Bir anime önerileri listesiyle daha karşınızdayım. Malum önümüz Cadılar Bayramı, hayatında hiç Cadılar Bayramı kutlamamış birisi olarak bu yıl bir istisna yapabilirim diye düşündüm ve elbette bu kutlamayı garip gureba bir kostüm ya da makyajla değil de üzerimdeki pijamalarla anime izleyerek yapacağım. Çünkü animeleri veya oyunları sevmek bunu gerektirir.
- Legendary, Boku No Hero Academia'nın Filmini Yapmaya Niyetli
- Anime ve Pixar Esintili NAIRI Kasım Sonunda Geliyor
Şimdi kemerinizi sıkıca bağlayınız sayın okuyucu, çünkü Cadılar Bayramı ruhunu size yaşatacak korkunçlu birkaç animeyi sizlerle paylaşıyoruz:
Another
Bu animeyi izledikten sonra şemsiyelerden korkabilirsiniz. Korku yahut gerilim animesi diyince ilk akla gelen yapımlardan birisi olan Another’ı izlemediyseniz bu Cadılar Bayramı’nda izlemelisiniz. İzlemeyenler için Another, Yukito Ayatsuji aynı isme sahip kitabından uyarlanan bir yapım. Hikayenin olay örgüsü 1978’e dayanıyor. Okulun sevilen yüzü Misaki’nin ölür ancak herkes tarafından sevilen bu öğrencinin ölümünden sonra herkes ‘Aslında Misaki ölmemiş gibi’ davranmaya başlar. Çizimleri ve karanlık atmosferiyle sizi içine çekecek bu serinin açılış müziği de ayrı güzel. (Çoğu kişi beğenmemiş, bu yüzden linç yemem umarım.)
Elfen Lied
Açılış müziğiyle aklıma kazınan bir başka anime daha: Elfen Lied... İnsan evriminin bir sonraki basamağı olan Diclonius’lar insanlar için oldukça büyük bir tehlike teşkil etmektedir. Bu yüzden onlar de bu yaratıklar üzerinde birçok deneyler yapılmaktadır. Zira Diclonius’lar bir insanı kolayca ikiye bile bölebilecek büyük bir yeteneğe sahiptir. Bu animeyi yetişkin okuyucularımıza tavsiye ediyoruz çünkü; içerisinde bol bol müstehcenlik ve kan revan bulunuyor.
Mirai Nikki
Evet, Mirai Nikki’nin de açılış müziğine bayılıyorum. Ancak konumuz bu değil... Yandere karakterlerin anası Yuno Gasai gibi manyak bir karakteri bünyesinde barındıran Mirai Nikki, Türkçesiyle ‘Gelecek Günlüğü’ oldukça farklı bir temayla karşımıza geliyor. Diğer animelere nazaran korku ögesini çok da barındırmayan bu anime yine bol bol kan içeriyor. Yuno gibi bir karakterin ana karakterlerden birisi de olması cabası. Mirai Nikki’de Yukki isimli baş karakterlerimizden birisi telefonunda tuttuğu günlüğe on dakika sonrasından yani gelecekten gelen bazı mesajlarla karşılaşır. Yani Yuki 10 dakika sonra ne olacağını cep telefonundan görebilmektedir. Sonrasında olaylar gelişir, çok da spoiler vermeyelim...
Shiki
Japonca’da ‘ceset iblis’ anlamına gelen Shiki, listemizdeki bir sonraki anime... Sotoba isimli bir kasabada geçen hikayede herkes gayet mutludur. Ta ki yıllardır boş olan Kanemasa malikanesine birileri taşınana dek. Malikaneye birilerinin taşınmasından sonra kasabadanın diğer sakinleri buraya taşınan ailenin dedikodusunu yapar durur. Ardından kasabadaki bazı insanlar garip bir hastalıktan ölmeye başlar.
Dipnot: Bu arada Shiki hakkında dikkatimi çeken başka konu ise korkutucu atmosferindeki ciddiyeti kaybettiren oldukça komik saç çizimleridir. Allah aşkına, o dondurma gibi saçlar neydi öyle?
