Bilgisayar Donanımlarını Ne Kadar İyi Tanıyorsunuz?

Bilgisayarınızın bilinmeyen yüzü

Donanım dünyasındaki "Hangi ekran kartını alsam?" gibi sıradan sorular, yalnızca buzdağının görünen kısmı. Yüzeyin derinliklerine indiğinizde belki hep merak ettiğiniz, belki de o ana dek farkında bile olmadığınız birçok önemli ayrıntıyla karşılaşıyorsunuz. Nadiren konu edinilen bu ayrıntılar, bilgisayar donanımlarına dair faydalı bilgiler ve ipuçları paylaşacağımız bu dosyanın özünü oluşturuyor. Daha derinlemesine işlememizi istediğiniz bir konu olursa, yazın bize!

ÖNCE GÜVENLİK

Her şeyin nasıl çalıştığını öğrenmeye meraklı biri olarak kendimden biliyorum; insanın, içini açıp kurcalayası geliyor. Aman dikkat! Elektronik cihazlar söz konusu olduğunda, elektrik yükü beklenmedik bir tehlike arz ediyor. Her şeyden önce, dokunduğunuz elektronik devreleri vücudunuzdaki statik elektrik ile bozabilirsiniz. Bilgisayar toplarken veya kasanın içini açıp kurcalamadan önce üzerinizdeki elektriği attığınızdan emin olun. Tabii, cana geleceğine mala gelsin. Güç kaynağı gibi içinde yüksek miktarda elektrik yükü saklayan cihazları kurcalarken çok dikkatli olun. ÖLEBİLİRSİNİZ. Cihazı prizden sökmüş olmanız yeterli değil. Kondansatörler halen yüklüyse ve bunların uçlarına yanlışlıkla dokunursanız, yıldırım çarpmışa dönersiniz. Lütfen. Başka tür donanımlarda ise kimyasal zehirlenme gibi bir olay yaşamanız mümkün. Artık günlük hayatımızda rastlamıyoruz ama, örneğin içinde cıva bulunan aletleri düşürüp parçalamamaya dikkat edin. Oda sıcaklığında sıvı halde bulunan bu güzide metal, açıkta bırakırsanız yavaş yavaş buharlaşır. Bu havayı uzun süre solursanız, yine, ÖLEBİLİRSİNİZ. Ölmeyin, daha çok gençsiniz.

pc-bilinmeyen-1

GÜÇ KAYNAĞININ GÜCÜ

Tek ekran kartlı ortalama bir sistem topluyorsanız 500W'tan fazlasına pek ihtiyacınız yok. Hatta, bilgisayarınızın ihtiyaç duyduğu güç günlük kullanımda 100W'ı, oyun oynarken ise 350W'ı belki de geçmeyecek (cizgi-rma.com/calculator gibi hesaplama araçlarından faydalanabilirsiniz). Öte yandan bilin ki bu watt değeri tek başına neredeyse hiçbir anlam ifade etmiyor. Esas önemli olan, cihazın +12V hattı/hatları üzerinden ne kadar güç sağladığı. Üzerinde "500W" yazan ucuz bir ürün için bu değer örneğin 384W olabilir, dikkat edin. Güç kaynaklarının bir yüzünde bu değerleri gösteren bir tablo bulunur.

İş diğer özellikler bakımından da kaliteli bir ürün satın almaya gelince ne yazık ki markasına bakmak yetmiyor, zira piyasadaki neredeyse her firma bu ürünleri bir başkasına (ismini dahi duymadığınız Uzak Doğu firmalarına) yaptırıyor, üzerine kendi markasını basıp satıyor. Bu üreticilerin bazıları her daim kaliteli ürünler ortaya koysa da, bazı modelleri kötü performans sergileyebiliyor. Size tavsiye: Güç kaynaklarının içini açıp parçalarını tek tek inceleyen, teste tabi tutan bazı web siteleri (örn. jonnyguru.com) var. Üşenmeyin, iyice araştırın.

pc-bilinmeyen-2

ALEVLİ BİLGİSAYAR

Bilgisayarınızın sağlığı için kaliteli bir güç kaynağı önemli, ancak yeterli değil. Onu bağladığınız priz mutlaka topraklı olmalı. Topraklı derken, gerçekten topraklı. Prize dışarıdan baktığınızda toprak uçlarının olması, o uçların arka tarafta toprağa bağlı olduğu anlamına gelmiyor. Yeter mi, yetmez. Eğer sürekli elektrik kesintisi olan bir bölgede yaşıyorsanız, UPS kullanmayı ihmal etmeyin. Hem dalgalanmalara karşı sisteminizi korur, hem de elektrik kesildiğinde kısa süreliğine de olsa enerji sağlayıp en azından işinizi, oyununuzu vs. kaydedip bilgisayarınızı düzgünce kapatmanıza olanak sağlar. Sonra güç kaynağınız ya da daha kötüsü, anakartınız yandığında ağlamayın.

