Bir boss düşünün; ulaşması son derece zor, gizlerin arkasına saklanmış. Tamamen opsiyonel ama aynı zamanda Lands Between’deki en zor boss. Öyle bir boss ki onunla yapılan dövüşten sağ çıkmak tam bir övünç sebebi. Evet Malenia, senden bahsediyorum. Bölünmüş Malenia. Miquella’nın Kılıcı olan Malenia…
Malenia, Kraliçe Marika ile onun ikinci kocası ve bir Elden Lord olan Radagon’un kızı. Bir de ikiz erkek kardeşi var Miquella isminde. Elden Ring lore’unu takip ediyorsanız tam da bu noktada kafanızın karıştığına eminim. Çünkü Radagon ve Marika aslında aynı kişi; daha doğrusu aynı tanrının iki parçası. Haliyle böyle bir birliktelikten olan Malenia da Miquella da doğumlarından itibaren lanetlenmiş kişiler. Malenia, Scarlet Rot’a yakalanmış ve onu içeriden yiyen bu hastalık yüzünden birçok uzvunu ve hatta gözlerini kaybetmiş. Miquella ise hiç büyüyememiş, hep çocuk kalmış. Bu ikiz kardeşler birbirine son derece bağlı olduğu için Malenia kardeşinin koruyucusu ve Kılıcı olmaya yemin etmiş.
Miquella içinde doğdukları bu lanete çare bulmak için çok uğraşıyor aslında ama elinden gelen tek şey altından bir çuvaldız yapmak oluyor. En azından bu sayede Malenia’yı saran Rot’u kontrol altında tutmayı başarabiliyorlar.
Malenia “…ve ben mağlubiyet nedir tatmadım” diyor ya, o kadar haklı ki. Parçalanma olayından sonra onun eline yüzüğün bir parçası geçiyor, yarı tanrılarla yapılan savaşlarda da aralarında Godrick the Grafted’ın da olduğu çok sayıda savaş kazanıyor ve geriye sadece iki yarı tanrı kalıyor: Malenia ve onun üvey kardeşi Radahn.
Caelid’de karşı karşıya gelen bu ikili müthiş bir düelloya girişiyorlar, Radahn da inanılmaz güçlü bir yarı tanrı. Yalnızca kılıcının gücüyle Radahn’ı mağlup edemeyince içindeki Scarlet Rot’u serbest bırakıyor ve Caelid toprakları yanıp kül oluyor. Scarlet Rot Radahn’ı yiyip bitiriyor, Radahn aklını kaybedip savaş alanında bilinçsizce dolaşmaya, dost düşman ne görürse yemeye başlıyor. Onun da sonsuz laneti bu işte.
Bu olay sonunda komaya giren Malenia’yı Finlay ismindeki şövalyesi Haligtree’ye taşıyor. Malenia uykusundayken vücudundan akan Scarlet Rot ise Haligtree’yi zehirlemeye başlıyor. Hani şu baş belası, bir sürü kolu olan böceğimsi yaratıklar var ya. Kindred of Rot ismindeki bu yaratıklar aslında Malenia’dan doğma. Bu yaratıklar Malenia’ya tanrıça olarak tapıyor ve uykusundan uyanıp çiçekler açmasını ve Çürüme Çağı’nı başlatmasını umuyorlar.
Malenia gerçekten de uyanıyor ama onu uyandıran kişi Haligtree’nin köklerine giden yolu keşfeden bir Tarnished oluyor. Yani biz: Malenia’ya ilk gerçek yenilgisini tattıran kişi. Malenia yenilgiyi kabul etmiyor ve kendisini tamamen Scarlet Rot’un kollarına bırakarak bir kez daha karşımıza çıkıyor. Sonrasında ise kulaklarda onun şu son sözleri yankılanıyor…
Benim sevgili Miquella’m, kardeşim…
Üzgünüm. Nihayet dengimle karşılaştım…
Yaralı Ceylan Doğuştan beri Scarlet Rot belasıyla birlikte yaşayan Malenia’nın vücudu ciddi biçimde deforme olmuş ve zayıflamış. Ayrıca çok sayıda savaşa katıldığı için de çok sayıda yarası var. Malenia’nın vücudunda üç tane protez var: sağ kolu, sol bacağı ve sağ ayağı. Scarlet Rot yüzünden bazı uzuvlarını kaybettiğini biliyoruz ama bazı kayıplarını da o yenilgi yüzü görmediği savaşlar sırasında almış olabileceği düşünülüyor. Yine de tüm bunlara rağmen kendisi hâlâ daha eşsiz bir güzelliğe sahip. |
Keşke Hidetaka hiç ölmeyen bir boss yapsa. Tıpkı Steven Spielberg'in filmindeki gibi. Hatırlarsınız filmde ancak yıllar sonra öldürülebilen bir boss vardı. Onu öldürünce yepyeni bölümler, yepyeni görevler açılıyordu.