Monster
Death Note gibi bir animeyi yıllardır arıyorsunuz ancak bulamıyor musunuz? Sizi şöyle alalım efendim... Animemizin baş karakteri olan Japon asıllı ancak Almanya’da yaşayan Kenzo Tenma, oldukça başarılı bir beyin cerrahıdır. Bununla birlikte müstakbel kayınpederi olan başhekimin kuklası gibidir zira Tenma’nın yaptığı tüm başarılı operasyonları sanki kendisi yapmış gibi basına yansıtır. Olayların patlak vermesi ise Türk bir kadının doktora oğullarını kurtarması için yalvarmasıyla başlar. Daha sonra ise başhekim hastanelerine belediye başkanının geldiğini ve onu tedavi etmesi gerektiğini söyler. Kenzo ise tıp karşısında herkesin eşit olduğunu düşündüğü için çocukları tedavi etmeyi seçer ve hastaneden atılır. Daha sonra ise esrarengiz olaylar baş gösterir.
Kiseijuu: Sei no Kakuritsu
Devilman: Crybaby ile psikolojinizin yeterince bozulmadığını mı düşünüyorsunuz? Size bir başka önerimiz daha var o halde. Bir gece ansızın gökten kestane şeklinde bazı cisimler yağmaya başlar, bu kestanelerden çıkan sürüngenler insanların ağzından burnundan girer ve girdikleri bedenlerin sahiplerinin beynini ele geçirmeye başlarlar. Psikedelik çizimleriyle bizlere Devilman’ı hatırlatan bu animeyi de yine psikolojisi sağlam arkadaşlara öneriyoruz. Nitekim kanlı, kesmeli şeyler beni ne kadar etkilemiyor olsa da böyle hangi aklın ürünü olduğunu bilmediğim animeler beni oldukça geriyor.
Yami Shibai
Yukarıdaki fotoğrafı görünce We Happy Few'den bahsedeceğim sandınız değil mi? Diğer animelere kıyasla daha az bilinen, konsepti ve çizimleriyle diğer animelerden oldukça sıyrılan Yami Shibai’nin her bir bölümü ortalama 5’er dakikadan oluşuyor. Her bir bölümde farklı bir Japon korku temasını hikayeleştiren yapım, her ne kadar çok fazla adını sanını duyurmuş olmasa da 6 ayrı sezonla birlikte kendisine farklı bir hayran kitlesi oluşturabilmiştir. Creepypasta tipi hikayelerden haz alıyorsanız izlemeye değer...
Jigoku Shoujo
Dilediğiniz insanı cehenneme göndermek ister miydiniz? Jigoku Shoujo tam olarak bunu konu ediniyor. İnsanlar, Hell Link isimli bir web sitesi aracılığıyla dilediği kişiyi cehenneme gönderebiliyor. Yalnızca gece yarısı girilen bu siteye ölesiye nefret ettiğiniz birinin adını yazarsanız Jigoku Shoujo Emma Ai gelir ve istediğiniz kişiyi cehenneme yollar. Birkaç sezondan oluşan bu serinin çizimleri de bana animeden çok korku temalı bazı oyunları anımsatmıştı.
Perfect Blue
Yoshikazu Takeuchi’nin aynı isme sahip romanından uyarlanan yapım, sanki Alfred Hitchcock’un elinden çıkmış bir animeye benziyor... Anime filmi olan bu yapım ilk olarak 1997 yılında Fantasia festivalinde gösterime girmiş. Filmin odağındaki karakter Mima Kirigoe, ani bir karar alır ve Cham! Isimli müzik grubundan ayrılır. Pop müzik grubundan ayrıldıktan sonra bilinmeyen bir numaradan fax alan Mima, akli dengesini yavaş yavaş kaybeder. Bu arada rica ediyoruz, bu animeyi 18 yaşından küçükseniz izlemeyin. Sonra ruh sağlığınızdan filan olursunuz...
