Oyun akış servisleri konusu son yıllarda iyiden iyiye gündemimize girmeye başladı. Google ve Microsoft gibi büyük firmaların bu alana yönelmesi, dikkatleri de ister istemez bu konuya çekiyor.
Stadia ve xCloud henüz ülkemizde erişime sunulmadı. Dolayısıyla bizim için test edilebilir sistem olarak bir tek GeForce Now kalıyor. Ben kapalı beta döneminden beri GeForce Now kullanıyordum, 15 Mart itibariyle de Game+ iş birliğiyle ülkemizdeki sunucular üzerinden hizmet verilmeye başlandı. Dilerseniz kısaca benim adıma nasıl bir deneyim olduğunu aktarmaya çalışayım.
Dünden bugüne, yurtdışından Türkiye’ye…
Game+, ülkemiz oyuncularına Türkiye’deki sunucular üzerinden bu hizmetin verilmesini sağlayan bir sistem ve biz de yaklaşık bir ay boyunca kapalı betasını test ettik.
Sistemi ücretsiz olarak kullanmak da mümkün, ama belirli kısıtlamalar söz konusu. Sisteme bağlanabilmek için bekleme kuyruğuna giriyor ve oyunu en fazla bir saat süreyle oynayabiliyorsunuz. Bir de RTX kullanamıyorsunuz. Ücretli abonelikte ise sıra beklemek veya kısıtlı oyun süresi gibi dertleriniz olmuyor.
Sistem için önerilen internet bağlantısı minimum 15 Mbps. Ama bu durumda 60 fps/720p gibi bir değer alıyorsunuz, 60 fps/1080p için ise 25 Mbps tavsiye ediliyor. 30 Mbps ve üzeri bir internet bağlantısında sorun yaşamadan oynanabildiğini söylemek mümkün.
Önce oyunlara bakalım
Game+ ile elimden geldiğince farklı oyunlar denemeye ve böylece farklı tarzlardan hoşlanan oyunculara hitap edip etmediğini görmeye çalıştım. Geçtiğimiz aylarda çıkmış sistem canavarı bir oyun desem aklınıza hangisi gelir? Cyberpunk 2077 değil mi? Haliyle benim de ilk baktığım oyun o oldu. Sonuçta bu sistemi anlamlı kılacak ilk özellik böyle sistem canavarı oyunlarda sergileyeceği performans olsa gerek. Listede bir platform oyunu da olsun dedim, Trine 4’ü denedim. Ubisoft da eksik kalmasın, PC’de Zelda oynama deneyimini de es geçmeyelim diye düşünüp Immortals: Fenyx Rising’e baktım. Bunu RTX desteği bulunan Metro Exodus takip etti. Sonra Destiny 2’ye daldım; The Division 2’yi de test ettim. Finali de The Witcher 3 ile yapayım istedim. Sizin anlayacağınız olabildiğince geniş bir yelpazeye ulaşamaya çalıştım.
Oyunlar adına şu anda elimizde çok fazla alternatif bulunmuyor, Game+ ile Geforce Now’ı kıyasladığımızda Game+'nın oyun havuzunun çok daha kısıtlı olduğunu görüyoruz. Betadan çıkışıyla birlikte bu oyunların sayısı da illaki artacaktır.
Denediğim oyunların tamamında ilk yaptığım iş, grafik ayarlarını en üst düzeye almak oldu. Böylece sistemden ne kadar performans alabileceğimizi test etmeye çalıştım. RTX destekli oyunlarda bu ayarı da açtım; böylece ışın izleme ile nasıl bir deneyim yaşanabileceğini de görmek istedim. Sonuç olarak her iki açıdan da gayet yeterli bir performans sunulduğunu söyleyebilirim.
Tahmin edebileceğiniz üzere Trine 4 içlerinde en az sorun çıkartacak, diğer bir ifadeyle en rahat çalışması beklenen oyundu. Dolayısıyla gayet rahat bir oynanış sunduğunu söyleyebilirim, PC’nize yükleyip oynadığınızda nasıl bir deneyim yaşıyorsanız neredeyse birebir bu tecrübeyi sunuyor. Immortals: Fenyx Rising için de benzer bir tablo söz konusu.
