Hyper Light Drifter İnceleme

Işık hızında öleceksiniz. Ve bu hoşunuza gidecek

Amiga zamanından beri zaafım vardır izometrik oyunlara karşı: Jagged Alliance, Crusader: No Remorse, XCOM ve daha nicelerinin başında geçti gençliğim. Kickstarter’da başlayan macerası bu ay sona eren Hyper Light Drifter’ın havası bu yüzden çoktan cezbetmişti beni. 2014’te çıkmak üzere Kickstarter’da 27.000 dolarlık bir kampanya başlatan oyunun yapımcısı Heart Machine, 600.000 dolardan fazla elde eden oyun önce PC ve Linux’a çıktı , 2016’nın ortalarında ise konsol versiyonlarının çıkmasını bekliyoruz.

Hyper Light Drifter 16bit grafikli, yıkılmış bir dünyayı gıdım gıdım araştırarak bulunduğunuz bu garip dünyanın gizemlerini çözmeye çalıştığınız, sağa sola kendinizi fırlatarak kılıç tokuşturduğunuz bir izometrik aksiyon oyunu. Tarz olarak Zelda, oynanış olarak DMC, zorluk olarak bir Dark Souls yavrusu desem, daha anlaşılır olur sanırım. Sona ermiş bir uygarlığın kalıntılarını doğanın ele geçirdiği, başından ağır bir felaket geçmiş bir dünyada gözümüzü açıyoruz. Ana karakterimizin adı belli değil, o yüzden biz ona “Gezgin” diyelim. Gezginin bu dünyaya gelişi muamma bir şekilde olur ve rüya mı, gerçek mi olduğu pek anlaşılamayan bir sekansdan sonra oyuna başlarız. Gezgin’e kan kusturan, ölümcül görünen bir hastalığı vardır ama oyun bunun da nedenini ve çaresini hiçbir şekilde açıklamıyor.

Zaten oyun hemen hemen hiçbir şeyi açıklamıyor. Hikayeyi anlatan tek bir harf yok, oynanışı anlatan bir tutorial yok. Oyuncunun elinden tutmamayı geçtim, resmen ayazda bırakan bir oyun olmasıyla da Hyper Light Drifter’ı takdir ettim. Bilgisayar ve sunucuya benzer şeylerle dolu yeraltı harabeleri, üstlerini bitkilerin bürüdüğü büyük, ufuktaki bir dağlara tırmanırken donup kalmış devasa robotlar gibi detaylar sizi hikayeyi anlama konusunda kamçılıyor. Bu tür çevresel hikaye anlatımı yöntemlerinden ve dünyada karşılaştığınız NPC’lerle konuştuğunuzda, kafalarının üstünde beliren tek karelik resimlerden birşeyler anlamaya çalışıyorsunuz. Gördüklerinize ve hikayeye anlam vermek için biraz kafa yormak zorunda olmayı ben çok seviyorum açıkçası. Benim gibi düşünen oyuncuların da hoşuna gideceğine eminim.

hyper-light-drifter-1

Benim gibi düşünen oyuncuların hoşuna gitmeyeceğini düşündüğüm bir şey var ama: Oyun aynı belirsizliği sizi yönlendirme konusunda da gösteriyor. Başladığınız kasabadan dört farklı çıkış var ve bunlardan herhangi birisinden çıktıktan sonra her bölgedeki en az zindanlardan istediğinize (en azından, ulaşabildiklerinize) de girebiliyorsunuz. Ama:

  • A- Bu zindanların hepsine girebilseniz de, hepsinden sağ çıkmanız mümkün değil. Özellikle de herhangi bir upgrade almamış halinizle.
  • B- Bu zindanların bir kısmındaki yollar, oyundaki bazı şeyleri daha önce yapmadıysanız açılmayarak, sizi nedenini bilmediğiniz bir duvara toslatabilir.

