Dosya - Ra's Al Ghul Hikayesi

Kara Şövalyenin En Gizemli Düşmanı

Bundan tam 700 yıl öncesinde, Arabistan’ın kızgın çöllerinde gezen göçebe bir aileden bir çocuk dünyaya geldi. Bu çocuk yüzlerce yıl yaşayacak, nesiller boyu yürüttüğü gizli faaliyetler sebebiyle kelimenin tam manasıyla insanlığın başına bela olacaktı.

Yapmış olduğu ya da yapacağı bütün işleri kendi inandığı ideoloji uğrunda gerçekleştirecek, asla sorgulamayacaktı. Önemli olan tek şey muazzam bir disiplinle yapılan işlerin layıkıyla yerine getirilmesiydi.

Asıl adı hiçbir zaman bilinmese de herkes onu - Ra’s Al Ghul - olarak tanıyacak ve hikayesinin derinliğini Batman sayesinde öğrenecekti.

Gençlik Yılları ve İntikam Arayışı

Arapçada -şeytanın başı- anlamına gelen Ra’s Al Ghul, eski Mısır bölgelerinde geçen bir hikayeye sahiptir. Aynı zamanda bazı anlatılar, uzak doğuda geçiyor olsa da en çok kabul gören bölge eski mısırdır ve dostumuzun göçebe bir kavimden geliyor olmasıdır.

Ra’s henüz genç bir delikanlıyken dahi kabilesinin en akıllı erkeklerinden biri olmasıyla nam salacak, ilim ve bilim konusundaki merakı kendisini bir çok kişiden farklı bir konuma getirecektir. Fakat Ra’s'ın kabilesine karşı olan sorumluluğu ve görevleri onu bu gibi işlerden uzak tuttuğu için bir noktada ayrılmak durumunda kalır.

Hayalleri ve gelişimi için şehre taşınan Ra’s kısa sürede başarılı bir hekim olur. Bu zamanlar Ra’s'ın en güzel günleridir. Hayatının aşkı olan Sora isimli kadın ile bu zaman zarfında evlenir. Eşini çok sever. Her şey arzu ettiği gibi sorunsuz bir şekilde ilerlemektedir.

İşte tam da bu anlarda ülkenin sadist ve egoist prensi ölümcül bir hastalığa yakalanır.

Söz konusu egoist prens, Ra’s ve ekibi tarafından tedavi edilmeye çalışılırken bir kaza sonucu Lazarus çukuruna düşer. Antik ve mistik sırlar ile dolmuş bu çukurun suları ölmek üzere olan Prensi iyileştirir. Fakat çukur hasarlı zihinleri delirten yan etkilere sahiptir. Sadist prens iyileşir iyileşmesine ama gün sonunda tamamen akıl sağlığını kaybeder.

Bir zaman sonra Ra’s'ın biricik aşkı olan Sora’ya karşı bir saplantı geliştirir, hatta çok geçmeden onu öldürür. Elbette vahşice işlenen bu cinayetin üstü örtülecektir.

Nitekim katilin bir prens olması ve bu prensin de hasta olması sebebiyle işlenen suç cezasız kalacak, bu olay hiçbir zaman yaşanmamış gibi davranılacaktır.

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de Kral.. yani deli prensin babası, Ra’s Al Ghul’un, kendi oğluna suikast düzenlediğini düşünmeye başlar. Krala göre deli Prens sözgelimi Ra’s tarafından zehirlenmiş, sonu gelmeyen işkenceler sayesinde bu hale getirilmiştir.

Derken kral diğer yüzünü gösterir ve Ra’s’ı ölen karısı ile aynı zindana koyarak tepeden tırnağa çile yüklü bir müebbet hapse mahkum eder.

Her saniyesi ızdırapla geçen günlerin ardından Ra’s Al Ghul, bir şekilde kendisini bu zindandan kurtarır. Ancak görmüş olduğu şeyler, zihninde kalıcı, bir takım travmatik izler bırakmasına büyük bir katkı sağlar. Ra's yıkılmıştır.

Çok sevdiği eşi, hayalleri hatta mesleği dahi bir anda yok olup gitmiştir.

En acısı da artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıdır ve aklında sadece tek bir şey yer etmektedir…

İntikam!

Yaşananların ardından kabilesine geri dönen Ra's vardığında yönetim kadrosunda olan amcasına büyük bir teklifte bulunur. ‘Kral ölmeli!’ der. Şansa bakın ki amcası da yeğeniyle aynı fikirdedir ve bir noktada sonradan gölgeler birliği diye adlandırılan suikast oluşumunun temelleri atılır.

Velhasıl Ra's ve amcası büyük bir savaş hazırlığına girer.

Ancak kral hem sayıca üstündür hem de koskoca bir orduya sahiptir. Bir krallıkla bir kabilenin savaşa girmesi söz konusu bile olamaz. Dolayısıyla başka bir yöntem bulmak icap eder. Öyle bir şey yapılması gerekir ki Ra's ve çevresindekiler istediğini elde edebilsin.

Doğduğundan beri bilime olan merakı sayesinde çok başarılı işlere imza atan Ra's hastalıklardaki mikrop teorisi hakkında epeyce bir bilgi sahibi olmuştur. Bu yüzden sayıca üstün olan bir krallık ile göğüs göğüse çarpışmak yerine aklın yolunu seçecek, düşmanını ilim ve fen aracılığı ile yenecektir. En nihayetinde bir nevi biyolojik bir savaş başlar. Ra's prense teslim edilmek için hazırlanan kumaşlara bahsi geçen mikropları bulaştırır. Akabinde deli prens hasta olur ve ülkede ne kadar doktor, ne kadar şifacı, büyücü vesaire varsa hiçbiri deli prensin yakalandığı bu amansız hastalığa çare olamaz. Ra's in ustalıkla hazırladığı plan tıkır-tıkır işlemektedir.

