Sodaman - Erken Erişim İnceleme

Soğuk bir gazoz içer miyiz?

Vampire Survivors, ulaştığı popülarite ile birlikte uzun zaman sonra “bullet hell” türüne yeniden can getirdi. Oynaması kolay fakat ustalaşması zor olan bu oyun türünde artık Türk yapımı bir oyun var: Sodaman!

Vadettikleri bakımından Vampire Survivors’a oldukça yakın duran Sodaman, Balatro ve Death Must Die'dan da ilham alarak kendi çapında yenilikçi şeyler denemeye oldukça açık. Haliyle içerisine girdikten sonra kolay kolay çıkamadığınız bir oyun oluveriyor Sodaman.

Fruko’nun Gücü!

Sodaman’de, bir operasyon esnasında vurulan ve kanına soda karışarak süper kahramana dönüşen Sodaman’i canlandırıyoruz. Dünyanın kurtarıcısı haline gelen Sodaman, bir gün tüm gazlı içeceklerin gazını kaybetmesinin üzerine Varlık-X’e savaş açıyor.

Bu tarz oyunlarda yoğun bir hikaye akışı beklemiyorsunuz elbette ama Tape Corps ekibi yarattıkları dünyayı oldukça eğlenceli hale getirmiş. Oyunun hikaye kanadında az bulunan ara sahneleri, çizgi roman benzeri bir yapıyla tamamlamışlar. Bu da hem temaya hem de Sodaman’in hikayesine oldukça uygun olmuş.

Tamamen cyberpunk teması üzerine oturtulan Sodaman’in 4 kişilik bir grup tarafından geliştirildiğini de not edeyim. Zaten oyunun açılış anında da Tape Corps ekibi sizleri selamlıyor.

Temaya uygun karakterler, sibernetikler ve silahlar da hoş dokunuşlara sahip.

Fatih’ten Kalan Yarım Soda

Gelelim oynanış kısmına… Sodaman’in temel oynanışında Vampire Survivors esintileri ile birlikte farklı mekanikler de mevcut. Örneğin geminizde bulunan siberkasap Teoman, açtığınız taslaklardan size özel malzemeler üretebiliyor. 6 farklı kategorideki tüm seçenekleri istediğiniz build için değiştirebiliyor ve üretebiliyorsunuz. Bu da, bu tip oyunların en “etli” kısmı olan build yapma olayını çeşitlendiriyor.

Göreve çıktığınızda ise daha tanıdık bir sistemle karşılaşıyorsunuz. Canavarları kestikçe düşen kristalleri toplayarak seviye atlıyor ve bir sonraki “sodanızı” seçiyorsunuz. Adı Sodaman olan bir kahramanın yeşil çay içmesini bekleyemezsiniz herhalde…

Bu gazlı içeceklerin her biri, Sodaman’e farklı özellikler kazandırmakla görevli. Farklı nadirlik seviyelerinde gelen bu gazlı içecekler, oluşturacağınız build’in temelini kurmanıza olanak sağlıyor. Tabii ki bu sodalar, farklı kategorilerde geliyor.

Pasif yetenekler de dahil toplamda 7 farklı soda kategorisi mevcut. Bu sodaların aynı zamanda kendine has nadirlikleri var. Nadirlik seviyesine göre sodaların güçlendirmeleri artıyor ve gelişiyor. Her yeni seviyede mevcut kartlarınızı geliştirebiliyor ya da yenilerini cephanenize ekleyebiliyorsunuz.

Soda seçenekleri “erken erişim” için yeterli görünüyor. Fakat itiraf edeyim, bir süre sonra çok çabuk tekrara düşüyorlar.

Çünkü toplamda gerçekten kullanabileceğiniz 4-5 farklı “element” var. Örneğin yakma üstüne giderek yakma yeteneklerini güçlendirdiğiniz bir build yapabilirsiniz. Ben, oynanış sürem boyunca “kanama” ve “yıldırım” efektleri üzerine build’ler yaptım.

Yanlış anlamayın, bu sodaları elbette birbiriyle kombine edebiliyorsunuz. Fakat şahsen bir build üzerine odaklanmanın çok daha verimli olduğu sonucuna vardım. Çünkü genellikle bu sodalar birbirini destekliyor ve güçlendiriyor.

Mesela düz vuruşunuz kanama etkisi yaratırken, cephanenize eklediğiniz bir diğer soda mermilerinizin kanayan rakipler arasında sekmesine olanak sağlıyor. Üzerine bir de her dodge attığınızda kanama efekti yaratabilen bir bıçak bırakabildiğiniz bir soda da var. Kısacası şimdilik kombine elementleri denemek pek mantıklı gelmedi bana.