Bunların üstüne, haritada nerede olduğunuz ve gitmeniz gereken yerler de ancak kabaca işaretli olduğundan nerede olduğunuzu, nereye gitmeniz gerektiğini ve daha önce hangi zindanları temizlediğinizi unutabilirsiniz. Özellikle de oyunu benim gibi akşamları vakit bulup oynuyorsanız, bu sıkıntı verecektir.

hyper-light-drifter-2

Oyun Gamemaker Studio ile yapılmış. Açıkçası buna çok şaşırdım, GMS’in kapasitesinin çok üstünde görsellere sahip çünkü Hyper Light Drifter ve ilk görüşte "Acaba Fez mi bu?" dedirtecek kadar güzel. Ancak nedense oyunu 30 FPS ile sınırlamış yapımcı, GMS'nin böyle bir sınırı olmadığı halde. Normalde bu benim için sorun değildir, ancak burada oyun sizden saliselik doğrulukta saldırılar ve kaçışlar istiyor. Aldığınız her darbenin Dark Souls ölümcüllüğünde olduğunu da düşünürseniz, bu 30 FPS sınırının biraz sıkıntıya sebep olabileceğini ön görebilirsiniz.

Oyun normalde 2014’te çıkacaktı, ama Kickstarter’da 27K isteyip de 640.000 dolar toplayınca hem oyunun beklentiyi karşılaması için daha uzun bir sürece yayılması gerekti, hem oyunun yapımcısı Alex Preston’ın kalp rahatsızlığı geliştirme sürecini olumsuz etkiledi. (Firmasının adı olan Heart Machine de, oyunun ana karakterine kan kusturan hastalık da Alex’in bu rahatsızlığına bir gönderme aslında).

hyper-light-drifter-3

Oyunu görünce "acaba Fez mi bu?" diyeceksiniz demiştim ya, hah, bunu bir de müzikleri duyduğunuzda söyleyeceksiniz. Çünkü müzikler Disasterpiece’den geliyor. Hani, şu FEZ’in efsane müziklerini yapan amcadan. Oyunun ruhuna o kadar uymuş ki, bundan sonra çıkacak 16bit ve piksel art grafikli tüm oyunların müziklerini bu grubun yapmasını istesek yanlış olmaz :)

Oyunun en büyük kozu aksiyonundaki müthiş denge. Tek bir vuruşunuz ölümcül, ama düşmanların da darbeleri eş değerde ölümcül. Sağlığınız beş kareden oluşuyor ve sağlık paketleri öyle her yerde bulunmuyor. Kılıcınız ve menzilli bir silahınız var ve her ikisini de geliştirebiliyorsunuz. Yeni kılıç saldırıları, ışınlanma saldırıları, çoook etkili ve hayat kurtarıcı olan el bombası gibi bir çok geliştirme alabiliyorsunuz. Ama bunları almak çok zor. Öyle her öldürdüğünüz düşmandan para düşmüyor. Para yerine sarı modüller topluyorsunuz ve dört modül bir para birimi ediyor. Geliştirmeler iki veya üç modül paraya alınabildiği için, ilk geliştirmenizi alabilmeniz sekiz veya on iki gizli para modülü bulduktan sonra oluyor...

hyper-light-drifter-4

Oyun zor demiş miydim?
Oyun zor.

Ama bir o kadar da güzel. Dark Souls kadar çıldırtıcı bir zorluğu yok, hikayeyi de açıkça anlatmaması da benim zevkime tam hitap ediyor. Ama nereye gitmeniz gerektiğini bir türlü bulamamanız illallah dedirtiyor. Açıkçası oyunda bazı noktalarda harita açıp baktığım halde bulamadım gidilecek yeri. O kadar ketum oyuncuya yardım etme konusunda Hyper Light Drifter.

hyper-light-drifter-5

Sonuç olarak zor oyunları, hack'n'slash ve Metroidvania türünü seviyor, Amiga ve erken PC dönemini özlüyor, retro bir görsellik ve müthiş müzikler eşliğinde oynamayı istiyorsanız, gözünüz kapalı alınız Hyper Light Drifter'ı. İndirim zamanını bile beklemenize gerek yok.

ARTILAR:

  • 16 bit görseller ve Disasterpiece'in müzikleri
  • Çıldırtmadan çok zor olabilmesi
  • Bir ton gizi bulmak için araştırma yapmanızın gerekmesi
  • Gizemli atmosferi

EKSİLER:

  • Nereye gideceğinizi bilseniz de oraya gitmenin yolunu bir türlü bulamamak
  • Bazen kontroller olması gerektiği kadar iyi tepki vermiyor

 

NOT: 8.0

YORUMLAR
Parolamı Unuttum