Pixel Piracy İnceleme

BEN GERÇEĞİM, HAYALLERİM PİKSELİZE

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Ahoy, matey! Ben Enes S. Luffy, 14 yaşındayım. Kendimi bildim bileli korsan olmak, tayfamla denizlere açılmak istiyorum. İlk ne zaman başladı bu isteğim bilmiyorum ama bu yaşıma dek izlemediğim korsan filmi, animesi, dizisi kalmadı. Okuyabildiğim bütün korsan hikayelerini, çizgi romanlarını okudum. Basit bir özenti değil bu, yanlış anlamayın! Amacım, niyetim bu benim! Gelgelelim bu çağda ne mümkün?! Korsan çağı geride kalalı nereden baksanız 150 sene olmuş. Günümüzde uluslararası sularda, ticaret gemilerini yağmalayan korsanlar varmış gerçi ama... Benim istediğim bu değil ki! Ben bir hırsız olarak anılmak istemiyorum! Mavinin, yeşilin kaç tonu var bunu bilmek istiyorum. Tayfamın söyleyeceği korsan şarkılarıyla ufka bakmak istiyorum. Görülmemişi görmek, keşfedilmemiş keşfetmek istiyorum. Belki tüm bunlar imkansız ama ne yapayım, istiyorum. Keşke hayal etmekle olsaydı bazı şeyler, hem de hemen!

pixelpiracy-1

İşte size bahsettiğim savaş... Solumda da Balthier Russo var. Son of a biscuit eater!

Neyse, belki de uyumam gerek artık.

SHIVER MY TIMBERS!

Karanlık... Tüm görebildiğim bu. Ardı ardına sorular duyuyorum: Adımın ne olduğu, babamın nasıl biri olduğu, yaşamak istediğim dünya şartlarına dair garip sorular; hepsini cevaplıyorum ve bir anda gözümü bambaşka bir dünyaya açıyorum! Yemyeşil bir ada... Etrafımda korsanlar, tayfaları, rıhtıma demirlenmiş korsan gemileri... Hatta taverna ve sesleri dışarıya kadar gelen korsanların şarkıları! Bu bir rüya olmalı diyorum kendi kendime... Uyuduğum yerde uyanmamış olmam dışında, bana bunu düşündüren bir kaç şey daha var: Nedendir anlamıyorum, herkes ve her şey piksel piksel.. Ama o kadar güzel görünüyor ki şu an içinde bulunduğum gerçeklik, bunu umursayacağımı hiç mi hiç sanmıyorum. Üstümdeki kıyafete bakılırsa ben de kaptanlardan biriyim. Bir gemiye ve tayfaya ihtiyacım var, hem de hemen!

pixelpiracy-2

Gözlerimi açtığım ada... Geceleri bir başka oluyor.

İşe tayfa kurmakla başlamaya karar veriyorum. Tavernaya gidip bir rom söylüyorum kendime... Acemiliğimi belli etmeyecek şekilde sorular soruyorum barda oturan korsanlara. Tayfa edinmenin düşündüğümden de zor olduğunu anlıyorum. Maaşlarına göre yetenekleri değişiyor hepsinin... Cebimi yokluyorum, bir adam edinebilecek kadar param ve üzerinde 4 ayrı korsanın adı yazan bir görev kağıdı var. Barda gözüme kestirdiklerimden biriyle muhabbet ediyorum, huyunu suyunu öğrendikten sonra kaynaşıyoruz. Adı Balthier Russo... Biraz deli dolu, otoriteme karşı gelmeyeceği konusunda şüpheliyim ama şu an pek bir seçme şansım yok. Kendisine ilk maaşını ödüyorum ve tavernadan çıkıyoruz. Yapmamız gereken çok iş var!

DEAD MEN TELL NO TALES

Adaya geldiğim ilk günün üzerinden tam 6 ay geçti ve korsan olmanın hiç de hayal ettiğim kadar kolay olmadığını anladım. İlgilenmem, uğraşmam gereken o kadar çok şey oldu ki anlatamam. Tayfanın ihtiyaçları, karakterlerine göre gemide alacakları roller, edinmeleri gereken yetenekleri ve silahlar, geminin tamiri, temizliği, bakım ve gelişimi... Ve en önemlisi, tüm bu uğraşın içinde bir de tayfadaki bazı elemanların ihanetiyle, avlamaya gittiğimiz korsanlara neredeyse av oluyor olmamız... İnanır mısınız, ihanet edenlerin arasında edindiğim ilk arkadaşım Balthier Russo'da vardı! Belki onca şeyle kafam doluyken kendisini ihmal ettim. İhtiyaçlarını göz ardı ettim. Belki de başka sebepleri vardı, bilmiyorum. İhanet hiçbir türlü bahane kaldırmaz. Neden yaptığını bilmek isterdim ama bilirsiniz; ölüler masal anlatamaz...

pixelpiracy-3

Russo ile tanıştığım taverna... Rom'ları harikadır!

Sıkıntılarımız baki ama ben burada olmaktan memnunum. Onca sorunun, detayın arasında yapmak istediğim şeyi yapıyor olmak bana yetiyor. Şimdi müsadenizle...

Man-o-War! All hands hoay!

NOT