İnceleme:Tom Clancy's Ghost Recon: Phantoms

Gecelerde buluşalım, sabahlara kadar vuruşalım!

 

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır. Yazar: Enes Koyuncuoğulları

İnsan büyüdükçe, geliştikçe fikirleri de olgunlaşıyor. Bugün hayatınız pahasına savunabileceğiniz bir şeyi, yarın ölesiye reddedebiliyorsunuz. Şahsen Tom Clancy ismini, özellikle Ubisoft, kendisinin sahibi olduğu Red Storm Entertainment'ı satın aldıktan sonra yaptığı işler sayesinde tanımıştım. Adamı kafamda öyle bir yere oturtmuştum ki bir şekilde parmağı olan her şey gözüme güzel geliyordu. Ne zaman bu abinin bir oyunu duyurulsa "Baba Tom Clancy imzası var, hayatta mantarlamaz!" minvalinde şeyler söylüyordum. Sonra vakit geçtikçe, imzası olan neredeyse hiçbir yapıtın doğru dürüst bir alt metninin, anlattığı güzel bir şeyin olmadığını fark ettim.

           

Bildiğin içi boş, heyecan ve sürükleyicilik dışında doğru dürüst hiçbir şey anlatmayan, "Amerika herkesi kurtaracak! Yağdır mevlam propaganda!!!" kafasında, "Kitap yazmak benim için sadece bir iş." diyebilen, sıradan biri olduğunu anladım. Ölünün arkasından konuşmak gibi olmasın ama böyle sıradan bir adama, bu kadar kıymet verdiğim için üzüldüm yahu!

ghost-recon-1

Sen, öldüğüme emin misin?

Hayalet

Şimdi size bunları niye anlattım? Çünkü biraz muhabbet etmek istedim. Çünkü F2P oyunların -Phantoms örneğinde olduğu gibi- genelde bir hikâyesi olmuyor ve ben -her ne kadar her yeni F2P'e balıklama atlasam da-  bu oyunlarla duygusal bir bağ kuramıyorum.

Yine de tam şu anda, "Oyunu anlat ulan artık!" diyenleriniz için Phantomsiçeren satırlar başlıyor. Bakalım ne var elimizde...

ghost-recon-2

 

'Takım bağı' dedikleri bu olsa gerek...

Öncelikle Phantoms'u denemeye niyetlendiyseniz, size vermek istediğim ilk tavsiye Steam'den uzak durmanızdır. Hatta sık güncellenen herhangi bir F2P'i, alternatifiniz varsa Steam'den oynamayın. Nitekim güncellemeleri indirirken zırt pırt bir arıza çıkarıyor ve oyunun dosyalarını bozuyor. Her halükârda bu oyunu oynamak için aktif bir Uplay hesabına ihtiyaç duyacaksınız zaten, Steam'i aradan çıkarın.

Oyunumuzun genel yapısı tespit et, siper al, ateş et, öldür ve bölgeyi ele geçir mantığı üzerine kurulu... 8'erden 16 kişilik sunucularda oynuyorsunuz ve eğer Kadir Gecesi doğmadıysanız, oyunun ana modu olan ve takımların 5 ayrı üssü ele geçirmeye çalıştığı Conquest'e, muhtemelen de zırt pırt aynı haritalara rast geliyorsunuz. Bu kısa vadede bir sorun teşkil etmese de, oyuna ciddi bir zaman ayırma isteği içine girdiğinizde can sıkmaya başlıyor. Maç öncesi 2 harita rastgele belirleniyor ve takımlar oylama yaparak nereyi istediklerine karar veriyorlar. Toplamda 10 haritamız var. Aslında nicelik olarak bu sayı gayet yeterli ama işin nitelik kısmında haritalar tam anlamıyla çuvallıyor. Çünkü haritalar ya açık alanda savaşmak, ya da temelli siper-ateş mantığı üzerine kurulu ve yaratıcılıktan hayli yoksun...  Etkileşimli bir yapıları da olmadığı için, oyuncuların tercih ettiği 3-4 kayda değer haritada dönüp duruyor oyun. Bu yüzden F2P'den çok, bir demo oynuyor hissiyatına kapılıyor insan. Eğer bu vaziyet sizi oyundan soğutmazsa, seviye atladıkça görmezden geleceğinizi, oyunun daha bir keyifli olacağını söyleyebilirim.

ghost-recon-3

Öldür ya da öl... Bang bang!

Harita meselesini bir kenara bırakırsak, oyunun üzerine kurulu olduğu mekanik gayet iyi işliyor. 3 temel karakter sınıfı mevcut: Support, Assault ve herkesin favorisi Recon... Support karakterler hafif makineli ve pompalı, Assault'lar saldırı tüfeği ve pompalı, Recon'lar ise keskin nişancı tüfeği ve makinalı kullanabiliyorlar. Tavsiyem, oyuna başlayıp bir süre ısındıktan ve karakterleri tecrübe ettikten sonra bu üç karakter seçeneğini bire, en kötü ikiye indirmeniz. Nitekim maç öncesinde her oyuncu istediği sınıfı seçebilse de, seviye sistemi her sınıf için ayrı ayrı işliyor ve oyunda 30. seviyeye dahi gelmiş olsanız, o karakter sınıfında seviye atlamamış durumdaysanız, diğer oyunculara göre sizin silahlar su tabancası gibi kalıyor.

Silah demişken, oyunun güçlü addedebileceğimiz envanter kısmına değinmek geldi içimden. Uzunca süre, oyunda parasını biriktirebileceğiniz sürece istediğiniz teçhizatı satın alabiliyordunuz. Oyunu dengelemek adına bu sistem değişime uğradı. Şöyle ki, diyelim Recon sınıfından bir karakteriniz var ve M960 satın almak istiyorsunuz, fiyatı olan 40.000 AC'yi (oyun içi para birimi) bastırıp bu silahı almanız mümkün değil. Nitekim bu 7. seviye bir silah ve satın alabilmek için önceki altı seviye silahı satın almış olmanız gerekiyor. Bana başta saçma sapan gelen bu sistemin, oyunun dengesini korumak için oldukça gerekli olduğunu anladım. Zaten Ubisoft'un Phantoms'la en iyi başardığı şey 'denge' olsa gerek.

Şöyle ki, adamlar oyuncuların sinirini bozmak pahasına, hiçbir türlü maç aramanıza, opsiyon seçmenize izin vermiyor. Matchmaking'e tıklıyorsunuz, karakter sınıfınız ve oyundaki genel seviyenize göre otomatik olarak maç ayarlanıyor size. Bu sayede elinizde mantar tabancası varken, kitle imha makinesine dönüşmüş adamlarla karşılaşmak zorunda kalmıyorsunuz.  Bunun dışında gerçek parayla satın alabildiğiniz her 'booster' envanter maç sınırına sahip... Yine dengeyi korumak (ve cebinizi boşaltmak) adına alınmış doğru bir karar.

ghost-recon-4

 

Öldür ya da öl... Bang bang!

Hay Alet!

Zırh, el bombası ve silahlar zaten binbir türlü oyunda gördüğümüz, alışılagelmiş teçhizatlar. Oyunun bir Ghost Recon oyunu olmasını sağlayan ve asıl renk katan özelliği ise Device... Güzel Türkçemize alet, edevat, zımbırtı veya cihaz diye çevirebileceğimiz (cihaz olsun hadi) bu özellikten her karakter sınıfında ikişer adet mevcut. Eğer maçtan önce satın aldıysanız, maç içinde de yeniden doğarken değiştirebiliyorsunuz. Peki nedir bu cihazların özelliği?

'F' tuşuyla aktive ettiğiniz ve her biri üç ayrı seviyeden oluşan bu cihazlar, karakter sınıflarına has, değişik yetenekler. Örneğin Recon seçtiyseniz, Cloak cihazıyla kısa bir süreliğine görünmez olabiliyor, Scan cihazıyla uzun bir menzildeki tüm düşmanları haritada işaretleyebiliyorsunuz. (Scan'ı efektif bir biçimde kullanmanızı tavsiye ederim, nitekim işaretlediğiniz adamlar ölünce 'Scan Assist' alıyorsunuz.) Assault'lar Blitz cihazıyla kalkanı önüne katıp, ayağı yanmış tazı gibi koşabiliyor ve önündeki düşmanları yerle yeksan edebiliyorlar.  Aynı şekilde Assault'ların da Blackout adında, elektronik cihazları işlevsiz hâle getiren bir EMP patlama cihazı var. Bu özellikler oyunu monotondan bayağı kurtarıyor ve seyrini değiştirebiliyor. Bazıları çok az tercih edilse de, maharetli ellerde hepsi güçlü.

J'aime Le Jelibon!

Gel gelelim şu ana dek oyunla ilgili öyle aman aman bir özellik, güzellikten bahsetmiş değilim. Oyunun çok da matah bir yapım olmadığını fark etmişssinizdir zaten. Yalnız şöyle bir şey var, ben oyunu sevdim. Notunun yanında gördüğünüz o minik artı dabenim şahsi olarak çok hoşuma giden bir kaç özelliğinden geliyor.  Örneğin hem ana menüde, hem oyun içinde çalan şarkıları bayağı bir beğendim; oyunun dijitalize savaş atmosferine (ha?!) çok uyum sağlıyorlar. Menülerin şık tasarımı, silahların ve silahlara yaptığınız eklentilerin tek tuşla, hem de yükleme süresi olmaksızın deneyebilmemiz, tok vuruş hissiyatı, gözlerinizi kamaştırmasa da hoş duran grafikler benim cidden hoşuma giden tarafları oldu oyunun...

Phantoms çok çok iyi bir oyun değil belki ama sizi kolayca içine çekebilir. Düzeltilmesi öyle büyük müdaheleler istemeyen hataları da giderilirse, F2P piyasasında da kendine hatırı sayılır bir yer edinecektir.

 

NOT

7+

KÜNYE

 TOM CLANCY'S GHOST RECON PHANTOMS

Tür: Online Taktiksel Shooter

Yapım: Ubisoft

Dağıtım: Ubisoft

Sistem: Ekonomik

Kutulu Fiyatı: -

Dijital İndirme: Bedava

Yaş Sınırı: 16+

Bulunduğu Platformlar: PC

Ne İyi?

- 'İki oyna çık' formülünün başarılı olması

- Cihazların çeşitlendirdiği oynanış yapısı

- Güzel müzikler, güzel arayüz

- Oyuncu profili iyi, tatsızlık yok pek

Ne Kötü?

- Oyuncu azlığı... Yalnızlık seline kapılıyor insan

- Steam aracılığıyla oynamak tam bir baş ağrısı

- Önüm arkam sağım solum sı-nay-pır!

- Genel hatlarıyla sıradan olması

YORUMLAR
Parolamı Unuttum