Call of Duty: Advanced Warfare İlk Bakış

Güç herşeyi değiştirir.

 

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Yeni bir yıl, yeni bir Call Of Duty… İlk Modern Warfare’in 2007’deki muazzam başarısından itibaren seri üretime geçen bu fikri mülkün her sene yeni bir oyun çıkarması artık hayatımızın alışılagelmiş bir parçası oldu. Öyle ki, “Yeni bir CoD çıkıyor!” değil, “Bu yıl CoD oyunu yapılmayacak” açıklaması duysak bomba haber kapsamında değerlendirecek hale geldik. Lâkin şimdiye dek öyle bir habere rastlamadık, serinin her oyunu iyisiyle kötüsüyle milyonlar satmaya devam ettiği sürece de rastlamayacağız. Gerçi böyle bir şey arzuladığımız da yok. Demek istediğim, kim hakkıyla yapılmış bir CoD’a hayır diyebilir ki? İlk oyunda elimizde sadece bir şarjörle, silahsız bir vaziyette Alman hatlarına doğru kalktığımız umutsuz saldırı hâlâ hatırımızda. İkinci oyundaki Sahra Çölü görevlerini unuttuk mu peki? Ya da (çok klasik olacak ama) Modern Warfare’deki efsanevi sniper görevini? Hayır… Zaten her yeni CoD görüşümüzde içten içe bir heyecan duymamızın, istesek de istemesek de meraklanmamızın ve “Acaba bu kez…?” sorusunu sormamızın nedeni de bu değil mi? Peki bu sefer karşımızdaki “o oyun” mu? Bu kez o eski Call Of Duty ruhunu yeniden yaşayabilecek miyiz? Gelin, önyargılarımızı bir kenara bırakıp pozitif yaklaşalım ve elimizdeki bilgilere hep birlikte bakalım.

Ve başrolde Kevin Spacey!

Sledgehammer Games tarafından hazırlanan Call Of Duty: Advanced Warfare (AW), günümüzden yaklaşık kırk yıl kadar sonrasında, 2052 yılında geçiyor. Özel askeri şirketlerin iyice güçlendiği ve tüm savaşları bu oluşumların yürüttüğü zamanlardayız. Pek çok ülke sınırlarının korunması, terörist saldırılara karşı savunma ve can güvenliklerinin sağlanması için bu şirketlere bel bağlamış durumda. Bunların en büyüğü ise Jonathan Irons’ın (Kevin Spacey) hem kurduğu hem de yönettiği Atlas Corporation. (Yayınlanan videoyu izlerken siz de Atlas'ın logosunu ilk gördüğünüzde "Aha, Aral İthalat!" dediniz mi?)

 cod-on-inceleme-1

Mitchell, önceki CoD’ların aksine oyunda yönetebileceğimiz tek karakter.

Diğer çoğu şirketin aksine yardımsever bir oluşum olarak tanınan Atlas, yaşanan bir felaketin ardından genellikle olay yerine intikal eden ilk grup olmakla ve işleri çabucak yoluna koymasıyla tanınıyor. Örneğin İkinci Körfez Savaşı sırasında Bağdat’a gitmiş ve hükümetin 50 yıl içerisinde ancak çözebileceği bir durumu üç sene içinde yoluna koymayı başarmışlardır. Ama bu, gerektiğinde ortalığı kasıp kavurmayacakları anlamına gelmiyor elbette. Atlas, konumu gereği dünya üzerindeki en zengin şirketlerden biri ve son teknoloji ürünü olan hemen hemen her tür silaha erişim hakkına sahip.

