Cyberpunk 2077’den heyecan verici, inanmakta güçlük çektiğimiz ve insanı önce şüpheye, sonra da büyük beklentilere gark eden bilgiler gelmeye devam ediyor.
CDPR’ın baş sinematik animatörü Maciej Pietras, Fransız oyun dergisi JeuxActu’yla gerçekleştirdiği bir röportajda Cyberpunk 2077’de rastgele tasarlanan öğeler olmayacağını ve oyundaki her şeyin elle hazırlandığını söylemiş.
Bildiğiniz gibi sandbox veya açık dünya olarak tasarlanan oyunlarda bir arazide ilerlerken aynı kayayı, ağacı, mağarayı vs 100. kez gördüğümüz olur. Mesela Star Wars: KOTOR’da tüm binaların içi aynıdır. Skyrim’de içine giremediğiniz tüm binaların dış görünüşü de aynıdır. Ama bunu görmezden geliriz, çünkü görüntü olsun diye koyulduklarını biliriz. İşte bu “benzerlik” Cyberpunk 2077’de olmayacakmış.
Maciej Pietras haritanın büyüklüğü hakkındaki bir soruya şu cevabı vermiş:
“Cyberpunk 2077’nin dünyasının ne kadar büyük olacağını ölçmek zor. The Witcher 3’le karşılaştırırsak, onun dünyasının uzunluk açısından devasa olduğunu söyleyebiliriz. Çok büyük doğal arazilere sahip bir açık dünya oyunu The Witcher 3. A noktasından B noktasına gitmek çok vaktinizi alıyor çünkü at sürüyorsunuz, ama bunun bir diğer sebebi de dünyanın yatay olarak uzanması.
“Cyberpunk 2077’nin dünyası ise her şeyden önce dikey bir yer ve her tarafta binalar var. Demoda baş karakterimizin dairesinde uyanıp pencereden baktığına ve dışarıda yaşayan bir dünya gördüğüne şahit oluyoruz. Dışarı çıkıp asansöre binerseniz gidebileceğiniz birden fazla kat olduğunu göreceksiniz. Oyun pek çok binaya girmenize izin verecek. Kaliteli yapımların elle dizayn edilerek ortaya çıktığını bildiğimizden her şeyi tek tek, kendi ellerimizle tasarladık. Dünyamızdaki hiçbir şey rastgele tasarlanan, hazır şeyler değil. Night City dikey bir dünya olduğundan gidebileceğiniz bir sürü yer bulunacak.”
JeuxActu muhabiri bunun yanı sıra çok tartışılan Birinci Şahıs kamerası hakkında da sorular sormuş ve neden oyunu bir TPS olarak yapmayı tercih etmediklerini öğrenmek istemiş. Hatta araç sürerken oyun otomatik olarak üçüncü şahıs kamerasına geçtiği için “Bana bu karardan emin değilmişsiniz gibi geldi,” demiş.
“The Witcher serisi çok fazla seyahat ettiğimiz, düşmanlarımızla kılıç dövüşüne girdiğimiz oyunlardı. Aynı zamanda büyü de kullanabiliyorduk. Tabii bir de boyut olarak Geralt’tan kat kat daha büyük düşmanlarla karşılaştığımız anlar vardı. O yüzden üçüncü şahıs kamerasını tercih ettik. Cyberpunk’ta ise durum farklı. Oyunculara daha yoğun bir tecrübe sunabilmek için farklı bir bakış açısına ihtiyacımız vardı, ayrıca Night City ekranda göreceğiniz her detayın önemli olduğu bir oyun. Cyberpunk 2077 yoğun bir şekilde hikâye odaklı bir oyun olacak, bu yüzden oyuncuların en küçük detayı bile rahatça görebilmesini istedik. […]
“Oyunun sizi anında avucunun içine almasını, doğal hissettirmesini ve eksiksiz bir etki yaratmasını hedefledik. Demoda da görebileceğiniz gibi, diyalog sistemimiz oyuna son derece bağlı. Ara sahneler ile oyun arasında ne zaman geçiş yaptığınızı anlayamayacaksınız ve neler olacağını bilemeyeceksiniz. Mesela biriyle konuşurken silahınızı çekerseniz bunun gerçek hayattakine benzer bir etkisi olacak.
“Araç kullanırken kameranın üçüncü şahıs açısına geçmesi ise kasıtlı bir tercihti çünkü çoğu kişinin araba kullanırken kameranın aracın arkasında kalmasını istediğini biliyoruz. Ama eğer isterseniz birinci şahıs kamerasına da geçebilir ve arabanızı o şekilde de sürebilirsiniz. Ek olarak her ne kadar tüm macera birinci şahıs açısından oynanacak olsa da önemli anlarda karakterinizi dışarıdan görebileceksiniz.”
Maciej Pietras bunların dışında oyunda gördüğümüz her araca binebileceğimizi, arabamızı modifiye etme seçeneklerinin bulunacağını, kullanabileceğimiz silahlar arasında bir katana bulunduğunu, Night City’de kedi ve köpeklerin de bulunacağını ancak başka hayvan göremeyeceğimizi de sözlerine eklemiş. Olası bir çıkış tarihi sorusunaysa gülerek “hazır olduğunda” diye cevap vermiş. Zalım!
Cyberpunk 2077 önümüzdeki yıllarda PC, PS4 ve Xbox One için çıkacak.