G.I. JOE: Wrath of Cobra, çok yakında oyun severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Dağıtımcısı indie.io ve geliştiricisi Maple Powered Games, bir fragman eşliğinde oyunun çıkış tarihini ilan ettiler.

Klasik arcade oyunlarını andıran bir tarza sahip olan G.I. JOE: Wrath of Cobra, belki o beklediğiniz büyük G.I. Joe oyunu değil, ama fragmanda da görüldüğü gibi nostalji duygularınıza hitap edebilecek bir oyun. 

Maple Powered Games CEO'su Kerry Vanderberg, oyunun çıkışıyla ilgili açıklamasında "G.I. JOE: Wrath of Cobra, tüm zamanların en iyi serilerinden birisine bir saygı duruşunda bulunmak için yorulmadan çalışan bir "süper hayran ekibi" tarafından geliştirildi. Sanat tasarımından ara sahnelere ve müziğe kadar her bir unsur, ikonik serinin klasik aksiyon figürlerinden ve "Real American Hero" versiyonlarından esinlenilerek hazırlandı. Ekibimiz, çıkışının ardından da oyunu ücretsiz içeriklerle desteklemeye devam etmek niyetinde" diyor.

G.I. JOE: Wrath of Cobra, 26 Eylül'de PC için çıkıyor. Sonrasında PS4, PS5, Xbox One, Xbox Series ve Switch versiyonları da piyasaya sürülecek.

Animal Crossing haberlerini takip ediyorsanız Audrey Nine'yi duymuş olmalısınız. Kendisini geçen yıl yayınlanan bir YouTube videosuyla tanımış ve Animal Crossing: New Leaf'te 3580 saat oyun süresi olduğunu öğrenmiştik. Tabii ki bu geçen seneki istatistikti, Audrey o zamandan beri de New Leaf oynamaya devam ettiğine göre güncel sayı bunun da yukarısında olmalı. 11 milyondan fazla izlenen videoda Audrey'in dört yıldır neredeyse her gün bu 3DS oyununu oynadığı gösteriliyordu. Tam bir Animal Crossing hayranı yani kendisi :)

Audrey'in bu hayranlığı Nintendo of America'nın da dikkatinden kaçmamış ve New Horizons'a Audie isminde bir kurt eklemişlerdi. Audrey bunu öğrendiğinde çok keyiflenmiş ama kendisini neden kurt yaptıklarını anlayamadığını söylemiş. Torunu bunun bir ihtimal Kırmızı Başlıklı Kız hikayesinden esinlenen bir tercih olabileceğini söylüyor ama gerçek sebebini bilen yok. AMa kurt da sevimli bir hayvan olduğuna göre Audrey'in bu şekilde ölümsüzleştirilerek onore edilmesi güzel bir şey.

Bu haberlerin yayılmasının ardından bazı oyuncular "Audrey nineye Switch alalım" kampanyası başlatmıştı. İşte o kampanyanın sonucunda satın alınan Nintendo Switch Animal Crossing edisyonu ninemize ulaşmış ve o da bir kutu açılış videosu çekmiş.

{ogzvideo|type:ytb|id:L_JYZbrXGco}

Karakterini yaratıp adasına geçen Audrey, yeni oyunun grafiklerinin çok güzel olduğunu da söylüyor. Her ne kadar kontrollere alışmasının zaman alacağını söylese de, New Leaf oynamayı da bırakmayacakmış, çünkü oradaki çiçeklerinin bakımsız kalmasını istemiyormuş.

Bu da günün gülümseten haberi olsun :)

İki hafta kadar önce Steam’de satışa sunulan bir oyun var; A Night At The Races. Kendisi yerli oyunlarımızdan oluyor efendim. Bu yıl ne mutlu ki yerli oyunlarda güzel örneklere denk geliyoruz ve bu gruba girmeye aday yeni bir oyunla da karşılaşınca bunu sizlerle de paylaşalım istedik.