cod-on-inceleme-2

Bizim yöneteceğimiz karakterin adıysa Er Mitchell. Evet, bu sefer parmaklarımızın ucunda sadece tek bir karakter olacak. Kariyerine sıradan bir Amerikan askeri olarak başlayacak olan Mitchell, en yakın arkadaşı Will Irons (Jonathan Irons’ın oğlu) ile birlikte çıktığı bir görevin ardından Atlas’tan teklif alacak ve orduyu bırakıp özel kuvvetlere geçiş yapacak. Sledgehammer (şu meretin adını ne zaman yazsam aklıma Fallout geliyor) çalışanları Mitchell’ın geçmişini bilerek boş bırakmışlar ve böylece herkesin kolayca benimseyebileceği bir karakter yaratmayı hedeflemişler. Troy Baker tarafından seslendirilen karakterimiz sadece ara videolarda konuşacak ve oyunun geri kalanında tamamen sessiz olacak. Aslında oyunun arkasında Dead Space’in iki eski baş tasarımcısının olduğu düşünüldüğünde bu o kadar da kötü bir durum değil. Ne de olsa Isaac Clarke hakkında bildiğimiz tek şey de bir mühendis olduğuydu ama bu durum kendisini bağrımıza basmamıza engel olmamıştı.

Maksimum arak

Atlas çalışanlarının sahip olduğu imkânlar arasında en önemli olanı exoskeleton teknolojisi hiç şüphesiz. İlk görüşte feci şekilde Elysium’u anımsatan bu teknoloji sayesinde Atlas şirketinin paralı askerlerinormal bir insana göre çok daha hızlı koşabiliyor (maksimum hız!), daha fazla ağırlık kaldırabiliyor (maksimum güç!), pelerin özelliği sayesinde kısa süreliğine görünmez olabiliyor (pelerin devrede!) ve büyük mesafeleri zıplayarak kat edebiliyorlar (maksimum… eee… maksimum hop!).

cod-on-inceleme-3

Neyse ki exoskeleton’un oyuna getirdiği yenilikler sadece bunlarla sınırlı değil. Siperler arasında hızlıca geçiş yapabilmek, belirli yüzeylere tırmanabilmek, havada süzülebilmek, araçlara atılan kibar bir omuz darbesiyle siper oluşturmak yapabileceklerimizden bazıları. Fakat bu özelliklerin hepsine oyunun başından itibaren sahip olmuyoruz. Tıpkı Dead Space’teki gibi oyunda ilerledikçe belirli puanlar kazanıyor ve bunları kıyafetimize yeni özellikler katmak ya da var olanları güçlendirmek için kullanıyoruz.

cod-on-inceleme-4

Exoskeletonlar, kullanabileceğimiz tek teknolojik oyuncak değil. Öncelikle Black Ops 2’de gördüğümüz drone'lar AW’de yeniden emrimize amade olacak. Onun yanı sıra hoverbike sürebilecek, istediğimiz yerde kendimize siper oluşturabilecek ve plazma tüfekleri kullanabileceğiz. Bir de dört bacaklı, yürüyen tanklarımız var tabii. Oyunda yer alacağı kesinleşen ama bizim mi yoksa düşmanlarımızın mı kontrolünde olacağını bilmediğimiz bu minik canavarlar ister istemez insanın aklına Metal Gear serisini getiriyor. Son olarak, gelişmiş bir el bombası teknolojisi sayesinde (sıkı durun!) duvarların arkasında saklanan düşmanlarımızın yerini görebileceğiz. Arkham Asylum modasına bir CoD’un katılmadığı kalmıştı zaten. Öhöm! Ne diyorduk? Pozitif yaklaşalım, pozitif…

En iyi dostum, en büyük düşmanım

Tüm bu güç ve teknolojiye sahip olmak Irons’ı otomatikman dünyanın en güçlü adamı hâline getiriyor elbette. Hakkında henüz kesin bir bilgi verilmemiş olsa da tanıtım videolarından anladığımız kadarıyla Kevin Spacey’nin canlandırdığı Irons, oyunumuzun baş kötüsü olacak gibi görünüyor. Irons, kimliği meçhul iki kişiyle yaptığı konuşma sırasında demokrasi olgusunu ve Amerika’nın dış politikasını ağır bir şekilde eleştiriyor, insanların asıl ihtiyaç duydukları şeyin onları koruyabilecek, güçlü bir lider olduğunu savunuyor. Bu noktadan yola çıkarak oyunun bir kısmında Atlas adına çarpışıp, bir noktadan sonra da onların karşısında yer alacağımız bir senaryonun bizleri beklediğini tahmin etmek güç değil.

cod-on-inceleme-5

Irons oyundaki tek kötü olmayacak tabii. Hiç teröristlerin yer almadığı bir CoD olur mu? Olmaz! KVA adlı bir terör grubu, oyunun hemen başlarında 11 Eylül tarzı bir saldırı gerçekleştiriyor, fakat bu kez tüm dünya çapında… Detayları henüz verilmese de bu saldırıların pek çok şehir ve kıtada yıkıcı bir etkiye sahip olacağı çıtlatılıyor. Bu yerlerin neresi olacağı şimdilik açıklık kazanmış değil, fakat San Francisco’nun meşhur Golden Gate Köprüsü videolarda açık bir şekilde görülüyor. Dikkatli okurlarımız videonun bir başka kısmında göze çarpan Nijerya bayrağını da kaçırmamıştır eminiz. Bu ikisinin haricinde Detroit şehrinin de oyunda yer alacağı verilen bilgiler arasında.

Balyoz operasyonu

Sledgehammer Games’in özellikle belirttiği ve üstüne basa basa tekrarladığı iki nokta var. Birincisi her ne kadar gelecekte geçse de oyunda kullanılan teknolojilerin günün birinde gerçeğe dönüşmesinin çok yüksek bir olasılık olduğu. Bu nedenle ortaya birkaç robot atıp herkesin eline bir lazer silahı tutuşturmaktansa gerçek uzmanlara danışarak ve kendi araştırmalarını yaparak 2050’li yıllarda teknolojinin nasıl olacağına dair kesin tahminlerde bulunmaya çalışmışlar. Örneğin bugün Amerika’da gerçekten de exoskeleton üzerine yapılan bazı çalışmalar var. Ama bunlar henüz çok hantal ve ağır modeller. Eğer internette “DARPA exoskeleton” diye aratırsanız bunlardan bazılarını görebilirsiniz. Aynı şekilde pelerin özelliğinin de üzerinde çalışılan bir başka teknoloji olduğunu, hatta duvarların arkasını gösteren el bombasının Wi-Fi aracılığıyla çalışan bir kardeşinin bulunduğunu da iddia ediyorlar. Tabii bu son ikisini bizim “Ama Crysis bu!” nidalarımızı bastırmak için de söylüyor olabilirler.

cod-on-inceleme-6

İkincisi ise hikâye anlatımına verdikleri önem. “İlk Modern Warfare ile birlikte CoD oyunlarındaki hikâye anlatımı bir harita eşliğinde birkaç saniye boyunca konuşan bir dış sesten ibaret hâle geldi. Bu da oyuncuların o bölümde neler olduğunu anlamasını zorlaştırdı” diyor oyun yönetmeni Bret Robbins. Sledgehammer ara videolarla, tek kişiye odaklı senaryosuyla ve birebir modellenmiş aktörlerle bunu değiştirmeye kararlı. Kevin Spacey de işte tam bu noktada devreye giriyor. İki kez Oscar Ödülü’ne layık görülmüş ünlü aktör, hem sesiyle hem de bizzat görüntüsüyle oyunda yer alarak bize daha önceki Call Of Duty’lerde eşine rastlamadığımız bir hikâye anlatımı sunmaya hazırlanıyor. Bunun için de James Cameron’un Avatar 2 çekimleri için kullandığı teknolojinin bizzat kendisinden faydalanılıyor.

Multiplayer’dan ne haber?

