Uplink, Darwinia ve Defcon'un yaratıcısı Introversion'ın menüsünde Subversion vardı aslında. Rastgele oluşturulan koskocaman bir şehirde, karmaşık bir yapay zekâ simülasyonu eşliğinde bir nevi "Görevimiz Tehlike" bekliyordu bizi. Ama olmadı. Geliştiricisi Chris Delay'in deyimiyle eğlenceli değildi, oyunun "oyun" tarafı zayıf kalmıştı. Derken eşiyle beraber gerçekleştirdiği bir Alcatraz gezisi sonrasında Subversion adeta küllerinden doğdu ve hapishanede geçen bölümü başlı başına bir oyun haline dönüşüverdi.
Bir hapishane kurup yöneticiliğini üstlendiğimiz Prison Architect, hem çizgi roman benzeri görselleri, hem de genel sunumuyla önceki Introversion oyunlarının soyut tarzından biraz uzaklaşıyor. Uzaklaşıyor, çünkü hapishanelerin insani yönünü, içindeki insanların duygularını ve yaşanmışlıklarını da yansıtmak istiyor. Elinizdeki parayı kullanarak boş bir arsaya teker teker hücreler kondurmakla, hapishanenizin yemekhanesini, duşlarını, bahçesini inşa etmekle ve elbette güvenlik güçleri görevlendirmekle başlıyorsunuz işe. Sandbox modunda bütün tasarım size aitken, hikâyeli bölümlerde hazır bir hapishanenin yönetimini üstlenebiliyorsunuz. Ardından mahkûmlar geliyor ve peşinden de dertleri... Prison Architect'in belki de en ilgi çekici yanı bu dertler işte. Mahkûmlarınızın canı sıkıldıkça çeteler kuruluyor, kavgalar ve hatta isyanlar çıkıyor. Irkçılıkla, cinayetlerle ve bir ihtimal daha da rahatsız edici deneyimlerle yüzleşebiliyorsunuz. Tüm bunlarla nasıl başa çıkacağınızsa size kalmış.
Oyunların hapisten kaçma bölümlerine karşı özel bir ilgi duyan ben, işe bir de tersinden bakmak için sabırsızlanıyorum.
Prison Architect'te savaşmanız gereken bir düşman ordusu yok. Daha doğrusu, düşmanlarınız hemen yanı başınızda ve onları öldürüp kurtulmanız mümkün değil. Bir restoran ya da hastane işletmek gibi de değil, daha ağır ve karanlık bir yönü var Prison Architect'in. Yeterince insanın ilgisini çekecek mi, oyun mekanikleri bizi uzun süre oyalamakta başarılı olacak mı göreceğiz. Oyunların hapisten kaçma bölümlerine karşı özel bir ilgi duyan ben, işe bir de tersinden bakmak için sabırsızlanıyorum.
Toplumsal sorunların işlenmesi söz konusu olduğunda video oyunları diğer iletişim ve etkileşim araçlarından daha güç bir konumda buluyor kendini. Bir kitapta ya da filmde bazen görmezden geldiğimiz, bazen de alkışladığımız anlatılar bir oyunda yer aldığında nedense daha çok tepki çekiyor. Kendi adıma Prison Architect'in mümkün olduğunca rahatsız edici bir deneyim sunmasını diliyorum. Oyuncuların da aşması gereken, zihnimizi tutsak eden düşünceler var ve Prison Architect basit bir işletme simülasyonu olmanın ötesinde belki de bir parçamızı serbest bırakabilir.
Tür: İşletme simülasyonu
Yayıncı: Introversion
Çıkış Tarihi: 2013
Platform: PC
Site: www.introversion.co.uk/prisonarchitect
