Bu yazı daha önce Oyungezer Dergisi'nde yayınlanmıştır.
Malthael… Cennet'in önderi Angiris Konseyi'nin gizemli ve akil üyesi. Konuştuğunda herkesin sustuğu ve dinlediği yol gösterici. Her ne kadar bilgeliğin vücut bulduğu bir melek olsa da, Cennet ve Cehennem arasındaki ebedi mücadelede o bile kendini bilinmezliklerin karanlık gücünden koruyamadı.
Malthael'in kendinden daha güçlü bilinmezliklerle tanışmasının ilk kaydı, Sanctuary ve insanlığın Cennet tarafından keşfedilmesiyle gerçekleşti. O günden itibaren giderek melankolik, gizemli ve hatta zaman zaman ürkütücü hale gelen konuşmalarıyla Angiris Konseyinde çatlaklar açmaya başlayan Malthael, en nihayetinde Tyrael'in Worldstone'u yok etmesinin ardından ortadan kayboldu.
Pek çok kayıt, Malthael'i Worldstone'a milyonlarca yıl ev sahipliği yapmış kadim kale Pandemonium Fortess'de yaşam ve ölümün bilinmezliklerini çözmek için dolandığını söyler.
Malthael'in hali Deckard Cain'in kitabında Malthael üzerine yazdığı notlarda da üstü kapalı bir şekilde anlatılır:
Malthael'in bu gizemli durumu, çok büyük bir ihtimalle bilinen herşeyin hakikate olan bağlantılarından kaynaklanmaktadır. Ne de olsa Malthael'in bilgeliği, devranı birbirine bağlayan çok sayıda his ve bakışın kendi aralarındaki ilişkisini irdeleyebilmesinden gelmektedir. Malthael'in bu davranışlarının aşağıda yazan ve tüm hayatı boyunca irfan peşinde koşan ölümlü katip Furisaj'in risalesi sayesinde daha iyi anlaşılabileceğine inanıyorum:
"Var olan her şeyin iki ayrı yüzeyi bulunur: Hareket ve dinginlik, hiçlik ve varlık, aydınlık ve karanlık.
Tek başına iki yüzey de eksiktir, ancak birlikte varlığın kudretini oluşturabilirler. Gerçek bilgelik sadece var olan herşeyin bütününü kucaklayarak elde edilebilir."
(Deckard Cain, Book of Cain)
Malthael'in bir ölüm meleğine dönüşmesini belki bunlar açıklayamaz. Belki de bunda bir mantık aramak güç. Tyrael'in dediği gibi belki de delirmiş, aklını yitirmiş ve herşeyi birbirine bağlayan yüzeyleri görmezden geliyor olabilir. Ancak hiçbir şey Westmarch'daki dehşeti bana anlatamaz. Çünkü Kıyamet Kehanetleri bugünü yazıyor: Ölüm, kanatlarıyla her şeyin üzerini örtecek!
Hayatımın önemli bir bölümünü Diablo III'ün bu garip hikâyesine harcamış biri olarak bu satırları yazarken fazlasıyla heyecanlı olduğumu tahmin edebilirsiniz sanıyorum. Bir yanda Blizzard'ın yakasına yapışıp "Aklınız neredeydi onca senedir, ha?" diye hesap sormak isteyen ben, diğer yanda "Bu paket şimdi 2015'de anca çıkar" diyerek hayıflanan başka bir ben. Yine de uzun süredir zaten beklediğim bu genişleme paketi, Blizzard'ın oyuncularını ne kadar çok dinlediği ve değer verdiği konusunda çok büyük bir gösterge olarak karşımızda duruyor. Öyle ki, Gamescom'da açıklananlar sadece Reaper of Souls'un değil, Diablo III'ün geleceğinin de emin ellerde olduğu konusunda bizi büyük ölçüde ikna etmiş durumda.
