Çocukluğumuzun birçok efsane çizgi filmi, bir süre sonra gördüğü ilgiyi sinema perdesine taşımayı denedi. Bunlardan birçoğu maalesef televizyon ekranındaki samimiyeti yakalayamasa da aralarından kayda değer kalitede yapımlar da çıktı. Bugün siz Oyungezer'leri bir zaman yolculuğuna çıkarıyoruz.
Ninja Turtles
İlk olarak 1990 yılında beyaz perdeyle buluşan Ninja Turtles’ın ilk filminin ne kadar efsanevi olduğunu eğer izlediyseniz hatırlıyor olmalısınız. İçerisinde barındırdığı karanlık atmosferiyle yakın zamanda çekilen Ninja Kaplumbağalar filmine kıyasla çok alt düzey görsel efekt içermesine rağmen bu efsanevi filmin çocuklar için yapıldığını söylemek güç doğrusu. Bununla birlikte 2014’te yeniden çekilen filmin öncekine nazaran ne kadar kötü olduğunu ise oyuncular arasında Megan Fox’un bulunmasından anlayabilirsiniz.
Death Note
Şimdi burada anime çizgi film midir, değil midir tartışmasına girmeden söyleyelim: böyle bir listeye animeleri de sokmazsak olmazdı. İzlerken kendimizi yerden yere vurduğumuz Death Note’un uyarlama filminden başlayabiliriz sanırım. Ryuk’un berbat bir CGI’dan oluştuğu L’in ise göz kalemiyle Ebru Gündeş pozları kestiği 2006 yapımı filmden sonra Netflix’inolaya dahil olduğu Death Note, ne anime izleyicilerinden ne de klasik film izleyicilerinden geçer not aldı. Kısacası bir anime film uyarlaması daha hüsranla sonuçlandı. Bu arada kötü haber:Netflix bir Death Note filminin daha çalışmalarına başladı.
Scooby-Doo
Çocukken kuzenimin kuzenlerinin (iki bilinmeyenli denklem gibi) evinde izlediğimiz Scooby-Doo'yu da listemize dahil etmezsek olmaz. 2002 yılında vizyona giren film, yetişkin birisi tarafından Ninja Turtles kadar beğenerek izlenecek olmasa da en azından benim çocukluğumun unutulmazlarından. Onca yıldan bu zamana kadar filme dair en aklımda yer eden şey ise Fred’in o iğrenç sarı peruğu...
Popeye
Bizlerin Temel Reis (bu isim ilk kimin aklına geldi gerçekten merak konusu) olarak bildiği ıspanak yiyerek güçlenen Popeye’nin tarihi ise çoooook eskilere dayanıyor. İlk olarak 1929’da Elzie Crisler Segar tarafından hayat verilen Popeye’nin ortaya çıkış süreci Mickey Mouse (1928) kadar eski bir vakte dayanıyor. Çizgi film, ilk kez beyaz perdeye 80’lerde konuk oluyor. Bununla birlikte çizgi filmin yeni animasyon filmi 2019 yılında tekrar sevenleriyle buluşacak.
Ghost in the Shell
Lucy ile birlikte bilim kurgu filmlerinde görmeye aşina olduğumuz Scarlett Johannson’ı bu kez de kült bir animenin film uyarlamasında görüyoruz. Çok büyük beklentilerle izlenmemesine rağmen önyargıları boşa çıkaran Ghost in the Shell, eski yapımdaki birçok sahneyi tekrar canlandırarak, animeye de bir saygı duruşunda bulunmuş.
Looney Tunes
Warner Bros. diyince otomatikman aklımıza gelen bir çizgi filmin uyarlamasına geldi sıra. Bu filmin benim için özel bir yeri var. Zira benim sinemada izlediğim ilk film olma özelliği taşıyor. Şimdiki IMDB ortalaması vasat olsa da yanınızda küçük bir yeğeniniz ya da herhangi bir küçük tanıdığınız var ise oturup izleyebilir hatta kimi zaman eğlenebilirsiniz.
The Smurfs
Dilerseniz yine IMDB’de vasat bir not almış olsa da ilk filmiyle benim gönlümde yer etmiş The Smurf’a geçelim. Film, çizgi dizisinden de aşina olduğumuz gibi Gargamel’in Şirinler’i yakalamaya çalışmasıyla başlıyor. Şirinler ise kendisini günümüz dünyasının kargaşası içerisinde buluyor. Sony’den tek ricam bir sonraki filmde Gargamel rolünde Özkan Uğur’u oynatmalarıdır.
Bleach
Bir türlü sonunu göremediğimiz animelerden birisi olan Bleach, ilk kez bu yıl beyaz perdeye uyarlandı. Diğer animeden beyaz perdeye uyarlanan yapımlara ders niteliğinde olan film, kötü anime uyarlamalarına bir dur demiş. Şaşırtıcı olan şu ki bu yapım da Netflix’in elinden çıkma. Bu yüzden herkesin aklında tek bir soru işareti var: Netflix Death Note’dan nefret mi ediyordu?
