Bugün sadece Diablo, Starcraft, Warcraft gibi efsane serilerle konuşuluyor olsa da Blizzard'ın daha az bilinen oyunları da var. Eskiden, taa ekibin isminin Silicon & Synapse olduğu zamanlardan kalma, SNES için yaptıkları Justice League Task Force diye bir oyun var mesela, tarihin en kötü dövüş oyunlarından biridir (adını anınca bile tüylerim diken diken oldu). Peki ya bu bizim The Lost Vikings’in de onlara ait olduğundan haberiniz var mıydı?
Eğlence sektörü İskandinav kültürünün ekmeğini ye ye bitiremedi. Düşünün ki ilk The Lost Vikings çıkalı 20 yıl oluyor, o günden beri kaç bin tane daha Viking hikâyesi tükettik kim bilir... Hatırlarsanız bu oyun da uzayda geçmesine rağmen üç Viking kardeş üstüne kurulmuştu. Bunlardan Baleog “The Fierce” kılıcı ve okuyla düşmanları yardırıyor, benim favorim olan Olaf kalkanıyla ekibi koruyor, Eric “The Swift” ise koşup zıplayabiliyordu ki kendisi bizzat oyunun sanat yönetmeni Samwise Didier’in çocukluk arkadaşından esinlenerek yaratılmıştır. Fakat koşmanın ve zıplamanın Vikinglerde has bir yetenek olduğu varsayımının beni bayağı bir hayal kırıklığına uğrattığını da ifade etmeliyim.
Kaderinde habire uzaylılar tarafından kaçırılıp gezegenler arası bir hayvanat bahçesine atılmak olan üçlümüzle maceramız topu topu iki oyun sürdü gerçi ama biz onların mizah anlayışını unutamadık. Oyunda uzun süre çuvallarsak adamlar bizzat bizi aşağılamaya başlıyor, bir mucize gerçekleşmesi için tanrılara dua ediyorlardı. Hatırlıyorum da, bu duaları kabul edilip sağa sola alev topu falan atmaya başladıklarında resmen yarılmıştım. Hele ki Olaf’ın “Lan madem bu Tomator kötü adam, niye bize habire kaçmamıza yardım edecek malzeme veriyor?” diye soruşunu ve diğer ikisinin “Kapa çeneni, kimse oyunlarda bunun sebebini sorgulamaz” diye kızmalarını hâlâ hatırlar ve gülerim.
Bu sempatik kahramanları sonradan World of Warcraft ve Blackthorne’da misafir olarak da görüp mutlu olduk ama bu saatten sonra yeniden başrol alabileceklerini sanmam. Bunun da asıl sorumlusu, Viking’lere ne alakaysa tutup cyborg özellikleri veren ikinci oyun bence. Keşke oyundaki gibi mezarlarına yıldırım düşse de canlansalar gene!