pc-bilinmeyen-3

GÖRÜNTÜ BAĞLANTISI

VGA, DVI, HDMI, DisplayPort... Aralarında ne fark var? İçlerinden sadece VGA analog. İki kenarından vidalanarak sabitlenen mavi renkli bu arkadaş, en fazla 2048x1536px @ 85Hz destekliyor. Geçmişi ta 1987 yılına uzanan VGA'in aksine DVI, HDMI ve DisplayPort standartları dijital veri aktarımı sağlıyor. HDMI ve DisplayPort, görüntünün yan sıra çok kanallı ses gibi başka tür verileri de aynı kablodan iletebiliyor. HDMI söz konusu olduğunda 1.4 ve 2.0 gibi sürümler göze çarpıyor, ancak yeni sürümden faydalanmak için var olan kablolarınızı değiştirmeniz gerekmiyor. Bunların bir de mini ve micro halleri var, ama boyutları haricinde aralarında hiçbir fark yok. Mümkünse en yeni standart olan DisplayPort'u tercih edin. Ama ihtiyacınızı karşıladığı sürece diğer dijital standartları da kullanabilirsiniz, zira hepsi birebir aynı görüntü kalitesini sağlıyor.

pc-bilinmeyen-4

PAHALI DİJİTAL KABLOLAR

Dünyanın en büyük yalanıdır. "Almışken iyisi olsun" diyen saf insanları kandırmaya yönelik bir pazarlama taktiğinden ötesi değildir. Kabul, altın kaplama uçlar aşınmaya karşı daha dayanıklıdır. Ancak örneğin HDMI kablolar söz konusu olduğunda, veri aktarım hızı veya görüntü kalitesi üzerindeki etkisi tek kelimeyle SIFIRDIR. Dijital bağlantı kabloları ya tam performansla çalışır ya da hiç çalışmaz, arası yoktur. Dolayısıyla böyle bir kablo satın alacaksanız, hele ki o kabloyu bir kez takıp bir daha yüzüne dahi bakmayacaksanız, en ucuzunu alın gitsin (elinizde parçalanacak kadar da dandik olmasın tabii).

pc-bilinmeyen-5

GERİYE VE İLERİYE UYUMLULUK

İşlemciler söz konusu olduğunda hangi sokete uygun olduğuna bakmanız gerekir. Örneğin Intel'in LGA 1155 soketine sahip anakartlar hem Sandy Bridge hem de Ivy Bridge mimarisindeki işlemcileri kabul ediyordu. Benzer bir durum LGA 1150 kullanan Haswell ve Broadwell mimarileri için de kısmen geçerliydi. Ama artık en yeni Skylake işlemcilerini kullanmak istiyorsanız LGA 1151 soketine sahip bir anakarta terfi etmeniz gerekiyor.

Bellekleri ayırt etmek daha kolay. Örneğin DDR3 ve DDR4 bellekler birbiriyle uyumlu değil, birini bir diğerine ait yuvaya takamıyorsunuz. Farklı kapasite, frekans veya gecikme değerine sahip bellekleri bir arada kullanabilirsiniz, ancak bu şekilde maksimum performans alamazsınız.

pc-bilinmeyen-6

PCI Express yuvalarında hem farklı nesiller (örn. 2.0 ve 3.0) hem de farklı veri yolları (örn. x4 ve x16) arasındaki uyumluluk had safhada. İhtiyaç duyduğu asgari bant genişliğini sağladığı sürece her kartı her yuvaya takabilirsiniz. Örneğin kısacık (x1) bir ses kartını upuzun (x16) bir yuvaya takabilirsiniz. Aynı durum tam tersi için de geçerli, ama performans kaybı yaşatabilir.

SATA bağlantıları hem geriye hem ileriye uyumlu. SATA-2 diskinizi SATA-3 anakarta, veya SATA-3 diskinizi SATA-2 anakarta takabilirsiniz; hızı SATA-2 (3Gbit/s) ile kısıtlanacak olsa da düzgünce çalışacaktır. Aynı durum USB bağlantıları için de geçerli. USB 1.0, 2.0 ve 3.0 cihazlar ve girişler birbiriyle uyumludur, ama en düşük değerde çalışır.


