Deniz Kenarında Oynamalık Mobil Oyunlar

Vainglory

Tatildeyken MOBA ortamlarından uzak kalacaksınız diye hayıflanmanıza gerek yok, Vainglory muhtemelen mobilde oynayabileceğiniz en iyi MOBA oyunu. Eğer bugüne kadar vakit bulamayıp göz atmadıysanız çok şey kaçırdığınızı göreceksiniz ve belki de cayır cayır güneşin altında elinizden bırakamayacaksınız.

Nonstop Knight

Güneşin altında çok da ter dökmek istemiyor, daha basit bir oyun deneyimi arıyorsanız Nonstop Knight size göre. Zaten oyunun özelliklerinde de aynen böyle diyor: Stressiz oynanış - Meşgulken bile oynamaya uygun. Güneşlenip etrafın keyfini çıkarırken bile oynayabilirsiniz demektir. Maksat eliniz boş kalmasın.

The Silent Age

"Ben karamsar biriyimdir, deniz kenarında olsam bile distopyaya bulanmak istiyorum, içim kararsın" diyorsanız... Bence demezsiniz; etrafınız deniz, kum, güneş. Ne yapacaksınız distopyayı? Çok ısrarcıysanız Silent Age oynamaya başlayabilirsiniz ama sonra bunalırsanız beni suçlamayın.

Riptide GP: Renegade

Mobilde oynayabileceğiniz en iyi oyunlardan birisi Riptide. Grafikler on numara, aksiyon on numara, hız hissi on numara. Oyunda su jeti kullanmamıza pek takılmayın, motor veya araba yarışlarını aratmıyor kendisi.

Card Thief

Hearthstone cihazınıza ağır geliyorsa daha hafif bir kart oyunu verelim. Bu sefer gölgelerde saklanan, meşaleleri söndüren ve yakalanmadan hazineler çalmaya çalışan bir hırsızsınız ve tüm bunları kartları kullanarak yapıyorsunuz. Çok kaliteli ve iyi zaman geçirmenizi sağlayacak bir oyun kendisi.

Tap Souls

Tatilde bile Dark Souls'tan uzak kalamam, bana onu hatırlatacak bir şeyler diyorsanız size önerim Tap Souls olacak. İki oyun arasındaki benzerlik isimle ve bazı grafik öğeleriyle sınırlı olsa da iyi vakit geçirten, Nightmare moduyla da zorluk isteyenlere hitap eden bir oyun bu.

Broken Sword: Director's Cut

Madem vaktimizi oyun oynamakla geçirmek istiyoruz, bunu neden point & click macera türünün en iyi örneklerinden biriyle yapmayalım? Revolution Software'in unutulmaz serisi Broken Sword'un 1, 2 ve 5. oyunlarını mobilde de oynamak mümkün ama ilk oyun dururken diğerlerini oynamak pek de mantıklı olmazdı.

Reigns

Devolver Digital'ın bu oyunu geçen yıl Play Store'un en yenilikçi oyunu seçilmişti ve bu ödülü de gayet hak ediyor. Yine fazla efor sarf etmeden oynayabileceğiniz bu oyun size tahtta oturmanın ve güce sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu gösterecek. Halkınızın isteklerini karşılamaya çalışırken kilise, ordu ve hazine arasındaki dengeyi korumaya çalışacaksınız.

The Trail

Peter Molyneux'un yakında PC için de yayınlayacağı The Trail'de amacımız yeni bir kıtaya ayak basmış karakterimizi sağ salim Eden Falls kasabasına ulaştırmak. Yolda topladığımız eşyalarla, çalı çırpıyla bir şeyler üretmek. Bunları satıp para kazanmak. Kasabaya varınca şehircilik oynamak. Gayet huzurlu ve şirin bir oyun The Trail; özellikle de bir şeyler üretmeyi seviyorsanız oyunun sunduğu imkanları çok beğeneceksiniz.

SimCity BuildIt

Benim aksiyonla, hızla işim yok. Bir yandan içeceğimi yudumlar, bir yandan da ağır ağır şehrimi kurarım diyorsanız SimCity BuildIt'ten iyisini bulmanız zor. Electronic Arts'ın bu oyunu alıştığımız SimCity keyfini mobilde yaşatmayı başarıyor.

Super Mario Run

Sonic kadar tanınan bir diğer ikonik kahraman da Mario ve Super Mario Run tek elle oynayabileceğiniz gayet de keyifli bir Nintendo oyunu. Tabi bu bir "Run" oyunu olduğu için klasik Mario oynanışından çok farklı ama bir dönem bu tür oyunlar ortalığı kasıp kavuruyordu, onu da unutmamak lazım.

Sonic the Hedgehog

Aslında SEGA Forever kapsamında sunulan oyunların hepsi de çok güzel ve aralarından seçim yapmak çok güç. Yine de Sonic'in yeri diğerlerine göre biraz daha ayrı mı ne? Klasik Sonic eğlencesi yaşamanın yeri ve zamanı yok zaten.

