LEGO Star Wars: The Skywalker Saga - İlk Bakış

İlk bakışta aşk

LEGO oyunların kendine has atmosferinde bu zamana kadar epey ciddi gördüğümüz hikayeleri saftirik halleriyle oynamaktan inanılmaz keyif alıyorum. Bu konuda özellikle PSP sayesinde hayatımı kurtarmış olan LEGO Star Wars'ın yeri de her zaman bir başka oluyor. The Skywalker Saga duyurulduğu zaman daha ilk fragmanında büyülenmiştim çünkü sadece bir LEGO oyunu olarak değil komple bir Star Wars oyunu olarak da dolu dolu gözüküyordu. 

Çıkış tarihi yaklaştıkça oyundan daha güzel detaylar karşımıza çıktı ve ön gösterim etkinliğinde nihayet ilk kez oyunu oynama şansına eriştim. Sadece bir saat oynayabildiğim için büyük konuşmak istemiyorum ama oyun gözüken haliyle hayal ettiğimden bile fazlasını verecek gibi gözüküyor! Oyunun mizahi kısmı korunup, üstüne bir de dövüş sistemi çığır atlayınca ilk görüşte (ya da bu yazıya uygun olarak ilk bakışta) aşk yaşadım.

Bundan önceki LEGO Star Wars oyunlarının en büyük olayı filmlerdeki epik anları LEGO haliyle oynayıp en nihayetinde film hikayelerini tamamlamaktı. Ancak The Skywalker Saga iki konuda çok öteye geçiyor. İlki üç dönemi de kapsıyor olması (Orijinal Üçleme, Prequel Üçleme ve unutmak istediğimiz Disney üçlemesi) yani başka hiçbir şey olmasa bile elimizde tam tamına dokuz filmlik bir LEGO macerası var. İkinci olarak ise bir Star Wars hayranını büyüleyecek kadar detaylı dünyası. 

Film maceralarının kendine has atmosferi epey başarılı bir şekilde korunmuş. Ancak oyunun belki de en az ilgi çekici kısmı bu film maceraları. Elimizin altında yüzlerce farklı LEGO Star Wars karakteriyle devasa bir Star Wars açık dünyasına sahibiz. Hatta sadece gezegenler değil koca uzay da LEGO gemilerin istilası altında. Uzay savaşları da bu açık dünya da dolaşmanın büyük bir parçası olacak gibi gözüküyor. Çok güzel düşünülmüş ince Star Wars detayları da benim gibi hayranları mest etmek için yerleştirilmiş.

LEGO Karakterleri Bile Sınıfsal Olmuş...

Oyunda beni en çok etkileyen detaylardan birisi eklenen RYO öğeleriydi. Öyle ki minik LEGO karakterlerimizin artık sınıfları var. Mesela Obi-Wan Kenobi, Qui-Gon Jinn ve Luke Skywalker gibi isimler Jedi olarak kendine ait bir güçlendirme ağacına sahipler. Burada karakterlerin koşma hızından tutun kombolarına kadar her şeyi güçlendirmek mümkün. Ya da Imperial Stormtrooperlar veya Leia'yı kurtarmaya giderken Stormtrooper kostümü giyen Han Solo gibi epey ince düşünülmüş karakterler "Villian" yani kötü adam kategorisinde değerlendiriliyor.

Her karakterin yapabileceği belirli şeyler var ve oyunun tekrar oynanabilirliği tam olarak bu noktada devreye giriyor. Açık dünyadan bağımsız filmlerin bölümlerinde gizlenmiş pek çok detay ve bonus var. Bu bonuslara erişmek için hikayeyi normal karakterleriyle bir kere bitirdikten sonra serbest oynayışa geçerek cebimizdeki tonlarca LEGO karakterle yeniden oynamak gerekiyor. Örneğin Leia'nın Death Star'dan kaçacağı bölümdeki bazı kapılar sadece daha sonradan açabileceğiniz Sith karakterler sayesinde erişilebilir hale geliyor. 

Şota'nın Tercümanı C-3PO

Elimizde o an Sith olmadığı için bir sonraki sefere diyip bölümü normal şekilde bitiriyoruz. Bölümler zaten filmlerde aşina olduğumuz şeyler olduğu için biraz bölüm dışı gördüğüm şeylerden bahsetmek istiyorum. Açık dünyada tahmin edebileceğiniz gibi bir sürü uzaylı ırk var ve bunlar sizin karakterlerinizle aynı dili konuşmuyor. Ee, peki bu arkadaşlar ya bize önemli bir görev verecekse? Hemen karakter seçme ekranından en yakın protokol droidini seçip bu arkadaşlara yoğun dozda C-3PO verirseniz gerekli görevleri veya haritaya gizlenmiş gizli LEGO güçlendirme parçalarını bulabilirsiniz.

