Marvel's Spider-Man - İnceleme

Insomniac Games'in PlayStation 4 için özel olarak geliştirdiği Marvel's Spider-Man, yaklaşık iki senelik bir bekleyişin ardından oyuncularla buluştu ve gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki beklediğimiz Spider-Man oyunu işte bu! Insomniac'ın şu ana kadarki en büyük projesi olan ve Marvel Oyun Evreni'nin kapılarını aralayan oyun, Spider-Man'in ruhunu kusursuz ve bence eksiksiz bir şekilde yansıtmayı başarıyor.

Oyunda sadece Spider-Man'i ve onun gerçek hayattaki kimliği Peter Parker'ı değil, aynı zamanda Mary Jane Watson'ı ve sürpriz bir karakteri daha kontrol ediyoruz. Yan karakterlerimizle oynadığımız görevlerin şekli şemali de hikaye ilerledikçe değişkenlik gösteriyor. Bu sayede süper gücü olmayan kahramanlarımızla oynamak da kendini tekrar eden bir yapıda olmaktan kurtuluyor.

Insomniac bize yalnızca bir Spider-Man hikayesi değil, aynı zamanda bir Peter Parker hikayesi sunuyor ve bu iki hikaye arasındaki geçişler harika bir şekilde işlenmiş. Sırf Spider-Man'i oynamak, gece-gündüz suçla savaşmak ve oyunun sırf aksiyondan oluşması yorucu bir tecrübe olabilir ve kısır bir hikaye sunabilirdi. Peter Parker'ın hayatına geçtiğimiz anlar oyunun temposunu belirlemede kilit bir rol oynuyor ve bu geçişler gerçekten ustaca ele alınmış. Kahramancılık oynamaktan nefes almak istediğinizde Peter Parker'ın halletmesi gereken bir şeyler ortaya çıkıyor ve bu görevler de ana hikayeye büyük katkı yapıyorlar. Insomniac dersine gerçekten iyi çalışmış. Çünkü en iyi Spider-Man hikayeleri Spider-Man'in dünyasıyla Peter Parker'ın dünyası iç içe girdiğinde ortaya çıkıyor (Bill Rosemann/Spider-Man Uzmanı). Bu sürükleyici hikaye de baştan sona bu formülü takip ediyor. Oyunda sadece kötüleri döven esprili bir süper kahramanı değil, hayattaki yerini ve amacını keşfetmeye çalışan genç bir delikanlıyı oynuyoruz. Peter, New York'ta yaşayan genç bir süper kahraman olmasına rağmen oyun öyle güzel detaylarla süslenmiş ki kendimizi kolayca onun yerine koyabiliyoruz. Tarihi geçmiş faturalar, iş hayatına atılmak ve geceden kalma t-shirtü temiz mi diye koklamak (gerçi Peter kostümü kokluyor)... Çoğumuz bu yollardan geçtik. Hatta fiziksel olarak kendisini göremesek de radyo yayınlarıyla karşımıza çıkan J. Jonah Jameson da hiçbir şeyden tatmin olmayan, her başarınıza bir kulp bulan ebeveyn gibi bazen. Yaptığınız her kahramanlığa bir suçlaması, bir taş atması var ve dinlemesi inanılmaz eğlenceli.

Marvel's Spider-Man'in hikayesi tamamen kendi evreninde geçiyor. Bununla birlikte oyunda hem çizgi romanlardan hem de Marvel Sinematik Evreni'nden esinlenilmiş pek çok detay mevcut, ama en nihayetinde kendimizi oyun için yazılmış orijinal bir hikayede buluyoruz. Karşımızda toyluk dönemini üzerinden atmış, 23 yaşında bir Spider-Man var ve yaklaşık sekiz yıldır suçla savaşıyor, yani çok şükür ki bu bir "Nasıl Spider-Man oldum?" öyküsü değil. Kahramanımız üniversiteyi bitireli çok olmamış, bir yandan iş hayatını idare etmeye çabalıyor, bir yandan da yaşamına bir çeki düzen vermenin peşinde. Günlük hayatında genç bir bilim adamı olan Peter, Daily Bugle'daki işini çoktan bırakmış ve bir laboratuvarda çalışıyor. Hatta günlük işiyle "diğer işini" destekliyor da diyebiliriz, zira laboratuvarda çözülebilir bulmaca görevleri yer alıyor. Bu görevleri başardıkça hem tecrübe puanı kazanıyoruz hem de Peter'ın kostümünü güçlendirecek modifikasyonlar ve gadgetlar için gerekli kaynaklar elde ediyoruz. Bulmacalar kademe kademe açılıyorlar ve zorluk seviyeleri de aynı oranda yükseliyor. Bulmacaların en zoru bile deneme yanılma yöntemiyle kısa sürede çözülebiliyor, öyle uzun uzun kafa patlatmamıza gerek kalmıyor. Yine de yeterince bilimseller diyelim ve zorluk arttıkça bir şeyleri başarmış gibi hissetmenizi sağlıyorlar.