Diablo III'ün sonunda yaşananların ardından Sanctuary'de işler iyiye gidiyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Cennet ve Sanctuary'nin barış içinde yaşadığı bu yeni çağda, Black Soulstone tekrar bulunur ve Cennet'e götürülür. Burada Diablo ve kardeşleri, Black Soulstone'un içinden melekleri etkilemeye başlayınca Tyrael bu taşın Cennet'de bulunamayacak kadar tehlikeli olduğunu anlar ve Sanctuary'de onu hem insan hem de meleklerden saklamaya çalışır. Ancak Tyrael'ın hesaba katmadığı birşey olur ve eski silah arkadaşı Malthael geri döner. Malthael, Tyrael'in tanıdığından çok daha farklı bir melektir artık. Tek bir hamlede insanların ruhunu bedeninden ayırabilen Malthael, artık bilgeliğin değil ölümün vücut bulmuş halidir. Malthael'in amacı Cehennem'in ardından Sanctuary'yi ve insan ırkını yok ederek iblis soylarının kökünü kurutmak ve ebedi mücadeyi sona erdirmektir. Tabii ki bu çılgın plan Nephalem olarak bize ve Tyrael'e hiç de sıcak gelmediğinden kendimizi hemen Westmarch semalarına atıveririz.
WESTMARCH'DA KARANLIK GÜNLER
Reaper of Souls'un oyuna ekleyeceği yeni Act 5, oyunculara Tristham bölgesinin doğusunda bulunan Westmarch Krallığının kapılarını açacak. Westmarch, Diablo hayranlarının aşerdiği kadar karanlık, gotik ve gizemli bir yer. Blizzard'ın tanımlamasına göre "Kral Leroic'in görse kıskanacağı kadar acımasız" şekilde kıyıma uğramış olan Westmarch, Malthael'in marifetlerini gözler önüne seriyor.
Bizi The Survivor's Enclave adında yeni bir kasabaya götürecek olan Reaper of Souls, sadece Westmarch'ı değil, sevgili yandaşlarımızdan Lyndon'un dilinden düşüremediği Kingsport'dan tutun da Worldstone'a milyonlarca yıl ev sahipliği yapan Pandemonium Fortress'a kadar gidecek bir macerayı barındırıyor olacak. Blizzard'ın Act 2'den biraz daha büyük olacağını söylediği bu yeni Act, Diablo evrenini derinleştirecek pek çok yeni hikâye ve karaktere de ev sahipliği yapacak. Örneğin Diablo II'de oynadığımız Necromancer, Westmarch zindanlarında karşımıza çıkabilecek. Diablo II'de oynadığımız diğer karakterlerin başına neler geldiğini bile daha bilmiyoruz ama umarım bu konuda Necromancer bizi biraz aydınlatabilir. Yeter ki onları zombi olarak üstümüze salmasın.
Act 5, tamamiyle rastgele haritalardan oluşacak ve pek çok alana gitmek için alternatif yollar bulunduracak. Özellikle Diablo III'ün sabit haritaları, birkaç yüz kere turladıktan sonra gerçekten sıkıyordu ve bu da yetmiyormuş gibi haritalarda çıkmaz yollara girdiğinizde geriye gidip doğru yolu ararken geçen süre, insana bir ömür gibi geliyordu. Bu sorunları çözmek adına Blizzard Act 5 için yeni harita yaratma teknikleri geliştirmiş. Gamescom'da gösterilen videoda gösterilen alternatif yollu haritalar, şehirde ilerlerken iyileştirilmiş hale getirilmiş alan geçişleri Reaper of Souls'u Diablo III'den daha zengin ve uzun ömürlü yapacak gibi.
Bütün bu detayların dışında Blizzard, Diablo III'e kıyasla Reaper of Souls'un yan görev konusunda daha cömert olacağını ve böylelikle yandaşlarımızın hikâyelerinin sadece anlatılan hikâyeler değil, somut görevler olarak oyunda yer alacağını duyurdu. Özellikle aranızda Lyndon'un kardeşinin başına neler geldiği konusunda ya da Eirena'nın lideri kimdi diye meraktan çatlayanlarınız varsa, Act 5'i bitirdikten sonra huzurlu bir uyku uyuyacağınızı söyleyebilirim.
PALADIN'E YENİ YORUM: CRUSADER
Diablo III'ün mevcut beş karakterinin arasında eksik neydi diye soranların üç ayrı cevabı vardır:Sesi en gür çıkanlar,Necromancer diye bağıranlardır, onu bastırmaya yetmese de kalabalık bir kitlenin Paladin diye bağırdığını duyarsınız ve ikisinin arasında kaybolsa da, dikkatle dinlerseniz cılız bir sesin Druid diye haykırdığını duyabilirsiniz. Blizzard elbette bu üç sesi de duyuyordu ve özellikle Diablo III'deki sınıf dizilimindeki eksik parçayı doldurmak amacıyla ve Paladin hayranlarını sevindirerek kararını Crusader sınıfından yana kullandı.
Oyundaki tek Strength kullanan sınıf olan Barbarian'a kardeş olarak gelen Crusader, Blizzard tarafından kılıç-kalkanı verimli kullanabilen, orta menzil bir savaşçı olarak tanımlanıyor.
Crusader, Paladinlerin özel bir birliği olarak Zakarum inancını yaymayı ve Mephisto'nun Diablo II'de Kurast'da yaydığı yozlaşmayı temizlemeyi kendine görev edinmiş bir sınıf. Kendilerine has kalkanlarıyla yeteneklerini güçlendirebilen Crusader, bunun dışında oyuna eklenen gürz tipi silahları da diğer sınıflardan daha etkili kullanabiliyor. Ağır zırhının altında bile olsa buna güvenmeyen Crusader sınıfı, Diablo II Paladininden aldığı tanıdık büyüleri kullanmakla kalmıyor, bunun üstüne oldukça etkili yeni yetenekler ekliyor. Örneğin kendini havan topu misali kullanmasını ve düştüğü yere büyük hasar vermesini sağlayan bir yetenek Gamescom'da gösterildiğinde izleyiciler fazlasıyla etkilenmiş gözüküyorlardı.
Pek tabii Reaper of Souls sadece Crusader sınıfını getirmiyor. Blizzard peşinen Reaper of Souls'la beraber sadece bir tane sınıf geleceğini açıklasa da, level 70'e çekişmiş seviye sınırı, diğer beş sınıfa da yeni yetenekler, rünler ve pasif güçler olarak geri dönecek. Bunun dışında Blizzard, mevcut yeteneklerimizi de elden geçirerek az kullanılan yetenekleri güçlendirmeyi planlıyor ve bunların çoğunu BlizzCon'a detaylandıracak.
KAYIP SANATÇI: MYSTIC GERİ DÖNÜYOR
Diablo III'de Blacksmith ve Jeweller'le beraber duyurulan ancak daha sonra zaman problemleri nedeniyle oyundan çıkartılan Mystic, Reaper of Souls'ta kendine yer buluyor. Daha önce sadece eşyalara basit efsunlar ekleyerek onları güçlendirmesi planlanan Mystic, bu sefer bambaşka işlere yarayacak.
Mystic, düşürdüğünüz sağlam ama tek bir özelliğiyle hayallerinizi yıkan eşyalarınistediğiniz hale gelmesi için "re-roll" yapmasını, yani yenilenmesini sağlayabiliyor. Örneğin bir Monk olarak düşürdüğünüz 1200 DPS'li, soketli eşyanın Strength barındırması sizi çileden çıkarıyorsa, artık Mystic'in ellerinde o Strength bir anda başka bir stat(tercihen Dexterity) olabilir! Oldukça cüzi miktarlar vererek yapabileceğiniz bu özellik değişimleri, eşyaları kendinize göre ayarlamanıza yardımcı olurken, oyunun çoğunlukla çileden çıkaran eşyalarını adam etmenizi sağlayacak ya da düşen her kaliteli eşyayı değerlendirmenizi sağlayacak.
Bunun dışında Mystic, World of Warcraft'ta fazlasıyla tutan Transmogrification teknolojisini de Diablo'ya taşıyor. Bu işlem, beğendiğiniz eşya modellerini,eşyanın özelliklerinden bağımsız olarak üzerinizde kullanmanızı sağlıyor. Kısacası herkesin aynı Legendary'leri giyip, birbirinin kopyasıymış gibi gözükmesinin önüne geçmeye çalışıyor Blizzard. Pek çok açıdan bu işlemler Diablo karakterlerimizin farklılaşması açısından önemli bir adım.
Herhangi bir şekilde Mystic'in elinden geçen her türlü eşya Auction House'da kullanılamaz hale gelecek ve hesabınıza bağlanacak. Auction House'un pek çok farklı şekillerde kullanımını anlamsızlaştırmaya çalışan Blizzard'ın bu kararı kısa vadede çok etkili olacak gibi gözüküyor.
