Geçtiğimiz sezon finalinden beri merakla beklenen büyük buluşmanın nihayet gerçekleştiği bölüm çoğu kişiyi memnun etse de bana göre en zayıf Game of Thrones bölümlerinden biriydi. Yedinci sezonda her şey çok hızlı gelişiyor, evet, fakat atlı da kovalamıyor en nihayetinde!
Bölüm açıkçası aceleye gelmiş, detayların üzerinden atlamış ve biraz özensiz çekilmiş gibiydi. Game of Thrones'a bizi bağlayan (ya da beni) en büyük şey detaylardır ve ne yazık ki bu bölümde detay namına hiçbir şey yoktu. Euron Greyjoy bu sezon için önemli bir karakter ve gerçekten şov yapıyor. 14 denizin gördüğü en iyi kaptan gerçekten. Muazzam bir filosu var, çok iyi savaşıyor ve onu denizde yenebilecek kimse yok. Bunu bize çok güzel bir şekilde anlattılar, herkes öğrendi. Fakat Euron Greyjoy ve gemilerinin oradan oraya ışınlanabildiğini kimse bilmiyordu! Beni rahatsız eden mantık hatası da burada başlıyor. Her savaşa, her probleme Euron ve ordusunun gitmesini geçtim, aynı kaleye giden iki gemi filosu var. Az buz sayıda da değiller, devasa iki filodan bahsediyoruz. Bunlar birbirini görmeden Casterly Rock'a nasıl varıyorlar anlamadım. Savaş sahnelerinin atlanması ve hikayeye önem verilmesi güzeldi fakat biraz daha özen gösterilmesi gerekiyordu.
Aynı şekilde Highgarden saldırısında Jamie Lannister'ın önderliğindeki ordu o kadar kolay bir şekilde savaşı kazandı ki izlerken meh dedim. Tyrell ailesinin ordusu belki çok başarılı generaller tarafından yönetilmiyor. Ama ellerinde oldukça fazla asker var. Sam'in babası kendi askerleri ile Jamie'nin tarafına katılmış olsa da savaşın bu kadar kolay kazanılmasını ve kısa sürmesini mantığım kabul etmiyor. Age of Empires'ta bile bu kadar kısa kale kuşatması olmaz. Neyse ki dandik savaşın sonu harika bağlandı. Babaanne Tyrell o kadar iyiydi ki bütün saçmalıkları unutturdu. Jamie'ye sürekli laf sokması, Joffrey'den bahsederken oğlun diye üstelemesi, onu zehirlediğini itiraf etmesi ve Jamie'yi Cersei'ye karşı dikkatli olmasında uyarması beni benden aldı. Buradan rica ediyorum, biri acilen "thug life" gif'i hazırlasın ton ton teyzemize.
Tabii burada Cersei'nin hamlesini masaya yatırıp incelemek gerekiyor. Casterly Rock binlerce yıldır Lannister'ların evi. Bu kadar kolay şekilde neden vazgeçti? Öncelikle Cersie için bir anlam ifade etmiyor artık orası. Onun evi King's Landing. Lannister'ların en büyük evladı Jamie ise şu an babasından boşalan liderlik koltuğuna oturup Casterly Rock'ın başına geçemiyor çünkü kendisi kral muhafızı olurken bütün bunlardan feragat etmişti. Tyrion'ın en büyük hatası Cersei'nin Casterly Rock'a kendisinin verdiği değerin onda birini vermeyeceğini hesaplayamaması oldu. Tyrion için önemli Casterly Rock, babasından istemişti ve babası dalga geçerek reddetmişti. Belki içinde kalan bir yara olduğu için böyle bir hamle yaptı, bilmiyoruz. Fakat Cersei Casterly Rock ile Highgarden'ı takas ederek müthiş bir iş başardı. 7 Krallığın en zengin ailesinin bütün servetine kondu, Bank of Braavos'a olan borcunu ödedi ve Lannister'lar her zaman borcunu öder sözünün hakkını verdi. Helal olsun sana Mad Queen! Fakat yine de Ellaria Sand ve kızına yaptıklarını asla affetmeyeceğim.
Yazının başında Jon Snow ve Daenerys Targaryen buluşmasının zayıf olduğunu söylemiştim. Dizinin ana problemi aslında bu buluşmada daha net anlaşılıyor. Gidilecek yol belli, artık Maester Aemon bile görebilir o yolu, o kadar net. Dizi burada dümdüz yolu izlemek yerine araya bir kaç güzellik koyabilirdi. Bölüm sayısı az biliyorum ama o kadar net ki her şey repliklere kadar tahmin edilebilir hale geldi artık. Bir de Kit Harrington ve Emilia Clark'ın oyunculukları karşı karşıya olduğunda gerçekten çok göze battı. Hele Jon Snow'un konuşurken kollarını ne yapacağını bilmemesi beni çok rahatsız etti. İlk karşılaştıkları sahneyi tamamen Tryrion Lannister ve sevgili Soğan Şövalyesi'nin oyunculukları kurtardı.
Açıkçası benim sevdiğim, beğendiğim, deli gibi izlediğim Game of Thrones'tan çok uzak şu an dizi. Biliyorum benimle aynı fikirde olmayacak çok fazla kişi olacaktır. Ben bu diziyi Jamie Lannister ve Olenna Tyrell arasındaki müthiş diyaloglar sayesinde, Sansa'nın kuzeyde sağa sola emir verirken bahsettiği gibi ince detaylar sayesinde sevdim. Umarım ileride toparlanır ve sevdiğimiz, özlediğimiz Game of Thrones'a dönüşür.
















