İnceleme - Total War Warhammer III - Ölümsüz İmparatorluklar

Her şey bugün içindi!

Plan en başından beri belliydi. 2016’da çıkacak Warhammer 1 geliştirilirken bile bu serinin üç tane büyük çaplı oyundan oluşacağı kesindi ve ortada büyük bir plan vardı: Bir gün bu üç oyunun haritası birleşecekti, bütün dünyayı kapsayacak dev bir oyun alanına sahip olacaktık, onlarca fraksiyonun tamamı oynanabilir olacaktı.

Ve arkadaşlar, oynamama gerek yok ya. Şu haritayı açıp, elimi çeneme dayayıp, gözümden kalpler çıka çıka saatlerce izleyebilirim... Çok mutluyum lan!

Oynanışları birbirinden komple ayrılan 22 fraksiyon, her biri çok farklı deneyimler sunan farklı başlangıç noktalarına ve birçoğu da komple farklı mekaniklere sahip tam 86 oynanabilir karakter! Onu mu seçsem bunu mu seçsem diye elim bir ona bir buna gidiyor; açıp oynuyorum, acayip keyif alıyorum ama of şunu da mı denesem diye başka birine atlıyorum... Bir süre dokunmayın bana, hayat iptal!

Yiyin birbirinizi!

Warhammer dünyası bizim dünyamıza bayağı benzer aslında, bizim buralardan referanslarla anlatayım. (40K’nın hikâyesinde İmparator’un Konyalı olmasından bahsedeceksin sanmıştım ben -Can) Warhammer 1’de Avrupa ve Orta Doğu vardı. Onun bir yıl sonrasında çıkan Warhammer 2 ise Amerika, Afrika ve Atlantis’i içeriyordu. Warhammer 2 çıktıktan kısa süre sonra iki oyunun birleştirilmiş haritası, yani Ölümlü İmparatorluklar (Mortal Empires) güncellemesi yayınlandı. O saatten sonra Warhammer 1 veya 2’yi kendi başına oynayan pek insan kalmamıştı, oyuncular Ölümlü İmparatorluklar’a bayılmıştı.

Warhammer 2’nin tam beş yıl sonrasına geldik ve bu yılın başlarında Warhammer 3 bizimle buluştu, o da Asya’ya ve Antarktika’nın genişlemiş bir haline sahipti. Kendine ait, pek de sandbox olmayan oynanışı bayağı eleştiri aldı, oyun çıktığından beri oyuncular ve geliştirici Creative Assembly’nin arası biraz açık ama barışma zamanı geldi işte. Avrupa, Afrika, Amerika, Asya, kutuplar, her yeri aynı anda aynı yerde görmek ne kadar güzel anlatamam!

Ha tabii, Warhammer’ın masaüstü oyunlarıyla kıyaslanamaz tabii ama, video oyunları standartlarıyla düşünürsek Ölümsüz İmparatorluklar biraz masraflı bir hobi. Bu birleştirilmiş haritada oynamak istiyorsanız 3 oyuna da aynı platformda sahip olmanız gerekiyor (Game Pass’te olmuyor maalesef). Ben bunları yazarken ilk iki oyunda indirim vardı, ikisini 173 TL’ye almak mümkündü. Warhammer 3 ise 540 TL’ydi. Tabii arada çıkan, yeni fraksiyonlar ve yeni oynanabilir karakterler ekleyen onlarca DLC’yi saymıyorum. Yeni başlayacak olanlara ana oyunlardaki fraksiyonlar ve karakterler yeter, sonrasına sonra bakarsınız.