SOĞUTMA SİSTEMLERİ

Bilgisayarımızı soğuturken öncelikli tercihimiz fanlar oluyor. "Ne kadar fan takarsam o kadar iyi soğur" diye düşünmeyin. Kasanın içine sağladığınız serin hava tabii ki önemli, ancak verimli bir hava akımı oluşturmadığınız sürece pek bir anlamı yok. Fanlardan içeri çekilen hava dışarı atılandan fazlaysa kasanın içinde pozitif hava basıncı, tam tersi durumdaysa negatif hava basıncı oluşur. Her ikisinin de farklı avantaj ve dezavantajları olduğu için, kendi sisteminize göre bir tercih yapmanız gerekir. Hava akımını iyileştirmek istiyorsanız kabloları ortada bırakmayın ve mümkünse modüler güç kaynağı kullanın. Büyük fanlar daha düşük devirde döndüğü için genellikle daha az gürültü yapar, aklınızda bulunsun.

Hız aşırtanların gözdesi olan sıvı soğutma sistemleri eskiden rezervuarıydı, pompasıydı, sıvısıydı derken epey uğraştırırdı. Şimdilerde hazır kapalı döngü sistemler satın alabiliyorsunuz. Bu sistemler işlemcinin üzerine monte edilen taban, üzerinde genellikle bir veya iki adet 120mm fan bulunan radyatör ve bu iki ana parçayı birbirine bağlayan iki hortumdan ibaret. Sistemde dolaşan sıvı işlemciden ısı çekiyor, daha sonra bu ısı radyatöre yayılıp fanlar aracılığıyla dışarı atılıyor. Genel kanının aksine, sıvı soğutma sistemlerinin daha sessiz çalıştığı söylenemez.

pc-bilinmeyen-7

BELLEĞİN FAZLASI

Paranız var. Güçlü bir sistem satın almak istiyorsunuz. Ancak 8GB'tan fazla bellek gerçekten lazım mı değil mi, emin olamıyorsunuz. Biz söyleyelim: Oyunlar için 8GB yeterli; birçok oyun 4GB'tan fazlasını kullanmıyor bile. Üstelik 16GB belleğe vereceğiniz parayı ekran kartına ilave ederseniz daha yüksek performans elde etme şansınız var. Oyun oynarken arka planda onlarca tarayıcı sekmesi açık tutuyor olsanız bile, 8GB üzeri belleğin size şu an hiçbir getirisi yok ve yakın zamanda da olmayacak. Tabii herkesin işi gücü oyun oynamak değil. Örneğin herhangi bir nedenden ötürü bilgisayarınızda sanal makineler çalıştırmanız gerekiyorsa, fazladan belleğin faydasını görürsünüz. Benzer şekilde, profesyonel olarak görüntü (resim veya video) işliyorsanız size bolca bellek lazım demektir. Aksi takdirde 8GB üzeri bellek, "geleceğe yatırım" olarak bile çok anlamlı değil.

pc-bilinmeyen-8

SSD YAZMA LİMİTİ

Katı hal sürücüleri satışa ilk çıktığında ateş pahasıydı, ancak zamanla makul bir fiyat aralığına yerleşti. Şu an yeni bir sistem topluyorsanız veya var olan sisteminizi güncelliyorsanız, performansınızı artırmak için mutlaka satın almanız gereken bir parça. SSD'ler sabit disklere göre daha yüksek veri okuma-yazma hızı sunuyor, mekanik parça barındırmadığı için sarsıntıdan etkilenmiyor ve daha az enerji tüketiyor. Öte yandan, ömrünün daha kısa olduğunu bir yerlerden duymuş olabilirsiniz. Böyle bir durum gerçekten var(dı), evet. SSD'lerin içindeki minik bellek hücreleri, üzerine veri yazıldıkça "eskiyor" ve bir noktadan sonra işe yaramaz hale geliyor. Ancak güncel SSD'ler o kadar uzun ömürlü ki, bütün sabit disklerinizi gömebilir. Son birkaç yıl içinde satın aldığınız kaliteli bir SSD, bizim gibi sıradan kullanıcıların yazma sıklığıyla –kabaca bir hesapla– 20 yıldan uzun süre boyunca yazma limitine yaklaşamıyor. O zamana kadar kim öle, kim kala.

pc-bilinmeyen-9

OPTİK DİSKLERİN ÖMRÜ

2004-2006 yılları arasında yazdığım ve içine dijital fotoğraflarımı kaydettiğim üç CD'den biri –gayet korunaklı bir biçimde saklamama rağmen– artık okunamıyor. Evinizde böyle eski diskler saklıyorsanız, içinde sizin için önemli veriler varsa, orada sonsuza dek duracağını sanmayın.