Bu ince ama muhteşem detaylar bize gösterilen oynanış videosu ve oynadığımız sadece bir bölümde bile bolca vardı. Mesela görev sizi Tatooine'e götürdü ama kumdan nefret mi ediyorsunuz? Hemen uzaya çıkıp etrafa şöyle bir bakma şansınız var. Uzayda bir ufak kaçakçı size İmparatorluktan çok korktuğunu söyleyip parayı kırışarak Hoth'a mal kaçırmanızı rica edebilir. Tabii sonrasında Hoth'a gittiğiniz zaman sizi bolca LEGO parçalı bir uzay savaşının beklemesi de kaçınılmaz. Sadece gezegenlerde değil uzayda da bolca eğlenceli yan görev var ve bir LEGO oyunu için bu kadar detay seviyesi muhteşem gözüküyor. 

Kombolu LEGO

The Skywalker Saga'nın en acayip yeniliklerinden biri de dövüş sistemi olmuş. Artık karakterlerimizin standart 3 LEGO kalbi yok. Bildiğiniz esaslı bir can barı var. Aynı şey düşmanlar için de geçerli ve nereden vurduğunuza göre farklı hasar alıyorlar! Mesela Han Solo ile sipere geçip (evet oyunda siper sistemi de var) gelen Stormtrooperların önce kasketini kırıp sonra kafalarına ateş ederseniz "hedşat" atıyorsunuz. Böylece Han ilk defa vurmuş olmasa bile kesin olarak son defa vuruyor. Sadece menzilli dövüş değil yakın dövüşte de baya bir gelişme var.

Artık yakın dövüşte ister belinizde bir ışın kılıcı olsun ister Leia gibi yumruklarınızı konuşturun kombo yapabiliyorsunuz. Tabii kombo denilince aklınıza hemen Devil May Cry gibi bir şey gelmesin, LEGOsal bir kombodan bahsediyorum. Düşman karakterlerin yapay zekası da gelişmiş olduğu için eğer aynı tuşu spamlerseniz blok moduna geçip hasar almıyor. Yani biraz yaratıcı olun, LEGO aparkatı çakıp düşmanı havaya fırlatın sonra grapling hook ile kendinizi düşmana çekip pata küte döverek parçalara ayırın. Dövüşebilen her karakter (protokol droidleri gibi bazı karakterler dövüşemiyor) hem yakın dövüş hem de menzilli saldırılara sahip. Özellikle Jedilar ile dövüşürken ışın kılıcı fırlatıp geri çağırma olayı Jedi Academy'den bu yana en tatmin edici his olmuş!

Zirvesinde LEGO Mizahı

Bir LEGO oyununda olmazsa olmaz en önemli detay mizah duygusudur. Normalde karakterlerde seslendirme olmadığı için mimikler ve fiziksel komediyle birlikte harika sahneler görmeye alışığız. The Skywalker Saga'da seslendirme olduğu için bu konuda acaba "punchline" şakalarına mı gidecekler diye düşünüyordum ama yanılmışım. O klasik LEGO mizahı yerli yerinde duruyor ve kısa sürelik oyun deneyimimde bile beni epey güldüren sahneler gördüm. Hele Leia'yı kurtarma bölümünde bir Darth Vader şakası var ki gerçekten muhteşem olmuş. Senarist ekip Star Wars atmosferine hakim olduklarını göstermiş. 

Oyuna seslendirme eklenmesi de atmosferi sandığımdan çok daha olumlu yönde etkilemiş. Obi-Wan ile Luke'un diyalogları, sevimli droidler ve tabii ki pek sevimsiz C-3PO'nun araya girişleri derken mizah yönünden de dolu dolu bir LEGO Star Wars oyunu geliyor. Oyunun çıkmasına çok uzun bir zaman kalmadı. 5 Nisan günü tarihin gördüğü en geniş çaplı LEGO oyununa ve en iyi Star Wars oyunlarından birisine kavuşacağız. Umarım oyunun bizlere gösterilmeyen kısımları da en az bu kadar eğlencelidir de başında çok uzun saatler harcayıp, galaksisindeki gizemli LEGOlarla haşır neşir olacağımız bir oyuna kavuşuruz. 
 

YORUMLAR
Parolamı Unuttum