Sparta'nın Hayaleti, Tanrı Katili Kratos Kimdir?

Boii! Feed us!

Yenilmez Sparta ordusunun içerisindeki en temel bileşen disiplindir. Disiplin, bir askerin tabiri caizse kanının son damlasına kadar savaşmasını sağlar. İmkansız gibi görünen bu sayede mümkün olur.

Kim derdi ki, binlerce Spartalı askerin içinden bir adam çıkacak ve Olympos'un hatta kendisine tanrı diyen ne kadar güruh varsa hepsinin sonunu getirecek!

Kratos, nam-ı diğer Tanrı Katili huzurlarınızda.

Kratos'un Çocukluk Yılları

Hayatın her zamanki gibi acımasız olduğu, tanrıların masallarda anlatılanlar kadar masum kalamadığı kirli bir coğrafyada gözlerini açan Kratos, babası belli olmayan bir çocuk olarak dünyaya gelmiştir. Kaderin kendisine ne gibi bir yol çizeceğinin, hikayesinin nerede ve nasıl sonlanacağının henüz farkında değildir.

Küçük bir çocukken, üzerine giydiği nefret gömleğini ve çehresini kaplayan öfkeli sureti asla değiştirmeyecektir çünkü daha doğar doğmaz kederli bir yolculuk boy göstermiştir. Annesi Spartalı bir kadın olan Callisto ile beraber, sonu gelmez baskılar yüzünden doğduğu topraklardan uzaklardadır. Sürgün, çoktan başlamıştır bile.

Sparta uygarlığının en belirgin özelliği disiplini zirvede tutan askeri örgütlenmesidir. Bu yüzden Kratos, kardeşi Deimos ile beraber zorlu eğitim süreçlerinden geçecek, henüz küçük bir çocuk olmasına rağmen günü geldiğinde düşmanlarının korkulu rüyası haline gelecektir.

Fakat korkunun ta kendisini hala tanımamıştır.

Ares!

Zeus'un emri ile Ares ve Athena ikilisi, Kratos ve Deimos'un yaşadığı köye bir baskın düzenler. Kehanete göre işaretlenmiş bir Spartalı, Olympos'un sonunu getirecektir. Başta Zeus olmak üzere kendilerine tanrı diyen Olympos'lular söz konusu bu kehanetin korkusundan ne yapacaklarını şaşırmış, bir an önce bir önlem almak istemişlerdir.

Ancak Olympos'un unuttuğu birşey vardır.

Kaderin ne getireceğini kimse hesap edemez.

Görünüm itibariyle işaretlenmiş Spartalı'nın Deimos olduğunu düşünen Ares, çabucak işe koyulup Deimos’u kaçırır.

Ares ile Olan Anlaşma

Küçük yaşlarda kardeşinden ayrı düşen Kratos, yıllar ilerledikçe büyük bir savaşçı haline gelir ve yine kardeşini onurlandırmak adına onun vücudundaki doğum lekelerini, kendi vücuduna bir dövme olarak kazır. Evlenmiştir. Güzel bir karısı ve dünyalar tatlısı bir kızı vardır. Çocukluğundan itibaren aldığı zorlu eğitimler de meyvelerini vermiş, girdiği her savaşı kazanan başarılı bir komutan olmuştur artık. Sparta'nın şanı dünyanın dört bir yanında yankılanmaya başlamıştır. Ta ki..

Doğunun askerleri ile karşılaşana dek.

Kratos emrindeki binlerce askerle birlikte ölümün eşiğine gelirken hayatının hatasını yapacaktır. Yunan mitolojisinde savaş tanrısı olan Ares'e bir yakarışta bulunur.

‘Düşmanlarımı yok et, hayatım senin olsun.‘

God of War serisindeki en kilit noktalardan birinin tam da burası olduğu söylenilebilir zira Kratos'un ruhunu sattığı bu hareketi, bir noktada kaderini de çizecektir.

Velhasıl Ares göklerden yeryüzüne bir iniş yapıp doğunun askerlerini topluca katleder. Ardından kaosun bıçaklarını belki Kratos'un ettiği yemini hatırlaması için, belki de kendisine bir ömür bağlı bir köle olması için etine işletir.

Cehennemde dövülen bu muazzam kılıçlar Kratos'un yenilmez bir savaşçı olmasını sağlarken Ares'in de sonunu getirecektir. Çünkü Ares, Kratos'a bahşettiği bu muazzam güçle bir noktada kendi celladını hazırlar.

Sparta'nın Hayaletinin Doğuşu

Yenilgi nedir bilmeyen Spartalı Kratos, efendisi Ares'in ne isteği varsa yerine getirir. Kadın, çocuk, tapınak vesaire gözetmeksizin hiç bir kutsala saygısı kalmamıştır. Bildiği tek şey, bulunduğu yere ölüm getirmektir.

Günlerden bir gün bir tapınağa baskın düzenleyen Kratos, içeridekilerin kim olduğuyla ilgili en ufak bir bilgi kırıntısına sahip değildir. İçeri girer girmez kim varsa öldürür, katleder. Üzücü olan söz konusu katliamdan bizzat kendi ailesinin de nasibini almasıdır.

Kendi elleriyle öldürdüğü eşi ve kızının külleri vücuduna yapışarak lanetlenen Kratos ölü bir ten rengine bürünmüştür. Bundan sonrasında Yunanistan'da hatta ilerleyen zamanlarda bambaşka diyarlarda dahi bilinen Ghost of Sparta, ya da Türkçesiyle Sparta'nın Hayaleti ismi bütün kulakların duyduğu bir isim haline gelecektir.

Tanrılara Hizmet

Yaptığı şeyin pişmanlığıyla öfkeden deliye dönen Kratos, sırtına adeta bir kambur gibi taşıyacağı ağır bir yükü çoktan yüklemiştir bile. Yaşanan bu acı vaka, ömrünün sonuna kadar en büyük kabusu olacaktır.

Bu kabuslardan kurtulabilmek adına yeniden bir anlaşmaya varan Kratos, günahlarından arınmak ve biraz olsun huzur bulmak için yola koyulur. Bir başka Olympos'lu olan Athena'nın kontrolü altında, tam tamına 10 yıl kadar Olympos'a hizmet eder. Ancak en başta da söylediğim gibi tanrılar, masallarda anlatılanlar kadar masum değildir. Bilakis hepsi birer yalancı ve sadece kendilerini düşünen zavallı varlıklardır.

Olympos'un Sonu

Kabaca toparlarsak, Kratos yaptığı hatanın bedelini tanrılara hizmet ederek ödeyemeyeceğini geç de olsa anlar.. ki bu zaman zarfında Ares, Athena, Zeus hatta titan Gaia tarafından defalarca kandırılmıştır. Güven duygusu bundan böyle içi boş bir kelimeye dönmüştür. Nitekim babasının Zeus olduğunu öğrendiğinde dahi içinde güvene dair bir kırıntı kalmamıştır. Artık sağlam bir karar almak icap eder.

Bundan böyle bir piyon gibi kullanılmak söz konusu olmayacaktır. Tanrıların güvenilmez olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Bu gerçek Kratos'un yabancısı olduğu Kuzeyin topraklarında dahi hükmünü gösterecek, hangi diyara ait olursa olsun bir tanrıya karşı her zaman çekimser yaklaşacaktır.

Ailesine olanlar, defalarca kandırılmak vesaire derken en sonunda büyük bir kıyım başlatır. Ares, Poseidon, Hades, Helios, Hermes, Herkül, Zeus.. Titanlar da dahil olmak üzere tüm Yunanistan'ın tapındığı bu kudretli varlıkların her biri Spartalı Kratos'un önünde diz çökmüştür. Ailesini geri getiremese de muazzam bir şekilde intikamını almış, kendisi haricinde öldürmek istediği herkesi öldürmüştür.

Geriye kalan tek şey, Olympos dağının zirvesinden akan, içi tanrıların kanlarıyla dolu bir nehir ve kaos içerisinde yalpalayan koca bir dünya olmuştur.

Buraya kadar özet geçilen seriyi daha detaylı olarak incelemek isterseniz aşağıdaki God of War serisi playlistindeki videolara bir göz gezdirebilirsiniz. Tüm ana oyunlar da dahil olmak üzere Ares, Zeus, Athena gibi birçok karakterin videosu hazırlamış olduğum bu listede mevcut. Bu serisi sayan seven, daha detaylı olarak irdelemeyi arzu eden herkes için faydalı olacağını düşünüyorum. Dileyen herkes kısaca bir göz gezdirebilir.

>  God of War Serisi

Kratos Yabancı Topraklarda

Midgard..

Kabaca 9 diyarın insanlar için ayrılan kısmı.

Birçok diyarda da olduğu üzere Aesir tanrılarının hüküm sürdüğü Midgard'da insan gibi, insanca yaşamak gibi bir irade ile yola çıkan Kratos, ardında bıraktığı kaosu görmeksizin bambaşka bir yaşam bulmuştur kendisine. Ne Olympos'un kudretli varlıklarına bir bağlılığı, ne de Ares'e olan yemini söz konusudur.

