İlk Bakış - Daylight

Telefonum benim, her şeyim!

 

 Bu yazı daha önce Oyungezer Dergisi'nde yayınlanmıştır.

Altı yaşımdan bu yana “korku” namına ne kadar delik varsa girmiş biriyim. Oyunu, kitabı, filmi, müziği, sokağı, kömürlüğü filan ne kadar ıvır zıvır bulduysam bir tadına baktıktan sonra yaş 30 olunca o kadar da kolay kolay korkmuyor insan. Zaten bence artık, özellikle oyun yapımcılarının, hedefi korkutmak yerine germek. Bunun en güzel örneklerini yakın geçmişte birkaç bağımsız oyunda gördük. Yüreğinizi ve hormonlarınızı belli bir gerilime tırmandırıp oradan sizi aşağı attıklarında hissettikleriniz; işte bunlar özlenen şeyler.

E3’te Dying Light’ı gördük. Techland’in bol koşmalı, geceli zombi oyunu. Sonra Outlast’i gördük. Kumlu görüntüsü ve ilginç yaratıklarıyla kesinlikle takibe değer. Ardından Shinji Mikami’nin son harikası The Evil Within’i gördük. Üstat geri dönüyor! Arkasından da Daylight’ı gördük. PS4’e de gelecek olan F2P türündeki Blacklight: Retrubition’ın yapımcısı Zombie Studios’dan geliyor Daylight.

Yapımcısının adında “zombi” olsa da merak etmeyin oyunda yok. Bu seferki derdimiz göremediklerimizle ve gördüğümüz hayaletlerle. Gayet çıtkırıldım modelinde bir kadınla oyunu oynuyoruz. Elimizde de koca koca çivili sopalar veya zemzem suyu yok; bildiğimiz bir akıllı telefon var. Onun etrafa yaydığı ışıkla zifiri karanlık mekanlardan çıkmaya, daha doğrusu doğru yolu bulmaya çalışıyoruz. Mekan dediysem de öyle sokaklar veya plaza katları aklınıza gelmesin. Şu ana kadar korku oyunlarında ne kadar yürek hoplatan hastane ve türevi varsa, bu oyunda da oraları göreceksiniz.

KAFANA ATARIM BAK BU TELEFONU!

Silahsız bir survival-horror oyunu yeni bir fikir olmasa da Daylight’ın kendi çapında farklılıkları var. Çoğu da teknik derecede yükseklerde uçması. Görsel açıdan beklentilerinizi yüksek tutun, çünkü gördüklerimiz müthişti. Oyun geriliminin büyük bir kısmını “ışık oyunlarına” yatırıyor ve arkasına da Unreal Engine 4’ün gücünü katıyor. Telefonunuzun ışığı cidden pek yeterli değil, görüş açınız çok düşük ve bu yüzden gözünüzü kısarak oynamak durumundasınız ama pek çok kez, az miktarlarda fişekler elde edeceksiniz oyunda. Şu maçlarda yaktıklarımız kadar şiddetli olanlarından değil tabii ki; daha mütevazi, daha “yardım edin bana ühü” diyeninden. Karakteriniz bunu yakınca etraftaki cisimlerin duvarlara yansıttığı gölgeler ve sizin bu gölgeler içindeki hareketiniz, kısa bir süre sonra “sanki bir şey gördüm ya!” tepkisine neden oluyor. Olay psikolojik yani.

Bu his aslında gerçekten de böyledir. Karanlık bir odada yeterince uzun sürede mum ışığında kalırsanız, etrafta dolaştığınızda kıyıda köşede sanki hareket eden bir şeyler gördüğünüzü sandığınız anlar olacaktır (bir tek bana olan bir şeymiş meğerse bu! Ulan yoksa?). Kırmızı, mavi gibi renklere sahip bu kısa ömürlü fişekler bitince yine telefonunuza kalıyorsunuz maalesef ve doğru kapılardan geçmeye devam ediyorsunuz.

Oyunda gitmeniz gereken asıl bir yön olsa da pek çok kez önünüze pek çok kapı çıkacak (labirent gibi düşünün). Hangisi asıl kapı bilmediğiniz için içgüdülerinizi kullanacaksınız. Yanlış kapıların bazıları henüz siz girmeden kapansa da çoğu siz girdikten sonra aklınızı çıkaracak görüntü ve ses efektleriyle sizi geri püskürtecek. Oyun bu “acaba hangi kapı olm?” gerilimini sürekli kullanarak bünyenizde bir bağışıklık kazanmanızı önleyecek güzel yollar da bulmuş. Bazen pusulanızı, bazen de çevre dokusunu takip ederek asıl noktalara ilerleme mantığı geliştirebileceksiniz ama bir yere kadar sonuçta bu. Altını çizerek belirtmek istiyorum ki Daylight sizi kutudan çıkan köpek, dolaptan düşen kitap, yüzünüze patlayan kapı gibi klişelerle hoplatma niyetinde değil. Bir yaşadığınızı bir kez daha yaşamayacaksınız gibi iddialar ortada.

Önünüzde yüzlerce farklı oda, onlara ait pek çok hikaye ve doku; pek çok da mistik hayalet bulunacak. Başka karakterler olacak mı, başka teknolojik cihazlar bulacak mıyız, açık havaya çıkacak mıyız, boss hayaletler olacak mı gibi pek çok sorumuz şimdilik cevapsız, ama ilk gördüklerimiz psikolojik korku sevenleri memnun edecek cinstendi. Bekleme defterinize itina ile notunuzu alınız Daylight’ı.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum