Disney+ WandaVision'ın Çıkış Tarihini Öne Çekti

Yeni takvim epey dolu

2019 yılını da arkamızda bıraktık sevgili Oyungezerler. Öncelikle hepinize sağlık dolu, mutluluk dolu, oyun dolu yeni yıllar dilerim. 2020 yılında tüm güzel dilekleriniz gerçek olur umarım, mutsuzluk size uğramasın. 

Marvel Sinematik Evreni 2020 yılından itibaren sadece sinemada değil, Disney+ üzerinden dizi olarak da devam edecek. Bu diziler elbette ki sinema filmleriyle doğrudan bağlantılı olacak. Bu bağlantının en kritik dizisi ise WandaVision dizisi olacak. Dizi bittiği andan itibaren doğrudan Dr. Strange'in devam filmiyle alakalı olacak. WandaVision'ın planlanan yayın tarihi 2021 yılıydı ancak Disney, son yayınladığı takvimm ile dizinin 2020 yılında yayınlanmaya başlayacağını açıkladı.

Dizinin tam yayın tarihi henüz bilinmiyor ama yılın ikinci yarısında diziyi görmemiz oldukça olası. Çünkü Disney+'nın bir diğer MCU dizisi The Falcon and the Winter Soldier dizisi de yine 2020 yılı için planlanmıştı ve bu dizinin bahar döneminde yayın hayatına başlaması tahmin ediliyor. Disney+'nın 2020 için yayınlanan tanıtım videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz. Yayın servisi bu yeni yılda bolca yeni ve eski içeriğe kavuşacak. Servisin Türkiye'ye gelme tarihi ise henüz belli değil.

YORUMLAR

2019'un En İyi Teknoloji Ürünleri

Yıla damgasını vuran ürünler

2019'un En İyi Teknoloji Ürünleri

Bundan 20 sene öncesini hatırlıyorum da, her ay 20-30 oyuncu donanımı incelerdik yine de yetişemezdik. Şimdi dişe dokunur 20-30 ürünü bütün yılda zor toparlar olduk. Ürün az çıkınca da iyisinin kıymeti artıyor haliyle. O yüzden yine oturduk hep birlikte (ben ve ben, bir de ben) kafa kafaya verip, bu sene gördüğümüz, kullandığımız en iyi donanım ve teknoloji ürünleri nelermiş derledik.

İyisini seçerken fiyatına da çok dikkat ettik, en yükseğini değil idealini hedefledik ve fantezi ürünlerden uzak durduk. Bu ürünlerin çoğunun incelemesini web sitemizde ve YouTube kanalımızda bulabilirsiniz.

Oyuncu Faresi: Logitech G305

Sade, yüksek performanslı ve kullanışlı. Logitech’in Lightspeed kablosuz teknolojisini ve HERO sensörünü kullandığı halde fiyatı da yenilir yutulur cinsten. Bu varken diğer hiçbir Lightspeed fareye fazladan para vermeye gerek yok cidden.

Oyuncu Klavyesi: Logitech G413

Klavye tercihimizde hayli eskilere gittik. İçinizden “413 de nesi, bunun 613’ü çıkmadı mı?” diyenler olabilir. Orası doğru ama sırf kozmetik farklar için aradaki fiyat farkına değeceğini düşünmüyoruz. Ben illa RGB isterim derseniz G512 de olabilir. Ama G413’ün Carbon rengi üzerinde kırmızı geri aydınlatma ve Romer-G Tactile tuşları bizce on numara.

Oyuncu SSD: XPG Gammix S11

SSD konusundaki tercihimiz geçen seneden bu yana değişmedi. XPG S11 saniyede 3GB’ın üzerinde süper okuma performansı ve şık tasarımlı soğutmasına rağmen rakiplerinin yarı fiyatına. Çok da düşünecek bir şey yok yani.

Oyuncu Kulaklığı: SteelSeries Arctis 1

Ekonomi boşa sardıkça bizim de tercihlerimiz ekonomik mi oluyor ne? Evet piyasadaki en iyi kulaklık olmaktan çok uzak Arctis 1. Ama sade ve düzgün tasarımı ve fiyatına beş basan ses kalitesiyle bizce çoğu oyuncunun tercihi olmalı.

