiz bir şey vardı ve bazı mekanikler sinerjiye sahip olmalıydı. Örneğin Zoltan eğer Kaer Morhen’deyse yanında patlayıcı variller getiriyor. Roche ile Ves oradaysa alevli oklar atıyorlar. Ama eğer üçü de oradaysa Roche ile Ves varillere ok atarak onları tutuşturuyor ve Wild Hunt’ı havaya uçurabiliyor.”

Bunu okuduktan sonra hep birlikte bir “Vay be!” çekebiliriz arkadaşlar. Ben hemen hemen herkesi kalede toplamıştım ama bu detayı daha önce hiç fark etmemiştim doğrusu. Saygı katsayım parendeler atarak arttı.
Eğer bu tarz yazıları seviyorsanız dergimizin bu ayki sayısında sevgili Ömer Akdağ’ın önderliğinde hazırladığımız bir Post-Mortem dosyası olduğunu ve The Witcher 3’le ilgili farklı bir yazı da dâhil olmak üzere Bioshock, KOTOR 2, God Of War gibi oyunlara yer verdiğimizi bir kez de buradan belirtmiş olayım.
