Üreticilere sorsanız tek yazımlık disklerin 100 yılı aşkın, yeniden yazılabilir disklerinse en az 25 yıllık ömrü olduğu söylerler. Ancak yapılan bağımsız deneyler gösteriyor ki bazı diskler iki yıldan sonra bozulmaya başlıyor. Optik disklerin ömrünü belirleyen; üretim kalitesi, yazma hızı ve saklama koşulları gibi birçok etken var. Disklerinizi satın alırken ucuza kaçmadıysanız, yazdığınız diskleri sıcaktan ve nemden koruduysanız (örneğin arabanızda sakladığınız diskler daha çabuk bozulacaktır) sizinkiler daha uzun süre dayanabilir. Ancak her halükarda bu disklerin 5-10 yıldan fazla dayanmayacağını varsayın. Aynı durum dolabınızda sakladığınız boş diskler için de geçerli. Verilerinizi bir harici diske yedekleyin, ama deyim yerindeyse bütün yumurtalarınızı tek bir sepete koymayın. Kaybolursa ağlayacağınız verilerinizin mutlaka birden fazla kopyasını saklayın.

pc-bilinmeyen-10

SD KART TERMİNOLOJİSİ

SD kartlar boyut olarak büyükten küçüğe SD, miniSD ve microSD olmak üzere üçe ayrılıyor. Kapasite söz konusu olduğunda SD (2GB'a kadar, FAT12/FAT16 dosya sistemi), SDHC (2GB-32GB arası, FAT32 dosya sistemi) ve SDXC (32GB-2TB arası, exFAT dosya sistemi) gibi üç yeni terim karşımıza çıkıyor. Ama iş burada bitmiyor; Normal Speed, High Speed, UHS-I ve UHS-II'nin yanı sıra bir de farklı hız sınıflarıyla haşır neşir oluyoruz: Class 2, Class 4, Class 6 ve Class 10'un her biri asgari yazım hızını ifade ediyor (örn. Class 2 için bu değer 2MB/s). Benzer şekilde, U1 ve U3 sırasıyla 10MB/s ve 30MB/s'ye denk geliyor. Üzerinde bu simgeleri gördüğünüz kartlar en az bu hızları garanti etmekle birlikte, daha pahalı kartlar daha performanslı çalışabiliyor.

pc-bilinmeyen-11

ARIZA TESPİTİ

Yıllarca bu işle uğraşan teknik servis çalışanları (veya donanım editörleri) bazen leb demeden leblebiyi anlıyor, doğru. Ama yeni bir sorunla karşılaştığımızda biz de akıl yürütüp eleme yöntemine başvuruyoruz. Çok basit bir örnek verelim: Diyelim ki müzik dinlemek için telefonunuza kulaklık taktınız, ama sadece bir kulağınıza ses geldi. Sorunun nereden kaynaklandığını nasıl anlarsınız? Aynı kulaklığı başka bir cihaza takarak ve/veya düzgün çalıştığından emin olduğunuz bir kulaklığı aynı telefona takarak tabii. Bazen basit düşünmek, örneğin hiç açılmayan bir mobil cihazın bozuk olduğuna kanaat getirmeden önce şarjının bitip bitmediğini kontrol etmek gerekiyor. Bazen de sorun beklenmedik bir yerde çıkabiliyor: Açılışta bip bip öten yepyeni bir bilgisayarda siz belleklerden şüphelenirken, kasanın ön panelinden gelen Reset kablosunu anakarttan söktüğünüzde sorunun çözüldüğünü fark ediyorsunuz (yaşanmıştır).

pc-bilinmeyen-12

Her türlü yazılım ve donanım sorununun ilk defa sizin başınıza geliyor olma ihtimali gayet düşük. Google'a sorun; Türkçe değil İngilizce ararsanız sonuca ulaşma şansınız artar. Karşınıza bir hata mesajı çıkıyorsa, bu mesajın bir bölümünü doğrudan aratabilirsiniz. Ya da örneğin işletim sisteminizi güncelledikten sonra ekranda titreme sorunu yaşıyorsanız, "windows 10 flicker" gibi bir arama sizi sonuca ulaştıracaktır.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum