Assassin's Creed Shadows’un resmi duyurusundan itibaren alıp yürüyen bir tartışma var malum. Ubisoft’takiler oyunda yönetebileceğimiz karakterlerden birisinin Yasuke isimli siyahi bir samuray olacağını açıkladıklarında böyle ateşli bir tartışmanın kapısını aralayacaklarını tahmin ediyorlar mıydı, bilemiyorum. Fakat tartışmaların kendileri adına pek de iyi gitmediğini anlamış olsalar gerek ki Japon takipçilerine hitaben bir açıklama paylaştılar.
Assassin’s Creed hesabından yapılan paylaşımda; neredeyse 20 yıldır devam eden seriye desteklerinden dolayı oyun severlere teşekkür edilirken, bu süreçte 3. Haçlı Seferinde bir suikastçıdan 9. Yüzyıl İngilteresinde bir Vikinge farklı dönemlerde, farklı coğrafyalarda, farklı karakterlerin hikayelerinin anlatıldığı hatırlatılıyor.
Ekip üyelerinin önemli bir bölümünün Feodal Japonya’da geçen bir oyun yapmayı uzun süredir hayal ettikleri belirtiliyor. Tahmin edilebileceği gibi bunu Assassin’s Creed Shadows duyurusu sonrasında yaşananlar takip ediyor.
Açıklamada altı özellikle çizilen bir husus, Assassin’s Creed oyunlarının tarihi olaylar ve figürlerden esinlenen bir “kurgu” olduğu. Dolayısıyla AC Shadows’taki Yasuke karakteri için de benzer bir durumun geçerli olduğunu ifade ediyorlar. Yasuke, AC Shadows’ta samuray olarak resmedilmekle birlikte bunun tartışmalı bir konu olduğunun farkında olduklarını dile getiriyorlar. Dolayısıyla bunu oyunun hikayesine dikkatli bir şekilde işlemeye çalıştıklarını belirterek oyunu diğer kahramanı Japon şinobi Naoe’nin de aynı derecede önemli bir karakter olduğu ve iki kahramanın oyun severlere farklı oynayış stilleri sunacağını hatırlatıyorlar.
Bu açıklama eleştirilerin önünü kesebilir mi, orası meçhul. Her ne kadar oyunu şekillendirmeye devam ettikleri söylense de temel eleştiri konusu olan husus oyunun baş karakterlerinden birisiyle ilgili ve oyunun senaryosunun merkezinde yer alıyor. Haliyle bu konuda ciddi bir değişikliğe gitmeleri, oyunun çıkmasına birkaç ay kalmışken çok da mümkün değil.
Öte yandan bir noktaya özellikle dikkat çekmeleri de önemli. Bu oyunlar tarihi gerçekleri yansıtmak gibi bir iddiayla çıkmıyor karşımıza, birer kurgu oldukları her fırsatta belirtiliyor. Eleştiri yapılırken bu noktanın da göz önünde bulundurulmasında fayda var. Yine de bu süreçte Ubisoft için de çıkarılacak dersler olduğunu söylemek mümkün sanki, ne dersiniz?