Wilson Fisk'in sonunda hapsi boylamasını sağlayan Spider-Man, New York sokaklarının artık huzurlu olacağına dair safça hayallere kapılıyor. Ancak Fisk'in demir yumruğu olmayınca çeteler birbirine giriyor ve bunların arasında en dikkat çekeni Demons Çetesi. Çetenin lideri de Devil's Breath isimli bir projeye kafayı takmış durumda, bununla birlikte kahramanımız bu projenin ne olduğunu ya da neden bu kadar önemli olduğunu bilmiyor. Ana hikayeyse tamamen bu gizli proje üzerine kurulmuş. Adında pek de meymenet olmayan bu projenin sırları ortaya çıktıkça, gizem perdesi aralandıkça insanın merakı da artıyor. Tabii Spider-Man çizgi romanlarının fanatiğiyseniz daha Devil's dediğim an siz ne olduğunu anladınız o ayrı konu.

Insomniac Games'İn kreatif direktörü Bryan Intihar'ın da dediği gibi Marvel's Spider-Man'de iki ana tema var. Bunlardan biri akıl hocalığı, diğeriyse ortaklık üzerine. Uzun yıllardır insanlığa Spider-Man olarak hizmet eden Parker, iki farklı akıl hocasına sahip ve onları gözünde bir hayli yüceltiyor. Hatta laboratuvardaki akıl hocası sayesinde insanlığa Peter Parker olarak çok daha büyük bir katkıda bulunabileceğine inanıyor. Ortaklık kısmındaysa bir dönem sevgili olduğu Mary Jane karşımıza çıkıyor. Şimdilerdeyse ikilinin arası parçalı bulutlu ve aralarındaki bu hafif gergin dinamik Peter'ı çok daha ilginç ve derin bir karaktere dönüştürüyor. Mary Jane, bu evrende cesur bir haberci ve ister istemez Spider-Man ile sık sık karşılaşıyor. Onun gerçekte kim olduğunu da biliyor.

Oyunun ruhunu kusursuz hale getiren en önemli detaysa "Büyük güç sahibi olmak, büyük sorumluluk ister" sözü. Ben Amca'nın bu ünlü söylemini karakterlerin ağzından duymuyoruz, ama oyunun her anında yaşıyoruz. Hayatımda ilk defa bir süper güç teklifini reddedecek duruma geldim Oyungezerler. Bu güçlere sahip olup da kötülüğe karşı savaşmadığınız her an, her başarısızlıkta insanlığa karşı sorumlu hissediyorsunuz. Gerçek hayatta ne kadar önemli bir işiniz olursa olsun herkesi kendinizden önce koymanız gerekiyor. Üstelik New York adım adım kaosa sürükleniyor, suç oranı hızla artıyor. Derin bir nefes alıp hayal edin, dışarıda suçla savaşmadığınız her saniye masum bir insanın canı tehlikede... Size keyif veren şeylerden ve sevdiklerinizden vazgeçebilir miydiniz? Ben yapamazdım.