Tabii ki Reaper of Souls'da Mystic dışında Jeweler ve Blacksmith de ufak tefek değişikliklere uğrayacak. Yeni gem tipi olarak gelen ve uzun zamandır oyuncular tarafından ısrarla istenen Diamond,oyuna geri dönüyor. Zırhlarda +All Resist veren Diamond, miğferlerde yeteneklerin soğuma süresini kısaltıyor ve silahlarda Elite yaratıklara karşı fazladan hasar sağlıyor. Blacksmith ise artık eşya yapmak için yapmak istediğiniz eşyanın tipinden bir normal (beyaz) eşyayı bulundurmanızı isteyecek. Bu yüzden yüzlerce malzemeyi Auction House'dan toplayıp, onlarca eşyayı bir kerede yapamayacağız.
PARAGON 2.0
Oyunun sonuna gelip de yapacak birşeyi kalmayanlar için Diablo III'e eklenen Paragon sistemine gelelim...Reaper of Souls'la 70'e çıkan seviye sınırının ardından Paragon'a ne olacak diye merak edenler, sistemin geliştirilip, bugüne kadar kastığımız onca Paragon seviyesinin fazladan fazladan güç vereceğini duyunca herhalde fazlasıyla memnun olacaktır. Bununla birlikte Diablo hayranlarının her fırsatta istediği "Statları dilediğimiz gibi dağıtma" imkanını da Paragon 2.0 oyunculara sağlamış bulunuyor.
Öncelikle bugüne kadar kazandığınız her Paragon tecrübe puanı, Reaper of Souls'la beraber Battle.net hesabınıza ait ortak bir havuzda toplanacak. Bu havuzda belirlenmiş yeni seviyelere göre hesabınızdaki tüm karakterleriniz aynı Paragon seviyesinde olacak.
Bugüne kadar atladığınız ve atlayacağınız her Paragon seviyesi size Temel, Saldırı, Savunma ve Araç sekmelerinde bulunan pek çok özelliğe dağıtmanız için 1 puan verecek. Tahmin ettiğiniz gibi, Diablo II'dekine nazaran Diablo III'ün stat dağıtma sistemi sadece Temel sekmesinde bulundan Strength, Dexterity, Intelligence ve Vitality'ye değil, Attack altında Crit Chance, Crit Damage, Attack Speed, Cooldown Reduction; Defense kısmında Health %, Resist All, Armor, Dodge %, Block Chance % ve son olarak Utility'de ise Run Speed, Magic Find, Gold Pickup Radius'a da puan ekleyerek geliştirme şansı verecek. Hesabınıza bulunan her karakterin Paragon seviyesi aynı olacağından, her karaktere dağıtabileceğiniz puan da aynı olacak. Böylece mevcut sistemde olduğu gibi kendinizi en yüksek Paragon seviyeli karakterinizle oynamak zorunda hissetmeyeceksiniz.
Böylece, sadece Vitality kasarak yarattığınız bir karakterinizin hasar özelliklerini Paragon'dan sağlayabilir ve yine sağlam bir karaktere kavuşabilirsiniz. Ya da ortalama bir karakter yaratıp sadece Magic Find'a asılabilir, böylece daha iyi eşyalara daha hızlı sahip olabilirsiniz. Kısacası, eşyalarınız artık sizin tüm eşyalarınıza cevap vermek zorunda değil, karakterinizi dengelemek için Paragon 2.0 emrinize amade. Paragon'un artık Level 100'e kadar değil, sınırsız olduğunu da ekleyelim.
LOOT 2.0
Diablo III'de oynarken kafamda saç bırakmayan eşya sistemine nihayet Blizzard adam akıllı değişiklikler yapma peşinde. Uzun zamandır kulağımıza çıtlatılan ve oyunun müdavimleri tarafından beklenen bu sistem, daha anlamlı ve ayrıca heyecan veren eşyaların kapılarını açacak.
Yeni eşya sisteminde, Blizzard bugünlerde her yaratıktan gerekli gereksiz düşen yüzlerce eşyanın yerine daha az ve öz eşya düşürecek yeni bir düzen üzerinden ilerliyor. Zaten tüm istediğimiz buydu; az sayıda ama işimize yarayacak eşyalar. Bu durumun tek ististası ise Legendary (turuncu) eşyalar, zira Legendary düşme oranı yaklaşık 6 kat yükseltilmiş. Bol kepçeden Legendary dağıtan bir Diablo kulağa çok akıllıca gelmiyor tabii ki. Ama Blizzard, yeni nesil Legendary eşyaların yeteneklere özel güçler kazandıracağını ve bu yüzden genelde yetenek setinizi hazırlamadan bu eşyaları kullanmanızın pek de etkili olmayacağını belirtiyor.