Bir diğer problem de şu anda aktif olarak can yenileyebileceğiniz seçeneklerin çok kısıtlı olması. Hem sodalar hem de birazdan değineceğim kartlar arasında canınızı yenileyebileceğiniz toplam 2-3 seçenek var. Onlar da şu anda verimli çalışmıyor. Örneğin bir kart kullanarak 50 düşman öldürdüğünüzde ancak 1 can yenileyebiliyorsunuz. Bu da oyunun zorluk seviyesini daha da artırıyor.

Soda konusunda bir diğer eksikliği de silahlar özelinde hissettim. Sodaman, birden fazla kategoride silahlar kullanabiliyor. Uzun namlulu keskin nişancı tüfeğinden, özel makineli tüfeklere ve pompalı tüfeklere kadar pek çok seçenek sizleri bekliyor. Fakat silahlara özel sodalar yok. Örneğin silahların pasiflerini ya da etkilerini güçlendiren sodaların oyuna eklenmesi çeşitliliği arşa çıkartabilir.

Koşar Adım

Şu anda tek bir build seçmenizin tek nedeni ise zorluk seviyesi. Özellikle Risk 3 bölümlerinde zorluk bir anda arşa çıkıyor. Bu nedenle de RNG tanrılarına dua etmek zorunda kalıyorsunuz.

İstediğiniz build’i kısa sürede oluşturamazsanız henüz 5. dakikayı doldurmadan ölmeniz işten bile değil.

Bu noktada da size farklı seçenekler sunulmuş. Seviye atlayınca gelen sodaları 5 kez değiştirebiliyorsunuz. Bu seçenek sadece kartların nadirliğini değiştirirken, 3 kez de sodaları tamamen değiştirme şansınız var. Bu seçenekleri çok akıllı kullanmak gerek zira zaman zaman hayat kurtarıyor.

Haritanın içerisinde size pasif yetenekler sağlayacak birimler de mevcut. Tabii bunları mini-map’te görebilmek için önce onlara yaklaşmanız gerekiyor. Açtığınızda hareket hızı sağlayan, atış hızı ya da saldırı gücü sağlayan birimler var. Buna ek olarak pembe sandıkları açarak kendinize 6 adet pasif özellik de sağlayabiliyorsunuz. Yine bu kasalardan çıkan kartları da para karşılığı değiştirmek mümkün.

En önemli detay ise mavi sandıklar.

Haritaya girdiğiniz an görebildiğiniz bu sandıklara koşar adım ilerlemenizi öneriyorum. Bu sadıkların içerisinden şemalar çıkıyor ve bu şemaları daha sonra kendinizi güçlendirmek için kullanabiliyorsunuz. Açtığınız her şema Teoman’ın sizi güçlendirmesine izin veriyor.

Yine 6 farklı kategoride bulduğunuz bu sibernetikler oyunun roguelike tarafı denilebilir. Para kazandıkça kendinizi güçlendiriyor ve çeşitli pasif yetenekler açabiliyorsunuz. Bu şemalar zaman zaman boss’lardan da düşebiliyor.

Boss demişken Sodaman’in de 5 dakika aralıklarla üstünüze boss fırlattığını belirteyim. Bu boss’ların birçoğu benzer olsa da 20. Dakika itibariyle gördüğünüz ana boss’lar farklılık gösteriyor. Ana boss’ların da erken erişim düzeyinde fena olmadığı görüşündeyim.

Fakat bana göre Sodaman’in en büyük problemi bu kadar detayı anlatmaya zaman ayırmaması. Oyunun herhangi bir tutorial kısmı yok şimdilik. Bu nedenle sodaların kategorilerini, silahlarınızı, kasa ve kart sistemini hatta şemaları dahi oynayarak öğrenmek durumundasınız. 

Unutmadan, oyunu gamepad yerine klavye ve mouse ile oynamanızı öneriyorum. Otomatik hedefleme sistemi de şimdilik pek iyi çalışmıyor. O sebeple otomatik atışı açarak, otomatik hedeflemeyi kapatırsanız daha çok eğlenebilirsiniz.

Son Söz

Sodaman’in ilk dakikası itibariyle sizi içerisine çekmeyi başardığı su götürmez bir gerçek. İncelemek için açtığım oyunu kapattığımda 90 dakika oynanış süresini fark edince şaşkınlığa uğradım. Hoş çizimleri, oynanış mekanikleri ve muhteşem Türkçesi ile gerçekten keyif veren bir oyun Sodaman.

Yukarıda da belirttiğim gibi oyun henüz erken erişimde. Bu nedenle kendisini yüzlerce saat oynatacak içeriğe “henüz” sahip değil. Gelecek güncellemelerini yakından takip edeceğim Sodaman’in mobil versiyonunu da bekliyoruz elbette…

YORUMLAR
Parolamı Unuttum