TGS 2014 İzlenimlerimiz

Adalarda Oyun Festivali Bir Başka

Tokyo Game Show’un her yıl düzenlendiği Makuhari Messe’nin dev avlusunda görevliler tarafından onarlı yirmişerli sıralara dizilip ana kapıya doğru güdülürken etrafımda alabildiğine uzanan kalabalığa bakındım. Bu kadar oyuncunun arasında istediğim bütün oyunları (muhtemelen herhangi birini) oynamama imkan yoktu. En azından çoktandır merak ettiğim oyunların oynanış videolarını izleyip heyecanımı biraz bastırabilirdim.

Bu seneki TGS’de Playstation4’ün genel bir üstünlüğü vardı. Alanın en şaşalı yerinde dev bir platformda line up oyunlarının gösterimi ve canlı oynanış videoları, sonunda Bloodborne oynanışı ile son bulması etrafında hatırı sayılır bir kalabalığı toplamıştı denebilir. Normal bir hack n slash’ten farkını göremesem de son boss’u öldürdükten sonra PS4 platformunun iki yanından seyircilerin üzerine fışkıran konfeti / kan ciddi bir heyecan yarattı (normal versiyonunda olmayabilir). Bunun yanında Destiny ve The Order posterleri ve panoları ortama hâkim olmasına rağmen ne yazık ki oynayabileceğiniz bir kabin yoktu. Square Enix ise sunduğu çeşitli oyunlarıyla denenmeye hazırdı, tabii 20 dk - 2 saat arasında değişen bekleme sürelerini göze alırsanız. Xbox One’ın ise yarattığı heyecan çok daha düşüktü. Microsoft’un bu kadar az oyunla (Evolve en başta geliyor tabii) katılmasının nedeni, Japonya’da genel olarak Xbox One’a duyulan ilginin hayal kırıklığı seviyesinde olmasıdır diye düşünüyorum.

Ayrıca indie oyunlara bu defa çok daha geniş bir yer ayrılmıştı ve birçok startup firmasının dev yayıncıları aratmayacak kabinleri ve yapımcılarla sohbet edebileceğiniz kısımları vardı. Bunlar arasında özellikle IOS için çıkacak olan Zodiac’a değinmeden geçemeyeceğim. Firmanın CEO’su Mario Rizzo ile ettiğimiz hoşbeş sonunda batılı oyunculara JRPGleri sevdirmek amacıyla Final Fantasy yazarlarıyla ortak çalıştıklarını ve JRYO’larin hikâye tabanlı oynanışını Ipad’in daha kullanımı kolay oynanışıyla birleştirdiklerini söyledi. Çıkmadan bir şey söylemek zor ama ben umutluyum. Bununla beraber Oculus Rift varlığıyla bizi sevindirse de sadece iki oyunla gelmesiyle ve kolayca gözden kaçabilecek bir yerde olması nedeniyle fazla ilgi görmedi.

Fuarın esas odağı ise (Dena ve Gree’nin her saniye onlarcasını piyasaya sürdüğü casual oyunları ve candy crush-Angry birds klonlarını saymazsanız) şüphesiz ki The Evil Within’di. (Psycho Break) Adım attığınızda karşınıza çıkan afişler, reklamlar, oynanış videoları ve canlı oynayan oyuncular, bu oyuna ilginin ne boyutta olduğunu şüphesiz gözler önüne seriyordu. Bunun yanında salonun ortasındaki devasa Mecha ve futuristik askerler ile ortama hâkim olan Earth Defense Force da serinin garanti ettiği keyifli oynanışı devam ettirecek gibi. Bununla beraber Japonya’da delilik derecesinde ilgi gören görsel romanların da standları, hostlar gibi giyinmiş beylerin yanında fotoğraf çektirmek isteyen kızlarla dolup taşmıştı. Batılı hostların bulunduğu bir standdan geçerken heyecandan bağıran bir kızdan duyduğum şu cümleyi paylaşmam gerek. がいじんさんといっしょに写真!! Yabancı-san’la fotoğraf çektirelim!

Adım başı rastladığımız cosplayerların ve türlü türlü oyuncakların resimlerini çektikten ve birkaç oyun denedikten sonra Final Fantasy 14: A Realm Reborn’un yapımcısı Naoki Yoshida’nın basın toplantısına doğru yollandık...ve tabii ki önündeki kalabalığı görüp geri dönmek zorunda kaldık. Hüzünle çıkış kapısına doğru yönelirken herkesin bakışlarının tek bir yöne kilitlendiğini farkettim. Başımı sola çevirdiğimde bütün azı dişlerimi meydana çıkartan bir sırıtma yüzüme hâkim oldu. Hideo Kojima, daha on dakika önce bomboş olan Konami standında duruyordu! TGS’den bir kaç hafta önce açıklanan ve P.T oynayanların tepkilerini gösterdikleri videoları youtube’a yüklemeleri ile sonuçlanan yarışmanın kazananlarını açıkladılar ve seyircilerle beraber gülüp eğlendiler. Bunun hemen ardından enfes bir The Phantom Pain videosuyla bizlere veda ettiler.

Standlardan aldığımız türlü çanta, oyuncak, broşürün ağırlığı altında sendeleyerek TGS’ye veda ederken önümüzdeki seneye daha umutla bakmaya başlamıştık bile. Üzüldüğüm tek şey ise sektörün bu dereceye geldiği ve bu kadar çeşitli oyunun bizi beklediği bir senede bir günün hâlâ sadece 24 saat olması.

Aşağıdaki galerimizden objektiflerimize yansıyanlara göz atabilirsiniz (Görsellerin 1-18 arası Heykel-Oyuncak, 19-75 arası standlar, 76-87 arası insan seli, 88-91 arası Kojima-san, 92-109 arası da cosplay'ler):

tgs-2014-big1

YORUMLAR
Parolamı Unuttum