Bu iddianın sahibi Ubisoft ve Bioware gibi büyük firmalarda görev yapmış olan programcı ve tasarımcı Charles Randall. Randall geçtiğimiz gün yaklaşık 40 tweet'ten oluşan uzunca bir mesaj yayınladı ve geliştiricilerin oyunlarla ilgili tartışmalardaki saldırgan oyuncular ve sarf edilen hakaretler yüzünden sektörün dışındaki kişiler ve dolayısıyla oyuncularla pek fazla muhattap olmamaya özen gösterdiğini açıklamaya çalıştı.
Önce Randall'ın neler söylediğine bir göz atalım: "Geçen gün bir arkadaşım 'keşke oyun geliştiricileri geliştirmeyle ilgili daha samimi, daha açık olsaydı' dedi ve öyle olduğumuzu söylediğimde de çok şaşırdı. Durum şu ki biz yalnızca sektördeki diğer kişilere karşı samimi oluyoruz. Çünkü oyuncu kültürü o kadar kirlenmiş durumda ki herkese açık biçimde içten davranmak acayip tehlikeli. Biraz bakınsanız ahmağın birinin bir oyuna çok oyuncu modu eklemenin veya oyun motoru değiştirmenin ne kadar kolay olduğunu iddia ettiğini görebilirsiniz. Böyle bir şeyin zorluğu hakkında samimi biçimde konuşmaya kalkan herhangi bir geliştirici, özgeçmişini bile sorgulayan oyuncularla karşılaşır."
Haksız mı? Değil. Klavye delikanlılığı diye tabir edilen durumun ne boyutlara vardığına zaten tüm açık platformlarda bizzat şahit oluyoruz. Çünkü forumlarda, Twitter'da, diğer sosyal medya ortamlarında, web sitelerinin yorum sayfalarında ileri geri konuşmak, yazarlara saldırmak son derece kolay ve bunu yapan kişileri ayıklamak öyle pek de mümkün olmuyor. Dolayısıyla oyun geliştiricilerinin de bu konudaki çekincelerini anlamak mümkün.
"Eğer oyuncu camiası bu kadar zehirli olmasaydı, oyun geliştirmeyle ilgili bilmek isteyebileceğiniz her şey ortada olurdu. Biz oyun geliştirmeyle, karşılaştığımız zorluklarla, çözdüğümüz sorunlarla, kullandığımız kısayollarla ilgili konuşmayı gerçekten seviyoruz. Ama hiçbir zaman bunu yaptığımıza değmiyor." diye devam ediyor Randall. Kendisi bununla ilgili somut bir örnek de vermiş:
"Birkaç hafta önce çeşitli yaşlardan bir oda dolusu çocuğa bir konuşma yaptım, sonra bir çocuk yanıma gelip konuşmaya başladı. Sanırım 13-16 yaş arasındaki bu çocuk bana seyrettiği bir YouTube yayıncısı yüzünden geliştiricilerinin ne kadar kötü olduğunu söylüyordu. Kötü oyun motorundan girdi, açgözlü geliştiricilerden çıktı. Dehşete düştüm. Ona insanların takıldığı bu tür şeylerin normal olduğunu ve sebepleri olduğunu anlatmak için elimden geleni yaptım. Umarım az da olsa başarılı olmuşumdur. Ama sanıyorum ki YouTube yayıncıları yoluyla o zehirli ortamı teneffüs etmeye geri döndü ve günün birinde bir hiç uğruna bir geliştiriciyi taciz edecek."
Randall'ın tweet serisineçeşitli geliştiricilerden destek mesajları geldi, ama buna ek olarak sizin de tahmin edebileceğiniz gibi tam da bahsettiği o 'zehirli' çevreden saldırgan tepkiler de aldı. Bu maalesef ki çözümü olan bir şey değil, ama genelleme yapmak istemiyor olsam da bahsi geçen bu saldırgan, zehirli oyuncuların özellikle bazı tür ve oyunlar etrafında daha yoğun kümelendiğini söylemek mümkün. Çünkü burada aklıma hemen Ron Gilbert örneği geliyor:
Thimbleweed Park'ın yapımı sırasında neredeyse aldığı her kararı, her bir tasarım değişikliğini, karşılaştığı zorlukları blogundan anlattı bu adam. İnanmıyorsanız açın, bakın. Hem de bu anlatımlar öyle iki üç cümlelik değil, birbirinden detaylı yüzlerce mesaj. Ve yine üşenmezseniz bu mesajların altlarındaki yorumları okuyun, aldığı desteğe, oyuncuların kendisini nasıl sahiplendiğine bir bakın.
Gilbert daha dün Reddit'te bir AMA (Bana İstediğinizi Sorun) etkinliği düzenledi ve orada da yine bu bahsettiğim oyuncu kitlesi vardı: ilgili, destekli, meraklı. Söz konusu özellikle de point'n'click macera türü olunca bu türe ve eskiyi anımsatan yapımlara ilgi duyan kitle de belli bir yaşın üzerinde oluyor. Randall'ın örneğinde olduğu gibi hakaretlerle, kötü esprilerle yayın yapan bazı yayıncıların erişemediği bir kitle bu. Oyun oynarken diğer oyunculara küfür ederek eğlenmeyen bir kitle. Dolayısıyla ben sorunun biraz da belli oyunlar ve çevreler dahilinde yozlaşmaya başlayan oyuncu kültüründe olduğunu düşünüyorum.
Neyse, kısacası Randall serzenişlerinde hiç de haksız sayılmaz diyerek bu haberi sonlandırayım.