Pokemon GO

Pokemon GO olmadan tatile çıkılır mı? Kimbilir gittiğiniz sahillerde ne çok Pokemon vardır, belki havuz kenarında o uzun süredir peşinde koştuğunuz rare pokemonu bile bulabilirsiniz. Hem fazla enerji de gerektirmiyor, bir yandan güneşlenmenize bakın, bir yandan da minik parmak hareketleriyle poketoplarınızı fırlatın.

Mobius Final Fantasy

Kesinlikle mobilde oynanabilecek en sarıcı Final Fantasy oyunlarından biri. Klasik bir RYO değil belki ama özellikle karakter seçiminde ve karakterinizi kişiselleştirirken çok fazla karar vermenizi gerektiriyor ve hikayesi de gayet ilgi çekici. Bazen sıra tabanlı savaşları bayabiliyor ama öyle zamanlarda da azıcık ara verirsiniz.

Injustice 2

Dövüşün yeri, zamanı olmaz. Hadi öyle başında geçirecek çok fazla zaman bulamasanız bile en azından kahramanlarınızı görevlere yollarsınız, günlük bonusları kazanırsınız. Hazır elinize almışken de Killer Croc senin, Grodd benim pataklayıverirsiniz.

Plants vs. Zombies

Tam bir klasik ve inanılmaz güzel bir vakit geçirme aracı. İlk oyun mu, ikinci oyun mu diye sorarsanız ilki derim. İlk göz ağrısı olmasından kaynaklı da olabilir ama ikinci oyun çıktıktan sonra bile ilk oyunu oynamaya devam edenlerin sayısı hiç de az değil.

aa

Bir ara bu oyunla kafayı yemiştik. Gerçekten sağlam refleksler ve daha da sağlam sabır ve sinir isteyen bir oyun. En kötü ihtimalle birkaç kez yanarsanız kendinizi havuza atıp serinleme moduna geçebilirsiniz. Yoksa o sinirle işiniz zor. Bu arada bu oyunun da uu, ff, au, rr, ao gibi farklı versiyonlarının bulunduğunu ekleyeyim.

Deus Ex GO

İşin içine GO girdi mi Lara Croft ile yetinmek zorunda değilsiniz, belki siz Adam Jensen'i tercih edenlerdensiniz (bu arada dileyenler için Hitman GO'nun mevcut olduğunu hatırlatayım). Deus Ex GO da yine sıra tabanlı mantık bulmacaları sunuyor ve sizi uzun süre başına bağlayacak merak uyandırıcı bir hikayeye de sahip.

M&M Clash of Heroes

Oynarken kendinizi kaptırıp denize girmeyi bile unutabileceğiniz bir oyun bu. Might & Magic'in o güzel havasını sıra tabanlı, son derece akılcı rol yapma ve bulmaca mekanikleriyle birleştiren Clash of Heroes'ta şövalyelerden elflere, şeytanlara kadar bir çok ırk da mevcut.

CATS: Crash Arena Turbo Stars

Küçükken hangimiz evdeki tuhaf tuhaf eşyalardan, mandallardan falan robot yapıp birbiriyle dövüştürmedik ki? Ben dövüştürdüm valla. Cut the Rope'un yapımcısının bu yeni oyunu da aynı mantığı kullanıyor işte. Kendimize robot yapıyor ve diğer oyunculara kimin robotunun daha güçlü olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz.

BBTAN

Bağımlılık yapan oyunlar kuşağında bugün... Arkanoid mantığını kendine göre yorumlayan BBTAN'ın bir çok çeşidi var aslında, liste FFTAN, GGTAN, CCTAN diye uzayıp gidiyor (şaka yapmıyorum). Ama belki de ilk oynadığım BBTAN olduğu için onu ayrı severim, en üst levele kim ulaşacak diye arkadaşlarınızla kapışmak da ayrı keyifli. Ah o minik topu bir elime geçirebilsem.

Hearthstone

Azıcık şarj yiyor ama o kadar kusur kadı kızında da olurmuş. Bilgisayarımızda bile başında zamanın nasıl geçtiğini unuttuğumuz bu oyun tatilde de ayrı kalmak istemeyeceğiniz türden bir deneyim. Hem günlük görevleri kaçırmak istemezsiniz değil mi? Sonuçta işin ucunda bolca altın kazanmak var.

Lara Croft GO

Tatildeyiz diye Lara'dana ayrı kalmak zorunda değiliz ki. Üzerinden iki yıl geçmiş olsa da bu sıra tabanlı macera oyunu bir kez başladığınızda elinizden bırakamayacağınız güzellikte bir mobil oyun.

Mushroom Heroes

Blizzard'ın ünlü oyunu The Lost Vikings'i hatırlıyor musunuz? Mushroom Heroes da kendisine Lost Vikings'i örnek alan bir Türk oyunu ve kesinlikle çok başarılı. Bu sefer kahramanlarımız viking değil de mantar.

Candy Crush Soda Saga

En çok oynadığım mobil oyunu listenin ilk seçimi olarak koymak bence mantıklı oldu. Candy Crush oyunlarını küçümsemeye hiç gerek yok, kendileri tam bir bağımlılık unsuru ve oldukça da keyifli zaman geçirtebiliyorlar. Telefonumda tek oyun olarak Soda Saga'nın kaldığı dönemleri bilirim, hey gidi hey. Güneşlenirken oynamak için de ideal, buz gibi soda işte.