Total War: Warhammer serisine uzak arkadaşlara bu durum garip gelebilir. Neticede bir oyunu oynayabilmek için üç tane oyun satın almak zorunda olmak? Bir dünya DLC? Yani CA için “Aman hiç de paragöz değildir, çok iyi çocuktur” demem mümkün değil (oyunda kan olsun istiyorsanız ayrı DLC’si var). Ama bu oyunun çapını ve sunduğu çeşitliliği kelimelerle anlatabilmem çok zor. Hindistan yakınlarındaki adalarda başlayan Nurgle’ın serpilip başa dönen binalarının hesabını yaparken yerleşkelerinize, ordularınıza, düşman ordularına zibilyon tane farklı etkide bulunan vebalar yapmak ile Güney Kutbu’nun yakınlarında başlayan Kertenkeleadam Oxyotl’la toprak genişletmek yerine sağa sola ışınlanıp iblis avlamak arasındaki, veya İmparator Karl Franz’ı seçip dört bir yandan gelen tehlikelerle baş etmeye çalışırken bir yandan da politik manevralarla seçmen kontları hoşnut ederek İmparatorluk topraklarını birleştirmeye çalışmak ile Asya’nın ortasındaki suikastçı farelerin görünmez ordularıyla katliam yaratıp onun bunun suikast kontratlarını yerine getirmek o kadar farklı şeyler ki... Her fraksiyon ve hatta her karakter farklı bir oyun demek bu oyunda, bu oyunun hayranı olmamın en büyük sebebi de bu zaten. Nasıl bu kadar fazla sayıda fraksiyon-karakter var ve bunları farklılaştırmayı nasıl bu kadar iyi başarmışlar inanılmaz!

Dolayısıyla böylesine büyük bir haritayı ve oynanışları birbirinden bu kadar net ayrılan bu kadar fazla fraksiyon-karakteri tek oyun olarak yapıp satmalarını beklemek naiflik olurdu. Hatta iyi ki ayrı oyunlar olarak çıkarmışlar, iyi ki bu kadar çok DLC çıkarmışlar ve bol bol para kazanmışlar ki oyunu hâlâ geliştirmeye ve genişletmeye devam edebiliyorlar. Bu oyun bu sayede dünyanın en büyük strateji oyunu.

Beta?

Evet Ölümsüz İmparatorluklar beta etiketiyle yayınlandı, bu yıl bitmeden betadan çıkacak. Beta deyince insanın aklına bol bol bug, oynanamayacak seviyede bir şey geliyor ama neyse ki durum öyle değil. Bug’sız bir Total War zaten olmaz ama anormal seviyelerde bir şey yok. Bütün fraksiyonlar mekanikler vs. de gayet çalışıyor. Eski fraksiyonları Warhammer 3’le gelen mekaniklere adapte etme işlemi de gerçekleştirilmiş.

Optimizasyonsa şaşırtıcı derecede iyi. Warhammer 3’ün daha küçük haritasında ağırlaşma sıkıntıları vardı mesela, arada bu kadar çok yol kat edebilmiş olmaları takdire değer. Oynanamayanlarla beraber 300’e yakın fraksiyon var, tur geçişlerinin çok zaman alabileceğine dair de endişelerim vardı ama birkaç yıl önce süper bir güncelleme çıkarmış, tur geçişlerini acayip hızlandırmışlardı. Diğer fraksiyonların ne yaptığını izlemeyeyim dersem 20 saniye falan sürüyor benim makinede mesela. SSD var tabii, SSD’siz makinede pek parlak olmayabilir durum.

Dolayısıyla buna beta denmesinin sebebi oyunun kötü durumda olması değil, Warhammer 3’le CA’in ağzının fena yanmış olması. Warhammer 3 güzel oyundu ama sorunu Warhammer 2 kadar iyi olmamasıydı, geçmesi gereken o çıtayı geçememişti ve geçememesinin sebepleri de senin benim bile vermeyeceğimiz çok garip garip tasarım kararlarıydı. Oyuncularla CA’in arası bayağı bir açıldı Warhammer 3 çıktıktan sonra. Hatta 5 yıl önce çıkan Warhammer 2’nin oyuncu sayıları Warhammer 3’ü kısa zamanda solladı geçti. Dolayısıyla CA mantıklı bir iş yapmış buna “Tamam, çıktı” demek yerine beta etiketi yapıştırarak. Sabahtan beri övüyorum ama oyunda kesinlikle elden geçmesi gereken yerler var.

Oyuncu-tide

Bu elden geçmesi gereken şeylerin başında oyunun zorluğu var. Oyun çok kolay!