Yeni eşya sisteminde Blizzard, bugünlerde düşse de yerden toplamaya gerek duymadığımız yüzlerce eşyanın yerine,hangi seviyede olursa olsun toplanmaya değer hale getirmeye çalıştığı eşyaların yer aldığı yeni bir düzen üzerinden ilerlemeyi tercih etmiş. Gamescom'daki sunumda verilen örnekte, basit bir farm yolunda mevcut sistem 256 normal (beyaz), 399 magic (mavi), 275 rare (sarı) ve 1 adet legendary (turuncu) eşya düşebilirken, Loot 2.0'da bu rakamlar 73 adet normal (beyaz), 266 magic (mavi), 83 rare (sarı) ve 6 legendary (turuncu) şeklinde değişiyordu.
Blizzard daha önce de bahsettiğim gibi kimsenin yerden bile almak istemeyeceği beyaz eşyalara bir amaç vererek onların çöp olmasını engellerken, mavi eşyaların salvage dışında transmogrification için kullanılabileceğini de duyurdu. Düşük seviyede eşyaların da değerleneceği yeni sistemde Inventory doldurmak gerçekten bir strateji gerektirecek ve mevcut durumun çoğu yerde bırakılan ya da vendor çöpü olan eşyaları tarih olacak.
Ama bu durum Diablo III Legendary eşyalarının içler acısı durumunu çözebilir mi? Tabii ki hayır. Blizzard düşen yeni Legendary'lerinizin kalbinizi hoplatmasını sağlamaya çalışıyor. Bu açıdan gösterdikleri örnek Legendarylere bakılırsa, bu eşyalar öncelikle yeteneklerinize uçuk kaçık yeni özellikler kazandırarak, oyun tarzınızı bile etkileyebilecek seviyede şeyler olacak.
Bu konuda Blizzard'ın verdiği en çarpıcı örnek, Wizard sınıfının meşhur Hydra özelliğini kullanan bir eşya oldu. Bu eşyayı kullanırken yarattığınız her Hydra, Critical Strike vurduğunda fazladan bir kafaya daha sahip olabiliyor. Böylece Critical Strike kasmış ve bu silaha sahip herkes, bir anda oyun alanını Hydra kafasıyla doldurup önüne geleni anında devirebilir hale gelebilecek. Bir diğer örnek de Monk'un Dashing Strike'ını belli bir menzilden yaptığınızda ücretsiz olmasını sağlayan silahtı. Bu silahla birlikte bir haritada dolaşmanın işleri ne kadar hızlandıracağını düşünsenize!
Yine de bol bol düşen Legendarylerin çoğunun böyle olması, oyunda çok nadir düşecek arzu neslelerinin bulunmayacağı anlamına gelmiyor. Blizzard bu eşyaların gerçekten zor bulunacağını ve bulduğunuzda oyunda sizin için yeni bir dönemin başlayacağını söylüyor.
Bunlar yetmezmiş gibi, tüm Legendaryler artık her seviyede düşme şansına sahip. Hangi seviyedeyseniz ona göre gücü değişen Legendaryler, Level 60 halinizle Level 20 alanlarda Leoric's Signet aramanızı anlamsız hale getirecek.
Loot 2.0'a eklenen en ilginç mekanik ise Smart Drops denilen, akıllı eşya sistemi. Bu sistem oyunda hiç çaktırmadan sizi izleyip, eşyaların oynadığınız karaktere uygun özelliklerle çıkmasını sağlayarak, Diablo'nun dev değişkenli doğasında teraziyi sizin lehinize biraz kıpırdatıyor. Bu özellik her düşen eşyada değil, belli bir olasılığa bağlı olarak bazı eşyalarda geçerli olacak. Bu yüzden genel olarak eşyalarınız size daha uygun düşecek ve karakterinize uygun bir geliştirme veya değişiklik yapmanız daha da kolaylaşacak.