Oyundaki karakterimiz Nathan, borçlarını ödemek için bir oyun turnuvasından elde edeceği paraya bel bağlamış durumda. Turnuvaya konu oyun bir platform oyunu. Aşama aşama yeni mekaniklerin işin içine dahil olduğu, her bir kısımda reflekslerimizi daha da zorlayacak platformlarla karşı karşıya kaldığımız 200’ü aşkın seviyede mücadele edip, sonunda büyük ödüle uzanmaya, Nathan’ı borçların pençesinden kurtarmaya çalışıyoruz.

İşin içine biraz renk katmak adına kapıya dayanan alacaklılar, telefonla irtibat kuran tanıdıklar, oyunu yüklemek veya çöktüğü zaman güncellemek için kullandığımız bilgisayar gibi detaylar eklenmiş; oyunu oynayan kişiyi oynadığımız bir alan açılmış bizlere. Ama işin özü tabii ki ekranda bir sağ bir sola zıplatıp durduğumuz yerli Meat Boy’umuzu bir sonraki bölüme taşıma mücadelesinden oluşuyor.

Evet, oyunumuz Super Meat Boy’u andırıyor gerek oyunun yapısı gerek oyuncuyu zorlama potansiyeliyle. Ama bu olumsuz bir özellik olarak düşünülmemeli. Zira oynadıkça insanı gaza getiren, hırslandırıp aynı bölümleri tekrar tekrar denettiren bir oyun A Night at the Races.

Eksiği gediği tabii ki bulunuyor. Ama öyle insanı çileden çıkartacak bir sorunla karşılaşmadım. Bana sorarsanız bir şans vermekte fayda var, özellikle de speedrun ve platform oyunları ilginizi çekiyorsa. Yerli oyun piyasasını da canlandırmış oluruz, fena mı :)

G.I. JOE: Wrath of Cobra, çok yakında oyun severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Dağıtımcısı indie.io ve geliştiricisi Maple Powered Games, bir fragman eşliğinde oyunun çıkış tarihini ilan ettiler.

Klasik arcade oyunlarını andıran bir tarza sahip olan G.I. JOE: Wrath of Cobra, belki o beklediğiniz büyük G.I. Joe oyunu değil, ama fragmanda da görüldüğü gibi nostalji duygularınıza hitap edebilecek bir oyun. 

Maple Powered Games CEO'su Kerry Vanderberg, oyunun çıkışıyla ilgili açıklamasında "G.I. JOE: Wrath of Cobra, tüm zamanların en iyi serilerinden birisine bir saygı duruşunda bulunmak için yorulmadan çalışan bir "süper hayran ekibi" tarafından geliştirildi. Sanat tasarımından ara sahnelere ve müziğe kadar her bir unsur, ikonik serinin klasik aksiyon figürlerinden ve "Real American Hero" versiyonlarından esinlenilerek hazırlandı. Ekibimiz, çıkışının ardından da oyunu ücretsiz içeriklerle desteklemeye devam etmek niyetinde" diyor.

G.I. JOE: Wrath of Cobra, 26 Eylül'de PC için çıkıyor. Sonrasında PS4, PS5, Xbox One, Xbox Series ve Switch versiyonları da piyasaya sürülecek.

Animal Crossing haberlerini takip ediyorsanız Audrey Nine'yi duymuş olmalısınız. Kendisini geçen yıl yayınlanan bir YouTube videosuyla tanımış ve Animal Crossing: New Leaf'te 3580 saat oyun süresi olduğunu öğrenmiştik. Tabii ki bu geçen seneki istatistikti, Audrey o zamandan beri de New Leaf oynamaya devam ettiğine göre güncel sayı bunun da yukarısında olmalı. 11 milyondan fazla izlenen videoda Audrey'in dört yıldır neredeyse her gün bu 3DS oyununu oynadığı gösteriliyordu. Tam bir Animal Crossing hayranı yani kendisi :)

Audrey'in bu hayranlığı Nintendo of America'nın da dikkatinden kaçmamış ve New Horizons'a Audie isminde bir kurt eklemişlerdi. Audrey bunu öğrendiğinde çok keyiflenmiş ama kendisini neden kurt yaptıklarını anlayamadığını söylemiş. Torunu bunun bir ihtimal Kırmızı Başlıklı Kız hikayesinden esinlenen bir tercih olabileceğini söylüyor ama gerçek sebebini bilen yok. AMa kurt da sevimli bir hayvan olduğuna göre Audrey'in bu şekilde ölümsüzleştirilerek onore edilmesi güzel bir şey.

Bu haberlerin yayılmasının ardından bazı oyuncular "Audrey nineye Switch alalım" kampanyası başlatmıştı. İşte o kampanyanın sonucunda satın alınan Nintendo Switch Animal Crossing edisyonu ninemize ulaşmış ve o da bir kutu açılış videosu çekmiş.

{ogzvideo|type:ytb|id:L_JYZbrXGco}

Karakterini yaratıp adasına geçen Audrey, yeni oyunun grafiklerinin çok güzel olduğunu da söylüyor. Her ne kadar kontrollere alışmasının zaman alacağını söylese de, New Leaf oynamayı da bırakmayacakmış, çünkü oradaki çiçeklerinin bakımsız kalmasını istemiyormuş.

Bu da günün gülümseten haberi olsun :)

İki hafta kadar önce Steam’de satışa sunulan bir oyun var; A Night At The Races. Kendisi yerli oyunlarımızdan oluyor efendim. Bu yıl ne mutlu ki yerli oyunlarda güzel örneklere denk geliyoruz ve bu gruba girmeye aday yeni bir oyunla da karşılaşınca bunu sizlerle de paylaşalım istedik.

Oyundaki karakterimiz Nathan, borçlarını ödemek için bir oyun turnuvasından elde edeceği paraya bel bağlamış durumda. Turnuvaya konu oyun bir platform oyunu. Aşama aşama yeni mekaniklerin işin içine dahil olduğu, her bir kısımda reflekslerimizi daha da zorlayacak platformlarla karşı karşıya kaldığımız 200’ü aşkın seviyede mücadele edip, sonunda büyük ödüle uzanmaya, Nathan’ı borçların pençesinden kurtarmaya çalışıyoruz.

İşin içine biraz renk katmak adına kapıya dayanan alacaklılar, telefonla irtibat kuran tanıdıklar, oyunu yüklemek veya çöktüğü zaman güncellemek için kullandığımız bilgisayar gibi detaylar eklenmiş; oyunu oynayan kişiyi oynadığımız bir alan açılmış bizlere. Ama işin özü tabii ki ekranda bir sağ bir sola zıplatıp durduğumuz yerli Meat Boy’umuzu bir sonraki bölüme taşıma mücadelesinden oluşuyor.

Evet, oyunumuz Super Meat Boy’u andırıyor gerek oyunun yapısı gerek oyuncuyu zorlama potansiyeliyle. Ama bu olumsuz bir özellik olarak düşünülmemeli. Zira oynadıkça insanı gaza getiren, hırslandırıp aynı bölümleri tekrar tekrar denettiren bir oyun A Night at the Races.

Eksiği gediği tabii ki bulunuyor. Ama öyle insanı çileden çıkartacak bir sorunla karşılaşmadım. Bana sorarsanız bir şans vermekte fayda var, özellikle de speedrun ve platform oyunları ilginizi çekiyorsa. Yerli oyun piyasasını da canlandırmış oluruz, fena mı :)

Cyberpunk 2077 son dönemlerin üzerine en çok konuşulan, en çok merak edilen oyunları arasında şüphesiz. E3 2019’da çıkış tarihinin ilan edilmesiyle bir miktar rahatladı takipçileri. En azından sorularından birisine cevap bulmuş oldular. Şimdi sıra diğer konulara geldi; oyunun takipçileri karakter gelişimi, çatışma mekanikleri, oyun dünyasının büyüklüğü gibi pek çok konuda fikir sahibi olmaya çalışıyorlar. Bu konular arasında bir de PC oyuncuları için oyunun sistem ihtiyaçları, konsol sahipleri için ise sabit sürücülerinde ne kadar yer kaplayacağı konusu yer alıyor.

