Charlton Heston’ın yıkılmış Özgürlük Anıtı karşısında yere kapanıp, “Manyaklar! Gezegeni yok etmişsiniz!” diye haykırdığı ilk Maymunlar Cehennemi filminden bu yana tam 56 yıl, 8 film ve 3 dizi geçti. Lakin orijinal serinin devam yapımları ilkini mumla aratsa da, özellikle 2001 yapımı Tim Burton reboot’u saç baş yoldurmuştu. Bu kötü kader de 2011 yılında seriye ikinci kez reboot atılana kadar sürdü.
Yeni üçleme herkesi şaşırtarak tarihin belki de en iyi reboot’larından biri haline geldi. Bundan seriyi ikinci filmden itibaren devralan ve günümüzün parlayan yönetmenlerinden olan Matt Reeves’in payı hayli büyük tabii. Şahsen Dawn of the Planet of the Apes’in özellikle işlediği ırkçılık temaları sebebiyle izlediğim en iyi bilimkurgu filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Bu yeni üçleme War ile final yapmış olsa da modern Hollywood artık yazılı olmayan bir kanun haline gelen alışkanlığı sebebiyle seriyi rahat bırakmadı. Böylelikle seriye soft-reboot atacak olan Kingdom of the Planet of the Apes 10 Mayıs’ta vizyona giriyor.
Klasik seriyi takip edenler bilecektir. Orijinal seride dünya, insanlar olmadığı için evrimsel açıdan hayli yol almış maymunların elindeyken yeni üçlemede insanların hâkim olduğu günümüz dünyasında maymunların nasıl gelişerek dünyayı ele geçirdiğini izliyorduk. Müsaadenizle de artık kısaltmasını yazacağım Kingdom da yeni üçlemenin öyküsünü sürdürse de kurgu olarak klasik seriye dönüyor.
Şöyle ki, Andy Serkis’in performansıyla efsane haline getirdiği Caesar’ın halkını özgürlüğe kavuşturmasının ardından 300 sene geçmiştir, Dünya ise artık tamamen maymunların kontrolündedir. Bu zaman zarfında da insan ırkı, War filminde başlangıcını izlediğimiz şekilde evrimsel olarak geriye gitmiş, tabiri caizse yeni dünyanın vahşi hayvanları haline gelmiştir. Lakin maymunların yeni lideri Proximus (Kevin Durand) çok daha barışçıl bir lider olan Caesar’ın öğretilerini yasaklamış, insanları köle haline getirmiş ve fetih hayalleriyle insanların medeni oldukları dönemlerden kalma teknoloji kırıntılarının peşine düşmüştür.
Fragmanlar ve tanıtım bültenlerden anladığımız kadarıyla yeni kral Proximus, Sezar unvanının hakkını vermek istercesine fethetmeye ve yönetmeye baş koymuş bir imparator profili çiziyor. Başrolde izleyeceğimiz genç şempanze Noa (Owen Teague ) ise maymunlarla insanların geçmişini araştırırken aslında iki ırkın beraber yaşayabildiğini keşfettiği için (keza dış görünüş olarak da Ceasar’a oldukça benziyor) Proximus’la ters düşecekler gibi duruyor. Keza başrolümüz bu sefer yöneten değil, muhalif rolünde. Tıpkı Koba gibi.
Yeni üçleme çıtayı hayli yükseğe çektiği için Kingdom’ı oldukça zorlu bir sınav bekliyor. Bu sınavdan alnının akıyla çıkarsa da yeni bir üçlemenin de start’ı verilmiş olacak ve bu köklü seri daha nerelere yelken açacak hep birlikte göreceğiz. Lakin sonuç ne olursa olsun Ceasar’ın dönemini yaşayan bir olarak mutlaka sinema salonunda olacağım.