İnsanoğlu, doğası gereği rekabet etmek ister. Hatta hala ilkel duygularla dolup taşan beynimiz bunun doğru bir şey olduğunu ikna etmeye çalışır bizlere. Bu sebeple futbol takımlarını delicesine destekler, hatta Survivor'da bir takımın kazanmasını isteriz. İşte “speedrun” dediğimiz bu ilginç kavramın oluşmasının temelinde de rekabet hissi yatıyor. Bir oyunu “en hızlı” şekilde bitirebilmenin verdiği haz, bizleri bu ilginç kavrama bağımlı hale getiriyor.
Ülkemizde de son yıllarda oldukça tutkulu bir “speedrun” topluluğu oluşmuş durumda. İşte ben de bu sebeple sizleri speedrun kavramının tarihinde bir yolculuğa çıkartmak istedim. Çünkü aslında yeni yeni duymaya başladığınız bu ilginç terimin geçmişi en az oyun tarihi kadar eski. Üç parçaya böleceğim bu “rehber” kıvamındaki makalelerde speedrun dünyasının en önemli virajlarını da birlikte inceleyeceğiz. Fakat önce 1980 yılına ışınlanıyoruz!
Her Şeyin Başlangıcı
Aramızda yaşını başını almış oyuncuların yakından tanıyacağı bir oyun Dragster. O dönemlerin Activision'ı tarafından geliştirilen ve Atari Video Computer System üzerinde oynanabilen bu oyunu, her şeyi başlatan isim olarak biliyoruz. Çünkü oyun tarihinde ilk kez kutu üzerinde oyuncuların en hızlı sürelere ulaşması teşvik ediliyor. Çok basit bir drag yarışı olarak tanımlanabilecek Dragster'ı oldukça zor yapan şey ise tamamen refleks odaklı olması. Yani ileride “frame” olarak tanımlayacağımız her karede doğru tepkileri vermeniz gerek en hızlı sürelere ulaşabilmeniz için. Her doğru tepki aracınızı biraz daha hızlandırırken, yanlış tepkiler sizi yavaşlatabiliyor hatta patlamanıza sebep olabiliyor.
Oyunun bir anda kendi topluluğunu oluşturmasının sebebi de yukarıda bahsettiğimiz kutu üzerindeki yönergeler. Yani Activision gerçekten sizi her seferinde denemeniz için teşvik ediyor. Hatta kutuda “daha hızlı olabilir misin?” gibi ibareler kullanarak kontrolcüyü elinizden düşürmemenizi sağlıyor. Tabii ki tüm oyuncular içlerindeki rekabet duygusuyla bağırlarına basıyorlar Dragster'ı.
Dragster'ın tasarımcısı olan David Crane, bu topluluğu tek bir çatı altında toplamak için muhteşem bir fikir düşünüyor ve ortaya World Class Dragster Driver kulübü çıkıyor. Bu kulübe katılabilmek için yapmanız gereken şey ise çok basit: Oyunu 6 saniyenin altında tamamlayabilmek. Bunun fotoğrafını Activision'a gönderen oyuncular, dünyanın ilk speedrun topluluğunun üyesi olabiliyorlar.
Hileciler: 80'lerden Beri!
Tabii ki Dragster'ın geçmişinde de oldukça karanlık olaylar bulunuyor. Hatta kendisi, oyun dünyasının en ateşli tartışmalarından birine sebep olmuştu geçtiğimiz senelerde. 1982 yılında 5.51 saniyelik süresi ile speedrun dağının zirvesi olan Twin Galaxies tarafından “Dragster Kralı” ilan edilen Todd Rogers, tam 36 yıl boyunca koruduğu tahtını büyük bir tartışma ile kaybetmişti. Gelişen teknolojiler sayesinde hile yaptığı keşfedilen Rogers, 2018 yılında sürelerini ve unvanını kaybetti.
Aslına bakarsanız Rogers'ın iddiası bir hayli ilginç. “Dragster Kralı'mızın” iddiasına göre kendisi, start verildiği an ikinci vitese geçiş yapabiliyor. Yıllarca bu taktiğini sağda solda anlatan dostumuzun hikayesi ise Eric “Omnigamer” Koziel isimli bir araştırmacıyla tanışmasının ardından değişiyor. İleride sık sık değineceğimiz bir isim olan Omnigamer, bir speedruner olmasının yanı sıra MIT mezunu bir bilgisayar mühendisi. Bu iki tutkusunu bir araya getiren Omnigamer, özellikle speedrun'ın dünyasına ve arkasındaki bilime kendisini adamış. Hatta bu konuda bir kitap bile kaleme almış bu çılgın oyuncu.
İşte Omnigamer, yıllardır kırılamayan bu Dragster rekorunu kafaya takınca tartışmanın fitilini ateşliyor. Yine ileride sık sık değineceğimiz Tool Assisted Speedrun (TAS) isimli yazılımlardan birini oluşturan Koziel, oyundaki tüm frame'lere spesifik tepkiler yükleyerek yapılabilecek en hızlı süreyi araştırıyor. Bu testlerin sonucunda ise Dragster'ın en üst limitinin 5.57 saniye olduğu ortaya çıktı. Omnigamer'ın bı araştırmasının ardından Twin Galaxies ve Guinness Rekorlar Kitabı, Todd Rogers ile ilgili tüm verileri sistemlerinden kaldırdı.
Sırada Ne Var?
Bu hikayenin ardından gözlerimizi çok daha hareketli ve kanlı bir oyuna çevireceğiz. Şahsen yıllardır benim de bir parçası olduğum ve speedrun topluluğunu değiştiren bir oyun olan Doom'a, yani speedrun dünyasının ikinci virajına yakından bakacağız.
Bu arada unutmadan aşağıya yaklaşık bir saat uğraşarak yapabildiğim Dragster rekorumu ekliyorum. Oyunu şuradan internet üzerinden oynayabilir ve Dragster kulübüne dahil olabilirsiniz.
"Nereden?"
Şuradan aha -> //www.retrogames.cz/play_862-Atari2600.php