Aladdin
“3 dilek hakkın olsa ne dilerdin?” sorusunu hayatımıza sokan Aladdin’in geçmişi çok da eskilere dayanmıyor. İlk olarak 1994 yılında televizyonlara konuk olan çizgi dizi, 24 Mayıs 2019’ta beyaz perdeye geliyor. Will Smith’in Cin, Mena Massoud’un ise Aladdin olarak rol alacağı film yine Walt Disney Pictures çalışmalarıyla karşımıza gelecek. Çok da fena durmayan fragmanı sizin için aşağıya bırakıyoruz.
Pink Panther
Zaman zaman hiç fark etmeden soundtrack’ini mırıldandığımız bir çizgi film var ya hani... Tahmin ettiğiniz gibi Pembe Panter’den bahsediyoruz. İlk olarak 60’larda Inspector Clouseau ismiyle beyaz perdeye uyarlanan filmin devam yapımları, ilginç bir biçimde daha çok beğenildi. Müfettiş Clouseau rolünde Peter Sellers’ı gördükten sonra ise bu karakteri Steve Martin devraldı. Yeni nesil Pembe Panter’i izlemeyenler için de küçük bir not düşelim, 2006 yapımı filmde Beyonce da rol alıyor.
He-Man
Gölgelerin gücü adına! 80’lerin efsane çizgi filmi He-Man, Popeye ve Aladdin gibi 2019 yılında beyaz perdede izleyebileceğimiz filmlerden birisi. Yetmişler sonu seksenler başı filmlerdeki kıpır kıpır atmosferle dolu olan 1987’de vizyona giren He-Man, çocukluğumuzun efsanelerinden. Umarız Masters of the Universe’ün yeni yapımcıları da bu havayı korumayı başarabilir.
Flintstones
Bizlerin Taş Devri olarak bildiği Flinstones, 60’lardan günümüze kadar yayınlanmaya devam eden bir çizgi film. Bu sebepledir ki anneannenizden tutun en küçük tanıdığınıza kadar herkes bu diziye aşinadır. Taş Devri’nin beyaz perdeye gelişi ise 1994 yılında gerçekleşti. 7’den 70’e herkesi ilkel çağlara konuk eden bu filmin IMDB notu ise 4,8... Bu yüzden izleyip izlememek biraz size kalmış.
Beauty and the Beast
'Mühim olan iç güzellik' lafının çizgi filme dönüşmüş hali Güzel ile Çirkin’e değinelim şimdi de... Eminim, çizgi filmi izleyen her insanın aklına “Mühim olan iç güzellikse Beast neden sonda prense dönüşüyor?” sorusu gelmiştir. Filme göreyse mühim olan iç güzellik değil zira 2017’de beyaz perdeye uyarlanmış çizgi filmde Beast rolünü Dan Stevens üstleniyor.
Winnie The Pooh
İçerisinde Winnie The Pooh karakterlerini gördüğümüz ve henüz temmuz ayında vizyona giren filmiyle bir hayli beğeni toplayan Christopher Robin, listemizin adeta parlayan yıldızı. Nitekim filmin IMDB notu listemizdeki diğer filmlere nazaran bir hayli yüksek. Bizleri çocukluğumuza döndürmeyi ant içmiş yapımda çizgi filmde küçücük çocuk olarak gördüğümüz Christopher Robin’in artık koca bir yetişkin olduğunu görüyoruz. Çocukluk arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelen erişkin Christopher’ı konu alan filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Inspector Gadget
Sıradaki çizgi dizimiz bizi yine seksenlere götürüyor. Çizgi filmin 1999’daki film uyarlaması ise yine Walt Disney tarafından üstlenilmiş. IMDB kullanıcıları tarafından beğenilmeyen yapım, Rotten Tomatoes kullanıcıları tarafından neredeyse çöp olarak görülmüş olacak ki filmin izleyici oylaması %18 gibi berbat bir seviyede. Listemizin yüz karası olan yapımı herhangi boş vaktinizde izleyebilirsiniz.
Garfield
İlk olarak 1978’te bir karikatür dizisinde hayat bulan Garfield’ı benim gibi tembel bir insansanız kendinizle özdeşleştiriyor olabilirsiniz. 'Hiçbir şey yapmamak için her şeyi yaparım' gibi harikulade bir özlü söze sahip tembel aynı zamanda bir hayli obur kedimizin ilk filmi 2004’te vizyona girdi. Çoğu çizgi dizisi uyarlamasında olduğu gibi bu film de özellikle çocuklara yönelik bir aile yapımı olmaktan öteye gidemedi. Ancak 2004 yılında çıkmasından mıdır, o dönemlerde henüz interneti çok aktif kullanamıyor oluşumuzdan mıdır; bu filmi ilk çıktığı vakit gayet severek izlemiştik. Özellikle Okan Bayülgen'in mükemmel dublajıyla, filmin IMDB notuna çok da takılmadan bir şans vermenizi tavsiye edebiliriz.