Yayın servisi savaşlarında artık ağır toplar devreye girdi. Özellikle Disney+ elindeki büyük markalar sayesinde kullanıcı sayısında ciddi bir atak gösterdi. Netflix de bu durumda kendi markalarına sıkı sıkı sarılmaya başladı. The Witcher dizisi belki ilk iki sezonuyla tam olarak beklediği geri dönüşleri alamadı ama her şeye rağmen Witcher epey değerli bir marka. Netflix de çok ekstrem durumlar olmadığı sürece Witcher'ı bırakmak gibi bir niyeti yok (ki yayın servisinin daha önce çok sayıda projenin fişini çektiğini biliyoruz.) Witcher, sadece ana dizi olarak değil yan içeriklerle de geleceğini sağlama aldı.
İlk olarak The Witcher'ın üçüncü sezonu yayın tarihine kavuştu. 2023 yılının yaz döneminde The Continent'e geri döneceğiz. Slovenya, Hırvatistan, Fas ve Birleşik Krallık gibi çeşitli yerlerde çekimlerini tamamlayan Witcher'ın 3. sezonu nihayet düzenleme aşamasına girdi. Sadece üçüncü sezon olarak değil, ilk sezonun ardından covid de dahil çok sayıda talihsizliği yaşıyan Henry Cavill ve set arkadaşları bu kez daha rahat bir süreç geçirebilir. Yeni sezonda Geralt ve Ciri'yi Aretuza sınırları içerisinde de göreceğiz. Ciri bir yandan gizli kalmaya çalışırken bir yandan da büyü konusunda Yennefer'in de yardımıyla daha da donanımlı hale gelecek. Umarım sezonun genelinde bu büyüleri aksiyon içerisinde de görebiliriz.
Witcher Evreni ile ilgili bir diğer gelişme de orijinal dizinin çok öncesini anlatacak olan Blood Origin'den geldi. Tudum etkinliği sırasında Blood Origin'in ilk fragman parçasını gösteren Netflix'in bu yan diziyle ilgili de büyük beklentileri var. The Witcher'ın 1200 sene öncesinde geçecek olan dizi önümüzdeki Aralık ayında yayın hayatına başlayacak. Orijinal planlamada 6 bölüm olarak düşünülen Blood Origin'in bölüm sayısı artık 4 yani elimizde bir mini dizi var. Sophia Brown'ın başrolünde yer alacağı dizide tarihin ilk Witcher'ının kökenlerine doğru bir yolculuğa çıkacağız.
