Yıllardır harddiskimden pek çok oyun geldi geçti. Kimisi bitirildi silindi, kimisi sıkılındı silindi, kimisi çalıştırılmadı(!) silindi... Ama bir oyun hep oradaydı. Heroes 3, bir kardeşiyle birlikte orada olmaya devam etti. Aylarca açmasam dahi, orada görmek bile huzur veriyor! Açarsam ertesi günün ilk ışıklarıyla karşılaşacağımı biliyorum. Ve bunu yaşatan sadece üçüncü oyun da değil. Heroes’un isminin sonundaki rakamlar değişiyordu ama bağımlılık yaratıcı etkisi değişmiyordu. ‘Şu kaleyi fethedip kapatayım’, ‘yedinci sınıf binasını yükseltmeden olmaz’, ’hafta başı gelsin yeni birimler alayım hele’, ‘ayın birinde bırakırım kafam rahat’, ‘bi turn daha’ (bir Heroes yazısının olmazsa olmaz üç kelimesi) nidalarıyla içsesimiz kontrolden çıkıyordu.
Gamescom2014’ün önemli bombalarından biri Heroes 7 duyurusuydu. Kısa tanıtım videosunda Griffin dükü Ivan’ı görüyoruz. Kutsal Falconİmparatorluğu’nda süregelen savaşı sonlandırmak için renkli bir konsey oluşturuyor kendisi. Kilisenin melekleri, Stronghold’un orkları, Necropolis’in necromancer’ları ve Akademi’nin büyücülerinin temsilci gönderdiği bu konseyin henüz tamamlanmadığını belirtelim. Oyunun sitesinde yapılan ankette cüceleri geride bırakan elfler de konseyde yerini alacak.
Takipçilerle etkileşim bununla sınırlı kalmıyor, resmi sitedeki anketlerle oyunun içeriğine etki edebilirsiniz. Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan anketle elf kalesinin yaratıkları belli oldu. Ofansif diziliş, denge ve defansı geçerek zafere ulaştı (Unicorn’lar yok :( ) Altıncı pozisyon için de karaelfler ile iblisler çekişecek ama bu konsey içinde olacaklarını sanmıyorum.
Konsey üyelerinin board game keyfi
Taht Yolları Taştan, Ey Succubus Çıkardın Beni Baştan
Hem bedenen, hem zihinsel olarak yorgun düşen Ivan’ın pek taht hevesi yok ama rakibi Seamus’un imparatorluğu felakete sürükleyeceğinden emin. Savaşın ülke sınırlarından taşacağına da şüphe yok. Bu yüzden komşu toprakların ve bizim yardımımıza ihtiyacı var. Tanıtım videosuna kadarki olaylar zinciri şu şekilde:
On yıl önceki istilada, saraya sızan iblisler imparatoriçe Maeva ve tüm ailesini öldürdüğünde insanların aklına tek bir şey geliyordu. Tarihi Çağ’ın şafağında; Büyük Ronan Falcon İmparatorluğu’nu kurduğunda, bizzat yedinci ejderha tarafından söylenen kehanet: “İnsan ırkı, Falcon kanı hüküm sürdüğü sürece yaşayacak.” Kehanetin gerçekleşmemesi, Maeva’nın oğlu Brendan’ın hayatta olduğuna inanan bir kesim yarattı. Kilise, bir yıllık yas sonunda Brendan ortaya çıkmazsa dükler arasından yeni bir imparator seçileceğini duyurdu. Bu esnada Griffin dükü Ivan, imparatoriçenin katili succubus Jezebeth’i buldu. Dişi iblis, Brendan hakkında bilgisi olduğunu söyleyerek bağışlanma umuyordu ama Ivan, bir succubus’un tek sözüne inanmayacağını söyleyerek Griffin’lerin kadim Vahiy Kılıcı’yla iblisin kellesini alıyordu. (Zalim çıktın Ivan!)
