14 Yaşında Nükleer Reaktör İnşa Eden Çocuk

İnanmak başarmanın yarısıdır diye boşuna dememişler

Savaşlar, terör olayları, ölümler, açlık… Her gün bu dünyada bir sürü yürek burucu şey oluyor. Ve her gün elimizde olsa onu daha iyi bir yer hâline getireceğimizi söylüyoruz kendi kendimize. Peki… bunun için ne yapıyoruz? Konuşmak, ahkam kesmek dışında yani? Cevap veriyorum: hiçbir şey. “İyi de bizim elimizden ne gelir ki?” demeyin, çünkü 14 yaşında bilime merak saran Taylor Wilson’ın hikâyesi hepinizi şaşırtabilir.

Amerika’nın Arkansas eyaletinde doğan Taylor çok küçük yaşta büyükannesinin garajında bilimsel deneyler yapmaya başlayarak adım atmış bu işe. Tabiri caizse akranları top peşinde koştururken o mikroskopla deneyler yapmakla meşgulmüş. Büyükannesi en büyük destekçisiymiş, aynı zamanda da en büyük travmasının nedeni… Çünkü yaşlı kadın kansere yakalanmış ve bu hastalığın ne kadar lanet bir şey olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bu haber karşısında şok olan Taylor kanseri, insanların aldıkları radyoaktif ışın tedavilerini ve sonuçlarını araştırmaya koyulmuş. Büyükannesinin kendisine verdiği örnekler üzerine çalışmalar yapmaya başlamış. Amacı dünyayı daha iyi, daha yaşanabilir bir yer hâline getirebilmekmiş. Sonunda evinin yakınlarındaki bir mağaraya gidip radyoaktif taşları incelemeye başlamış.

Ailesi ilk başta şok olmuş elbette. Oğlunuzun eve üzerinde nükleer bir kıyafetle geldiğini, eve uğursuz bir şekilde parlayan kaya parçaları getirdiğini düşünsenize bir. Ne yapardınız? Hemen bağırıp çağırır, bunun ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunu söyler ve onu men ederdik herhalde… Ama Taylor’ın ailesi ilk şaşkınlıklarını atlattıktan sonra tam tersi bir yol izlemeye karar vermiş. Onu heveslerinden mahrum bırakıp, önünü kesip, “neyin doğru neyin yanlış” olduğunu anlatmaya çalışmaktansa oğulları için bir akıl hocası tutmuş, onu bir bilene emanet etmişler.

Sonuç? Taylor şimdi “dahiler için Hogwarts” lakaplı özel bir okula gidiyor. 14 yaşıda bir nükleer reaktör inşa etti, şimdi 21 yaşında ve füzyonla uğraşıp deneyler yapıyor. Dahası bir füzyon reaksiyonu için nötronları kullanarak icat ettiği bir silah-bomba detektörü şimdiden Ulusal Güvenlik Bakanlığı’nın dikkatini çekmiş durumda.

“Elin Amerikalısı işte, teröre karşı silah detektörü icat etmiş,” demeyin. O yaşlardaki bir çocuğun vatanı, ülkesi için neler düşündüğünü bir göz önüne getirin önce. Dahası… kendinize bir bakın. Bilime merakınız var mı? Daha iyi bir şeyler yapmak istiyor musunuz? Bu konu hakkında kendinizi geliştirmek adına ne yapıyorsunuz? Yoksa “muhteşem” eğitim sistemimize mi teslim ediyorsunuz kendinizi? Yapmayın… Belki garaj kültürümüz yok, belki imkânlarımız dünyanın geri kalanına göre daha kısıtlı, belki ebeveynlerimiz o kadar açık fikirli değil… de bu bizi neden durdursun? Elimizden geleni yapmadıkça, hayallerimizin peşinden koşmadıkça bizi diğerlerinden ne ayıracak? Sıradan biri olmaktan, sıradan bir hayat yaşamaktan, sistemdeki bir çark olmaktan?

Taylor Wilson bunu başardı ve hayatı “Füzyonla Oynayan Çocuk” başlığında bir kitap hâline getirildi. National Geographic kendisini haber yaptı. Peki nasıl oldu, nasıl başladı bu iş? Küçük bir mikroskopla…

Sevgili Sinan Akkol’a bu ilham verici haberi bana pasladığı için teşekkürlerimle.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum