Bu, aslında net bir haberden öte birazcık dertleşme olacak. Çünkü içinde gerçekler olsa da, oyun sektörüne dair kabarmış bir bıkkınlığın da yansıması aynı zamanda.
2014’ü bir hatırlayın. Watch_Dogs’un müthiş gözüken videolardan sonra nasıl da adım adım grafiklerini geriye çektiğini, oyuncuları bir bir hüsrana uğrattığını hatırlayın.
Mayıs 2014’te piyasaya çıktığında, özellikle PC platformunda Watch_Dogs hiç de kötü gözükmüyordu. Eğer ilk gününden itibaren çıkış günündeki grafiklerle görseydik Watch_Dogs’u, birçok bahane üretebilirdik.
“Oyun motoru yeni” derdik, “Ubisoft en azından oynanışa odaklanıyor.” derdik. Düşünün, aslında ne de çok bahane çıkıyor. “Şehir büyük, açık dünya olunca zorlanıyor yeni nesil konsollar.” denir mesela. “Aslında o kadar da yeni nesil değiller, bayağı güçsüzler. Oyunları geride tutuyorlar.” diye konsolları suçlardık. “Herkesin çok parası yok, 4000TL’lik PC’ler hayal. Bu hali de yeter.”de karar kılardık sonra da. Ne de olsa grafik her şey değil, öyle değil mi?
Evet, grafik her şey değil. Ama dürüstlük, sadakat ve onur çok şeydir.
Şimdi gelelim 2015’e, CD Projekt RED’in merakla beklenen oyunu The Witcher 3: Wild Hunt’a. İlk günden beridir oyunun videolarıyla nasıl mest olduğunuzu, 2013’teki “oynanış” videolarındaki görüntülerde içinizin yağlarının nasıl eridiğini, o devasa dünyanın atmosferini sadece ekran görüntülerinden bile soluyabildiğinizi hatırlıyorsunuzdur.
Ama The Witcher 3’ün son videosu, grafik anlamında nasıl bir geriye gidişin gerçekleştiğini gözler önüne serdi. Daha önce karşımıza çıkan videolardaki parçacık efektlerinden, ışık oyunlarından, atmosferden eser yoktu. Bu konu da doğal olarak NeoGAF’a taşındı. Ben buraya daha fazla karşılaştırmalı kanıt koymuyorum, çünkü o GIF’lerin boyutları internetinizden sıkı bir parça koparsın istemem. Merak edenleri buradan alalım.
İlginçtir, videonun kendi mail grubumuzda tartışıldığı gün ben de editör arkadaşlarıma sıkıntımı anlatmıştım kendimce. Metni alıntılamaktansa, her türlü harf hatasına rağmen buraya ekran görüntüsünü koymak uygun düşer.
Büyük hali için görsele tıklayabilirsiniz.
Dediğim şeyin arkasındayım bu arada, The Witcher 3 hâlâ bu sene oynadığımız en harika oyunlardan birisi olacak. Hâlâ oyun muazzam gözüküyor. Bir uçtan bir uca sayılmayacak mesafeler bile at sırtında 20 dakika sürebiliyor yahu, dile kolay. Geralt’ın bu son macerası bize gerek RYO öğeleri olarak, gerek aksiyon olarak tatmin edici gelecektir. Ama Ne benim Gamescom 2014’te ağzım açık izlediğim oynanışın, ne de hep birlikte gördüğümüz o reklam malzemelerinin yanına yaklaşamıyor oyun.
CD Projekt RED’i hep sevmişimdir. Oyunculara karşı takındığı politikalar, ücretsiz güncellemeler, uygun fiyatlı oyunlar, oyun içi editör, yapmayı seçtikleri oyunların ham kaynaklarının kalitesi… Liste uzar gider. Ama nasıl ki Ubisoft’u ipe dizdik, nasıl ki kandırıldığımız için firmanın canını çıkardık Watch_Dogs’da, profesyonel olmak The Witcher 3 yüzünden CDPR’ye de aynı şekilde davranmayı gerektirir. Ezmeye meraklı olduğumuz bir firma işleri batırdığında her türlü hakareti edip sevdiğimiz firma bizi kandırdığında “ama grafik de her şey değil canım” demek bana hiç doğru gelmiyor. Kaldı ki konu grafiklerin kalitesi değil, Watch_Dogs’da da konu hiç bu olmadı. Konu müşteriye (yani biz oyunculara) karşı nasıl bir tavır takınıldığı ile ilgili.
Ah be CD Projekt RED; 2011’deki The Witcher 2’den birkaç gömlek üstün bu grafikleri çıkarıp karşımıza “oyun bu” deseydin, gıkımız çıkmazdı sana. Yukarıda uydurduğumuz tüm bahaneleri buraya da iliştirirdik, üstelik Watch_Dogs’un (oynanış gibi) karşılayamayacağı bahaneleri The Witcher 3 çiğneyip tükürürdü resmen. Padmé Amidala’nın sözüne itafen: Demek saygı ve onur bu şekilde ölüyor. Fırtına gibi alkışlarla. The Witcher 3, 2015’in en iyi oyunlarından birini alkışlıyoruz hep birlikte…
The Witcher 3: Wild Hunt 19 Mayıs’ta PS4, PS ve Xbox One için piyasada olacak. Üstelik plana uygun giderse, çok da ufak bir yamayla gelecek. O nedenle hayır, erken satışa çıkan sürümde gördüklerimiz neyse, onu göreceğiz gibi 19 Mayıs’ta. Şunu da eklemek lazım ama: The Witcher 2, çıkışından sonraki aylarda özellikle optimizasyon anlamında güncellemelere maruz kaldı. Yani ilk gün olmasa bile bundan iki ay sonra daha iyi gözüken bir oyunla karşılaşma ihtimalimiz var. Ama artık şu dalavere, güzel grafikle oyuncu çekme taktikleri bitse işler daha güzel olmaz mı sizce de?