Buram Buram Ashan'da bu hafta Akademi topraklarındayız
Bir yıllık yas dolduğunda kilise, Başmelek Sandalphon önderliğinde özel bir meclis oluşturdu. Meleklere güvenmeyen önemli kesime hitaben kimsenin dürüstlüğünden şüphe duymayacağı bir melek, Murazel meclise dâhil edildi. İmparatorluk sınırlarındaki altı hanenin de lideri; Griffin, Geyik, Boğa, Unicorn, Gritazı ve Kurt dükleri Falcon kanı taşıdıkları iddiasıyla tahtta hak iddia ediyordu. Toplantıların gerginlik ve tartışmalarla geçmesi bir yana, Ivan’ın Jezebeth’in yerini bilmesini iblislerle çalışmasına bağlayanlar da vardı. Gerçeği aydınlık tanrısı Elrath’ın karar vermesini söyleyen Ivan, Boğa düküyle düelloya tutuşuyor ve rakibinin kadim Doğruluk Kılıcı’nın kırılmasıyla kazanıyordu. Savaş rüzgârları esmeye başlamıştı. Sandalphon’un cesedinin bulunup Murazel’in ortadan kaybolmasıyla rüzgâr, fırtınaya dönüşecekti.
Kıvılcımlar saçan hanedan ilişkilerinde ilk ateş, Gritazı ve Unicorn arasındaydı. Eski müttefikler ve düşmanlıklar gün yüzüne çıkıyor, Boğa Gritazı’ya Griffin Unicorn’a katılıyordu. Kurt ve Geyik tarafsız kalıyordu ama Geyik dükü Seamus’un farklı bir planı vardı: Falcon sarayını ele geçirmek. Büyük bir yıkım ve sayısız kaybın yaşandığı on yıl sonundaysa savaşın yalnızca iki katılımcısı kalacaktı: Griffin ve Geyik.
Heroes, hikâye konusunda bir Warcraft değil belki ama Ubisoft ile zenginleştiği de aşikâr. Gerçi V’in hikâye işleyişi ve diyalogları başarısızdı ama VI’daki aile dramı ve ihanetler (ve nagaların aksanları) oldukça güzeldi. HeroesVII’nin de hayal kırıklığı yaratacağını sanmıyorum.
Bu mudur misafirperverlik!
Strateji + Savaş Taktikleri + Ekonomi Kontrolü + Rol Yapma Elementleri
Yapımcıların sürekli değişmesi uzun soluklu strateji serilerine zarar veren bir durum. Eğer güvenilir bir ekipse, kendilerini geliştirip seriyi ileri taşıma fırsatı sunmak lazım. Neyse ki Ubisoft alışkanlığının dışına çıkmış bu kez. Geliştirici ekip, Might & Magic X: Legacy ve Heroes 6’nın DLC paketlerinden hatırlayacağımız Alman menteşeli Limbic Entertainment. Çok tecrübeli olmasalar da fena iş çıkarmamışlardı, bekleyip göreceğiz.
Gamescom’daki bir diğer gösterim de oynanış videosuydu. Demo, alfa-öncesi sürüme ait olduğundan özellikle grafik konusunda yorum yapmak haksızlık olur, bunu es geçiyorum. Dikkatimi çeken ilk şey harita ekranının oldukça dinamik görünmesi oldu. Ne kadar gösterim için kurgulanmış da olsa, titanların dağdan inerken dev mancınığın gülleler atıp arcanekuşunun uçuşmasını izlemek heyecan verici. Demoda kaçmaya çalışan düşmanın yolunu o an düşen bir çığ kesiyor, oyuncu da kaynak harcayarak kırık bir köprüyü onarıp ona saldırıyor. Özellikle campaign’de bolca karşımıza çıkacaktır buna benzer olaylar.
Arayüz özlediğimiz gibi
Ve hayranların merakla beklediği haber: Altıncı oyunda küçültmeye gidilen kaynaklar kökenine geri dönüyor! Yaygın kaynaklar altın, taş ve odunun yanına ender kaynaklar ejderkanı kristali, yıldız gümüşü, gölge çeliği ve ejder çeliği eklenmiş. Sülfürün, cıvanın yeri bende ayrı olsa da(!) bu kaynaklar daha az rastgele olacak. Şöyle ki:
Ejderkanı kristali, Yaratılış Savaşı sırasında Ashan’a yayılmış ejderha kanlarına bulanmış kristaller. Birçok sihirli bina ve yaratık için gerekli olacak.
Yıldız gümüşü, Efsanevi Çağ sırasında oluşan meteor kraterlerinden çıkarılan gümüşi bir materyal. Hafif ama sert olan bu maddeyi, elfler zırh ve silahlarında, büyücüler titanlarında kullanıyor.
Gölge çeliği, Ashan’ın yeraltı mağaralarında çıkarılan büyülü ve çok sert bir taş. Yeraltı sakinleri olan cüceler ve kara elflerin başlıca silah/zırh hammaddesi.
Ejder çeliği, yalnızca kan-demircilerinin yaratabildiği bir alaşım. Yaratımı zor ama kullanımı kolay olduğundan birçok güçlü silah ve zırhın hammaddesi.
Akademide bahçe tasarımı da öğretiyorlar galiba
Oynayanlar bilir, kale ekranları Heroes’larda epey önemlidir. Heroes VI’da gelen tepkiler üzerine çıkarılan bir yama ile yenilenmişti kale ekranları, o derece. Gördüğümüz insan kalesi oldukça hoş görünüyor. Arkaplan yenilenecektir ama şimdi bile etkileyici bir tablo tadında! En çok hoşuma giden noktalardan biri de kale ve harita arayüzleri oldu. V ve VI’nın karışımı tadında ama ikisinden de daha çekici duruyor arayüz.
Kalelerin dışarıdan görüntüleri de içleri kadar farklı görünecek. Mesela bir elf kalesi ağaç üzerine kuruluyken akademi binaları sihir ile havada süzülür halde olacak. Videoda, akademi kalesi üzerine sihirli bir kalkan oluşturuluyor. Bunun kaleye has bir özellik olduğunu sanıyorum ve diğer kalelerin de benzer kabiliyetleri olacaktır.
Demodaki ilk savaş bana hantal ve sönük göründü ama kale savaşı hiç öyle değildi! İlk savaştaki kamera bayağı uzaktı, belki o yüzdendir. Meydan bu kez daha büyük ve daha fazla sayıda obje içeriyor. Bu objelerin arkasına saklanarak uzak menzil hasarını azaltmak mümkün ve farklı objeler moral, şans, hasar gibi farklı değerlere etki edecek. Eklenen ‘flanking’ manevrası ile düşmanın yanlarından veya arkasından saldırdığımızda daha fazla hasar verebileceğiz. Serinin hex tabanlı savaş sistemine yakışacaktır bu. Savaş makineleri de değişim geçiren öğelerden. Artık tek tip mancınık, ilk yardım çadırı yok. Kaleye özel yaratım/tasarım ve güçlere sahip olacak bu üniteler, farklı taktiklerde kendilerine yer bulacaklar.
Yıllar charmander'a yaramamış
İlk Heroes’la beraber müzik yapmaya başlayan Paul Romero ve RobKing’in seri için önemini kimse yadsıyamaz. Oyunların atmosfer ve hissiyatında büyük pay sahibi olan usta ikili, HeroesVII’de de iş başındalar. 17 yaşında görev aldığı HeroesII’den beri opera vokaliyle katkıda bulunan Karin Mushegain de öyle. HeroesVII’ye ait iki beste yayımlanmış durumda: insan ve elf müzikleri. İnsan kalesi müziği klasik olarak emperyal bir tona sahipken elf müziği bir acayip! Kim tahmin ederdi elflere klarnet bu kadar yakışsın :)
Oyunla ilgili en çok çekindiğim nokta bug’lar! Ubisoft’un âdeti olduğu üzere altıncı oyun, buram buram hata kaynıyordu. Sevgili Ubisoft, emin olmadan çıkarma şu oyunları yahu!!
Bol kahve kokusu alıyorum
Görüntüler altıncı oyuna benzerlik gösteriyor ama köklere dönüş havasında yenilikler de geliyor. Serinin 20. yıldönümü olan 2015’in ekim ayında çıkacak oyunda bolca Heroes III ve V esintisi olacak. Bence serinin her oyununun diğerlerinden üstün ve zayıf olduğu yönler vardı. En güzel şarkısını henüz yazmayan Şebnem Ferah gibi, Heroes serisinin en güzel oyununu henüz görmediğimizi düşünüyorum. O oyun bu olur mu bilmemem ama Heroes hayranlarının sabırsızlanması için fazlasıyla sebep var!
