This War of Mine İnceleme

MASUMİYETİMİ KORUYAMADIM

 

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır. Oyungezer'e abone olmak için hemen tıklayın. 

Hiçbir insan avukat, doktor, mühendis doğmadığı gibi asker de doğmaz. Herkes asker, herkes kahraman olamaz. Bu bazen bilinçli bir tercih, bazense insanın doğasıdır. Ama şartlarla birlikte insanlar da değişir. Bazen, hayatta kalmak ile insan kalmak arasında seçim yapmanız gerekir.

GÜNDÜZ GECE

Pogoren şehrinde hemen herkes kendi postunu kurtarmanın derdinde. Hiç kimse güvende değil. Cehennem bazen radyodaki bir haber kadar uzak, bazen uykunuzu bölen bir bomba sesi kadar yakın. Gündüz vakti sokağa çıkmak keskin nişancılar yüzünden çok tehlikeli. Geceleriyse yağmacılar iş başında.

twom-1

This War of Mine çok tuhaf bir oyun. Beklenmedik bir şekilde en çok The Sims'e benziyor. İç savaş esnasında, yıkık dökük bir eve sığınan bir grup sıradan insanı hayatta tutmaya çalışıyorsunuz. Bitmek bilmeyen bir düşman ordusuna karşı değil; açlık, hastalık, yorgunluk ve depresyonla mücadele ediyorsunuz.

Gündüz vakti oynanış evde temel ihtiyaçlarınızı gidermek üzerine kurulu. The Sims dediysek aklınıza şömineli salonunuza koyduğunuz bilardo masası gelmesin. Bu oyunda yağmur suyunda fare etiyle yemek pişirmeniz, evinizi ısıtmak için en sevdiğiniz kitabı ateşe atmanız gerekiyor. Sabahları oturacak doğru düzgün bir koltuk bulup bir bardak kahve içmek hayattaki en büyük lüksünüz. İki gün sonra o kahveyi de bulamayabilirsiniz.

twom-2

Hava karardıktan sonra aksiyon zamanı başlıyor. Biri dışarı çıkıp eve ekmek getiriyor, geriye kalanlar evde dinleniyor veya diğer yağmacılara karşı nöbet tutuyor. Ziyaret edeceğiniz yer terk edilmiş bir ev de olabilir, bir askeri üs de. Hayatta kalmak için ihtiyaç duyduklarınızı değiş-tokuş yoluyla elde etmek, gizlice yürütmek veya silah zoruyla alıkoymak size kalmış.

NASIL BİR İNSAN?

Küçük yaştan itibaren her türlü oyunu oynadım; şiddet içerenleri de. Yeri geldi Commandos'ta Yeşil Bereli ile düşmanları tek tek tuzağa düşürüp öldürdüm, yeri geldi Soldier of Fortune'da düşmanların kolunu bacağını kopardım... Lakin yıllar geçtikçe savaş oyunlarından iyice soğudum. Artık silah tutmadan, ateş etmeden, kimseyi öldürmeden bitirebildiğim oyunları tercih ediyorum. Deus Ex: Human Revolution ve Dishonored gibi seçimi oyuncuya bırakanların kalbimde özel bir yeri var. This War of Mine ise bugüne dek beni bu konuda en çok zorlayan oyun oldu.

19. gün: Katia'yı kaybettik. Bize iki lokma yiyecek getirebilmek için, eğitimli askerlerle dolu bir binaya girmeyi göze almıştı. Başaramadı...

This War of Mine sizden zor kararlar vermenizi bekliyor. Masum kalmak zor, fakat aksi de kolay değil. Kendinizi ve yakınlarınızı korumak adına geri çevirdiğiniz her rica, çaldığınız her eşya, canını aldığınız her insan, moralinizi yerle bir ediyor. Kötülük yapmanın, sonu intihara varan ciddi sonuçları var. Hayatta tutmaya çalıştığınız insanların bazen yaptıklarınızı akla uydurmaya çalıştığına şahit oluyorsunuz: "Ya onlar, ya biz." Şartlarla birlikte insanların nasıl değiştiğini, hırsızlığı ve cinayeti bile normalleştirebildiğini gözler önüne seriyor This War of Mine.

twom-3

21. gün: Ölmedi. Panik halinde ikinci kez sapladım bıçağı. Amacım tabancasını çalmaktı, ancak gürültüye gelenleri görünce balkondan aşağı atlayıp alelacele bir köşeye saklandım. Duyduklarıma inanamadım: "Konuş benimle!" diyordu kadın. O ses... ağlama sesi miydi? Bu insanlar düşman değil mi? Ne yaptım ben... Ertesi gün evdekiler bana moral vermeye çabalıyordu. "Başka çaren yoktu" dediler. Vardı. O kadını öldürmek zorunda değildim.

