Bard's Gold İnceleme

Altın yastık altında saklansa macera olmazdı

Çocukken evimizde NES olmasa ve o kartuşlardan birinde ilk Megaman bulunmasaydı şu an oyun zevkim daha farklı olabilirdi. Bu mavi robotun macerasını kaç kere baştan bitirdim hatırlamıyorum. Aslında onu en çok sevmemi sağlayan Megaman’in kendisi değil de oyunun türüymüş: Platform. Umut Sarıkaya’nın bir karikatürü vardı, bir adam çok zengin olursa koştukça yıkılan yol yaptırmak istiyordu. Geri gidememek, aşağı düşünce ölmek, birine dokununca canının yanması… Düşününce 2D platform oyunları saçma gelebilir, ama bir o kadar da sade ve eğlenceli olabiliyorlar.

Girişi biraz uzun tuttum, hemen toparlıyorum. Hep 2D platform oyunu yapmak istemişimdir. Erdem Şen’i Bard’s Gold’u yaptığı için kendisini tebrik ediyorum. Oyunun hikâyesi şöyle: Kahramanımızın aile yadigarı olan, efsanevi Bard’ın altınını çalan bir goblinin peşine düşüyor ve macerası başlıyor. Oyunda 4 dünya ve gizli yerleri (evet) saymazsanız 28 bölüm bulunuyor. Her bölümde bir sonrakine geçmesini sağlayan kilitli bir kapı ve bir de anahtar var. Direk çıkışa gitmeden önce biraz ortalığı kurcalayın, vazo kırıp elmas çıkartın sandıkları açın. Sihirli Gözlük taktığınızda belirecek ışıltılı noktalara bıçak attığınızda fazladan elmas, bazen de harita bulabileceksiniz.

BardsGoldinc01

Erik & Rainbow Islands gibi eski platform oyunlarından ilham alınarak geliştirilmiş Bard’s Gold, bazı açılardan 2 yıl önce çıkmış Rogue Legacy’ye benziyor. Her bölüm rasgele tasarlanmıyor ancak bölümlerdeki nesnelerin yeri değişiyor. Bu yüzden geçen oynadığımda şurada bir elmas vardı onu alayım deyip boşa bıçak atmanız mümkün. Topladığınız elmaslarla karakterinizi geliştirebiliyor ve öldüğünüzde her şeyi kaybedip en baştan başlıyorsunuz. Bazı bölümlerde dükkâna gidip fazladan bir can, yeni bir silah ya da ekstra zaman alabiliyorsunuz. Bu özellikler Bard’s Gold’a RYO ögeleri ekliyor ve oyuna hoş bir tat katıyor. Yine de aynı bölümleri tek tek geçmeniz sizi sıkabilir.

Gelelim oyunun zorluğuna. Normal ve Retro zorluk seviyelerinde belli sayıda canınız var. Retroda daha az cana sahipsiniz ama daha çok elmas toplayabiliyorsunuz. Aldığınız tek hasarda bir canınız gidiyor ve elinizdekileri kaybediyorsunuz. Tüm canlarınızı kaybettiğinizde oyun bitiyor ve baştan başlamanız gerekiyor. Öldükten sonra dükkâna gidemedim, elmaslar boşa gitti diye üzülmeyin. Hemen sonrasında elmas harcamanız mümkün. Yeni bir dünyaya geçtiğinizde de oyun kaydediyor. İyice zorlamak isterseniz aldığınız 3. Darbede öldüğünüz ve hiç kayıt noktası bulunmayan Hardcore modu deneyebilirsiniz.

BardsGoldinc02

Bard’s Gold’un sade ve hoş grafikleri var. Bu eskiyi andıran görselliği oyunu sıcak ve samimi yapıyor. Bard’s Gold’u Türkçe oynamanız mümkün. Gerçi yaratıklarının adlarının İngilizce olmasını biraz garipsedim ama Kıyamet Solucanı, Yapışkan gibi isimler de gülünç kaçabilirmiş. Bard’s Gold’a şahane bir uyum sağlamış müziklerini ise Dragon: The Game, The Quest Giver gibi oyunlardan tanınan Carlos Filipe Alves bestelemiş. Bir an müzikleri de Erdem Şen’in yaptığını düşünmüştüm ama olsun işi iyi bilen birinden destek almak da iyidir.

Platform türünü seviyor, farklı bir tat arıyor ya da sadece desteklemek istiyorsanız Bard’s Gold’u alın derim.

bards-gold-puan

bards-gold-puan-arti-eksi

YORUMLAR
Parolamı Unuttum