Warhammer 2’de zorluk seviyeleri arasında uçurum vardı ama oyun bunu nahoş bir şekilde yapıyordu. Efsanevi zorlukta her yeni ordu %15 maliyet artışı demekti, bu yüzden çok az sayıda ekstra güçlü ordu yapmanız gerekiyordu. Veya yapay zekânın yakın dövüş birimleri hayvan gibi buff alıyordu, insana menzilli ve büyülü metadan başka çare bırakmıyordu. Şimdi o buff’lar çok azalmış, ayrıca %15’lik ek maliyet %4’e indirilmiş. İnanılmaz fark ediyor, istediğiniz sayıda istediğiniz gibi ordu yapabiliyorsunuz.

Warhammer 3’ün eski halinde de böyleydi ama orada açılan kaos yarıkları (yine nahoş şekilde) oyunu zorlaştırıyordu. Burada onlar da yok elbette. Bu değişimler güzel aslında, daha rahat bırakıyor insanı, tam Total War’dan beklediğim özgür olma hissini alıyorum bu sayede.

Ama CA bunlarla kalmamış, yapay zekâyı da inanılmaz pasifleştirmiş. Bir yapay zekâ fraksiyonunun 100 tur bile geçmiş olsa, coğrafi olarak oyuncuya uzak bile olsa, öyle pek fazla güçlendiğini göremiyorsunuz. Yüzer tane yerleşkeye sahip Grimgor veya Malekith’e bay bay deyin. Çok çok pasifler ve ayrıca yapay zekâ fraksiyonları eskiden mantıksız derecede oyuncunun üstüne üstüne gelirdi, o meyli de bayağı azaltmışlar ki bence yapay zekânın o mantıksız derecede oyuncunun üstüne üstüne gelmesi durumu kalmalıydı en azından. Efsanevi zorluk bile park gezintisi gibi bu haliyle.

Evet beta

Bir diğer elden geçmesi gereken şeyse küçük yerleşke savaşlarının sıklığı. Warhammer 3 incelemesinde de dert yanmıştım bu konudan. Evet çok güzel aslında küçük, duvarsız yerleşke savaşları ama savaşların %70’i falan bunlardan oluşuyor, bir yerden sonra gına geliyor. Çözümü de basit aslında, yerleşkede savunma binası varsa küçük yerleşke savaşı yapalım, yoksa arazi savaşı yapalım.

Duvarlı, büyük yerleşke savaşlarıysa yine Warhammer 3 incelemesinde dediğim gibi, rezil rüsva. Hiç savaşmanıza gerek yok, hızlı veya görünmez bir birimini şehrin en arkasındaki noktaya koşturun, o noktayı ele geçirin; az bir şey bekleyin, direkt kazanıyorsunuz. Bu belli bir noktayı alınca direkt kazanma saçmalığını direkt oyundan kaldırmaları lazım. Savaş haritaları bu kadar büyük haldeyken, birimler her yere yetişemez durumdayken böyle bir sistemin elle tutulur yanı yok. Ha beleş şehir almak çok eğlenceli ama, onu da itiraf edeyim.

Bunlar dışında... Vasal sistemi ezelden beridir dert tasa bu seride. Zaten vasalınızın size faydası minimal ama daha kötüsü, saldırmazlık anlaşmanız olan, hatta müttefikiniz olan bir fraksiyon vasalınıza savaş açabiliyor ve hop vasalınızın yanında beklenmedik, alakasız bir savaşa girmek zorunda kalıyorsunuz. Vasallarla diplomasi yapılamamalı, savaş açılacaksa vasalın sahibine açılmalı ama bir türlü o sistemi kurmadılar nedense.

Bunlar Ölümsüz İmparatorluklar’ın devasalığı ve güzelliği yanında bile görmezden gelmesi zor olan ciddi sıkıntılar. Ufak tefek bazı dengesizlikler, konfederasyonların şu an biraz fazla zor olması (Yeşilderililer gibi kafasına vur konfederasyona kat fraksiyonları hariç tabii), tam doğru çalışmayan 1-2 sistem gibi şeyler de var tabii ama çok da üzerinde durmaya gerek yok onların şimdilik.

2.0 güncellemesi

Negatiflikleri betadır beta diyerek bir kenara koyalım, biraz da gelen güzel şeylerden bahsedeyim. Ölümsüz İmparatorluklar veya daha doğru bir tabirle 2.0 güncellemesi, dev bir haritadan çok daha fazlasını içeriyor.

Öncelikle, en eskilerden iki tane fraksiyon bırakın Warhammer 3’ü, Warhammer 2 için bile çok eski ve sığ kalıyordu: Kaos Savaşçıları ve Norska. Kaos Savaşçıları baştan aşağı yenilendi, şahane bir fraksiyona dönüştü ama onlardan yeni DLC’yle birlikte ilerleyen sayfalarda bahsedeceğim. Norska ise baştan aşağı yenilenmedi ama eskiden Norka’nın elini kolunu bağlayan birçok şey ortadan kalkmış durumda. Toprakları daha kolay savunulabiliyor, limanlardan daha fazla para kazanabiliyor ve kıyı şehirleri dışındaki yerlere de yerleşebiliyor. Yapımcılar Norska’yı ilerleyen dönemde tekrar ele alacaklarını, bunun Norska’nın son hali olmadığını söylüyorlar ancak bence şu an diğer fraksiyonlardan aşağı kalır yanı yok. İyi durumda yani şu an, tekrar ele alsınlar, bambaşka bir şeye dönüştürsünler ileride, hayır demem tabii ama hiç acelesi yok artık. Hâlâ geliştirilmesi gereken fraksiyonlar var ama şu an net bir şekilde çağın gerisinde kalmış diyebileceğim bir fraksiyon kalmadı.

Zafer koşulları elden geçmiş! Total War’lar her ne kadar sandbox oyunlar olsa da ben mesela şahsen çok da rastgele oynamayı seven bir oyuncu değilim, bana verilen belli hedefler olsun isterim. Warhammer 2 de, 3 de bu konuda berbattı. 2’de mesela birçok fraksiyonun “kısa” zafer koşulları içinde 150. turda ortaya çıkan kaos istilasını temizlemek vardı. 150 tur nasıl kısa?! Warhammer 3 daha da beterdi, ya açılan kaos yarıklarından geçip hikâyeyi tamamlayacaksın, ki minimum 120-130 tur demek, ya da BÜTÜN oynanabilir fraksiyonları yok edeceksin. E doğal olarak iki oyunda da oyuncular çoğunlukla seferlerini bitirmeden yarıda bırakır, başka bir şeye başlardı.

Ölümsüz İmparatorluklar’da kısa zafer koşulları gerçekten insan gibi. “Şu şu şu fraksiyonları öldür, 30 yerleşkeye yayıl, şu belli yerleşkenin de sahibi ol, tamam”. Genelde 50-60 turda bitiyorlar. Daha uzun oynamak isteyene uzun zafer koşulları da var tabii. Bunlar harici 2 zafer koşulu daha var. Biri komple her yeri alma zaferi, diğeri de oyun sonu tehdidini yenme zaferi, en üst seviye zafer o (detaylar kutuda).

Ha bu arada harita devasa olduğu için alakasız bir yere gitmek isterseniz yüz tur yolda geçirmeniz gerekir ya, bu işi biraz daha pratik hale getirecek çeşitli deniz yolları eklenmiş. Dünya yuvarlak değil bildiğimiz anlamda, yani doğuya gittikçe haritanın batısına geçmiyorsunuz ama en doğuda ve en batıda, ve iç denizlerde de 1-2 tane deniz yolu var, buralara gidip 2 turda diğer taraftan çıkmak mümkün. Ölümustası Snikch’le Lustria’ya veya Morathi’yle Cathay’e dalmak isterseniz yelkenler fora yani.

86 tane oynanabilir karakter var demiştim, genişleyen haritayla birlikte bunların 29 tanesinin başlangıç noktası değişmiş durumda. Fraksiyonlarla geleneksel toprakları dışında tuhaf yerlerde oynamak her zaman zevklidir. Güney Amerika’da Bretonya, Uzak Doğu’da Kara Elf, Afrika’nın ortasında Vampir Kontu görmek güzel.