• Cyberpunk 2077'nin E3 Demosunu Çalıştıran Makine Tam Bir Canavarmış

PS4 ön sipariş sayfasına bakıldığında minimum 80 GB istediğini görüyoruz. Daha önce bundan daha büyük dosya boyutlarını gördük. Ama burada minimum yazıldığının altını da bir kez daha çizmek gerekebilir.

Oyunun PC ve Xbox One versiyonlarının ne kadar yer talep edeceği henüz belirsiz. Fakat yaklaşık olarak benzer değerler olacağı söylenebilir. Oyunun hacmini, detay düzeyini ve sunacaklarını düşündüğümüzde 80 GB o kadar da fazla görünmüyor. Tabii, CDPR optimizasyon çalışmalarına devam ediyordur ve oyunun nihai gereksinimlerini öğrenebilmek için bir süre daha beklemek gerekecektir; sonuçta oyunun çıkışına neredeyse 10 aylık bir süre var. Ama sabit sürücüde kaplayacağı yer konusunda pek bir değişiklik beklenmiyor gibi. En azında PS4 paylaşımı buna işaret ediyor.

• Cyberpunk 2077'de Keanu Reeves'in Canlandırdığı Johnny Silverhand Kimdir?

Önümüzdeki yılın merakla beklenen yapımlarından Cyberpunk 2077, 16 Nisan 2020’de PC, PS4 ve Xbox One için çıkacak. Yeni haberler için takipteyiz.

İki hafta kadar önce Steam’de satışa sunulan bir oyun var; A Night At The Races. Kendisi yerli oyunlarımızdan oluyor efendim. Bu yıl ne mutlu ki yerli oyunlarda güzel örneklere denk geliyoruz ve bu gruba girmeye aday yeni bir oyunla da karşılaşınca bunu sizlerle de paylaşalım istedik.

Oyundaki karakterimiz Nathan, borçlarını ödemek için bir oyun turnuvasından elde edeceği paraya bel bağlamış durumda. Turnuvaya konu oyun bir platform oyunu. Aşama aşama yeni mekaniklerin işin içine dahil olduğu, her bir kısımda reflekslerimizi daha da zorlayacak platformlarla karşı karşıya kaldığımız 200’ü aşkın seviyede mücadele edip, sonunda büyük ödüle uzanmaya, Nathan’ı borçların pençesinden kurtarmaya çalışıyoruz.

İşin içine biraz renk katmak adına kapıya dayanan alacaklılar, telefonla irtibat kuran tanıdıklar, oyunu yüklemek veya çöktüğü zaman güncellemek için kullandığımız bilgisayar gibi detaylar eklenmiş; oyunu oynayan kişiyi oynadığımız bir alan açılmış bizlere. Ama işin özü tabii ki ekranda bir sağ bir sola zıplatıp durduğumuz yerli Meat Boy’umuzu bir sonraki bölüme taşıma mücadelesinden oluşuyor.

Evet, oyunumuz Super Meat Boy’u andırıyor gerek oyunun yapısı gerek oyuncuyu zorlama potansiyeliyle. Ama bu olumsuz bir özellik olarak düşünülmemeli. Zira oynadıkça insanı gaza getiren, hırslandırıp aynı bölümleri tekrar tekrar denettiren bir oyun A Night at the Races.

Eksiği gediği tabii ki bulunuyor. Ama öyle insanı çileden çıkartacak bir sorunla karşılaşmadım. Bana sorarsanız bir şans vermekte fayda var, özellikle de speedrun ve platform oyunları ilginizi çekiyorsa. Yerli oyun piyasasını da canlandırmış oluruz, fena mı :)

İki hafta kadar önce Steam’de satışa sunulan bir oyun var; A Night At The Races. Kendisi yerli oyunlarımızdan oluyor efendim. Bu yıl ne mutlu ki yerli oyunlarda güzel örneklere denk geliyoruz ve bu gruba girmeye aday yeni bir oyunla da karşılaşınca bunu sizlerle de paylaşalım istedik.