Sistemi esas test edebileceğimiz oyunlar ise diğerleriydi. Metro Exodus ve Cyberpunk 2077’de ışın izleme teknolojisinin gayet verimli bir şekilde tecrübe edilebildiğini görmek beni sevindirdi. Belki beklentiyi düşük tuttuğumdan da olabilir, ama bence burada başarılı bir performans söz konusu. Grafik kalitesini ve oynanışta sunulan performansı bu oyunlarla test ettikten sonra bir de çevrimiçi oyunlara göz atıp sistemin buralarda nasıl bir deneyim vadettiğini görmeye çalıştım. Bunun için seçtiğim örnekler de Destiny 2 ve Tom Clancy’s The Division 2 oldu. Bu oyunlarda bağlantının istikrarlı olmasının ve tepki sürelerini ne kadar önemli olduğunu tahmin edersiniz. İşte burada da bir sıkıntıyla karşılaşmayınca sistem benim adıma sınavdan başarılı bir şekilde geçmiş oldu. The Witcher 3’ü ise tamamen keyif için oynadım :)
Öncelikle, saatler boyunca bu oyunları test ederken sadece 2-3 defa istikrarlı bağlantı uyarısı almış olmak sevindirici. Tabii şu anda kısıtlı bir kullanıcıya hitap ediyor ve sistem genel kullanıma açıldığında oluşan yükü aynı şekilde kaldırıp kaldırmayacağını da görmek lazım, henüz bu konuda konuşmak için erken.
Bir diğer nokta tepki süreleri. İllaki kendi PC’nize yükleyip oynamakla bulutta oyun oynamak arasında bir fark olacaktır. Ancak bu tecrübede gözle görülür bir fark yok, en azından benim tespit edebildiğim kadarıyla bir sorun söz konusu değil. Tetiğe bastığınızda veya kılıcınızı savurduğunuzda geç kaldığınızı düşündürtecek bir fark olmayınca, oyunları bu şekilde oynamak konusundaki endişelerden birisini daha listeden çıkarmış oluyoruz. Tabii bu konuda emin olabilmek için, sistemi Apex Legends, HyperScape ve Fortnite gibi çevrimiçi rekabetçi oyunlarda test etmek gerek. Bunun peşine bir de itiraf gelsin hadi; sizler için kendimi feda ettim, Fortnite’ı da denedim, bana sorarsanız pek de kötü bir performans sergilemedim :) Ama burada önemli olan benim nasıl oynadığım değil elbette, sistemin bu konuda da yeterli bir performans sunması.
Toparlayacak olursam; şu aşamada işler Game+ için performans bakımından yolunda gidiyormuş gibi görünüyor. Özellikle yüksek sistem isteyen oyunlarda, sorunsuz denilebilecek bir tecrübe yaşatması, önemli bir avantaj. Eskiyle kıyasladığımda, ülkemizdeki sunuculardan hizmet almanın bizler için daha iyi bir deneyime kapı araladığını söyleyebilirim; en azından ilk aşamada böyle bir tablo söz konusu. Genel kullanıma açıldıktan sonra yüksek sayıda oyuncunun girişiyle oluşacak yükü kaldırabilir, aynı şekilde istikrarlı bir performans sunabilir mi, önümüzdeki günlerin Game+ için önemli bir sınavı da bu olacak gibi görünüyor.
Tabii işin bir de can sıkıcı yanı var, o da fiyatlandırma. GeForce Now'ın açıklanan Türkiye fiyatlarını daha önce konuşmuştuk, yurtdışı fiyatlarıyla karşılaştırınca arada ciddi bir fark olduğu görülüyor. Hatta bundan birkaç gün öncesine kadar GFN yurtdışı hesaplarını kapatıp herkesin Game+'a geçmesi gerektiğini açıklayarak ayrıca bir tepki almıştı. Sonrasında tepkilerin yoğunluğu nedeniyle geri adım attılar ve Founder Edition kullananların tercih ettikleri taktirde aylık 50 liraya Game+ üzerinden aboneliklerine devam edebileceklerini, istemedikleri takdirde de yine aylık 5.5€ karşılığında sistemi kullanabileceklerini açıkladılar. 5.5€ zaten 50 liraya denk geldiği için bu kullanıcıların Türkiye sunucularına geçmesi bir avantaj olacak.
Bunun dışında benimsenen fiyat politikası ise (aylık 75 TL) ülkemizdeki oyun severlerin sistemle ilgili tercihlerini test edebilecek düzeyde. Yakın zamanda yurtdışı aboneliklere de zam geleceği ve bunun o zamlı fiyatın Türkiye yansıması olduğu söyleniyor, bunun da doğruluğunu ancak yurtdışı fiyatlarına zam geldiğinde görebileceğiz. Dolayısıyla ortada bıçak sırtı bir denge olduğunu söyleyebiliriz. Ya bu fiyattan bekledikleri oyuncu sayısına ulaşamayıp bir süre sonra kampanya yoluna gidilecek, ya da temel yatırım maliyetlerini kısa sürede çıkarıp oyun havuzunu geliştirerek sistemi daha cazip kılacak adımlar atacaklar. Hangi yönde ilerleyeceğini önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz artık.