Kısa bir süre sonra çaresiz kalan Kral, oğlu ile birlikte Ra's Al Ghul un ayağına gelmek zorunda kalır. Kendisinden yardım ister hatta yalvarır fakat Ra's başına gelenler yüzünden asla merhamet göstermeyeceğini söyler ve Kral ile oğlunu oracıkta öldürür. Bu da yetmez barbar kral ve sadist oğluna hizmetkarlık eden halkı ve saray hanesini öldürmesi için kabilesini üzerlerine salar.

İşte Ra's Al Ghul un hayatındaki dönüm noktası tam olarak burada gerçekleşir.

Anlaşılan odur ki bundan sonrasında çürümüşlüğe yüz tutmuş medeniyetleri temizleyen bir oluşumun başı olmuştur artık. Kabilesi gölgeler birliğinin atası, kendisi ise şeytanın başı olarak nam salmıştır.

Batman ile Olan Tanışma

Prensi delirten Lazarus çukuru Ra's'ın yüzyıllar boyunca hayatta kalmasını sağlamıştır. Hatta aradan geçen onca zamanın sonunda yeniden gönül işlerine girer ve Çinli bir kadınla yaşadığı ilişkiden iki kızı olur. İlki aynı zamanda Batman'in de sevgilisi olan Talia Al Ghul dur. İkincisi ise Nyssa Al Ghul'dur fakat ideallerini benimseyen, fikirlerini miras bırakacak bir oğlu hiçbir zaman olmamıştır. Bunu yapacak kişinin her zaman hayranlık duyduğu Batman ya da kendi deyimiyle dedektif olmasını istemiştir.

Fakat Batman'in idealleri hiçbir zaman Ra's ile örtüşmez. Ra's in hayat felsefesi daha adil bir dünya için suçluların, hatta insanlığın büyük bir kısmının ortadan kaldırılmasıdır. Bu sayede yaşadığı dünyaya ekolojik dengeyi getirecektir buda kendisini uluslararası bir terörist yapar. Disiplini öldürmektir.  Dolayısıyla yaptığı hiçbir suikast girişiminde sorumluluk hissetmez. Ancak kara şövalye asla böyle bir kimse olmamıştır. Batman her ne kadar suçluların suç işlemeden önce bir kez daha düşündüğü bir karakter olsa da, öldürmek onun işi değildir. O yakaladığı suçluyu öldürmek yerine adalete teslim etmeyi tercih eder. Hatta bu konu Christopher Nolan serisindeki Batman Begins’te de işlenmiştir.

Tamamen birbirinden ayrı kafalarda olan bu iki kurdun 40 yıldan uzun süren tatlı-sert bir ilişkisi vardır. Ra's ayrıca kızı Talia sayesinde Batman'in kayınpederi olmuştur ve Batman'in gerçek kimliğini bilen nadir insanlardan biridir.

Tecrübe ve Keder ile Geçen Bir Hayat

Ortalama 600 ile 700 yıl yaşadığı düşünülen Ra's hayatı boyunca bir çok tarihi olaya tanıklık etmiş, savaşlar görmüş hatta bizzat içerisinde yer almış veya yönetmiştir. Yine Batman Begins’te anlatıldığına göre, Roma nın yağmalanması, ticaret gemilerinin vebalı farelerle doldurulması, Londra'nın tamamen yakılması.. kısaca insanlık ne zaman kokuşmaya başlasa gölgeler birliği kendilerince adalet ve dengeyi sağlamak için gün yüzüne çıkmıştır. Özetle Ra's Al Ghul dünyanın en marjinal terör örgütünün lideri olarak, zeka, analiz ve taktiksel düşünme konusunda Batman e rakiptir. Uzun yaşamı boyunca gezen, öğrenen ve biriktiren biri ola gelmiştir. Fakat yüzyıllar önce prensi delirten lazarus çukuru, geçen onca zaman zarfında Ra's Al Ghul için de etkisini gösterir. Artık eskisi kadar sağlıklı düşünen bir kimse olmadığı gibi karar mekanizmasını kaybeden biri olarak karşımıza çıkar.

Tüm bunların ötesinde Ra's böylesine güçlü bir lider olmasına rağmen sonu gayet trajik bir biçimde öz kızı tarafından olacaktır. Tabii senaryoya göre defalarca ölen ve dirilen bir kimseden bahsediyoruz. Bir çok platformda oldukça alternatif hikâyeler de mevcut ama en çok kabul gören hikayenin özeti kısaca budur diyebiliriz.

Final

Velhasıl kelam çizgi romanlar, çizgi filmler, oyunlar ve benzeri gibi bir çok yerde karşımıza çıkan Ra's Al Ghul, hiç şüphesiz kara şövalyenin en karanlık düşmanlarından biridir. Batman evreninde her zaman büyük bir yere sahip olmuş, kurduğu gizemli örgüt sayesinde dikkat çekmeyi başarmıştır. Batman devam ettiği sürece Ra's in hikayeside devam edecektir diyelim ve yazımızı burada bitirelim.

Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürler.

Bu yazıyı aşağıdan video olarak da izleyebilirsiniz (ve tabii ki bu ve benzeri nefis içerikler için Emir'in kanalına abone olabilirsiniz - Eser)

Kaynaklar,

//tr.wikipedia.org/wiki/Ra%27s_Al_Ghul
//batman.fandom.com/wiki/Ra%27s_al_Ghul
//kahramanbaykus.com/kimin-nesi-ras-al-ghul/
//ortadunya.com/forum/viewtopic.php?t=22617&i=1

YORUMLAR
Parolamı Unuttum