Bunca yıllık oyuncusunuz, bu savaştan da bir şekilde sağ çıkarsınız elbet. Peki ya daha sonra kendinizle, yaptıklarınızla yaşayabilecek misiniz?

KARANLIĞIN ÖRTEMEDİKLERİ

Oyunun eksikleri yok mu, var. Misal, geceleri aynı anda birden fazla kişiyle dışarı çıkamıyorsunuz. Taşıyabildiğiniz eşya miktarı da kısıtlı olduğundan, eve ne götüreceğinizi dikkatle seçmeniz gerekiyor. Açıkçası buna oyunu zorlaştırma amacı dışında mantıklı bir açıklama getiremedim.

23. gün: Kapımıza iki küçük çocuk geldi. Anneleri çok hastaymış, ilaç istediler. İlacımız yoktu ama olsaydı da verir miydim?

This War of Mine'ın zorluğundan şikayet eden epey oyuncu var. Zor olduğu doğru ama şahsen yaklaşık on iki saat süren bir mücadelenin ardından ilk oynayışımda bitirmeyi başardım. Oyunda kaldığınız yeri kendiniz kaydedemiyorsunuz; oyun her günün sabahında otomatik kaydediliyor. Olur da gece ölürseniz, hemen Alt+F4 ile çıkıp önceki günün sabahından günü tekrarlamak gibi bir hinlik yapmanız mümkün. İtiraf etmeliyim ki bu yola iki kez başvurdum. Katia'nın ölümü çok koydu, bir başkasını daha kaybetmek istemedim.

twom-4

26. gün: Civarda oturduğunu söyleyen bir çift, kendi yetiştirdiği sebzelerden getirdi. "Bu zor zamanlarda birbirimize destek olmalıyız" dediler. Karşılığında bir şey istemiyorlardı. Ağladım.

Çektiğiniz onca çilenin ardından, oyunun sonu sizi tatmin etmeyebilir. Haftalar boyunca umutla beklediğiniz o an pat diye geliveriyor. Devamında, oyun boyunca verdiğiniz kararların ve savaş sonrası hayatın bir özetini okuyorsunuz. Neyse ki tekrar oynanabilirliği yüksek. Oyunda toplam on iki oynanabilir karakter var ve ilk seferde yarısını bile göremeyeceksiniz. Ziyaret ettiğiniz mekânlar da değişiyor; bir oyunda sağlam duran okulu bir diğerinde bombalanmış halde bulabiliyorsunuz.

SON

This War of Mine savaşı bitirmek için savaşan kaslı kahramanların değil, savaş bitene dek hayatta kalmaya çalışan sıradan insanların öyküsünü anlatıyor. Savaş karşıtlığı konusundaysa lafı hiç dolandırmıyor: Ana menüsünde görünen duvarda bile açık açık "Fuck the war!" yazıyor.

35. gün: Uzun süredir yediğimiz tek şey fare eti, o da tükenmek üzere. Her şeyi göze aldım ve bir grup hayduta saldırdım. Tabancayla nasıl ateş edileceğini bilmemek az daha canıma mal oluyordu. Şimdi buzdolabında en az üç gün yetecek yiyeceğimiz var. Ama bu yaraları saracak bandaj bulamazsak o kadar dayanabileceğimi sanmıyorum.

Anomaly serisinden tanıdığımız Polonyalı yapımcı 11 bit studios, yine ilginç bir oyuna imza atmış. The Sims ve Papers Please gibi alakasız yapımların karışımı gibi duran oyunu neredeyse siyah-beyaz denebilecek bir grafik tarzıyla, depresif müziklerle ve farklı bir bakış açısıyla bezemiş. This War of Mine'ı oynamak nahoş, hatta rahatsız edici bir deneyim. Eşine pek az rastladığımız türden, kimsenin kazanamadığı bu savaşı kaçırmayın.

NOT

8+

THIS WAR OF MINE (PC)

KÜNYE

Tür: Hayatta kalma simülasyonu

Yapım: 11 bit studios

Dağıtım: 11 bit studios

Kutulu Fiyatı: Yok

Dijital İndirme: 31TL (Steam)

Yaş Sınırı: 18

Platform: PC

Ne İyi?

-Savaşın gerçek yüzünü iyi aktarıyor

-Verdiğiniz kararlar etkisini gösteriyor

Ne Kötü?

-İçinizi karartabilir

YORUMLAR
Parolamı Unuttum