Zaman zaman itch.o, AGS forumları gibi siteleri gezerken daha önce fark etmediğim oyunlara denk gelebiliyorum, Metaphobia da bunlardan biri oldu. Bu o kadar kaliteli bir adventure oyunu ki, ücretsiz olduğunu görünce şaşırdığımı söylemem lazım. Ben de duymayanlar da bilgilensin diye bu oyunu sizlerle de paylaşmak istedim :)
Metaphobia, 90'ların klasik point and click adventure oyunları tarzında hazırlanmış, gizemli bir dedektiflik oyunu. Önce isterseniz fragmanını bir izleyin (eski tarihli olsa da):
Oyunun yayınlanan versiyonundaki animasyonları gerçekten de nefis, hikayesi ve bulmacaları da öyle. Metaphobia'nın hikayesini Tolga Öcek ve David Broček yazmış, çizim ve animasyonlar Tolga'ya, diyalog ve bulmacalar da David'e ait. Oyunun müziklerinde ise bir başka nefis adventure olan Kathy Rain'den tanıdığımız Daniel Kobylarz bulunuyor. Oyundaki tüm diyalogların seslendirilmiş olduğunu da ekleyeyim.
Özellikle de siz de eskilerin klasik adventure oyunlarını, piksel grafikleri, Gabriel Knight tarzı hikayeleri seviyorsanız bu oyunu büyük bir keyifle oynayabilirsiniz. Oyunun son versiyonunu itch.io üzerinden indirebilirsiniz.
Güncel: Oyunu ücretsiz olarak Steam üzerinden de indirebilirsiniz, bu versiyonunda başarımlar da bulunuyor, bu bile tekrar oynamak için güzel bir sebep.
Sevgili İhsan Tatari'nin oyun için yazdığı kısa incelemeyi de bu vesileyle buradan paylaşmış olayım, belki daha da dikkatinizi çekmeyi başarırız :)
- o -
Bir tutam Broken Sword, biraz Gabriel Knight, bir parça da Fate of Atlantis... İşte size Metaphobia'nın özeti.
Klasik bir politik cinayet araştırması gibi başlayan Metaphobia kısa sürede dallanıp budaklanan hikâyesiyle sizi şaşırtmayı başarıyor. Ünlü bir siyasetçinin oğlu olan Richard, babasının gizemli cinayetini çözmek için kolları sıvar. Ama çok geçmeden bu şekilde öldürülen tek siyasetçinin babası olmadığını anlar ve kendisini tuhaf bir komplo teorisinin içinde bulur. Yozlaşmış siyasetçiler, gizli yeraltı örgütleri, kiralık katiller derken işin içine Sümerlerin ve antik tanrıların girmesiyle olaylar hepten çetrefilli bir hâl alır.
Açıkçası bu oyunun nasıl olup da ücretsiz sunulduğunu hâlâ anlamış değilim. Karakterlerin seslendirmeleri, el çizimi grafikleri, hikâyesi, bulmacaları ve mekân tasarımlarıyla âdeta 90'lı yıllarda çıkmış da sanki o zamanlar gözden kaçırdığınız ve bugün keşfettiğiniz bir klasik gibi oynanıyor. Bana yer yer az önce saydığım Broken Sword, Gabriel Knight ve Indiana Jones: Fate of Atlantis gibi oyunların tadını verdi. Onlarla aynı seviyede değil tabii; birkaç tık aşağısında. Ama eğer oynarsanız hem konu hem de gittiğimiz mekânlar açısından bariz benzerlikler taşıdığını siz de fark edeceksiniz. Hatta çok ünlü bir polisiye-gerilim filmini andıran bir sahnesi de var.
Bulmacalar genel olarak başarılı. Alakasız nesneleri abuk sabuk şeyler yapmak için birleştirmiyorsunuz. Hepsi belirli bir mantık çerçevesinde. Ama bazen oyunun sizden ne yapmanızı istediğini anlamanız zor olabiliyor. Bazı bulmacalar daha iyi olabilirmiş kesinlikle.
Bazen de oyunun hikâyesi sırtını tesadüflere ve şansa biraz fazla yaslıyor. 30 sene önce yakalanan bir suçlunun dairesini aramaya gidiyoruz mesela ve o da ne? Bunca yıldır orada başka kimse oturmamış; daire hâlâ boş! Ne şans, ne şans... :) Bu ikisi haricinde pek bir şikâyetim olmadı ama oynarken. Eh, ücretsiz bir oyuna çok fazla yüklenmenin de bir anlamı yok.
Ama en büyük sürpriz oyun bitip jenerik ekranıyla akmaya başladığında yapımcılar arasında Tolga Öcek adlı bir Türkle karşılaşmam oldu sanırım :) Kendisi oyunun hem senaryosuna katkıda bulunmuş, hem de çizim ve animasyonlarını yapmış. Ellerine sağlık diyeyim buradan.
Artılar:
+ 90'ların klasik macera oyunlarını andıran hikâye ve oynanış
+ Seri cinayetler, komplo teorileri, antik kentler, kadim tanrılar
+ Seslendirmeler beklenmedik derecede iyi
+ Göze hoş görünen piksel grafikler
Eksiler:
- Bazı bulmacaların mantığını anlamak biraz zor
- Bazen işler fazla şans eseri gidiyor
90'ların point and click macera oyunlarını seviyorsanız Metaphobia sizi fazlasıyla tatmin edecektir. 7/10
