2025'te Beklediklerimiz serisine en sevdiğim türlerden biri olan Metroidvania ile devam etmeyi uygun gördüm, sonuçta 2025'te benim şahsi olarak en beklediğim oyunlardan bazıları bu kategoriye düşüyor. Aranızda da pek çok metroidvania hayranı olduğunu biliyorum, listeye almadığım ama "bunu da mutlaka bekleyelim" dediğiniz oyunlar varsa yorumlar sizi bekliyor :)
Bir de ufak hatırlatma yapayım. Bundan birkaç ay önce Dünyaya Hoş Geldin Soulsvania Bebek dosyası hazırlamıştım ve orada da Yoldakiler kısmına göz atmanızı öneririm.
Mandragora
Bu listede en çok beklediğim oyunu ilk sıraya yazayım dedim. Duyurulduğundan beri takipte olduğum Mandragora'yı daha önce de sayfalarımıza konuk etmiş, hatta Beklediğimiz Indie'ler köşesinde hakkında bildiğimiz beş şeyi paylaşmıştık. Birbirinden farklı oynanış stiline sahip 6 sınıf arasından seçim yapacağımız Mandragora kapsamlı yetenek ağacı ve çok iyi grafikleriyle dikkat çeken bir metroidvania. Çıkış tarihi 17 Nisan.
Constance
Constance elinde boya fırçasıyla akıl sağlığındaki sıkıntıların yarattığı renkli ama çürümekte olan iç dünyasından kurtulmaya çalışan bir kızcağız, bir sanatçı. Oldukça değişik bir teması var anlayacağınız. Örneğin günlüğümüze çizdiğimiz skeçler, yeteneklerimizi geliştirecek, fırçamızla oyun dünyasında değişiklikler yaratabileceğiz. Altı farklı biyom, bir çok gizli alan, takip edebileceğiniz farklı yollar, karşılaşacağınız karakterler, yan görevler derken dolu dolu bir metroidvania geliyor.
The Siege and the Sandfox
Grafiklerini görür görmez Arabian Nights çağrışımı yapan The Siege and the Sandfox görsellerinin yanı sıra fragmanlarında duyduğumuz müziklerle de adından söz ettirecek metroidvania'lardan biri olacağını gösterdi. Alıştığımız metroidvania mekaniklerine ek olarak gizliliği ve zekamızı da kullanmamızı gerektirecek olan The Siege and the Sandfox'ta dev bir haritada saray, eski zindanlar, kadim bir kabir gezeceğimiz mekanlardan sadece üçü. Söndürdüğümüz meşaleler veya açık bıraktığımız bir kapı bile düşmanların dikkatini üzerimize çekebilecek, yani ilginç bir oyun bizi bekliyor.
Mira and the Legend of the Djinns
Bir oryantal metroidvania daha, bu seferki Fas kültürü ve geleneklerinden esinleniyor. Son Cin'in sırrını ortaya çıkarmak için çıkacağımız bu yolda çölleri, nekropolleri, uçan adaları ve tehlikeli dağları aşacağız. Oyunda bir hazine avcısı ve kaşif olan Yuba'yı oynuyor ve kendimizi Fallen Amazgesh krallığında buluyoruz. Yuba burada asırlardır görülmemiş bir şeyle, Mira adındaki Cin ile karşılaşıyor. Mira'nın kayıp hafızasını yerine getirmek içi onunla ruhani bir bağ kuruyor ve heyecanlı ve tehlikeli bir maceraya atılıyoruz.
NINJA GAIDEN: Ragebound
Bundan birkaç ay önce "Ninja Gaiden metroidvania olarak geri dönecek" deseler muhtemelen böyle bir şeyin olacağını aklımızdan bile geçirmemiş olduğumuzdan kahkahalarla gülerdik ama işte olmaz denilen oluyor. Üstelik Ninja Gaiden: Ragebound öyle alelade bir metroidvania da değil, Blasphemous serisi ile türün en iyi örneklerinden ikisine imza atan The Game Kitchen'ın elinden çıkacak bir metroidvania. Ryu Hayabusa babasının vasiyetini yerine getirmek için Amerika'da, ama o sırada köyünde insanlarla kötü ruhların dünyasını ayıran perde yırtılıyor ve köy kötülerin gazabına uğruyor. Köyü kurtarma görevi ise genç ninja Kenji Mozu'nun omuzlarında. Gerçek bir ninja ustası olacağımız oyun yılın en iyilerinden biri olmaya şimdiden aday.
Silksong'dan ümitler kesilmiş :)