Oyuncu İşlemcisi: AMD Ryzen 7 3700X

Daa da da daaaann!!! Bana sorarsanız yılın olayı budur. Benim gibi en eski Intel fanatiği bile AMD’nin üstünlüğünü kabul ettiyse artık Ryzen’in liderliğinin tartışılacak yanı kalmamıştır. Fiyat, performans, toplam maliyet, nereden baksanız Intel gol yiyor. Aman not düşelim biz bizzat denemedik (AMD’nin Türkiye’de olmaması sebebiyle, var mı yoksa, bizim haberimiz yok).

Oyuncu Bilgisayarı (Dizüstü): Acer Helios 300

Yılın en kusursuz ürünlerinden biriydi Acer Helios 300. O kadar beğendim ki, gidip bir tane satın bile aldım. Tasarım ve performans olarak bir oyun sisteminde yapılabilecek her şeyi yapmış Acer. Aylardır kullandığım için rahatlıkla söyleyebilirim, gelmiş geçmiş en iyi oyuncu dizüstü sistemi.

Oyuncu Bilgisayarı (Masaüstü): Asus ROG Strix GL12CM

Herkes dizüstüne geçtikçe masaüstü sistemlerin de pabucu dama atılıyor. Tasarımına ve iç mimarisine özen gösterilmiş düzgün bir sistem bulmak o kadar zor ki. Dışarıdan güzel gözüken çok alternatif olabilir ama ROG Strix içine baktığınızda “İşte budur!” dedirten çok az modelden biri.

Yılın Monitörü: Acer Predator X34

Tekrar hatırlatalım 34” monitörlere zafiyetimiz var. Başka bir ekran boyutuna da ödül vermemiz düşünülemez. Bu sene yeni bir model çıkmayınca geçen seneki tercihlerimize geri döndük. Omen X 35” de şahane, Acer Predator X34 de. Geçen sene birini seçmiştik bu sene diğerini seçelim dedik, siz hangisini hesaplı bulursanız yakalayın.

Yılın Kulaklığı: Sony WH1000XM3

Bir servet gerektiren profesyonel modelleri kenara koyun, ne ses kalitesi, ne de gürültü engelleme olarak WH1000XM3’le yarışabilecek bir kulaklık zor bulursunuz. Evet ucuz bir ürün değil ama sahip olduğu özellikler (Bluetooth, NFC, Alexa, Dokunmatik, Pil Ömrü) ile birlikte düşününce verdiğiniz her kuruşun üç mislini hak ediyor.

Yılın Telefonu: Samsung Galaxy A70

Bu sene en üst seviye amiral gemileri yerinde sayarken ekonomik modeller kendini hayli geliştirdi. Özellikle Samsung’un yeni A serisi, 3.000TL’nin altında fiyatlara olmayacak özelliklerle geliyor. Elbette işlemci performansı olarak S ve Note serileriyle arasında ciddi farklar var. Ama aradaki fiyat uçurumunu düşününce daha iyi olan ürün A serisi.

Yılın En İyi Teknoloji Ürünü / XR Ürünü / Oyun Konsolu: Oculus Quest

Bu sene gördüğüm, denediğim ve kullandığım ürünlerin hiçbiri Oculus Quest kadar hayran bırakmadı kendisine. Yıllardır “eh, meh, bu da olmamış” diye burun kıvırdığım sanal gerçekliği alıp günlük hayatımın bir parçası haline getirdi. Öncelikle şunu söyleyelim, Rift S dâhil diğer hiçbir VR başlığını almanın bir anlamı kalmadı. Oculus Quest hepsinden çok çok daha ucuz ama çok çok daha iyi. Hem kendi başına hiçbir bağlantısı olmadan kullanabiliyorsunuz, üstelik Super Hot, Beat Saber gibi en popüler oyunları oynuyorsunuz, hem de bilgisayara bağlayıp Asgard’s Wrath gibi en baba VR oyunlarını oynayabiliyorsunuz.

Oculus Quest’le yapabildiğiniz o kadar çok şey var ki, hayatınızda fark yaratan deneyimler ardı ardına geliyor. Beat Saber’ın resmen anlamı değişiyor kablolardan kurtulunca ve bir bakıyorsunuz günlük egzersiz rutininiz haline gelmiş. Ya da yatağınızda ayaklarınızı uzatıp filmleri sinema kalitesinde izlemeye başlıyorsunuz. En anlamlısı da uçakta başlığınızı takıp o salamura sıkışık koltuk cehenneminden bir anda sinema salonuna ışınlandığınızda dünyanızın değişmesi (Sony WH1000XM3 de ekleyin). Şimdi el tanıma özelliği de geldi, bakalım daha neler yapacak.

Oculus Quest’i diğerlerinden ayıran sadece kullanışlılığı ve çok yönlülüğü de değil. Takip performansı, görüntü kalitesi, kontrol kolları… Yaptığı her şeyi harika yapan bir cihaz bu. Elbette çözünürlük ve piksel aralıkları daha gelişime açık, ayrıca SD kart desteği olmaması üzücü. O yüzden Oculus Quest 2’nin çok daha iyi olacağını tahmin etmek zor değil. Ama şu an Facebook sırf VR gelişsin diye Quest’i sadece 399$’a satıyor ve inanın her üründen çok ağır zarar ediyor. Piyasada tükendikçe de karaborsada 800$’a kadar çıkıyor fiyatı. Biz Quest 3-4’e geldiğimizde fiyatı 2.000$’lara gelecek.

Böyle bir deneyimi, bu kadar kullanım çeşitliliğini, böyle bir fiyata sunan bir cihaz inanılır gibi değil.

The Witcher Dizisinde Hangi İşaretleri Gördük

Quen var mıydı mesela?

The Witcher Dizisinde Hangi İşaretleri Gördük

Netflix'in The Witcher dizisi gayet güzel bir sezonla karşımıza çıktı, Geralt'ı kılıç yeteneklerini büyük bir hünerle sergilerken izledik. Ama elbette bir Witcher sadece kılıcıyla değil, kullandığı İşaret büyüleriyle de ünlüdür, değil mi?

Sadece oyunları oynamış olanlar bu İşaretlerden Aard, Axii, Igni, Quen ve Yrden'i biliyor olsa da, işin içine kitapları da kattığımızda İşaret sayısı daha da artıyor ve bu listeye Hate-Reflecting Sign, Heliotrop, Somne ve Supirre de ekleniyor.

Öncelikle tüm bu İşaretleri hatırlayacak olursak:

Aard: Telekinezik itme gücü

Axii: Rakiplerin zihnini kontrol etmeye, sakinleştirmeye yarar

Hate-Reflecting Sign: düşmanın nefretini, açlığını ve kana susamışlığını kendisine yansıtarak korkutur

Heliotrop: tek vuruşa karşı geçici savunma yaratır, bu bakımdan Quen'den farklıdır

Igni: Ateş büyüsü

Quen: Kırılana veya etkisizleştirilene kadar geçerli olan bir savunma kalkanı büyüsü

Somne: Uyutucu büyü

Supirre: Kulak misafiri olma büyüsü, çizildiği yerin yakınındaki konuşmaları duymayı sağlar

Yrden: Büyü tuzağı; düşmanları yavaşlatır, ruhani varlıkları cisimleştirir.

Dizinin ilk sezonunda bu İşaretlerden yalnızca birkaçını gördük. Aslında Henry Cavill daha fazla İşaret kullanmak için bastırmış, yoksa bunlardan da azını görecekmişiz. Ama bu da gelecek sezonlar için beklentiyi arttıran bir unsur.

Aard: İlk bölümde Geralt'ın Blaviken Kasabı olarak anılmasına yol açacak kavga sırasında bu İşaretin kullanıldığı gördük ve Geralt bir grup adamı Aard kullanarak püskürttü. Geralt'ın bu İşareti duvar kırmakta da kullandığını gördük ayrıca.

Yrden: Dizinin üçüncü bölümünde Geralt Striga'yla savaşırken, Striga'nın lahitine dönmesini engellemek için bu İşareti kullandı. Belki diziyi izlerken burada Quen kullanıldığını düşünmüş olabilirsiniz, ama yaratığı uzak tutmak amacıyla kullanıldığını düşünürsek burada aynı kitapta olduğu gibi Yrden kullanıldığını söyleyebiliriz.

Axii: Yine dizinin ilk bölümünde Geralt'ın Axii kullanarak Renfry'i caydırmaya çalıştığını gördük ama bunda başarılı olamadı. Hatta Geralt yine Axii kullanarak Ciri'nin annesi Pavetta'yı da sakinleştirmeye çalıştı ama bu da tesirsiz oldu. Bunun sebebinin her iki karakterin de büyüye karşı dirençli olması olduğunu söylemek mümkün, zaten bu İşaret iradesi kuvvetli karakterler üzerinde başarısız olma ihtimaline sahip.

The Witcher'ın ilk sezonunda gördüğümüz İşaretler bunlardı. Bakalım ikinci sezonda oyunda bile görmediğimiz İşaretleri kullanırken görecek miyiz Geralt'ımızı.

Parolamı Unuttum