Dark Souls hiç şüphesiz tüm zamanların en iyi oyunlarından birisi. Hatta bana soracak olursanız kendi listemde rahatça ilk üçe yerleştiririm. Şu oyunu kaç kere bitirdiğimi artık net olarak hatırlamıyorum bile ama yine de Remastered ismini duyduğumda yaşadığım heyecan bile bunun kanıtlarından biri.
Peki heyecanlandığıma değmiş mi, işte şimdi sizinle bunu konuşacağız.
Bir kere ben şu 60 fps olayını gerçekten merak ediyordum. Şimdi düşününce şaka gibi geliyor: şu oyunu PC'de PS3 ve X360'ın kötü bir portu olarak oynamaya nasıl da alışmışız. DSFix sağolsun hem oyunun oynanabilirliğini ciddi olarak arttırmış, hem de sahnelerin daha yüksek çözünürlükte render edilmesine imkan sağlamıştı ama performans bakımından pek bir katkısı yoktu. Hele ki oyunun bazı bölgelerinde (selam sana ey Blighttown) fps düşüşleri ciddi zorluk çıkarıyordu. Dark Souls Remastered'ı oynamaya başlayınca gördüm ki... Oyun resmen yağ gibi akıyor! Yani bunu video izleyerek falan yeterince anlamak mümkün değil, yaşamak lazım. Oyunun her kısmı o kadar akıcı, performans olarak o kadar 'olması gereken gibi' ki başlarda ciddi biçimde afalladığımı söylemeliyim. DSFix'te de 60 fps seçeneği vardı ama yeni oyunun performansı cidden çok farklı.
Grafiksel olarak öyle çok büyük bir değişim beklememek gerek, zaten öyle olmadığına da çok memnunum ben. Haberlerde bazen yorumlarda görüyordum, benim harika diye nitelendirdiğim videolara "bu devirde böyle grafik mi" olur gibisinden cevaplar gelebiliyordu. QLOC, Dark Souls'un ilkel ve karanlık havasını hiç bozmadan yenilemiş grafikleri. Oyundan kalkıp da bir Dark Souls 3 kalitesinde dokular falan bekleyenler hayal kırıklığına uğramış olabilir ama ben hiç takılmıyorum buna. Ha bazı yerlerde düşük çözünürlüklü kalmış dokulara falan rastlanıyor ama bunlar oynanışı etkileyen şeyler değil.
Bazı kısımlardaki efektler daha da geliştirilip ön plana çıkarılmış, örneğin Crystal Lizard'ların parlamalarını bir kilometre öteden görüyorsunuz. Sulardaki yansımalar ve ışıklar da daha yoğun kullanılmış. Ama bu çok başarılı değil, bunun en büyük etkisini de Darkroot Basin'de Hydra ile dövüştüğünüz gölde fark edeceksiniz. Su o kadar parlamalı ve yansımalı ki aşağı düşebileceğiniz yerleri kestirmek çok güç, karanlığı ayırt etmek zorlaşmış.
Bunun dışında Remastered ile birlikte gelen bazı ufak tefek ama hayatı kolaylaştıran yenilikler de var. Örneğin Covenant değiştirmek için dünyanın diğer ucuna gitmeye gerek yok artık. Bonfire'da oturup anında Covenantlar arasında geçiş yapabilmek süper olmuş. Aynı anda birden fazla malzeme kullanabilmek de çok iyi: tek tek Humanity kullanayım, on tane Soul of a Brave Warrior'u kullanmak için her seferinde tek tek envantere gireyim derdi bitmiş. Blacksmith Vamos'un yakınındaki bonfire da güzel olmuş.
Remastered'ın asıl iyileştirdiği yan ise oyunun PvP kısmı. Şifreli eşleşme özelliği co-op sevenler için oldukça iyi bir özellik, böylece aynı şifreyi giren arkadaşlarınız sizin summon işaretinizi rahatça görüp oyuna katılabiliyorlar. Adanmış sunucu desteği sayesinde de PvP performansı tavan yapmış. Yüksek FPS ile zaten her şey çok akıcı olmuştu, lag olmadan birileriyle dövüşebilmek de ayrı bir keyif olmuş. Darkroot Garden'da aynı anda 3 kişi tarafından invade edildim örneğin, buna rağmen performans çok iyiydi. Vurduktan 1 saniye sonra 'aa vurmuşum' dedirtmiyor, yuvarlanarak savuşturduğunuzu sandığınız bir saldırının canınızın yarısını götürdüğünü sonradan fark etmiyorsunuz. En azından şimdilik o tür sıkıntılarla karşılaşmadım diyeyim, sonuçta bağlantı dediğimiz şey her zaman stabil olmayabiliyor.
Bazı yerlerde Prepare to Die Edition ile giderilen bazı hatalar geri gelmiş şeklinde bir iki yorum gördüm ama şahsen oyun deneyimimi olumsuz etkileyen bir durumla karşılaşmadım. Belki benim gözümden kaçmıştır, belki önemsememişimdir bile.
Bu noktada asıl soru şu oluyor: Remastered verdiğim paraya değer mi?
Eğer benim gibi bir Dark Souls hastasıysanız ve daha uzun süre Dark Souls oynamaya devam ederim diye düşünüyorsanız bu gerçekten de sahip olmanız gereken versiyon. Bunu rahatça söyleyebilirim. Eski haliyle arasındaki farklar gerçekten de oyun deneyimi kalitenizi ciddi olarak arttırıyor. Ama Bandai Namco'nun oyunun eski sahiplerine sadece %50 indirim uygulaması, üstüne oyunun fiyatını baz olarak Prepare to Die Edition'ın iki katı olarak belirlemesi son derece saçma. 'Belki bir kere oynar, nasılmış diye bakarım' diyorsanız 60 lira verilmez. İleride sağlam bir indirimle 30 lira civarına düşerse o zaman hiç düşünmeden kaparsınız.
Ama... eğer Dark Souls'u henüz oynamadıysanız ya da eski versiyonu bir şekilde performansını ve port kalitesini beğenmeyip yarıda bırakmış biriyseniz oynamanız ve sahip olmanız gereken kesinlikle Remastered versiyonu olmalı. Dark Souls hastası olmak ve onlarca, yüzlerce saatinizi gömmek için geç kalmış sayılmazsınız.
Dark Souls'la ilgili günlükleri de hatırlamak isteyenler olabilir diye şuracığa bırakayım. Özellikle de oyunu ilk kez oynadıysanız merak ettiğiniz çoğu sorunun cevabını bu yazılarda bulabilirsiniz :)
- Dark Souls Günlükleri Bölüm 1: Dark Souls’a giriş, Sinsi bir cüce, Manus, Artorias adında bir şövalye, Dört büyük ruh
- Dark Souls Günlükleri Bölüm 2: Kendini yakan bir tanrı, Pulsuz bir ejderha ve Tarih öncesinden gelen iki yılan
Oyunu, Türk Telekom faturanıza 12 ay taksit ile, Playstore'dan satın alabilirsiniz.