Resident Evil 4 ile Remake’in Acısıyla Tatlısıyla, Sürpriz Bozan Birtakım Farkları

Fazlası var, azı yok

Orijinal Resident Evil 4 ile Resident Evil 4 Remake arasında irili ufaklı çok sayıda fark var aslında. İki oyunu da oynamamış olanlar için sürpriz bozan bazı bilgilerle karşılaşabileceğiniz uyarısını yapıp hemen listemize geçelim.

> Köy meydanında çanı bizzat kendimiz, ona ateş ederek çalabiliyoruz, meydandaki köylü akınını erken sonlandırabiliyoruz. Ayrıca burada ve diğer mekânlarda, Ashley’i(veya Louis’i) omzumuza alıp pencereden girmesini sağlayarak kilidini arkadan açtığımız kapılar da bulunuyor.

> Bitores Mendez’in Leon’u gafil avlayıp bayıltarak esir aldığı ve sonra vücuduna parazit yerleştirdiği kısım var ya hani? Leon bağlarından kurtulduktan sonra bütün silahı, alet edevatı envanterinde yerli yerinde duruyor oluyordu ve bu çok saçmaydı? Bu sefer ekipmanımızın elimizden alındığını fark ediyor ve köylülerin canına ot tıkamaya devam etmeden önce bunları geri temin ediyoruz.

> Ashley ile oynadığımız bölümde plaka kaydırarak çözdüğümüz ve insanı çok uğraştıran, oyunun temposunun da içine eden bela bir bulmaca vardı ya? Artık yok. En az onun kadar sinir bozucu bir başka bulmaca Regenerador’lar ile karşılaştığımız laboratuvarda var ama. Bak bu olmadı CAPCOM.

> Su canavarı ile kapıştığımız göl sekansı, artık bir bölüm sonu dövüşünden ibaret değil, başlı başına bir bölüm. Zira botu bizzat kontrol ederek göl kıyısındaki mekanlara uğrayarak keşif yapıyoruz.

> Bitores Mendez ile dövüşmeden önce teleferiğe binip tüfekle karşıdan gelenleri avladığımız kısım artık oyunda yok. Gözlerim burayı biraz aramadı desem yalan olur.

> Konak bedeni olmadan, örümcek misali ortalıkta dolaşan parazitler artık diğer düşmanların sırtına yapışıp onları kudurtabiliyorlar. Flaş bombası da hala en büyük ilaçları.

> Kale surlarında üzerimize kaya fırlatan ve zırhlı olduğu için silahla hasar veremediğimiz bir El Gigante ile uğraşmak durumunda kalıyoruz. Bir yandan yolumuzu bulmaya çalışıp bir yandan düşman pataklıyor, nihayetinde surların sonunda bir top bulup kendisini o şekil indiriyoruz.

> Artık şatoda devasa bir Salazar heykelinden kaçmıyoruz. Bunun yerine saat kulesinin içinde bir Salazar heykeli var ve merdivenleri tırmanırken bize ağzından alev üflemekle meşgul.

> Oyunda uçuruma biz ilerledikçe uçuma düşen kafeslerde köşe kapmaca oynayıp akabinde sert zemine çıkınca kurşunu vere vere öldürdüğümüz U-3 isimli hilkat garibesi, ana senaryodan kesilen tek bölüm sonu canavarı. Lakin etraftaki notları okuduğunuzda devamlılıktan silinmediğini ve Salazar’ın Verdugo’nun yanındaki diğer hizmetkarı olarak kurgulandığını görüyorsunuz. Bir yerden sonra sessiz sedasız ortadan kayboluyor. Ada’nın başından geçenleri konu alan Seperate Ways eklentisinin oyunda olmadığı ve muhtemelen sonradan geleceği düşünüldüğünde, Remake devamlılığında biletini Ada rolünde keseceğimizi düşünmemek elde değil.

> Oyundan kesilen tek bölüm sonu canavarı U-3 ise, sıfırdan tasarlanan tek bölüm sonu canavarı da Salazar. Orijinal hali fazlasıyla kolaydı, olduğu yerde sabit durup üzerimize bir yandan tükürüp bir yandan ufak parazitlerden yolluyordu, çok da hızlı ölüyordu. Artık fazlasıyla hareketli ve çok daha dişli bir rakip, inanmıyorsanız Leon’u tek hamlede kapıp o dişlerin arasında ikiye ayırdığı hareketini bir görün hele. Salazar’ın yeni hali aşmış animasyonlara sahip ayrıca.

> Bu arada yukarıda yanlış okumadınız, Louis artık kulübede Ganado akınına karşı Ashley’i savunduğumuz sekansın dışında başka bölümlerde de bize eşlik ediyor. Buna maden bölümü de dahil! Raylardaki çılgın yolculuğumuzda hem çatışıyoruz, hem de yalnız değiliz! Duble El Gigante savaşında da en büyük yardımcımız Louis. Ayrıca artık daha terbiyeli, Ashley’ye ayıp ayıp şeyler söylemiyor.

> İki El Gigante ile birden savaştığımız kısımda kapağı açarak bir tanesini aşağıdaki lavlara düşürebiliyorduk ya hani? Artık bu iş eskisi kadar kolay değil, zira vahşi devlerimiz akıllanmışlar, kapağı açmaya kalktığımız anda kenara kaçıyorlar, kendilerini sersemletip sonra kapağı açmamız gerekiyor. Dahası devlerden bir tanesi zırhlı ve suratındaki ufak bir açıklıktan vurmadığınız sürece hasar almıyor. İyi haber ise artık ikisini birden aşağı düşürebilmemiz.

> Regenerador’lar ile ilk karşılaştığımız laboratuvar bölümlerinde işin gerilimini katlayan bir durum da, kapıları açmak için bir giriş kartına ihtiyacımız olması. Lakin bu kartın bir yetki seviyesi var, kimi yerlerde seviyesini yükseltecek bir bilgisayar bulup o olanca yavaşlığı ile işi hallederken normal düşmanlar veya daha da kötüsü Regenerador’lar ile baş başa kalıyoruz. Regenerador’lar da eskisi kadar yavaş ve kaçması kolay değil, hem artık elleri kolları uzuyor, hem de uzuvlarını kopardığınızda çok daha agresif bir şekilde göbek üstü hoplayıp zıplıyorlar. Aman ki ne aman…

> Adaya taze ayak basıp asker parazitliler ile ilk karşılaştığımız kısımda ve sonrasındaki belli bölgelerde otomatik taretler var artık. Baktıkları taraftan güvenle geçebilmek için kendilerini farklı yöne çevirmemiz gerekiyor.

> Ashley’nin iri ve yavaş bir inşaat makinesi kullandığı, bizim de aracın üzerinden arkadan kovalayanları vurduğumuz garip gurup takip sahnesi, kızımızın yıkım güllesi ile arkasına geçmek istediğimiz bir duvarı kırmaya uğraştığı ve bizim onu koruduğumuz bir savunma sekansı ile değiştirilmiş. İyi de olmuş açıkçası.

> Bıçakla savunma yapmak, havada parende atarak veya son anda eğilerek kaçınmak gibi birtakım hareketler oyun içine yedirilmiş. Bu durum orijinal oyundaki “doğru zamanda doğru tuşa bas” sekanslarından kurtulurken oyunu eksiltmemek yönünde atılmış bir adım. Buna bağlı olarak Krauser ile yaptığımız bıçak düellosu artık tamamen oyun içi. Üzerimize yuvarlanan kayadan kaçtığımız veya lazerlerden akrobasi ile kurtulduğumuz kısımlar ise artık yok.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum