6 Soruda Nintendo Switch - İnceleme

Malumunuz Nintendo Switch ülkemizde olmasa da çoğu yerde 3 Mart itibariyle satışa sunuldu. Tabii ki Türkiye'deki oyuncular olarak cihaza bayağı yabancı kaldık. Şanslı olanlarımız eş-dost vasıtasıyla konsola eriştiler. Tanıdığı olmayanlarsa yüksek fiyatlara maruz kaldı. İş böyle olunca konsolu almayı düşünenlerin kafasında soru işaretleri birikti. Biraz olsun bu soru işaretlerini gidermek adına altı soruda Nintendo Switch'i sizlere elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Buyrun ilk sorudan başlayalım.

1) Kullanımı Kolay mı?

Öncelikle şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Nintedo, Switch'in ilk tanıtım videosunda vadettiği kullanım şekillerini başarıyla sunmuş. Cihaz bildiğiniz gibi hem ev hem de el konsolu. Fakat Switch'in en özel yanı konsolu televizyona bağlayan aparatından çıkardığınızda ortaya çıkıyor. Küçük ama oyun oynamaya elverişli ekranı, uzun süre bile oynadığınızda kollarınızı yormayan ağırlığı ve elinize oturan tasarımı ile oldukça başarılı bir el konsolu haline geliyor. Şahsen ben daha cihazı televizyona bağlamaya gerek duymadım çünkü konsol tek başına oyun oynamak için gayet ideal. Nintendo sanki en başından güçlü bir el konsolu yapmak istemiş de ekstradan da isteyen televizyonda oynasın der gibi ortaya karışık bir konsol yapmış.

Özel olarak tanıtılan ve HD Rumble adı verilen yeni nesil titreşim özelliğine sahip Joy-Con kontrolcüleri fena iş çıkarmıyorlar. Oynadığım oyunlarda çok ahım şahım bir titreşim kalitesi hissetmedim fakat söylenenlere göre 1-2 Switch'in mini oyunlarında titreşim kalitesi daha belirginmiş. Ayrıca Joy-Conlar küçük olduklarından 2 kişi oynandığında başta alışmak biraz zor. Bu sorunu da düşünen Nintendo cihazla birlikte verdiği silikon kılıflarla Joy-Conları nispeten daha kullanışlı hale getirmenize imkan tanımış . Tek kişilik kullanımda ise yine cihazla birlikte gelen, Joy-Conları takabildiğimiz kontrolcü aparatı muazzam olmasa da televizyonda oynamak isteyenler için yeterli diyebilirim. (Ayrıca bana daha denk gelmedi fakat sol Joy-Con'daki iletişimsizlik sorunundan birçok kişi muzdarip durumda. Sanırım ilk parti ürünlerde bu hata var. Nintendo kısaca konsoldan fazla uzaklaşmayın ve etrafta sinyal yayan elektronik eşya bulundurmayın gibi bir çözüm yolu sundu.) Oynama şekillerinde seçenek bol olunca insanın biraz eli ayağına dolaşıyor haliye ama zamanla size uygun olan oynama şeklini buluyorsunuz . Zaten bu aparatlar oyun tecrübenizi pek fazla değiştirmiyor ama Nintendo'nun bu seçenekleri sunması yine de güzel olmuş.

2) Konsolun Arayüzü Nasıl?

PS4 ve Xbox One ile kıyasla Switch'in oldukça sade ve basit bir arayüzü var. Hatta biraz boş dersek bile doğru olur, çünkü şu anda konsolda oyun oynamak dışında pek bir şey yapamıyorsunuz. Video yayın platformlarını geçtim konsolun hali hazırda bir internet tarayıcısı bile bulunmuyor. Ama söylenenlere göre Netflix ve Amazon gibi platformları yakında görebiliriz. Şu anlık elimizde Nintendo'nun haber platformu ve oyun satın alabildiğimiz eShop'u var. 3DS'in bile Netflix desteği olduğundan muhtemelen yakın zamanda Switch'in online özellikleri artacaktır. Hatta Nintendo, Sony ve Microsoft'tan eksik kalmayıp ücretli online servisini sonbahar aylarında oyunculara sunacağını da açıkladı.



3) Oyun Desteği Olacak mı?

