Valorant - İlk Bakış

LoL'ün yapımcıları FPS alemini toza dumana katacak

Riot Games geçtiğimiz ekim ayında 10. yılını kutlarken üst üste bombaları patlatmış ve bir dolu yeni oyun duyurmuştu. Oyunların çoğu League of Legends’ın Runeterra evreninde geçse de bu evrenle ilgisi olmayan yeni bir IP hemen gözümüze çarpı verdi. Değişik grafikleri ve fantastik kahramanlarıyla yeni nesil bir FPS oyunuydu bu. Ne yazık ki adının Project A olduğu dışında bir şey öğrenemedik, Riot Games ağzımıza balı çalıp kaçtı.

Toplasanız iki dakika ya gördük ya görmedik ama Project A günlerce konuşulup paylaşıldı. Ama Riot Games sene sonuna kadar sır gibi saklamayı başardı bu oyunu. Biz artık umudumuzu başka bir bahara saklamaya hazırlanırken Riot Games’den bir davet geldi. Bizi California’daki merkezlerine Project A oynamaya çağırıyorlardı.

Oyunu iki gün boyunca uzun uzadıya oynadık, yapımcılarıyla sohbet ettik ve didik didik edip her yerini kurcaladık. Ama önümüzde bir ambargo olduğu için 45 gündür sizinle paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyorduk. Nihayet o gün geldi ve Valorant izlenimlerimiz karşınızda.

Valorant ile Tanışın

İşe en başından girişelim, nasıl bir oyun Valorant? Tahmin ettiğimiz üzere özellikle mücadeleci ve Espor olmak için tasarlanmış sıkı bir online FPS oyunu. Ama biz oyunun ilk kısa videosunu izlediğimizde daha çok Overwatch benzeri bir oyun gibi gelmişti. Ama oynadığımızda gördük ki aslında yeni nesil bir Counter-Strike gibi. Her maçı 24 el (round) üzerinden ve beşe beş oynanan, amacın bomba kurmak olduğu, el başlarında birikmiş paranızla silah aldığınız, tek mermi ile ölebildiğiniz bir FPS.

Ama bu klasik taktik FPS formülünün üzerine iki yenilik getirmiş Riot Games. Birincisi farklı hikayeleri, görünüşleri ve özellikleri olan karakterler ekleyip, her birine taktiksel yetenekler vermişler (biraz da Team Fortress gibi). Bir de oyunu yakın gelecekte geçen ama gerçeklikten uzak bir evrene oturtmuşlar.

Anlayacağınız Riot Games bugüne dek rekabetçi FPS oyunlarında gördüğümüz bütün iyi özellikleri toplamış ve ince ince dokuyarak bir araya getirmiş. Zaten oyun için verilen çaba onu yenilikçi değil mükemmeliyetçi yapmaya dayanıyor. Bu yüzden de büyük bir oyun yapmak yerine küçük bir şey yapıp onun en kusursuz haline odaklanmışlar. Valorant çıktığında tek bir oyun modu, sekiz farklı karakteri ve sadece iki haritası olacak.


Karşınızda Ajanlar

League of Legends’da şampiyonlarımız vardı, Valorant’da da Ajanlarımız olacak. İnce ince tasarlanmış, üzerinde uğraşılmış sekiz ajanımız var. Bunlar birbirinden çok farklı gözükseler de aslında çoğu özellikleri birbirinin aynı. Tüm ajanların fiziksel büyüklüğü, hızı, sağlığı, kullanabildiği silahlar aynı. Hiçbiri diğerinden daha kırılgan veya daha yavaş değil. Onları birbirinden ayıran tek şey görünüşleri ve kullanabildikleri taktik yetenekler.

Yeteneklerden bahsederken “taktik” kelimesinin altını çizmek lazım çünkü sonsuz sayıda kullandığınız, düşmana silah gibi vurduğunuz yetenekler yok bu oyunda. Çoğu yeteneği her elde sadece bir veya iki kere kullanabiliyorsunuz, en çok kullanılan yeteneğin sayısı üç. Bu yetenekleri maçın başında CS’de bomba alır gibi alıyorsunuz ve istediğiniz zaman da harcıyorsunuz. Zaten yeteneklerin çoğu alan kontrolüne dayalı. Yani belli bir bölgeyi sise veya zehire boğarak geçişi/görüşü kapama, ya da buza veya ateşe vererek geçenlerin hasar almasını veya yavaşlamasını sağlamak gibi. Flaş, sis, el, yangın bombalarının birebir karşılığı olan yetenekler de var.

Ama iş her ajanın dördüncü ve son yeteneğine, yani ultilerine geldiğinde değişiyor. Bir kere bu yeteneği kullanabilmek için enerji toplamanız gerekiyor, yani maçın başında basamıyorsunuz. Enerjiyi de haritanın iki tarafındaki enerji topunu ele geçirerek veya düşmanı bertaraf ederek topluyorsunuz. Ultileri doldurmak zor olsa da maçın gidişatını değiştirecek kadar güçlü ve kıymetli yetenekler. Ne gibi ultiler var? Mesela Sage tek bir takım arkadaşını diriltebiliyor, Omen düşmanın arkasına ışınlanıyor, Brimstone düşmana Ion Cannon atıyor. Eğer kullanmadıysanız bir sonraki ele devrettiği için çoğu zaman saklamak, kritik bir anda basmak istiyorsunuz. Bütün bir maç boyunca ultinizi 3-5 kere kullanırsanız iyidir.

Valorant çıkışı sırasında sekiz ajana sahip olacak ki düşününce bu oldukça az bir sayı. Sonuçta oyun beşe beş oynanıyor ve aynı takımda aynı şampiyondan iki tane olamıyor. Arkadaşlarınızla kurduğunuz sabit bir takımla oynamıyorsanız, sürekli aynı ajanı oynamanız çok zor. Yani maçtan önce ajan kapışmalar, “salsana kardeşim” muhabbetleri kaçınılmaz. Bu yüzden de muhtemelen herkesin bu sekiz ajanı da bilip oynaması gerekecek.

Sadece iki harita mı?

Valorant’ın yadırgadığımız bir yanı sadece iki haritayla geliyor olması, biraz az olmuş sanki. Ama dünya alemin 20 senedir bir de_dust’dan çıkamadığını düşününce çok da bir şey diyemiyoruz. Diğer yandan bu iki haritaya gösterilen özene ve nasıl ince ince dokunduğuna hayran kalmamak elde değil. Tasarımları ve taktik yapıları çok iyi. Hangi uzundan neresi görünüyor, bir köşeyi dönünce ne perspektif çıkıyor, bomba kurulunca A’dan B’ye nasıl geçersiniz tek tek hesaplanmış. Ayrıca haritalarda fiziksel sınırlar (collision) tek tek uğraşılıp elle oluşturulmuş.

Haritaların diğer bir özelliği temiz alan ilkesi ile tasarlanmış olmaları. Yani yerden yarım metreden başlayarak üç metreye kadar olan alanı elden geldiğince basit ve net seçilebilir yapmışlar. Böylece önüne geldiğinde ajanları görmenizi zorlaştıracak tasarımlardan kaçınmışlar.

Ama bu temiz alan dışında kalan her şeyi renkli, canlı ve detaylarla dolu Valorant’ın ve çok da güzel gözüküyor. Grafikleri bir Rainbow Six kadar gerçekçi değil, ama Teram Fortress kadar basit de değil. İkisinin arasında bir denge yakalamaya çalışmışlar. Ve eğer bilgisayarınız League of Legends’ı sorunsuz oynatıyorsa muhtemelen Valorant’da da zorlanmayacak. Detaylı sistem gereksinimlerini diğer haberimizde bulabilirsiniz.

Oyunun çıkışında oynayabileceğimiz iki haritanın ismi Bind ve Haven. Ben bu ikisinden Orta Doğu temalı olan Bind’ı daha çok sevdim çünkü oldukça dar ve çok hızlı çatışmaya girdiğiniz bir harita. Bind’ı tasarlarken iki takımın genelde karşılaştığı orta bölgeyi kaldırıp daha çok kanat aksiyonuna odaklansak diye düşünmüşler. Ama haritadaki hareket kısıtlanınca bu sefer tek taraflı geçilebilen iki ışınlanma kapısı (teleport) koymuşlar. Bu ışınlanma işi oldukça gürültülü olduğundan da feyk atmak için de baya kullanışlı.

Eğer internetteki videoları izlediyseniz, muhtemelen uzak doğu temalı olan ikinci harita, Haven’a biraz aşinasınızdır. Riot sürekli bu haritada geçen videolar yayınlıyor. Daha genişçe olan Haven’ın ilginç yanı üç bomba bölgesi olması. Yani bu sefer de kapıştığımız orta alan o kadar ön plandaki bomba bölgesine dönüşmüş. Elbette 3 bomba bölgesini savunmak kolay değil, ama bu üçü arasında geçişe izin veren hızlı ve farklı alternatifler koymuşlar. Bu yüzden kurduğunuz bombayı koruması da zor.

Ben her iki haritayı da en az 10’ar kez oynadım ve gerçekten çok keyifliler. Riot Games hedefi olan, sıkılmadan on bin saat oynanacak haritalar üretmiş bence. Bu arada Riot Games’in kısa bir video da da bir Venedik kanalı gözüküyor, demek ki üçüncü haritanın da İtalya olması olası. Zaten her harita farklı ülkeler ve temalarda tasarlanacak.

Valorant’ın asıl çarpıcı yanı ise işin teknik kısmında yatıyor. Hatta bu konuda çığır açacaklar gibi görünüyor. İşin tekniğinden ne kastediyorum? En önemlisi hilecilerin önünü kesebilmek, ardından bağlantı sorunlarını çözmek ve nihayetinde “Yüksek Sadakatli” bir oyun geliştirmek. İlk defa bir FPS oyunu tanıtılırken, diğer her şeyden önce, bu teknik özelliklerin uzun uzun konuşulduğunu görüyorum. Riot Games buna Rekabetin Doğruluğu ya da daha da doğru çevirirsek Rekabetin Namusu diyor. Bu konu o kadar derin ki ayrı bir yazı olarak paylaşmayı tercih ettik. Detaylarını şu linkte bulabilirsiniz.

Eğer taktik FPS türünü seviyorsanız okuduklarınız hoşuna gitmiş olmalı. Açıkçası ben türün hayranı olarak şu birkaç ay hızla geçse yaz gelse de Valorant’ı oynasak diye heyecanlanıyorum (kesin tarih belli değil). Eğer Counter-Strike tarzı oyunlar ilginizi çekmiyorsa da bence bir şans vermelisiniz. Riot Games’in yüz milyonları nasıl MOBA’ya alıştırdıysa aynısını bir kez de taktik FPS için yapabilir.

YORUMLAR
mserhatsari
2 Mart 2020 21:40

[Bu yorum kullanıcı tarafından silinmiştir]

mserhatsari
2 Mart 2020 21:40

Istersen milyon dolarlarla desteklenen Riot ol, kaliteli bir oyun yapmadigin surece sektoru toz dumana katamayacagin bir donemde yasiyoruz. Korkarim bu yapim anca CS, Zula ya da Wolfteam gibi yapimlara rakip olabilir. :D 

Parolamı Unuttum