Oyundaki karakterimiz Nathan, borçlarını ödemek için bir oyun turnuvasından elde edeceği paraya bel bağlamış durumda. Turnuvaya konu oyun bir platform oyunu. Aşama aşama yeni mekaniklerin işin içine dahil olduğu, her bir kısımda reflekslerimizi daha da zorlayacak platformlarla karşı karşıya kaldığımız 200’ü aşkın seviyede mücadele edip, sonunda büyük ödüle uzanmaya, Nathan’ı borçların pençesinden kurtarmaya çalışıyoruz.

İşin içine biraz renk katmak adına kapıya dayanan alacaklılar, telefonla irtibat kuran tanıdıklar, oyunu yüklemek veya çöktüğü zaman güncellemek için kullandığımız bilgisayar gibi detaylar eklenmiş; oyunu oynayan kişiyi oynadığımız bir alan açılmış bizlere. Ama işin özü tabii ki ekranda bir sağ bir sola zıplatıp durduğumuz yerli Meat Boy’umuzu bir sonraki bölüme taşıma mücadelesinden oluşuyor.

Evet, oyunumuz Super Meat Boy’u andırıyor gerek oyunun yapısı gerek oyuncuyu zorlama potansiyeliyle. Ama bu olumsuz bir özellik olarak düşünülmemeli. Zira oynadıkça insanı gaza getiren, hırslandırıp aynı bölümleri tekrar tekrar denettiren bir oyun A Night at the Races.

Eksiği gediği tabii ki bulunuyor. Ama öyle insanı çileden çıkartacak bir sorunla karşılaşmadım. Bana sorarsanız bir şans vermekte fayda var, özellikle de speedrun ve platform oyunları ilginizi çekiyorsa. Yerli oyun piyasasını da canlandırmış oluruz, fena mı :)

İki hafta kadar önce Steam’de satışa sunulan bir oyun var; A Night At The Races. Kendisi yerli oyunlarımızdan oluyor efendim. Bu yıl ne mutlu ki yerli oyunlarda güzel örneklere denk geliyoruz ve bu gruba girmeye aday yeni bir oyunla da karşılaşınca bunu sizlerle de paylaşalım istedik.

Oyundaki karakterimiz Nathan, borçlarını ödemek için bir oyun turnuvasından elde edeceği paraya bel bağlamış durumda. Turnuvaya konu oyun bir platform oyunu. Aşama aşama yeni mekaniklerin işin içine dahil olduğu, her bir kısımda reflekslerimizi daha da zorlayacak platformlarla karşı karşıya kaldığımız 200’ü aşkın seviyede mücadele edip, sonunda büyük ödüle uzanmaya, Nathan’ı borçların pençesinden kurtarmaya çalışıyoruz.

İşin içine biraz renk katmak adına kapıya dayanan alacaklılar, telefonla irtibat kuran tanıdıklar, oyunu yüklemek veya çöktüğü zaman güncellemek için kullandığımız bilgisayar gibi detaylar eklenmiş; oyunu oynayan kişiyi oynadığımız bir alan açılmış bizlere. Ama işin özü tabii ki ekranda bir sağ bir sola zıplatıp durduğumuz yerli Meat Boy’umuzu bir sonraki bölüme taşıma mücadelesinden oluşuyor.

Evet, oyunumuz Super Meat Boy’u andırıyor gerek oyunun yapısı gerek oyuncuyu zorlama potansiyeliyle. Ama bu olumsuz bir özellik olarak düşünülmemeli. Zira oynadıkça insanı gaza getiren, hırslandırıp aynı bölümleri tekrar tekrar denettiren bir oyun A Night at the Races.

Eksiği gediği tabii ki bulunuyor. Ama öyle insanı çileden çıkartacak bir sorunla karşılaşmadım. Bana sorarsanız bir şans vermekte fayda var, özellikle de speedrun ve platform oyunları ilginizi çekiyorsa. Yerli oyun piyasasını da canlandırmış oluruz, fena mı :)