Game of Thrones 7.Sezon 5. Bölüm - Eastwatch incelemesi

Geçtiğimiz hafta yayımlanan epik savaşın ardından bu hafta çok fazla aksiyon beklemiyorduk. Fakat bölüm bizlere özlediğimiz Game of Thrones’tan bir demet sunarak yine kalbimizi kazanmayı başardı.

Bol karakter gelişimli, bol hikaye anlatımlı bir bölüm izledik. Aslında önümüzdeki bölümler için dev bir fragman gibiydi. Bulmacanın eksik parçalarını yerine oturttu ve bizlere “ortam hazır gençler” mesajı verdi. İstediğim, özlediğim Game of Thrones’u izledikten sonra keşke diğer bölümler sızsa, gökten zembille inse hatta GRR Martin beni arasa “gel kanka izleyelim kalan bölümleri” dese diye dua ettim. O kadar etkiledi beni. Neden etkilemesin ki? Sam ihtiyar heyetine atar yaptı, yıllardır beklediğimiz küreklerin efendisi Gendry inanılmaz şekilde geri döndü ve nihayet yılların teorisine bir cevap aldık. Rheagar Targaryen ve Lyanna Stark’tan yani R+J=L teorisinden bahsediyorum. Geçtiğimiz sezon Jon Snow’un gerçek annesini ve babasını öğrenmiştik. Bu bölümde ise Rhaegar’ın karısı Elia Martell’i boşayıp Lyanna ile evlendiğini Gilly’nin vikipedi bilgileri arasında öğrendik. Sam’in isyanına denk gelmiş olması biraz üzdü ama yine de 10 senelik teorilere nokta koymayı başardı.

Sam’in hikayesi oldukça enteresan aslında. Kuzeye doğru yola çıktı ama yolu geçtiğimiz bölüm izlediğimiz savaş alanından geçecek. Memleketi Horn Hill’e uğrayıp babası ve kardeşinin Daenerys Targaryen tarafından yakılarak öldürüldüğünü öğrenebilir. Kendisi hayatta kalan son Tarly olduğu için Horn Hill liderlik için ona dönecektir. Bu da Sam’in Dragonstone’a olası bir ziyaretine sebep verebilir. Belki de Sam ve Daenerys beraber kuzeye gidecektir. Sam ile Dany’nin buluşma ihtimali Danny’nin karakteri için iyi olabilir çünkü Sam muhtemelen Westeros üzerindeki en temiz, en iyi kalpli insan. Onun kardeşini ve babasını öldüren Danny Sam ile tanıştığında belki “diz çök” sapkınlığından ödün verebilir.

Danny çoğu kişinin favori karakteri fakat gün geçtikçe kendisini soğutmayı başarıyor. Babamın kızı değilim dese de Tyrion’ın bu konudaki endişes oldukça yerli. Varys ile yaptığı muhabbet iki karakterinde benzer durumlarda ne yaptıklarını, ne yapması gerektiklerini, pişmanlıklarını harika verdi. Zaten bunun akabininde Tyrion olabilecen en barışçıl çözüm ile geldi Danny’ye. Öncelikle şunu söylemem gerek, planı ilk duyduğumda nihayet birinin aklına geldi böyle bir şey dedim fakat düşündükçe planın saçmalığını anladım. Öncelikle kuzeyden bir ölüyü alıp getirmeleri çok zor. Mesafe çok uzun, hava şartları inanılmaz kötü. Getirecekleri ölü kendi başına doğada dolaşan biri değil, Night King’in ordusunda. Gördüğümüz kadarı ile duvarın ötesinde ne kadar ölü varsa hepsi toplanmış. Ayrıca Night King bu ölüler ile nasıl bir iletişim içerisinde kimse bilmiyor. Duvardan geçirmek ve güneye kadar indirmek çok riskli. Belki Bran gibi Night King de ölülerin gözlerinden olanı biteni görebiliyor. Bu da bütün planların açığa çıkmasına sebep verebilir. Riskli görev fakat aslında şikayetçi değilim. Çünkü duvarın ötesine giden kadro inanılmaz iyi. Tam bir Suicide Squad oluşturmuşlar ve izlerken hihihihi diye kikirdiyorsunuz.

Peki bu barış planı gerçekten işe yarayacak mı? Bütün Westeros güçlerini Ak Yürüyenler için birleştirecek mi? Cersei’nin gözlerindeki bakışı yakaladıysanız bunun gerçekleşme ihtimalinin ne kadar düşük olduğunu anlamışsınızdır. Jamie’nin yenilgiyi kabul etmesinin ardından Cersei’ye itiraz için ağzını açtığında baba olacağını öğrenmesi Cersei’nin planının bir parçası olabilir. Açıkçası ben inanmıyorum hamile olduğuna. Ama Jamie’nin yüzündeki mutluluk ve akabininde gelen “bu kadınla ne yapacağım ben ya bildiğin bela” bakışı çok fazla şeyi özetliyor. Toplantı esnasında Cersei ve Qyburn manyağından bir şeyler bekliyorum. Dragonstone’da olursa çok zor, 3 tane ejderha uçuyor tepelerinde. Fakat King’s Landing ya da “tarafsız” bir yerde toplantı yapılırsa işler çok karışabilir.