YENİ OYUN MODLARI
Diablo III'ün en büyük eksiklerinden biri de, sonradan anlaşıldığı gibi "endgame" konusundaki hatalarıydı. Her şeyin Diablo III'ün hikâye moduna bağlı kalınarak yapılması, kendini tekrarlayan bu tür şeylerden çabuk sıkılıyorsanız çok kısa sürede oyundan soğumanıza yetiyordu. Blizzard, bu konunun üzerine eğilerek oyuncuları hikâye modu dışında da o dünyada tutabilecek yeni ve zorlu modlar ekliyor.
Bunların ilki olan Loot Run, aslında oyuncular tarafından uzunca bir süredir yapılması istenen büyük ve rastgele yaratılan farm alanlarını temsil ediyor. Loot Run, rastgele düşmanlarla mimarileri birleştirecek ve size özel haritalar oluşturacak. Bu haritalar birkaç kattan oluşacak ve sonlarında sizi bir boss bekleyecek. Bu alanlar yaklaşık 15 ila 20 dakika sürecek ve Diablo II'deki Forgotten Tower'e benzeyecekler.
Diğer bir mod olan Nephalem Trials, oyun dünyasına rastgele eklenecek portallar aracılığıyla ulaşabileceğiniz yeni alanlar açacak. Nephalemlerin güçlerini test etmek için binlerce yıl önce inşa ettiği bu alanlarda dalga dalga güçlenerek gelen düşmanları alt etmeniz gerekiyor. Ne kadar çok seviye tamamlarsanız, Nephalem Trials sonunda kazandığınız ödül de o kadar değerleniyor. Esinlenme kaynağını Act 1'deki en eğlenceli etkinliklerden biri olan Jar of Souls'dan alan Nephalem Trials, uzun vadede oyuncuların birbirlerine karşı yeteneklerini yarıştırdığı bir alana dönüşebilir.
GÜZEL HABERLER
Oyunlarını cilalama konusunda bu denli takıntılı bir firma olması, Blizzard'a has bir özellik olsa gerek. Gamescom'da Reaper of Souls'la ilgili konuşurken, oyunu daha da cilalayacak daha pek çok detay duyduk.
Örneğin Diablo III'de bir bakışta farklı eşyaların karaktere ne kadar yarar sağladığını gösteren karşılaştırma arayüzleri, Reaper of Souls'da biraz daha gelişiyor. Artık savunma özelliklerimizin toplamını oluşturan "Toughness" değeri de tıpkı "Damage" gibi bize mevcut durumumuz hakkında bilgi sağlayacak. Bir de, oyunu yeni başlayanlar için rafineleştirmeye çalışan Blizzard, Nephalem Valor'un Level 30'dan itibaren etkin hale geleceğini ve keseceğimiz her yeni boss'un garantili olarak bir Legendary eşya düşüreceğini ve bu Legendary'leri saklamak için Stash'ın büyütüleceğini açıkladı.
Reaper of Souls'la ilgili paylaştığım onca detaydan sonra, oyunu oynamak için benim gibi sabırsızlanıyorsanız bir de şunu dinleyin: Biraz önce anlattığım Loot 2.0, Paragon 2.0, Loot Runs gibi yeni oyun modları ek paket çıkmadan çok daha önce, ücretsiz bir yamayla oyuna eklenecek! Blizzard'ın Diablo III için özrü gibi duran bu değişiklikler, Reaper of Souls'la daha manalı hale gelecek olsa bile Diablo III'ü yeniden heyecanla oynanabilir hale getirecektir. Bunca yenilik, düzenleme ve detaydan sonra Diablo III: Reaper of Souls 15 Mayıs 2012'den beri arayıp da bulamadığımız ruhu oyuna nihayet kazandırıyor. Bu bilgilerin Reaper of Souls'un ilk duyurusunda paylaşıldığını ve Blizzard'ın herşeyi bir seferde ortaya koymaya pek alışkın olmadığını da farz edersek, bizi daha pek çok yeniliğin beklediği aşikar. (Ladder? PVP?) Bu sene bitmeden başlayacağını düşündüğümüz Reaper of Souls betasının ardından oyunun en erken 2014'ün ikinci çeyreğinde çıkacağı tahminini yürütebiliriz. O yüzden sakin ol ve Paragon kas, sevgili okur!