Her ne kadar Sledgehammer’ın odak noktası oyunun tek kişilik senaryosu gibi gözükse de her yıl milyonlarca kişinin çok oyunculu modunda saatlerini harcadığı bir yapımın işin bu kısmını göz ardı edeceği düşünülemez. Yapımcılar henüz çok fazla detaya girmekten kaçınsalar da tek kişilik senaryoda gördüğümüz özellikleri çok oyunculu modda da kullanabileceğimizi çıtlatmaktan da geri kalmıyorlar. Özellikle exoskeleton’un zıplama özelliği sayesinde çok oyunculu moda dikey bir açı getireceklerini belirtmekten de geri kalmıyorlar. (Yahu Crysis 2 bunu seneler önce yapmamış mıydı? Neyse ya tamam, sustum!) Bir de tam olarak resmiyete kavuşmasa da ortalıkta dolaşan bir co-op rivayeti var ki sanırım çoğunuzu en çok heyecanlandıracak şeylerin başında bu geliyordur.

cod-on-inceleme-8

Gördüğünüz gibi AW kesinlikle 'sıradaki' CoD oyunu değil. Aksine, karşımızda gerçekten de farklı bir şeyler yapmaya çalışan bir CoD var. Evet, bazı fikirleri sağdan soldan esinlendikleri aşikar. Ama burada önemli olan, esinlendikleri bu parçaları nasıl bir ustalıkla birleştirip orijinal bir CoD deneyimi sunup sunamayacakları sorusunun cevabı. En bilindik örneğiyle Desperados, Commandos’un tüm sistemini alıp üzerine pek çok güzel şey ekleyerek hepimizin takdirini kazanmıştı vakti zamanında. Keza rahmetli Raven Software’in son oyunu Singularity de öyle… Eğer saydığım bu iki yapım gibi ödünç aldıkları şeyleri geliştirip üzerlerine bir de kendi mekaniklerini eklemeyi başarabilirlerse o zaman bizi keyifli bir aksiyon bekliyor demektir. Aksi takdirde ikinci bir Ghosts vakası yaşamamız kaçınılmaz olur.

cod-on-inceleme-9

 

Duvarların arkasını görmemizi sağlayan el bombası böyle çalışıyor.

Tabii bir de AW’nin üç yıllık bir zaman diliminde hazırlanan ilk Call of Duty olduğunu belirtmekte fayda var. Sizin de bildiğiniz üzere Modern Warfare sonrasındaki tüm yapımlar ikişer yıllık bir zaman aralığında hazırlanmış ve kalitede çok çok feci bir düşüş başlamıştı. Sledgehammer yetkililerinin belirttiğine göre Modern Warfare 3 bittiğinden beri ekip olarak bu projenin üzerinde çalışıyorlar. “Üç yıllık zaman aralığı bize yeni fikirler üzerinde daha fazla düşünmemiz, hatalar yapmamız ve bunlardan ders çıkarmamız için yeterince vakit tanıdı” diyor Sledgehammer’ın kurucularından olan Schofield. Activision’ın CEO’su Hirshberg ise bunun daha kaliteli bir içerik sağlamalarına yardımcı olacağını ve ekibin “yeni DLC’ler” üzerinde daha rahat çalışabileceğini belirtiyor. Yani bu ne demek? Activision’a “Neden son oyununuzun üretim süresi daha uzun?” diye sormuşlar, “Sizi daha iyi söğüşleyebilmek için yavrucuğum!” cevabını vermiş. Hay ben… Ehem… Pozitif oluyoruz efenim, pozitif.

Call Of Duty: Advanced Warfare, 4 Kasım tarihinde PC, PS4 ve XBox One için piyasaya çıkmış olacak. Ayrıca bütün DLC’ler ilk olarak XBox One platformunda satışa sunulacak. PS3 ve X360 sahibiyseniz üzülmeyin, oyun biraz geç de olsa ilerleyen tarihlerde bu iki platform için de satışa sunulacak. Henüz geliştiricinin kim olduğu açıklanmasa da High Moon Studios (Deadpool, Transformers) olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Gelişmeler için beyaz Goyun'u takip etmeye devam edin. Marş marş!

YORUMLAR
Parolamı Unuttum