Dövüş Sistemi ve Ağ Atma Mekanikleri

Marvel's Spider-Man'in dövüşleri Batman Arkham Serisi ve Shadow of War gibi oyunlardan bolca ilham almış. Akıcı dövüş sistemi, kombo sayacını sıfırlamayan kaçış teknikleri ve düşmanlara ölüm vuruşu yapma zaten alışık olduğumuz şeyler. Bununla birlikte Spider-Man'in dövüş sistemi biraz daha zor diyebilirim. Düz saldırılarla uzaktaki düşmanlara kilitlenemiyoruz ve kaçış yaptığımız noktalarda bile başka düşmanlardan hasar alma ihtimalimiz var. Başarılı bir son saniye kaçışı başka bir düşmanın size yumruğu indirmeyeceğinin garantisini vermiyor. Bunlara ek olarak Batman ya da Talion gibi tek bir tuşla saldırıları karşılamak tam olarak mümkün değil, en azından oyunun başlarında...

Spider-Man olarak düşman pataklamanın keyfiyse bambaşka. Gerek örümcek yetenekleri, gerekse gadgetları ve kostüm özellikleriyle farklı farklı kombolar yapabiliyoruz. Bir düşmanı dövmenin türlü türlü yolu var ve dövüş sistemi bir hayli tatmin edici. Yeter ki kendinizi tek tip kavgaya alıştırmayın, neticede Spider-Man bir kahraman olduğu kadar aynı zamanda bir mucit. O gadgetları boşuna geliştirmiyor. Çevre faktörü de dövüşün ana elementleri arasında yer alıyor. Etraftaki pek çok şeyi ağlarımızla kendimize çekip düşmanlarımıza fırlatabiliyoruz. Eşya fırlatmanın dışında düşmanların üzerine inşaat iskelesi gibi bir şeyler yıkmak da mümkün. Dövüş sistemi için söyleyebileceğim tek kötü şey ölüm vuruşu yaptığımızda oyunun kamera kontrolünü elimizden alması ve bir sonraki düşmanı seçmenin zorlaşması olmuş.

Boss savaşlarının atmosferi üst seviyede, ancak çoğu boss savaşı aksiyon bazında ne yazık ki kendisini tekrar eden klasik bir yapıya sahip. Doğru zamanda doğru tuşlara basmanız ve düşmanınız zayıf düşünce saldırmanız gerekiyor. Bu savaşları akılda kalıcı yapan, seviyeyi yükselten detaysa diyaloglar ve Spider-Man'in ses sanatçısı Yuri Lowenthal'un başarısı olmuş. İnsan yüksek potansiyelli mekaniklere sahip bir oyundan daha yaratıcı boss savaşları bekliyor.

Ağ atma mekanikleri hakkındaysa uzun uzadıya konuşmaya gerek duymuyorum. Attığımız her ağ illa ki bir yere yapışıyor. Eksiksiz ve gerçekten Spider-Man gibi hissetmenizi sağlayan bir ağ atma sistemi var. Şehri gezerken de düşmanlarla savaşırken de daha önce hiçbir Spider-Man oyunu böyle kusursuz hissettirmemişti.

Gizlilik Mekanikleri Bildiğimiz Gibi

Beklentilerim arasında oyun dünyasında çığır açacak seviyede gizlilik elementleri bulunmuyordu, nitekim Marvel's Spider-Man de bu noktada kendini güvene almış. Diğer oyunlarda gizlilik nasılsa burada da aynı. Oyunun önemli bir parçası, hatta bu element etrafında dönen bölümler var, fakat düşmanlarımız bizim gizli kalabilmemiz için adeta gerizekalı moduna geçiyorlar. Açık havada üç metre önündeki insanı da gör yani değil mi? Veya bir ses duyunca sırtını dönüp koruman gereken bölgeyi terk etme, sürüden ayrılma? Tabii gizlilik mekanikleri aklıma gelen her oyunda buna benzer olduğu için çok da kızamadım. Biraz da yapay zekanın bu konudaki eksiklerini görmezden gelmek lazım.

Yan Görevler Külfet Değil, Bir Keyif

Ağ atarak gezmek o kadar keyifli ki şehrin dört bir yanındaki yan görevlere seyahat etmek bile insanın canını sıkmıyor. Pek çok oyunun aksine bu görevler eziyet gibi gelmiyor. Zaten çoğunu şehirde sağa sola koştururken aradan çıkarıyorsunuz. Bu yan görevler bize kostüm yapmak, kostümleri modifiye etmek ve gadgetları açmak için gerekli kaynakları sağlıyorlar. Şehirde rastgele gerçekleşen suçlar hikayede geldiğiniz noktaya göre değişkenlik gösteriyorlar. Bu suçları çözmek de en sık yaptığımız yan görevler arasında yer alıyor.