Başka ne var şöyle özellikle sözü edilesi... Hah mesela Warhammer 3’te olduğu gibi komple kırmızı değil arayüz. Biraz güzelleştirmişler ve renk teması seçtiğiniz fraksiyona göre değişiyor. Müttefik görevlerine vs. ulaşmak daha kolay, ana ekrana ayrı bir buton koymuşlar. Yapay zekâ sahip olduğu ilginç mekanikleri pek kullanmıyordu eskiden (Ikit’in nükleer bomba kullanmaması gibi), daha çok kullanır olmuşlar. İşte Skarbrand veya Tourox gibi bazı karakterler biraz nerf’lenmiş, ejderhalar biraz buff’lanmış derken bayağı üzerine konuşulası ufak tefek şey var ama yetsin şimdilik. 2.0 güncellemesinin yaptığı bütün geliştirmelere göz atmak isterseniz: totalwar.com/blog/tww3-update-200

Budur

Pekâlâ arkadaşlar, son sözleri uzatmayayım ve net konuşayım. Bu, dünyanın en büyük, en çeşitlilik sahibi, en uzun ömürlü strateji oyunu ve bunun dünyanın en büyük, en çeşitlilik sahibi, en uzun ömürlü strateji oyunu olmadığını düşünüyorsanız bu oyunu oynamamışsınız demektir. Şimdi müsaadenizle...

Başrolü kapanlar

Eskiden bazı karakterler, başka daha önemli karakterlerle aynı yerleşkede başlarlardı, dolayısıyla öteki önemli elemanlar dururken bu ikincil karakterler pek seçilmezlerdi. Daha sonra söz edeceğim Kaos Savaşçıları fraksiyonundakileri dışarıda tutarak isim vereyim: Grombrindal (Cüce), Helman Ghorst (Vampir Kontu), Volkmar (İmparatorluk). Bunlar artık kendi mekaniklerine ve başlangıç noktalarına sahip.

Metalci karakterli cücemiz Grombrindal tası tarağı almış (ki o saç-sakal için gereken tarağı hayal edemedim) Kuzey Amerika’ya yerleşmiş, Malekith’in kellesinin omuzlarında durduğu gerçeğiyle derdi var.

Volkmar Afrika çöllerine vurmuş kendini, Kabir Kralları gibi Nagash’ın kitaplarını arıyor. Hoş orada din adamlarından hoşlanmayan o kadar çok kafir var ki kitaplara fazla zaman ayıramıyor, undead’leri iblisleri kertenkeleleri falan imana davet etmekle meşgul oluyor genelde.

Helman Ghorst ise zombi beslemek için Hindistan yakınlarına gitmiş. Zombileri şaka gibi buff’lıyor, ejderha yiyen zombiler gördü bu gözler. Zombi fraksiyonuna yakışır bir oynanışı var, sıfır beyinle zombileri salıyorsunuz kazanıyorlar. Süper eğlenceli.

 

Oyun sonu senaryoları

Warhammer 2’de 100. tur civarı küçük bir kaos istilası, sonra 150. tur civarı bir de asıl kaos istilası olurdu. Onlarca kaos ordusu gelirdi, bunların üç liderini yendiğinizde temizlenirlerdi. Ama sorun şuydu ki haritanın belli yerlerinden gelirlerdi, kuzeydoğudan ve kuzeybatıdan. Dolayısıyla güneylerdeki fraksiyonlarla oynarken kaos istilasıyla işiniz olmazdı, hatta kuzeydeki fraksiyonları dağıttıkları için işinize bile yararlardı. Bir de nereden ne zaman geleceği belli olduğu için istila başlamadan anti-kaos hazırlıklarınızı yapardınız, onlarca orduyu temizlemek yine zaman alsa da çok zorlanmazdınız.

Şimdi artık kaos istilası yok. Çok daha kişiselleştirilebilir bir sistemimiz var.

Öncelikle “şimdilik” beş farklı oyun sonu senaryosu var: Kabir Kralları, Cüceler, Yeşilderililer, Orman Elfleri, Vampir Kontları. Varsayılan ayarlarda 100-150. tur arasında veya uzun zafer koşulunu daha önce yerine getirirseniz o anda bunlardan rastgele bir tanesi gerçekleşiyor. Örneğin Cüce oyun sonu senaryosu gerçekleştiğinde oyundaki bütün Cüce fraksiyonlarının başkentinde (küçük olanlar da dâhil) onlarca elit Cüce ordusu peydah oluyor. Eh söylemeye bile gerek yok, size düşman oluyorlar ve diplomasiye kapalılar.

