Nihayet sıra Dark Souls 3'e geldi
Devamını okuMarvel devrinin hızla sonuna geldiğimizi düşündüğüm yıllardayız. Evet Endgame yükselişi beklemiyor kimse ama en azından bir Loki sezon 2 tadında seriler istiyor MCU’dan hayranlar. Aslında pek de başarılı başlamıştı Marvel bu dizi evrenine. WandaVision, Loki ve sonrasında çıkan pek çok iş epey kaliteli duruyor; kaliteli durmasa da en azından eğlendiriyordu. Fakat gel gelelim son çıkan işi Echo’ya. Zaten bana kalırsa konu bakımından da karakter bakımından da hiç gereği olmayan bir dizi olduğunu düşünüyorum. Kaç kişinin Hawkeye ile ilgisini çekti de kendisine ait dizisinin olması gerektiğine inandırdı orası da sorgulanır. Suçu hemen sjw tarzı bir yere yüklemek istemiyorum ama her alandan, çeşitten, ırktan ve belirli engellere sahip insanlardan diziler üretelim diye zorlanmış da bu yüzden yapıyormuş gibi duruyor tüm bunları Marvel.
Echo pek de yenilikçi bir fikirle karşımıza çıkmıyor ne yazık ki. Yine atalarıyla ve ait olduğu yerle problem yaşayan birtakım engellere sahip genç kızımızın kaybettiği bir yakını vardır ve bunun izini sürüyordur. Yani anlattığım tüm bu konu herhangi bir Marvel karakterine tekabül ediyor diyebilirim neredeyse. En basit örneğiyle yakın zamanda çıkan Kamala Khan (Ms. Marvel) da neredeyse buna benzer bir geçmiş ve atalarından kalan güçler temalı bir konuya sahipti ve şaşırmayacaksınız ama o da bir azınlıktı... Yani ne diyebilirim ki? Ya yaratıcılık öleli çok oldu ya da gerçekten bu azınlık meselesi nereden atsalar tutturdukları bir bahis haline gelmiş. Artık yeni bir şey görmeyeli pek uzun zaman oluyor ne yazık ki.
Velhasıl, Echo tüm bu sade ana metninin ardında ilginç bir şey taşımayı başardı. O da Wilson Fisk ile olan bağı sayesinde oldu. Karakterimiz Maya’nın hikayesinin en dikkatimi çeken kısmı Kingpin’in Maya ile ve ailesi ile olan bağlarıydı. Fakat o da bir süre sonra kabak tadı vermeye başladı. Dizide böyle bir tat tuz eksikliği var. Daredevil gelip gidiyor ama gelmiş olmak için geliyor. Sitcomlarda arada çıkan o çok ünlü insan ilk kez seyirciye görünür ve sahte bir alkış kopar ya, heh işte tam öyle bir giriş ve çıkıştan bahsediyorum. Zaten dizideki en iyi koreografi de orada yaşanıyor ve bitiyor. O da çok iyi bir koreografi değil bu arada sadece dizideki en iyisi. Vasatın üstü yani... Sanki bir Daredevil hayranı Netflix’in işine çok özenip ben de deneyeceğim demiş gibi bir tadı var o sahnenin.
Her neyse, kısaca Echo beni hiç tatmin etmedi. Zaten 5 bölüm diye oturup biraz daha üzerine düşünülmüş derli toplu bir mini dizi çıkarabilirlerdi ama yok, illa klişelere boğulmuş bir Marvel işi görmek zorundayız. Son zamanlarda çizgi roman işleri iyice sekteye uğrasa da ben bir dönem bu alanın tekrar yükseleceğine inanıyorum nedensizce. Ama önce Marvel’ın biraz durup “Kardeşim biz napıyoruz?” demesi lazım ki seri üretime geçtikleri şu dizi evreni biraz soğumaya kaldırılabilsin ve özlememize izin versinler. Sonra umuyorum burada keyifle anlatacağım işlere geri dönmeyi başarırız.
Yaratıcı: Marion Dayre, Etan Cohen, Emily Bowen-Cohen
Yönetmenler: Sydney Freeland, Catriona McKenzie
Oyuncular: Alaqua Cox, Vincent D’Onofrio, Devery Jacobs, Charlie Cox
IMDB Notu: 6,1
Yayınlandığı Platform: Disney+
Editörün Notu: Hiç gereği olmayan ama izlenemeyecek kadar da berbat olmayan o dizi: Echo
Dizinin Notu: 3 / 5