Dünyanın en önemli çizgiromanlarından biri kabul edilen, Alan Moore ve Dave Gibbons'ın şaheseri Watchmen'in dizi uyarlaması da son zamanların en başarılı yapımlarından biri oldu. Lost ve The Leftovers'tan tanıdığımız Damon Lindelof'un yürütücülüğünde hazırlanan dizi, geçtiğimiz günlerde de Metacritic'te kullanıcı oylamalarıyla yapılan listede 2019'un en sevilen dizisi olarak seçilmişti.
Damon Lindelof geçtiğimiz ay resmi Watchmen podcast'inde ikinci sezonu yapmasının pek ihtimaller dahilinde olmadığını söylemişti ama kesin konuşmamıştı ve bu da iyi bir fikir geldiği taktirde devam edebileceği şeklinde yorumlanmıştı. Lindelof, USA Today'e yaptığı açıklamadaysa bu duruma noktayı koydu ve anlatmak istediği hikayeyi anlattığını ve ikinci sezon fikriyle ilgilenmediğini açıkça belirtti.
Her ne kadar Lindelof, HBO'ya kendisinin olmadığı bir ikinci sezon için onay vermiş olsa da, HBO'nun bu topun altına girmeyeceği belli oldu. Kanalın program müdürü Casey Bloys, "işin içinde Damon olmadan böyle bir şey yaptığımızı hayal etmek bile kolay değil" diyor. "Watchmen ile gurur duyuyoruz, ama benim asıl ilgilendiğim Damon'ın ne yapmak istediği" diyen Bloys, Lindelof fikrini değiştirdiği taktirde kapılarının sonuna kadar açık olduğunu da söylemiş. Hatta diziyi Fargo veya True Detective tarzı bir antolojiye bile dönüştürebileceklerini de eklemiş.
Sonuç olarak Lindelof'a bize böyle bir dizi kazandırdığı için teşekkür etmek lazım. Lost'un kalitesi zaten ortada (son sezon muhabbeti yapmaya gerek yok, dizi hala daha fenomen bir dizi bence), The Leftovers zaten olağanüstü bir işti, şimdi de Watchmen'la müthiş bir hattrick yapmış oldu. Sıradaki projesini beklemek bile keyifli olacak yani.