Bir evlilik daha gerçekleştirmiştir. Faye adında bir eşi, Atreus adında bir oğlu vardır. Yabancısı olduğu bu topraklarda tertemiz bir yaşam arzusu içinde, geçmişteki pişmanlıklarına kelimenin tam manasıyla bir örtü sermenin derdindedir. Ancak unuttuğu şey, nereye ayak basarsa oraya sonu gelmez bir yıkım getirmesi, dengeleri alt üst etmesidir.

Hikaye canından çok sevdiği biricik eşi, can yoldaşı, rehberi ve her türlü badirede kendisine yol arkadaşı olan Faye'in ölümü ile başlar. Kratos ve Atreus ikilisi, Faye'in vasiyetini yerine getirmek için küllerini 9 diyarın en yüksek zirvesinden aşağı bırakacaktır. Dışarıdan bakıldığında gayet kolay bir iş gibidir fakat ikilinin nasıl bir macera yaşayacakları hakkında en ufak bir fikri yoktur.

Yazı boyunca bahsettiğim Kratos'un esamesi bile kalmamıştır. Sonu gelmeyen bir öfke, düşünmeden alınan kararlar, o vurdumduymaz tavırların her birini geride bırakmıştır. Tek isteği oğlu ile yapacağı bu uzun yolculukta sağ kalabilmek ve güvenle evine dönmektir.

Öte yandan biricik eşi Faye'in kaybı, her ne kadar dışarıya gizlemeye çalışsa da, içerisinde fırtınalar kopmaktadır. Yine de yolculuklarında ne gibi tehditler ile karşılaşacaklarını bilmediği için sert ve ketum tutumunu bırakmaz. Faye'den geriye kalan tek şey oğlu Atreus'dur ve bir noktada bir lider olduğu gibi bir rehber de olmalıdır. Hem de bizzat kendisinin bir rehbere ihtiyacı varken..

Kratos'un yolculuğu boyunca sergilediği bu bebek bakıcılığı, zaman zaman aşırı disiplin sorunlarını gösterse de baba ve oğlun arasındaki duvarların yıkılmasını, buzların erimesini sağlar. Örneğin hikayenin sonuna kadar tanrıların güvenilmez olduğunu defaatle oğluna aktarır ama neden güvenilmez olduğu hakkında konuşmaz, zira bizatihi kendisi de onlardan biridir.

Odin’in eşi, Baldur’un annesi ve Ormanın cadısı Freya’nın da söylediği üzere bu diyarın tanrıları yabancılardan hiç hoşlanmaz. Kratos ve Atreus, yolculukları boyunca özellikle Baldur ile, Thor’un çocukları Magni ve Modi ile sonu gelmeyen kavgalara girerler. Brok ve Sindri adlı iki cüce, Mimir isimli bir kafa ile de dostluk kurarlar. Freya da bahsi geçen bu dostluklardan biridir fakat sır tutan sadece Kratos değildir. Yaptığımız eylemlerin karşılığı olarak bugün dost görünen, yarın olduğunda ezeli bir düşman haline gelebilir. Bu konuya da en büyük örnek, Atreus için adeta bir anne şefkati gösteren ormanın cadısı Freya’dır!

Yeniden kabaca toparlarsak Kratos ve Atreus’un, Faye’in küllerini 9 diyarın en yüksek zirvesinden aşağı bırakma görevi, bir bağlamda içerisinde onca kanın akması da demektir. Trol ve benzeri yaratıkların bu diyarlarda pek bir hükmü olmayabilir fakat akan kan Asgard’ın görkemli duvarlarına kadar ulaşmışsa, Mimir'in de söylediği gibi yaşanan bu şeyler pek hoş karşılanmayacaktır.

Baldur’un ölümü orman cadısı Freya’nın, Magni'nin ölümü ise Odin’in oğlu Thor’un nefretini gösterecektir.

Hikayenin finalinde Kratos ve Atreus ikilisi, arkalarında adeta aç bir kurt gibi intikam arzularıyla tutuşan isimler bırakmış ama yine de herşeye rağmen Faye’in son vasiyetini de yerine getirmeyi başarabilmiştir.

Sabırla sonuna kadar yazıyı okuduğunuz için teşekkürler. Hoşçakalın!

YORUMLAR
biwaly
23 Ekim 2022 08:17

Aga salak Sony ilk üç oyunu PC'ye çıkarmadı. Bu yüzden bu saatten sonra Kratos kim bilsek ne olur bilmesek ne olur? İlk iki oyun PCSX2 ve RPCS3 berbat bir şekilde oynanabilirken 3. oyun hala düzgün çalışmıyordu + NASA PC'si ve tonla ayarla performans anca düzeliyor. Yine de PCSX2 ve RPCS3 oyunun görüntüyü asıl haline getiremediği için çok berbat görünüyor. Yeni God of War oyunları bu yüzden PC oyuncuları için çok gereksiz LEL. :)

Parolamı Unuttum