Geldik konsolun ömrünü belirleyecek kısma. Nintendo'nun aslında bana kalırsa Wii'den beri bir 3. parti sıkıntısı var fakat Wii çok satınca biraz göz ardı edildi bu durum. Wii U'da ise bu sıkıntı iyice belli oldu. Nintendo, Switch için konsola desteğini sağlayacak 3. parti yapımcıların bir listesini paylaştı paylaşmasına fakat listeden kim ne kadar destek verecek tamamen muallak. Şu an Zelda'nın gazıyla ben dahil çoğu kişi Switch'ten memnun ama bir noktadan sonra konsolda sadece Zelda ve Mario oynamak herkesi cezbetmeyecektir. Yayımlanan videolarda Mario, FIFA, NBA2K ve Skyrim gibi pazar payı büyük yapımları gördük. Başlangıç olarak bu isimler fena olmasa da sanırım çoğu büyük yapımcı, oyunlarının satış rakamlarına göre hareket edecektir. Hatırlarsanız WiiU için zamanında Call of Duty: Black Ops 2, Assassin's Creed III ve Mass Effect 3 gibi büyük yapımlar çıkmıştı. Herhalde Wii U'daki satış rakamları yapımcıları tatmin etmemiş olacak ki Switch'in çıkışında pek fazla AAA oyun göremedik. Hoş zaten konsolun gücüne baktığımızda pek fazla AAA kalitesinde oyun göremeyeceğiz dersek yalan olmaz.



İşin bağımsız tarafındaysa Nintendo'nun eli biraz daha güçlü. Teknik özellikler yerine oynanışa ve içeriğe yönelen bağımsız oyunlar tam da Nintendo'nun arzuladığı tipteki yapımlar. Bağımsız oyun pazarının artması da Nintendo'nun ekmeğine yağ sürüyor haliyle. Zaten Nintendo yayımladığı bir videoda, "Nindies" adını verdiği, Switch'e gelecek olan bağımsız oyunları tanıttığı sırada bağımsız yapımcılara destek verdiklerini de belirtti. En azından Nintendo'nun Switch'i oyunsuz bırakmamak için çalıştığını görmek güzel. Fakat Nintendo'nun Amerika şubesi bu kadar aktif olmasa zannetmiyorum ki Japon tarafı Batılı oyun yapımcılarıyla uğraşacak, J-RYO'lara bel bağlardı koca konsol. Toparlarsak, kısa vadede açıklandığı gibi güzel oyunlar gelecek ama uzun vadede çıkacak oyunları konsolun ve oyunların satış rakamları belirleyecektir.



4) Yolda-Sokakta Oynanır mı?

Evde televizyonunuzda oyun oynarken dışarı çıkmanız gerektiğinde konsolu elinize alıp oyuna kaldığınız yerden devam etmek gerçekten çok keyifli. Fakat Türkiye şartlarını düşündüğümüzde ve özellikle İstanbul gibi trafiği çilekeş büyük şehirlerde toplu taşımada bırakın oyun oynamayı, ayakta duracak yeri bile zor bulduğumuzdan bilmiyorum toplu taşımada ne kadar oynayabilirsiniz. Diyelim şans eseri oturacak yer buldunuz ve Switch'i oynamaya başladınız. Bu sefer de toplu taşımadaki tüm gözleri muhtemelen üzerinize çekeceksiniz. O yüzden teyzelerin ve amcaların "evladım o nedir öyle?" sorularına hazırlıklı olun.

Konsolun batarya ömrüne burada değinmek istemiyorum, ona birazdan geleceğiz efendim. Onun yerine dışarda oynamak ne kadar rahat onu cevaplayayım. Öncelikle konsolu uyku moduna aldığınızda oyununuz kapanmıyor, bu gayet pratik olmuş. Özellikle bir dakikada bir bölüm geçilen tarzda mobil oyunlar oynamadığınızdan, oyunu durdurmanız gerektiğinde uyku moduna alıp pilden de tasaruf sağlayabiliyorsunuz. Hem böylece sürekli aç-kapa yapmakla da uğraşmıyorsunuz. Ayrıca cebinize girecek boyutta olmasa da taşıması oldukça kolay. Elde oynamaktan sıkıldığınız zaman ise konsolun arkadaki destek ayağını düz bir zemine koyup monitör gibi de kullanabilirsiniz. Ama destek ayağı biraz kolay kırılabilir gibi geldi bana. Test edecek kadar cesaret edemedim ama öyle gözüküyor diyeyim.

5) Performansı Yeterli mi?