Şahsen kaos istilasının aksine bu sistemi bayağı bir beğendim. Tam olarak ne zaman olacağını, daha da önemlisi hangi fraksiyona karşı savaşacağınızı bilmediğiniz için ön hazırlık yapması zor ve cidden canınıza okuyabiliyorlar. Volkmar’la oynarken o saate kadar hiç zırh delici birimlere ihtiyaç duymamıştım, bir Cüce istilası başladı, on yıl geriye gittik. Hoş çok erken başlatmıştım oyun sonu senaryosunu, zorluğu da köklemiştim. Varsayılan ayarlarda, 100-150 tur arasında olsaydı bu kadar koymazdı, oyun kolay argümanım yerinde duruyor! Ama oyun kolay olmasına rağmen heyecanı yukarıda tutmayı başarıyor bu senaryolar, takdir ettim.

Kişiselleştirilebiliyor da bunlar dediğim gibi. İstilanın zorluğunu arttırıp azaltabiliyor, hangi turlar arasında gerçekleşmesini istediğinizi seçebiliyor, karşılaşmak istemediğiniz fraksiyonların senaryolarını kapatabiliyorsunuz. Zorluğu maksimuma çekip 10-35. tur arasında rastgele bir tanesi başlasın diyerek belanızı aramak elinizde mesela. Hatta CA ileride yeni oyun sonu senaryoları da ekleyeceğini (Vermintide olmazsa olmaz) ve hatta aklını peynir ekmekle yemişler için AYNI ANDA HEPSİ OLSUN seçeneği de sunacağını söyledi. Peynir ve ekmek stoğu yapıyorum şimdiden.

 

Haritadaki boşluklar

Bundan sonra gelecek ilk fraksiyon DLC’sinin Kaos Cüceleri olacağı yüzde yüz. Warhammer evreninde Kaos Cüceleri’nin doğal coğrafyası olan lokasyon Warhammer 3’te mevcuttu ama ıvır zıvır fraksiyonlarla doluydu. Çok da istenen bir fraksiyon zaten, Kaos Cüceleri muhtemelen bu yıl bitmeden bizimle olur.

Onun dışında haritanın en güneydoğularında iki tane boş, erişilemeyen, büyük toprak parçası var. Bunlar Ind ve Kuresh. Ind, Hindistan esintili bir insan fraksiyonu. Kuresh ise Kore esintili, yılan-insan karışımı varlıklardan oluşan bir fraksiyon. Warhammer 3’ün yeniden gündeme oturmasının, oyuncularla barışmasının ve yeniden para basmaya başlamasının ardından oyunun yıllarca destekleneceğini varsayabiliriz. O iki dev toprak parçası da boşuna orada değildir.

Bir de eski oyunlarda da olan Araby Çölü var. Ölümsüz İmparatorluklar haritasında da var ama şüphe çekici seviyede boş, sadece tek bir yerleşkeye sahip. Araby de isminden anlayabileceğiniz üzere Arap esintili bir fraksiyon. İlerleyen dönemde onu da görmek gayet olası görünüyor.

Bir de Japonya esintili Nippon var oyuncular tarafından çok istenen. Şu an görünürde o bölge yok ama harita doğuya doğru genişletilebilir elbette. Nippon masaüstü oyunlarında pek de cilalanmış bir fraksiyon değil ama başka cilalanmamış fraksiyonlar da Total War’da hayat buldu daha önce (Vampir Kıyısı ve Büyük Cathay gibi). Yani bir gün neden olmasın?

YORUMLAR
erdem297
8 Eylül 2022 17:45

Eminim çok güzel oyundur. Ancak fosil kategorisinde gördüğüm kendim için hiç bir şey ifade etmeyen oyundur. Hala yeni nesil Medieval ya da Empire beklemekteyim. 

Parolamı Unuttum