Bu noktada Insomniac'ın New York City'yi daha doğrusu Manhattan'ı muhteşem bir şekilde oyun dünyasına aktardığını söylemem gerekli. Şehir oyunun ana karakterlerinden biri gibi hissettiriyor ve hikayeyle birlikte o da değişiyor. Üstelik bu değişiklik sadece kozmetik değil. Olan bitenlere göre şehirdeki görevlerin zorluk türleri ve konseptleri de değişiyor. Hatta bir noktadan sonra şehir sadece New York halkı için değil, yükseklerde gezen Spider-Man için bile tehlikeli bir hal alıyor. Açık dünya haritası Manhattan'ın sekiz ayrı bölgesi (Financial District, Chinatown, Upper East, Upper West, Midtown, Greenwich, Harlem, Hell's Kitchen) ve Central Park'tan oluşuyor. Her bölgenin de belirli yan görevleri var, ama bu görevlerin bölgeye göre değişen karakteristik özellikleri bulunmuyor ne yazık ki.  

Diğer yan görevler ise araştırma bulmacaları, Spider-Man'in anılarla dolu eski sırt çantalarını bulma, kötü adamların üslerini basma, ikonik mekanların fotoğraflarını çekme ve meydan okumalardan oluşuyor. Bir de New York halkına yardım ettiğimiz çeşitli görevler mevcut.

Sırt çantası anıları sayesinde Peter'ın geçmiş maceraları hakkında bir sürü şey öğreniyoruz. Pek çoğu da çizgi romanlara gönderme yapıyor. İkonik mekanlar arasındaysa Avengers Kulesi, Sanctum Sanctorum, RAFT ve Wakanda Elçiliği gibi yerler mevcut. Siz sormadan ben söyleyeyim, evet Spidey ve Black Panther birbirini tanıyor.

Kostümler MUHTEŞEM!

Bir kostüm fanatiğiyseniz Marvel's Spider-Man sizi oldukça tatmin edecek. Spider-Man'in çizgi romanlarda ve Marvel Sinematik Evreni'nde giydiği kostümlerin çoğu oyunda mevcut ve harika detaylara sahipler. Buna ek olarak Insomniac'ın oyun için kendi tasarladığı birkaç kostüm daha var. Her kostüm kendine has özel bir güçle geliyor (istisnalar hariç), ama aynı anda sadece bir özel gücü kullanabiliyoruz. Güzel olansa bu kostüm güçlerini istediğimiz herhangi bir kostümle birleştirebiliyoruz.

Kostümler arasında da yok yok efendim. Scarlet Spider'dan Spider Punk'a, Secret War kostümünden MCU'daki tüm Spider-Man kostümlerine (hatta el yapımı kostümü dahi var), klasik kostümden Spider-Man Noir'a, Last Stand Spider-Man'e ve hatta Spider-Armor MKII, MKIII ve MKIV'e kadar hepsi var. Bazı kostümler sadece yan görevlerle ya da hikayede belirli dönüm noktalarına geldiğinizde açılıyor, bunu da belirtelim.

Bu arada oyun downgrade yemiş dedikodularına çok da aldırış etmeyin. Oyunu iki defa %100 bitirdiğim süreçte görsel olarak beni büyüleyen sayısız detay oldu. Güncel oynanış videolarıyla geçmiş videoları kıyaslamanız yeterli. Insomniac eşsiz bir Manhattan sunuyor ve inanın pılıyı pırtıyı toplayıp New York'a taşınmak istiyorsunuz.

Marvel's Spider-Man doların bu haliyle bile çıkar çıkmaz satın alınmayı hak ediyor. Sürükleyici ve aksiyon dolu hikayesi, muhteşem oyun mekanikleri, ilgi çekici karakterleri, keyifli yan görevleri, hayat dolu ve olaylarla birlikte değişim gösteren şehriyle ortalama 20-30 saatlik eğlenceli bir macera sizi bekliyor.