Önceden açıklandığı gibi Switch, Nvidia'nın konsola özel tasarladığı bir Tegra işlemcisi kullanıyor. Gerçi geçtiğimiz günlerde bu özel tasarımın Tegra X1 işlemcisi olduğu ortaya çıktı. Yani Switch beklenildiği gibi PS3, X360 ile PS4, X One arasında bir güce sahip. Zaten tv modunda 1080p, kendi ekranındaysa 720p çözünürlüğe kadar destekleyebiliyor. 720p'nin özellikle Switch'in kendi ekranı için oldukça ideal olduğunu söyleyebilirim. Zira dokunmatik 6.2 inçlik ekran size televizyonun eksikliğini hissettirmiyor. Örneğin Zelda, konsolun kendisinde 720p'de 30 fps'de çalışırken, televizyona bağlıyken 900p'de 30 fps'de çalışıyor. Özellikle Zelda gibi bir açık dünya oyununun 720p/30 fps'de stabil çalışması şimdilik yeterli gözüküyor. Ama tutup da Red Dead Redemption 2, Switch'e gelir mi acaba diye bir beklentiye girmemek lazım.



E bu kadar performans bataryayı biraz zorluyor haliyle. Oyundan oyuna göre değişen, 2.5-6 saat arası bir batarya ömrüne sahip Switch. Bataryanın tam dolumu ise yaklaşık 3-4 saati alıyor. Bana bu süre oldukça uzun geldi. Zelda kendi başına konsolun bütün bataryasını 3 saatte tüketirken bir de tam şarj için bir o kadar süre daha beklemek biraz can sıkıcı. Çok fark ettirmese de Joy-Conlar konsola bağlı olduğu sürece konsolun enerjisini kullandığından Switch'in batarya ömrünü uzatmak istiyorsanız Joy-Conları cihazdan ayrı kullanmakta fayda var. Zaten Joy-Conlar 20 saatlik batarya ömrüne sahip.

6) Almaya Değer mi?

En önemli soruyu en sonda cevaplayalım. Playstation 4 ve Xbox One'a rakip olması sebebiyle doğal olarak insanın kıyaslama yapası geliyor. Fakat Nintendo Switch bambaşka kafada olan bir konsol, kaldı ki ülkemizde olmasa da yurt dışındaki fiyatı diğer konsollara nazaran daha düşük. Zaten Nintendo Switch size daha iyi grafik veya daha üst düzey bir teknoloji vadetmiyor. Onun yerine oynanabilirliği yüksek oyunlarla istediğiniz yerde istediğiniz kişiyle oyun oynamayı vadediyor. Açıkçası siz de benim gibi piyasadaki bilumum birbirinin kopyası online oyunlardan sıkıldıysanız, en basitinden bir Metal Slug'ı 2 kişi yan yana Joy-Conlarla oynamak size eski güzel günleri bir nebze olsun tekrar yaşatacaktır. Zaten Nintendo'nun da asıl vurgulamak istediği mesaj bu. Eski günlerdeki gibi yan yana oyun oynamak.

Eğer piyasadaki AAA oyunlardan geri kalmayayım diyorsanız Switch size tek başına yetmeyecektir. Yok ben AAA meraklısı değilim zaten vaktim de yok veya şöyle ev dışında oynamalık el konsolu arıyorum diyorsanız Nintendo Switch ihtiyacınızı karşılayacaktır. Benim fikrimi soracak olursanız, ben konsolu oldukça beğendim ve beklentilerimi karşıladı diyebilirim. Tek yakındığım nokta bataryasının az dayanması oldu ama onun içinde taşınabilir şarj cihazları ile oyun süresi uzatılabilir. Onun dışında cillop gibi oyun konsolu yapmış Nintendo. Ne zaman alsam diye düşünüyorsanız, açıkçası Zelda için yanıp tutuşmuyorsanız biraz daha beklemekte fayda var. Hem hatalarından biraz daha arınır hem de konsolun gidişatını biraz daha net görebilirsiniz.

Not: Türkiye'de Nintendo resmi olarak bulunmadığından Switch'in resmi bir satıcısı yok ve fiyatlar 2 bin lira ile 3,5 bin lira arasında değişiyor. Şu haliyle yurt dışından bir yolunu bulup getirtmek daha mantıklı. Bu konuda yurt dışı tabanlı, büyük internet sitelerinde pahalı olsa da 2 bin liradan daha aşağıya konsolu satın alabilirsiniz. Oyunları almak için ise Amerikan eShop'unu kullanmak en uygun seçenek gibi gözüküyor. Fakat ülkemizdeki yüksek dolar kuru yüzünden fiyatlar biraz tuzlu gelebilir. Yani uzun lafın kısası şu an Nintendo Switch almayı düşünüyorsanız kendinizi yüksek maliyetlere karşı hazır tutmanızda yarar var.